Mısır’ın arabuluculuk çabaları Aruri suikastının yarattığı krizi aştı mı?

İsrail heyetinin Kahire’yi ziyaret ettiği belirtiliyor.

İsrail’in bombardımanları geniş çaplı yıkıma neden oluyor. (AFP)
İsrail’in bombardımanları geniş çaplı yıkıma neden oluyor. (AFP)
TT

Mısır’ın arabuluculuk çabaları Aruri suikastının yarattığı krizi aştı mı?

İsrail’in bombardımanları geniş çaplı yıkıma neden oluyor. (AFP)
İsrail’in bombardımanları geniş çaplı yıkıma neden oluyor. (AFP)

Mısır ve Katar’ın, İsrail ile Gazze Şeridi’ndeki direniş grupları arasındaki çatışmayı durdurma ve rehine takasına yönelik arabuluculuğu, Hamas liderlerinden Salih el-Aruri’nin bir hafta önce Beyrut’un güney banliyösünde öldürülmesinden bu yana yaşanan ‘durgunluğun aşılabileceğine’ ilişkin çeşitli göstergelere tanık oldu. Nitekim İsrailli bir heyetin Hamas’la rehine takasına ilişkin müzakereleri yeniden başlatmak üzere Kahire’ye geldiğine yönelik haberler çıktı.

ABD medyası, üst düzey bir ABD temsilcisinin Katar Başbakanı ile görüştüğünü aktarırken ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın bölgedeki gezisinin son durağı olarak bugün Kahire’ye geçmesi bekleniyor. Arabuluculuk sürecinin rehinelerin Gazze’den çıkarılması yönünde ilerletilmesi öncelikler arasında yer alıyor.

Sky News Arabia’nın aktardığına göre isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey Mısırlı bir kaynak, İsrail’den bir güvenlik heyetinin Gazze Şeridi’ndeki durumla ilgili gelişmeler hakkında Mısırlı yetkililerle görüşmek üzere Kahire’ye geldiğini bildirdi. Kaynak, heyetin pazartesi akşamı Kahire’ye gelip salı günü öğleden sonra buradan ayrıldığını ve Mısırlı yetkililerle yaptığı görüşmelerde ‘Gazze Şeridi’nde Filistinli gruplar tarafından tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması karşılığında uzun bir ateşkes anlaşması’ üzerinde durulduğunu belirtti.

Kahire, Beyrut’ta Aruri suikastından önce ateşkesle sonuçlanan birbirini takip eden ve birbiriyle bağlantılı üç aşamayı içeren öneriler sunmuş ancak arabuluculuk süreci suikastın ardından bir durgunluğa tanık olmuştu.

Fotoğraf Altı: Saldırılarda yaralanan Filistinliler, Aksa Şehitleri Hastanesi’ne kaldırılıyor. (Reuters)
Saldırılarda yaralanan Filistinliler, Aksa Şehitleri Hastanesi’ne kaldırılıyor. (Reuters)

7 Ekim’den bu yana bölgedeki dördüncü gezisi kapsamında, dokuzuncu ülke olarak Kahire’ye gelmesi beklenen Blinken, daha önce yaptığı açıklamalara göre Gazze Şeridi’ndeki rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilgili çabaları destekliyor. Salı günü Blinken, Gazze’de tutulan ABD’li rehinelerin aileleriyle Tel Aviv’de bir araya geldi. Burada ‘tüm rehinelerin ailelerine geri dönmesinin ABD yönetimi için son derece öncelikli bir konu olduğunu’ vurguladı ve rehine meselesini İsrail’deki Mossad ve Şin-Bet teşkilatlarının başkanlarıyla görüştü.

Ayrıca dün Akabe’de düzenlenen Arap zirvesinin sonunda Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Ürdün Kralı 2. Abdullah, ‘İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırganlığını sona erdirmek ve oradaki sivilleri korumak için baskının artırılması gerektiğini’ vurguladılar. Zirveden sonra yapılan açıklamaya göre Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile üçlü toplantıya katılan iki lider, ‘Hamas tarafından yönetilen Gazze Şeridi’nin kaderini İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria’dan ayırmaya yönelik her türlü İsrail planını’ reddettiklerinin altını çizdiler. Mısırlı bir yetkili dün yaptığı açıklamada, Mısır ve Ürdün’ün Gazze’de ateşkes sağlanması ve buradaki insani krizin hafifletilmesi için baskı uygulanması amacıyla destek toplamaya çalıştıklarını söyledi. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı bilgilere göre Mısırlı yetkili, Abbas, Ürdün Kralı ve Mısır Cumhurbaşkanı’nın ‘Filistinlilerin topraklarından çıkarılmasına’ karşı olduklarını yinelediklerini de sözlerine ekledi.

El-Ehram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden İsrail meseleleri uzmanı Dr. Said Ukkaşe arabuluculuk çabalarının ‘pratikte durmadığını’ söyledi. Durgunluğun Aruri suikastının yansımalarını kontrol altına almak için siyasi düzeyde olabileceğine işaret ederek güvenlik birimleri ile arabulucuların çalışmaları düzeyinde çeşitli taraflar arasındaki iletişimin durmadığını belirtti.

Ukkaşe, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada mevcut müzakerelerin devam ettiğini ancak zorlu olduğunu dile getirerek, çatışmanın her iki tarafının da (İsrail ve Hamas) katı tutumlarından vazgeçmemeleri göz önüne alındığında, üzerine inşa edilecek hiçbir sonuç olmadığını tahmin ettiğini söyledi. Gruplar, yaşadıkları zorluklara, saha ve insani baskılara rağmen suikast sonrasında İsrail’e güvenmiyor. Diğer yandan İsrail hamleler yapmaya devam ediyor ve Filistinli gruplar tarafından tamamen reddedilmesine rağmen ilk ateşkesle aynı kurallar çerçevesinde müzakere yapmak istiyor.

Fotoğraf Altı: Mısır’ın insani yardım malzemeleri taşıyan tırları, Kerem Şalom Sınır Kapısı’nda güvenlik kontrolünden geçtikten sonra Gazze Şeridi’ne giriş yapıyor. (EPA)
Mısır’ın insani yardım malzemeleri taşıyan tırları, Kerem Şalom Sınır Kapısı’nda güvenlik kontrolünden geçtikten sonra Gazze Şeridi’ne giriş yapıyor. (EPA)

ABD haber sitesi Axios’a göre Washington, Ortadoğu temsilcisini büyük bir gizlilikle Doha’ya gönderdi. Sitenin haberinde ABD Başkanı’nın Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Brett McGurk ile Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani arasında salı günü Doha’da bir toplantı yapıldığı belirtildi. ABD’li bir kaynak ve iki başka kaynağa dayandırılan haberde iki yetkilinin bölgesel gerilimleri ve Gazze’de tutulan rehinelerin serbest bırakılmasını sağlama çabalarını görüştüğü kaydedildi.

Axios’a göre Beyaz Saray ve Katar hükümeti toplantıyı ‘gözlerden uzakta tuttu’, McGurk’un ziyaretini duyurmadı ve Katar Başbakanı ile görüşmesine ilişkin bir açıklama yayınlamadı. Haber sitesinde İsrail ve Hamas hareketinin anlaşmaya varmak için iki teklif sunduğu ancak iki anlaşma arasında halen büyük boşluklar olduğu belirtildi.

Aynı bağlamda İsrail’in Kanal 13 televizyonu, Gazze’deki savaşı sona erdirme amacı taşıyan ve Katar’a atfedilen bir önerinin ayrıntılarını yayınladı. Öneri, ‘İsrail ordusunun geri çekilmesi karşılığında Hamas liderlerinin Gazze Şeridi’nden sürülmesi ve tüm rehinelerin aşamalı olarak da olsa serbest bırakılmasını’ içeriyor. Ancak Katar yetkilileri bu konuda herhangi bir resmi bilgi veya açıklama yayınlamadı.

Diğer yandan Hamas, ‘kendi şartları’ yerine getirilmeden rehineleri serbest bırakmayı reddediyor. Salı günü Katar’da düzenlenen bir konferansa katılımı sırasında açıklamalarda bulunan Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye yaptığı açıklamada bu tutumun altını çizerek “İşgal hapishanelerindeki tüm mahkumlarımız serbest bırakılmadıkça onlar (İsrail) rehinelerini asla geri alamayacaklar” dedi.

Filistinli gruplar, geçici ateşkes müzakerelerini reddettiklerini ve tam bir ateşkes ile ‘herkese karşılık herkes’ ilkesine göre tutuklu-rehine takasında ısrarcı olduklarını defalarca gösterdiler. İsrail askeri operasyonu şu ana kadar güç kullanarak rehineleri kurtarmakta veya Hamas’ı, Tel Aviv için en önemli kategori olan askeri mahkumları serbest bırakmaya zorlamakta başarısız oldu.

Kudüs Üniversitesi Siyasi Bilimler Öğretim Görevlisi ve Filistinli siyasetçi Dr. Eymen er-Rakab, Aruri suikastının ardından oluşan gergin atmosfere rağmen arabuluculuk kapılarının ‘kapanmadığını’ söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Rakab ‘şu aşamada grupların müzakerelerin yeniden başlatılması konusundaki tutumuna ilişkin net bir sinyal olmasa da Gazze Şeridi’ndeki insani krizin yükünü hafifletmek için geçici bir ateşkes’ için dahi grupların ileride tekrar müzakere sürecine girmesinin olası olduğuna’ dikkat çekti.

İsrail’in 7 Ekim operasyonundaki rehine sayısına ilişkin açıkladığı tahminlere göre ilk geçici ateşkes sırasında Hamas, elindeki rehinelerin yaklaşık yarısını serbest bıraktı. Mısır, Katar ve ABD’nin arabuluculuğuyla gerçekleştirilen geçici ateşkes geçen kasım ayında yapılarak bir hafta sürmüştü. Arabulucular o zamandan bu yana, çatışmaların durdurulması ile birlikte yeni bir rehine-tutuklu takası turu için anlaşmaya varmaya çalışıyorlar.



Washington, Libya’daki hükümetlerin temsilcileri arasında Roma’da düzenlenen “gizli” toplantıya katıldı

USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
TT

Washington, Libya’daki hükümetlerin temsilcileri arasında Roma’da düzenlenen “gizli” toplantıya katıldı

USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)

ABD’nin Libya Büyükelçiliği, Libya'da iktidar mücadelesi veren iki hükümetin temsilcileri arasında İtalya'nın başkenti Roma'da kısa bir süre önce düzenlenen ‘gizli’ toplantıya ABD’li yetkililerin de katıldığını doğruladı. Öte yandan Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) ülkedeki krizi çözmek için önerdiği ‘yol haritasına’ yerel destek toplamaya devam ediyor.

ABD’nin Libya Büyükelçiliği tarafından salı akşamı yapılan kısa açıklamada, geçtiğimiz hafta, Libya Ulusal Ordu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter’in oğlu Saddam ile (geçici) Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin yeğeni ve Ulusal Güvenlik Danışmanı İbrahim ed-Dibeybe arasındaki görüşmeye dolaylı bir atıfla ABD'nin Roma'da doğu ve batı kamplarından gelen üst düzey Libyalı yetkililerle görüşme fırsatı bulmasının bir onur olduğu belirtildi.

cf
Saddam Hafter (AFP)

Toplantının amacının Libyalıları bölünmeleri aşmaya ve kurumları birleştirmeye teşvik etmek, istikrarı ve barışı sağlamak olduğunu açıkça ifade eden büyükelçilik, bunların Libya ekonomisinde refahın sağlanması için gerekli koşullar olduğunu ve bunun da Libya halkının ve uluslararası ortaklarının daha fazla kalkınmasına yol açacağını belirtti. Büyükelçilik ayrıca, toplantının Libya ekonomisinin geleceği ve karşı karşıya olduğu zorlukları müzakere etmek, bu zorlukların üstesinden gelmek ve Libya halkının refahını sağlamanın yollarını aramak için bir fırsat olduğunu vurguladı.

Ne Hafter'in oğlu ne de Dibeybe’nin yeğeni görüşmelerin içeriği hakkında resmi bir açıklama yapmadı. Ancak haberlere göre ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika Özel Temsilcisi Massad Boulos, ABD yönetiminin çatışmaya hızlı çözümler getirme çabaları çerçevesinde Libya'daki iki rakip hükümetin temsilcileri arasında Roma'da bir toplantı planladı.

ı8
ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika Özel Temsilcisi Massad Boulos (AFP)

Şarku'l Avsat'ın Fransız dergisi Jeune Afrique'den aktardığına göre Boulos, toplantıda ele alınacak üç temel koşul belirledi, ancak bu koşulların içeriğini açıklamadı. Boulos, Washington'ın müzakere rolünü genişletmesi ve Libya çatışmasının çözümüne daha geniş bir şekilde müdahale etmesi için bu koşulların yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Mareşal Hafter, salı akşamı Bingazi'de milletvekili Adem Busahra ile yaptığı görüşmede, UNSMIL’in desteklediği siyasi sürecin önemini vurguladı. Libya krizindeki siyasi gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti.

UNSMIL, siyasi yol haritasına destek toplamak için devam eden çabalar çerçevesinde salı akşamı Libya'nın batısından ve güneyinden bazı Temsilciler Meclisi üyeleriyle bir toplantı düzenledi.

UNSMIL Başkanı Hanna Tetteh'in geçtiğimiz ay açıkladığı ve kurumların birleştirilmesinin ve ulusal seçimlerin yapılmasının önünü açacak yol haritasının maddelerinin müzakere edildiği belirtildi.

UNSMIL tarafından yayınlanan bir açıklamaya göre ekibi yol haritasına yönelik kademeli bir yaklaşım açıkladı. Bu yaklaşım, Yüksek Seçim Komisyonu'ndaki boş koltukların doldurulması ve seçim çerçevesine gerekli değişikliklerin yapılması gibi temel adımlarla başlıyor. UNSMIL, kapsamlı siyasi süreci kolaylaştırmaya yönelik çabalarına Temsilciler Meclisi üyelerinin destek verdiğini ve ‘yol haritasına yapıcı ve özenli bir şekilde katılmaya istekli olduklarını ifade ettiklerini aktardı.

fgth
Tetteh'in Siyasi İşler Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Khoury (UNSMIL)

Tetteh'in Siyasi İşler Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Khoury, Dört Bölge Sosyal Konseyi ile siyasi yol haritasına ilişkin çeşitli görüşleri tartıştı. Bunlar arasında devlet kurumlarının birleştirilmesi ve güçlendirilmesi ile ulusal seçimlerin yapılması zorunluluğu da yer aldı. Toplantıda ayrıca, UNSMIL’in konseyin çatışmalara barışçıl çözümler getirme ve gerilimleri yatıştırmada oynadığı önemli rolün yanı sıra yakın zamanda yapılan belediye seçimlerine geniş bir katılım olmasını sağlamak için yerel topluluklarla iş birliği yapması da ele alındı.

Öte yandan Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) dün Trablus'ta BM haritasıyla ilgili seçim yasalarını tartışan ‘BM haritasını değerlendirme ve inceleme komitesi’ üyelerinin, haritayla ilgili kalan konuları tamamlamak için henüz tarihi belirlenmemiş bir sonraki toplantıyı gerçekleştireceklerini duyurdu.

cdfrgthy
DYK’nın Trablus'ta yapılan oturumundan bir kare (DYK)

DYK Başkanı Dr. Muhammed Tekele başkanlığında salı akşamı düzenlenen oturumun sonunda DYK, Egemenlik Pozisyonları Komitesi'ni, adaylık sürecini tamamlamak için bir mekanizma üzerinde anlaşmak üzere Temsilciler Meclisi ile irtibat kurmakla görevlendirdi. Komite, bir sonraki oturumda nihai raporunu sunacak. DYK ayrıca, merkezileşmenin sona erdirilmesi ve valilik sisteminin etkinleştirilmesi ile ilgili Yerel Yönetim Yasası'na ilişkin önerilen değişiklikleri onayladı ve bu değişikliklerin Temsilciler Meclisi'ne sevk edilmesi için gerekli yetkileri verdi.

Diğer taraftan Libya Yüksek Seçim Komisyonu dün, ikinci aşamada 34 belediye meclisi için yapılan seçimlerin nihai sonuçlarını onayladı. Geryan Birinci Derece Mahkemesi'nin kararı uyarınca yasağın kaldırılmasının ardından ilk aşama olarak gerçekleştirilen Şuveyrif Belediye Meclisi seçimlerinin sonuçları da onaylayan Yüksek Seçim Komisyonu, ikinci aşamada seçilecek belediye meclis başkanlarının seçimi için komiteler kurulmasına ilişkin bir karar yayınladı. Bu seçimlerin 14-18 Eylül tarihlerinde yapılması planlanıyor. Yüksek Seçim Komisyonu, alınan bu kararların seçim sürecinin devamı olduğunu ve yerel yönetim düzeyinde demokratik müzakere ilkesini güçlendirdiğini vurguladı.


Suriye Savunma Bakanlığı, SDG kontrolündeki bölgeleri hedef aldığını duyurdu

Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Savunma Bakanlığı, SDG kontrolündeki bölgeleri hedef aldığını duyurdu

Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)

Suriye Savunma Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Halep'in doğusunda bir konut binasının bombalanması sonucu iki kişinin hayatını kaybetmesinin ardından, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDF) kontrolünde bulunan bölgelerdeki ateş kaynaklarını hedef aldığını duyurdu.

Açıklamada, "SDG güçleri, el Cerrah Askeri Havaalanı ve Meskene şehri civarında kontrolleri altındaki mevzilerinden sorumsuz ve şaşırtıcı bir şekilde şiddetli bir bombalama saldırısı başlattı. Saldırıda, Halep'in doğu kırsalındaki el Kayariye, Rasm elaAhmer ve Habuba Kebir köylerindeki sakinlerin evleri hedef alındı. Bombalama sonucunda iki sivil şehit oldu, üç sivil de yaralandı" ifadeleri yer aldı.

Bakanlık, bölgeye konuşlandırılan güçlerin harekete geçirilerek ateş kaynaklarına yönelik operasyon başlatıldığını, operasyonların halen devam ettiğini bildirdi.


Kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: Hamas liderleri yaralandı, birinin durumu kritik

TT

Kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: Hamas liderleri yaralandı, birinin durumu kritik

Kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: Hamas liderleri yaralandı, birinin durumu kritik

Hamas kaynakları Şarku'l Avsat'a, hareketin siyasi bürosunun liderlerinin Doha'ya düzenlenen İsrail saldırısında yaralandığını ve bunlardan birinin ‘durumunun kritik’ olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar, hareketin siyasi bürosunun yaralı üyelerinin ‘sıkı güvenlik önlemleri altında özel bir hastanede tedavi gördüklerini’ doğruladı. Ancak, şu anda yaralı liderlerin isimlerini açıklamayı reddettiler.

Katar'ın başkenti Doha’nın el-Katifiyye bölgesinde Hamas liderliğine ait özel bir yerleşkeye düzenlenen İsrail saldırısında, Hamas liderlik konseyi üyesi Halil el-Hayye'nin oğlu Hemmam el-Hayye, ofis müdürü Cihad Lebed, üç yardımcısı ve bir Katarlı güvenlik görevlisi dahil olmak üzere altı kişi hayatını kaybetti.

Kaynaklara göre hedef alınan yerleşke, Hamas liderleri ve yetkilileri ile güvenlik görevlilerine ait ofis ve evleri içeriyordu. Bunlar arasında, yaklaşık dört saldırıdan en şiddetli olanının ana hedefi olan özel bir ofisin bulunduğu Halil el-Hayye'ye ait orta büyüklükte bir villa da bulunuyor.

Heniyye'nin ofisinde yapılan toplantı

Kaynaklar, ‘İsrail savaş uçakları tarafından bölgeye atılan bombaların bir kısmının kompleks içindeki diğer yerleri de vurduğunu’ belirtti. Bunlar arasında, 31 Temmuz 2024'te Tahran'da İsrail tarafından suikasta kurban giden hareketin siyasi büro başkanı İsmail Heniyye'nin eski ofisi de bulunuyor.

rgthy
Katar'ın başkenti Doha'da İsrail hava saldırılarının hedef aldığı bina (Reuters)

Kaynaklar, Hamas liderlerinin toplantısının Heniyye'nin ofisinde yapıldığını, bu ofisin el-Hayye'nin evine bitişik olduğunu ve ‘neredeyse onun evinin bir parçası olduğunu’ belirtti. Kaynaklar, bombalardan birinin Heniyye'nin geniş ve ferah ofisinin köşesine isabet ettiğini ve bombaların düştüğü yerden nispeten uzak bir köşede oturan siyasi büro üyelerinin yaralandığını bildirdi.

‘Takipli telefonlar’

Kaynaklar, saldırıda hiçbir Hamas liderinin öldürülmemiş olmasının arkasında olası nedenler olabileceğini tahmin ederek, İsrail'in öncelikle toplantıya katılan liderlerin telefonlarının konumlarına güvenmiş olabileceğini öne sürdü.

Kaynaklar, ‘her toplantıda siyasi büro liderlerinin cep telefonlarını yanlarında taşımamalarının geleneksel olduğunu, telefonların araçlarında veya diğer kişilerde bırakıldığını’ doğruladı.

Kaynakların açıklamaları, hareketin liderlerinin korumaları arasında yüksek sayıda ölüm olmasının nedenini açıklıyor.

Kaynaklar, Hamas liderliğinin Katar'ın başkentinde birkaç konut kompleksi, ofis ve genel merkeze sahip olduğunu belirterek, toplantıların genellikle tek bir yerde yapılmadığını ve her zaman bir yerden başka bir yere taşındığını kaydetti.

Hedef konumun yakınında ve hedef alınan kompleksin dışında, siyasi ofis ve ofis sekreterliğine ait ofisler de bulunduğunu açıkladılar.

‘Gerçekleşmeyen toplantı’

Kaynaklara göre, hedef alınan toplantının ardından, akşam saatlerinde veya ertesi gün Başbakan ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir toplantı yapılması planlanmıştı. Bu toplantıda, Başkan Donald Trump'ın ateşkes anlaşmasıyla ilgili sunduğu Amerikan önerisi hakkındaki görüşmelerin sonuçları tartışılacaktı.

dgtyu
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (TV)

Kaynaklar, Hamas'ın saldırının ardından yaptığı açıklamada, ABD'yi ‘hareketin liderliğini hedef alan operasyona ortak ve iştirakçi’ olmakla suçladığını yineledi. Bir kaynak, “Operasyon başarısız olunca Washington, kısa süre önce bilgilendirildiği gibi zayıf bahaneler uydurdu” dedi.

Kaynak, “Son birkaç gün içinde, arabulucular ile İsrailliler ve Amerikalılar arasında bile iletişim kesilmedi. Olanlar, hareketin liderlerini tek bir yerde toplayıp ortadan kaldırmak için Amerikan-İsrail komplosu gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

Hamas kaynakları, ‘hareketin bazı liderlerinin, genişletilmiş toplantıya katılmak için Türkiye, Mısır ve diğer ülkelerden geldiklerini’ açıkladı.

Müzakereler nasıl etkilenecek?

Suikast girişimi sonrası Hamas'ın tutumu ve bunun müzakerelerin gidişatına etkisi konusunda kaynaklar Şarku’l Avsat'a, “Hamas liderliği içinde, Filistinlilerin taleplerini karşılayan, savaşın tamamen sona ermesini sağlayan ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesini garanti eden bir şekilde müzakerelerin sürdürülmesi gerektiği konusunda fikir birliği var” dedi.

sdfrgty
Hamas liderlik konseyi üyeleri (soldan sağa) Nizar Avadallah, Halil el-Hayye ve Muhammed İsmail Derviş (Arşiv – AFP)

Kaynaklar, ‘önümüzdeki günlerde, güvenlik durumu istikrar kazandığında arabulucularla iletişimin yeniden başlayacağını ve müzakerelerin yeniden başlamasının mümkün olacağını’ belirtti. Kaynaklar, ‘operasyon sırasında ne olursa olsun, savaşı sona erdirmek için temel talebin başarıya ulaşmasını sağlayacak şekilde müzakerelerin nasıl yürütüleceğine karar vermek için güvenli bir şekilde iç istişareler yapılacağını’ kaydetti.