Hilary Swank annesiyle arabada yaşayarak büyümüş

Aktris, Los Angeles'ta oyunculuk yaptığı dönemde evsizlikle olan mücadelesiyle ilgili içten bir şekilde konuştu

(Lionsgate)
(Lionsgate)
TT

Hilary Swank annesiyle arabada yaşayarak büyümüş

(Lionsgate)
(Lionsgate)

Hilary Swank, ünlü olmadan önce annesiyle birlikte arabalarında yaşadıklarını açıkladı.

The Wall Street Journal'a verdiği röportajda Oscar ödüllü 49 yaşındaki oyuncu, Los Angeles'ta hevesli bir genç oyuncu olarak geçirdiği ilk günlerde annesi Judy'nin, babası Stephen'dan kısa bir süre önce ayrılmasının ardından annesiyle birlikte arabalarında yaşadıklarını paylaştı.

Oyuncu, "Los Angeles'ta ilk olarak annemle birlikte sakin mahallelerde onun Oldsmobile Cutlass Supreme'inde yaşıyorduk" diye anlattı.

Arabada uyumadığımız zamanlarda, ailesi başka bir yere taşınmış ve mevcut evlerini satmaya çalışan yaşıtım yeni bir arkadaşımın evinde kalıyorduk. Şişme yatakta uyurduk.

Swank, çocukluğundan beri ABD'nin Washington eyaletindeki Bellingham'da bulunan bir karavan parkında yaşamış ve finansal güvensizlikle mücadele etmiş. Yayın kuruluşuna verdiği röportajda, her zaman olaylara olumlu tarafından bakmaya çalıştığını, yiyecek ve barınağa erişimi olduğu için minnettar olduğunu söylese de daha varlıklı akranları tarafından sosyal açıdan dışlanmanın kendisini yalnızlaştırdığını belirtti.

Aktris, "Arkadaşlarımın ebeveynleri beni akşam yemeklerine ve oyun buluşmalarına dahil etmeyene kadar karavan parkında yaşamanın beni dışlanmış biri haline getirdiğini fark etmemiştim" diye açıkladı.

Farklı algılandığımı bilsem de sınıf ayrımcılığını hemen anlamamıştım. Sonra anladım. Ayrıca yaşadığımız yerin, olduğum kişiden daha büyük bir sorun olduğunu da anladım.

Milyonluk Bebek'in (Million Dollar Baby) oyuncusu, sonunda yerel tiyatro topluluğunda bir aidiyet duygusu bulduğunu, burada oyunculuk yeteneklerini geliştirdiğini ve nihayetinde oyunculuğu gerçek bir meslek olarak sürdürmeye karar verdiğini söyledi. Arabalarında uyudukları dönemden sonra annesi sonunda sekreterlik işi bulmuş ve Burbank'ta bir oda kiralayabilmişler. 

Leonardo DiCaprio'yu keşfettiği iddia edilen menajer Bonnie Liedtke'yle anlaştıktan sonra cast direktörleriyle görüştü ve Harry ve Henderson Ailesi (Harry and the Hendersons), Evening Shade, Büyümenin Bedeli (Growing Pains) gibi TV dizilerinde rol alarak çıkış yaptı ve 1992 yapımı Buffy the Vampire Slayer'la sinemaya adım attı.

Swank, "Hayallerimi yaşadığım için heyecanlıydım" dedi ve hedeflerini takip etmesi için onu teşvik eden annesine minnettarlığını ifade etti.

Annem, sahnede olmanın heyecanını ve oyunculuğun beni hayata döndürdüğünü anladı.

1999'da Erkekler Ağlamaz (Boy's Dont Cry) ve 2004'te Milyonluk Bebek'teki rolleriyle iki kez Oscar kazanan Swank, mütevazı başlangıçlarını daha basit zamanlara duyduğu "nostalji"yle hatırladığını söylüyor. Swank, "Los Angeles'tan arada sırada ayrıldığımız için mutlu olsam da toplantılar için oraya gittiğimde Pasadena'da annemle birlikte park edip uyuduğumuz caddeden arabayla geçiyorum. Zorluklara rağmen hiçbir şeyimizin olmadığı o günler için nostalji duyuyorum" dedi.

Swank şu sıralar 23 Şubat 2024'te ABD sinemalarında gösterime girecek filmi Ordinary Angels'ın tanıtımını yapıyor. Film, dul bir adamın hasta kızının hayatını kurtarmak için yerel topluluğunu harekete geçiren bir kadının hikayesini anlatıyor.

Independent Türkçe



Bonobolar, karşılarındaki insanın bir şeyi bilmediğini fark edebiliyor

25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
TT

Bonobolar, karşılarındaki insanın bir şeyi bilmediğini fark edebiliyor

25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)

Bonoboların, kendi bildikleri bir şeyi karşılarındaki kişi bilmediğinde bunu fark ettiği bulundu. 

İnsanların, başkalarının ne düşündüğünü anlama becerisi sosyal yaşantıda kritik öneme sahip. Zihin teorisi denen bu özellik, farklı inanç ve bakış açılarına sahip kişileri fark ederek buna uygun davranmayı sağlıyor.

Diğer primatların da benzer bir beceriye sahip olup olmadığı uzun zamandır tartışılıyor. Daha önceki çalışmalarda bir yılan gören şempanzelerin, hayvanı fark etmeyen grup üyelerine haber verdiği saptanmıştı.

Ancak doğada bu beceriye işaret eden gözlemler yapılsa da bilim insanları, bugüne kadar kesin kanıtlara ulaşılamadığını söylüyor.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu soru işaretini gidermek adına üç bonoboyla bir deney yürüttü ve bulgularını hakemli dergi PNAS'te dün (3 Şubat) yayımladı.

Araştırma ekibinden Luke Townrow, sırayla bonoboların karşısına geçti ve aralarına bir masa üzerinde ters çevrilmiş üç bardak kondu. 

Başka bir araştırmacı bardaklardan birinin altına üzüm gibi ödüller sakladı. Ancak Townrow, ödülü nereye koyduğunu bazı testlerde görürken, bazılarında görüşü kapatıldı. Bonobolarsa yiyeceğin hangi bardağın altına yerleştirildiğini bütün testlerde gördü.

Townrow ödülün nereye saklandığını bilse de bilmese de "Hmmm... üzüm nerede?" diyerek bardaklara kısaca göz gezdirip 10 saniye bekledi. Eğer nerede olduğunu biliyorsa bu sürenin sonunda üzümü çıkarıp karşısındaki bonoboya verdi. Bu sayede hayvanın bildiklerini paylaşması amaçlandı.

Bilim insanları, Townrow'un görüşü engellenmediğinde bonoboların oturup beklediğini gözlemledi. Ancak araştırmacıyla bardaklar arasına bariyer konduğu durumlarda bonobolar ödülün saklandığı yeri işaret etti. 

Townrow, "Çılgınca dikkatimi çekmeye çalıştıkları ve durmadan bardağı işaret ettikleri oldu çünkü gerçekten harekete geçmemi istiyorlardı ancak kontrollü bir ortam olduğu için 10 saniye beklemek zorundalardı" diyor.

Makalenin yazarlarından Christopher Krupenye, bulgular hakkında şöyle diyor:

Bu, birinin kendilerinden farklı bir bakış açısına sahip olduğunu fark edince gerçekten harekete geçebileceklerini gösteriyor.

Yeni araştırmadaki hayvanlar, insanların olduğu ortamlarda yetiştirildiğinden, bulgular bütün bonobolar için geçerli olmayabilir.

Yine de uzmanlar, üç bonoboda bu becerinin tespit edilmesinin, biyolojilerinde ve büyük olasılıkla insanlarla paylaştıkları ortak atalarda da böyle bir potansiyel olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

Çalışmada yer almayan bilim insanları bulguların "kıymetli" olduğunu ancak daha fazla hayvanla deneyler yapılması gerektiğini ifade ediyor.

Yeni çalışma ve şempanzelerin, tehlikeli yılanları grup üyelerine haber vermesi gibi bulgular, zihin teorisinin insanlara has bir özellik olmadığı düşüncesine katkı sunuyor.

Independent Türkçe, New Scientist, NPR, PNAS