"Gazze'nin gıda deposu" Han Yunus'u hedef alan İsrail, 120 bin dönüm tarım arazisini yok etti

İsrail ordusu Gazze'deki tavuk, sığır çiftliklerini ve balıkçı teknelerini bombaladı, sebze dağıtım faaliyetleri durdu

İsrail, savaşın başından bu yana 120 bin dönüm tarım arazisini yok etti (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
İsrail, savaşın başından bu yana 120 bin dönüm tarım arazisini yok etti (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
TT

"Gazze'nin gıda deposu" Han Yunus'u hedef alan İsrail, 120 bin dönüm tarım arazisini yok etti

İsrail, savaşın başından bu yana 120 bin dönüm tarım arazisini yok etti (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
İsrail, savaşın başından bu yana 120 bin dönüm tarım arazisini yok etti (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

İsrail ordusu, Han Yunus şehrindeki tarım arazilerine ve sera tesislerine yoğun bir şekilde tanklar, uçaklar ve topçu ateşiyle saldırdı.

Bu saldırılar sonucunda, Gazze'nin en büyük tarım bölgelerinden biri olarak kabul edilen Han Yunus'un tarıma elverişli toprakları tamamen tahrip edildi.

Bu durum, Gazze Şeridi genelinde gıda krizinin daha da kötüleşmesine neden olabilir.

Yinelenen saldırılar

Han Yunus şehri, Gazze'nin gıda deposu olarak biliniyor.

Şehirde tarım için uygun büyük alanlar bulunur ve bu alanlarda tavuk, sığır, koyun yetiştiriciliği ve arıcılık gibi tarım faaliyetleri yapılıyor.

İsrail'in saldırıları, tarım ürünlerinin yetiştirildiği alanları hedef aldı ve bu bölgelerdeki gıda üretimini büyük ölçüde engelledi.

Tarım Bakanlığı Bahçe Bölümü Başkanı Raid Ebu Zuayter, hava saldırılarının olgunlaşmaya yaklaşan mahsulleri yok ettiğini ve toprakların patlayıcılar nedeniyle gelecekte tarım için uygun olmayacağını belirtti.

Zuayter, yaşananlarla ilgili şunları söyledi:

Bu saldırılar, Gazze'deki tarım alanlarına yönelik daha önceki saldırıların bir devamı niteliğindedir. İsrail, savaşın başlangıcında kuzey Gazze'deki tüm ekili alanları yok etmiş ve Gazze Şeridi'nin İsrail sınırlarına yakın verimli topraklarına girmeden önce bu alanları tahrip etmişti. Bu saldırılar, Gazze'nin gıda güvencesini ciddi şekilde tehdit etmektedir.

Meyve ağaçları

Gazze'deki tarım arazileri, Gazze Şeridi'nin sınırlı bir bölümünü kaplar ve toplamda 180 bin dönüm alana sahip.

Bu alanın yarısı sebze yetiştiriciliği için kullanılırken geri kalan kısmı meyve ağaçları ile kaplı.

Tarım Bakanlığı Bahçe Bölümü Başkanı Raid Ebu Zuayter, İsrail ordusunun 120 bin dönüm tarım arazisini tahrip ettiğini belirtti.

Bu tahribatın 80 bin dönümü Han Yunus'un güneyinde, 25 bin dönümü kuzeyde ve 15 bin dönümü sınır bölgelerinde meydana geldi.

Gazze'de şu anda yaklaşık 60 bin dönüm tarım arazisi bulunsa da bu alanlar meyve ağaçları ile kaplı; örneğin portakal, limon, ve bazı fındık türleri yetiştirilir.

Tarım arazilerinin yok olması, gıda felaketlerini beraberinde getiriyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Tarım arazilerinin yok olması, gıda felaketlerini beraberinde getiriyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Diğer bir kısmı ise Refah şehrine yakın sınır bölgelerindedir, ancak bu bölgelere ulaşmak oldukça zor.

Zuayter, İsrail'in 2001'den bu yana sınır bölgelerindeki arazi sahiplerini ekim yapma konusunda engel çıkardığını belirtirken bu bölgelere ulaşmaya çalışan herkese İsrail askerleri tarafından ateş açıldığını ifade etti.

Tarım yetkilisi ayrıca, "Meyve ağaçlarından elde edilen ürünlerin Gazze sakinleri için yetersiz olduğunu çünkü halkın yiyecek olarak tüketebileceği sebzeleri aradığını ve abluka nedeniyle gıda tedarikinin kesilmesiyle birlikte bu durumun daha da zorlaştığını" belirtti.

Kendine yeterlilik

Gazze'deki tarım arazileri, -özellikle Han Yunus’taki araziler- sürekli İsrail saldırıları nedeniyle büyük kayıplar yaşadı.

Bu tarım arazileri, Gazze Şeridi'ndeki gıda ürünlerinin büyük bir kısmının üretilmesinde önemli bir rol oynuyordu.

Bu araziler, Gazze'nin gıda deposu olan önemli bir bölgeydi.

Tarım Bakanlığı Bahçe Bölümü Başkanı Raid Ebu Zuayter, Han Yunus'taki tarım arazilerinin, tüm Gazze bölgeleri arasında İsrail saldırılarından en fazla zarar görenler olduğunu vurguladı.

Bu alanlar, tarım ürünleriyle dolu pazarları besliyor ve Gazze için bir gıda deposu olarak kabul ediliyordu.

Ancak şu anda, tarım ürünlerinin pazarlanması durdu ve ürünler tahrip olduktan sonra kullanılamaz hale geldi.

Bu durum, Gazze'nin gıda güvencesini sağlama konusundaki ciddi zorlukları artırmış durumda.

Han Yunus şehri, Gazze Şeridi genelinde tarım için uygun en büyük alanı içeriyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Han Yunus şehri, Gazze Şeridi genelinde tarım için uygun en büyük alanı içeriyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Gazze Şeridi, İsrail tarafından tahrip edilen tarım alanlarıyla kendine yetecek bir üretime sahipti.

Tarım Kurtarma Birimi Müdürü Muad Halas, bu konuda şunları söyledi:

Bazı dönemlerde Gazze'de tarımsal ürünlerde fazla üretim olunca bu ürünler Batı Şeria'ya ihraç ediliyordu. Görünüşe göre İsrail, bu kaynakları yok etmeyi ve ablukayı sıkılaştırmayı amaçlıyor.

Bütün gıda kaynakları

Gazze'deki tarım arazilerinin tahrip edilmesi, sadece tarım alanları ve binaları değil, aynı zamanda tavuk, keçi çiftlikleri, sığır, koyun ve arı yetiştirilen çiftlikleri ayrıca birçok tarım faaliyetini olumsuz etkiledi.

Tarım Bakanlığı Bahçecilik Bölümü Başkanı Raid Ebu Zuayter, İsrail'in sürekli bombardımanının Gazze'deki yaşam kaynaklarını tahrip etmeye çalıştığını ve bu durumun Gazze'nin coğrafyasını değiştirme amacı taşıyan önceden planlanmış bir stratejinin parçası olduğunu belirtti.

Bu durum, Gazze'deki gıda felaketleri riskini artırıyor.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Direktörü Qu Dongyu, İsrail'in gıda kaynaklarına ciddi zararlar verdiğini ve gıda fiyatlarının makul olmayacak kadar yüksek hale geldiğini ifade etti.

Han Yunus, Gazze’nin gıda deposu olarak kabul ediliyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Han Yunus, Gazze’nin gıda deposu olarak kabul ediliyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Ayrıca, mevcut savaşın Gazze'deki tarım ve gıda faaliyetlerinin çökmesine neden olduğuna işaret eden Dongyu, kuşatılmış bölgeye su, gıda ve yakıt tedarikinin kesildiğini belirtti:  

Balık avı ve hayvancılık gibi faaliyetler durdu, taze meyve ve sebze yetiştirme gibi önemli gıda kaynakları da etkilendi, bu da Gazze sakinlerinin temel protein ve besleyici gıdalara erişimini zorlaştırıyor.

Açlıktan ölüyorlar

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) sözcüsü Adnan Ebu Hasna, tarım arazilerinin bombalanmasının ardından gıda güvensizliği endekslerinin arttığını belirtti.

Bu durumun insani yardımlarla Gazze'ye giren kamyon sayısının azalmasıyla aynı döneme denk geldiğini ifade eden Hasna, sözlerine şunları ekledi:

Tarım arazilerinin tahrip edilmesiyle Gazze sakinlerinin açlıktan öleceğini söyleyebiliriz. Şu an yeterli gıda kaynağı yok ve ayrıca insani yardımlar tüm nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamıyor, sadece sığınmacı merkezlerindeki ihtiyaçları güçlükle karşılıyor.

İsrail ise tarım arazilerini etkilemeyecek şekilde saldırıda bulunduğunu ve bu bölgeleri roket rampaları ve tünelleri hedef aldıkları için bombaladıklarını iddia ediyor. 

İsrail Ordusu sözcüsü Daniel Hagari, şunları söyledi:

Hamas, yer altı tünellerini sivillerin evleri ve gıda kaynaklarının yanına inşa etti. Biz, sivilleri korumaya ve grupların altyapısını hedeflemeye çalışıyoruz, tarım arazilerini veya gıda sağlayanları yok etmek istemiyoruz.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24