İstanbul'da hırsızlık olayları azaldı

"2024 yılının ilk 2 ayında geçen yılın aynı dönemine göre şehrimizde 'katalog suçlar' olarak tabir edilen mal varlığına karşı suçlarda genel düşüş oranı yüzde 23, aydınlatma oranı yüzde 75 oldu. Evden hırsızlık yüzde 35, otodan hırsızlık yüzde 51, iş yeri

AA
AA
TT

İstanbul'da hırsızlık olayları azaldı

AA
AA

İstanbul Valisi Davut Gül, 2024'ün ilk 2 ayında geçen yılın aynı dönemine göre kentteki mal varlığına karşı suçlarda genel düşüş oranının yüzde 23, aydınlatma oranının ise yüzde 75 olduğunu belirterek, "Evden hırsızlık yüzde 35, otodan hırsızlık yüzde 51, iş yerinden hırsızlık yüzde 20 azaldı." dedi.

Gül, Valilik'te düzenlediği basın toplantısında, kentteki 2023 ile 2024'ün ilk 2 ayına ilişkin asayiş verilerini açıkladı.

Kentte huzur ve asayişin sağlanması için görev yapan güvenlik güçlerinin çalışmalarını paylaşmak üzere bir arada olduklarını ifade eden Gül, İstanbul'un 16 milyona yaklaşan nüfusuyla dünyanın en büyük 15'inci metropolü olduğunu dile getirdi.

Vali Gül, 131 ülkeden daha fazla nüfusa sahip şehirde 56 bin 376 polis, 7 bin 633 jandarma ve 1053 sahil güvenlik mensubu olmak üzere toplam 65 bin 62 personelin görev yaptığını kaydetti.

Kentin huzur ve güvenliği için mesai mefhumu gözetmeden gece gündüz çalıştıklarına dikkati çeken Gül, şu verileri aktardı:

"2023'te bir önceki yıla göre, 'katalog suçlar' olarak tabir edilen mal varlığına karşı suçlarda genel düşüş oranı yüzde 16 ve bu suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 72. Bunlardan evden hırsızlık yüzde 29, otodan hırsızlık yüzde 19, iş yerinden hırsızlık yüzde 21 azaldı. Kişilere karşı işlenen suçlarda yüzde 2 düşüşümüz var. Kişilere karşı suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 98. Bunun yanında, dolandırıcılık suçlarında 2023 yılında suç sayısı 14 bin 575, aydınlatma oranı yüzde 91'dir. Ayrıca, ilimizde 2023 yılında hapis cezalı aranan 43 bin 790 şahıs, gıyabi aranan 142 bin 245 şahıs olmak üzere toplamda 186 bin 35 şahıs yakalanmıştır."

Asayiş olaylarında 2024 yılının ilk 2 ayıyla geçen yılın aynı dönemini karşılaştıran Gül, "2024 yılının ilk 2 ayında geçen yılın aynı dönemine göre şehrimizde 'katalog suçlar' olarak tabir edilen mal varlığına karşı suçlarda genel düşüş oranı yüzde 23, aydınlatma oranı yüzde 75 oldu. Evden hırsızlık yüzde 35, otodan hırsızlık yüzde 51, iş yerinden hırsızlık yüzde 20 azaldı. Kişilere karşı işlenen suçlar yine yüzde 2 düştü. Aydınlatma oranımız da yüzde 98 olarak devam ediyor. Bunun yanında, ilk 2 ayda dolandırıcılık suçlarında suç sayısı 2 bin 435, aydınlatma oranı yüzde 80'dir." diye konuştu.

Vali Gül, özellikle internet ve telefon dolandırıcılığına karşı kurumsal uyarıları dikkate almaları konusunda vatandaşları uyararak, kentte bu yılın ilk 2 aylık döneminde hapis cezalı aranan 11 bin 969 ile gıyabi aranan 33 bin 86 olmak üzere toplamda 45 bin 55 kişinin yakalandığını bildirdi.

Terörler ve organize suçlarla mücadele

Vali Gül, dünyanın tüm metropollerinde olduğu gibi İstanbul'da da güvenlik gündeminin en önemli başlıklarından birinin terör olduğunu söyledi.

2023'te, terör örgütlerine karşı operasyon sayısının bir önceki yıla göre yüzde 5,5, yakalananların sayısının yüzde 10 arttığını, 609 şahsın tutuklandığını, 477 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandığını vurgulayan Gül, bu yılın ilk 2 ayında ise terör örgütlerine karşı düzenledikleri 287 operasyonda 795 şahsın yakaladığını, 205 şahsın tutuklandığını, 167 şahsa da adli kontrol tedbiri uygulandığını belirtti.

Organize suçlarla mücadele kapsamında 2023'te düzenlenen 404 operasyonda bir önceki yıla göre, yakalananların yüzde 7, tutukluların yüzde 47 arttığını, 634 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandığını dile getiren Gül, bu yılın ilk 2 ayında da 45 operasyonda 448 şahsın yakalandığını, 231 şahsın tutuklandığını ve 109 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandığını anlattı.

Uyuşturucuyla mücadele

Vali Gül, zehir tacirlerinin kökünü kazımaya kararlı olduklarının altını çizerek, 2023'te narkotik suçlarla mücadele kapsamında yapılan operasyonlarda yakalananların sayısının 59 bin 68 olduğunu ifade etti.

Önceki yıla göre ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarının yüzde 21 arttığına dikkati çeken Gül, "5 bin 701 şahıs tutuklandı. 3 bin 474 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. 2024 yılı ilk iki aylık döneminde ise narkotik suçlarla mücadele kapsamında yapılan operasyonlarda 13 bin 23 şahıs yakalandı. 2 ton 378 kilogram uyuşturucu madde, 2 milyon 545 bin 320 adet hap, 2 milyon 22 bin 973 adet sentetik ecza maddesi, 1382 kilogram ara kimyasal ele geçirildi. 1131 şahıs tutuklandı, 610 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı." açıklamasında bulundu.

Gül, uyuşturucu tehlikesine yönelik eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarında en büyük destekçilerin anneler olduğunun altını çizerek, "En İyi Narkotik Polisi Anne Eğitimi" projesi kapsamında 2023'te bilgilendirdikleri annelerin sayısının önceki yıla göre yüzde 70 artıp toplamda 258 bine ulaştığını belirtti.

"2023 yılında bir önceki yıla göre, kaçakçılık suçlarıyla mücadele kapsamında düzenlenen operasyon sayısı yüzde 11 artarak 3 bin 695 oldu." diyen Gül, yakalananların sayısının yüzde 9 arttığını, 98 kişinin tutuklandığını, 564 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandığını aktardı.

Vali Gül, tütün ve sigara kaçakçılığı operasyonlarında yakalanan kaçak sigara miktarının yüzde 35, tütün miktarının ise yüzde 27 arttığına dikkati çekerek, sahte içki imalatında kullanılan 212 bin 326 litre alkole de el konulduğunu kaydetti.

Bu yılın 2 aylık döneminde, kaçakçılık suçlarıyla mücadele kapsamında düzenlenen 578 operasyonda 750 şahsın yakalandığını, 38 şüphelinin tutuklandığını dile getiren Gül, 35 şahsa ise adli kontrol tedbiri uygulandığını anlattı.

Gül, 170 bin paket kaçak sigara, 17 milyon 599 bin adet makaron, 21 bin 546 kilogram tütün ele geçirildiğine işaret ederek, 25 ton sahte alkole el konulduğunu bildirdi.

Trafik ve trafik kazası verileri

İstanbul'un 7/24 insan ve araç hareketliliği yaşayan yoğun bir şehir olduğunu ifade eden Gül, geçen yıl 5 milyon 406 bin 820 olan motorlu araç sayısının bu yıl 5 milyon 455 bin 930'a çıktığını, motosiklet sayısının da yüzde 5 artışla 650 bin 783'e ulaştığını söyledi.

Akıcı ve güvenli bir trafiğin sağlanması için gece gündüz çalıştıklarını ve önlemler aldıklarını belirten Gül, İçişleri Bakanlığınca şehre yeni atanan 6 bin 994 polis memurunun 2 bin 500'ünün trafik birimlerinde görevlendirildiğini, 2 bin 785 olan personel sayısının 5 bin 285'e çıktığını kaydetti.

Gül, emniyete ocak ayında teslim edilen 1173 araçtan 418'inin, 600 motordan ise 300'ünün trafik birimlerinin hizmetine verildiğini, 2023'te yapılan uygulamalarda 8 milyon 468 bin 663 aracın kontrol edildiğini aktardı.

Bu kapsamda 68 bin 568 servis aracının kontrol edildiğini kaydeden Gül, "Öğrencilerimiz başta olmak üzere özellikle servis kullanan ve servisle iş yerine gidip gelenlerin kazalara karışmaması, bu anlamda bir boşluk olmaması açısından servis denetimlerini velilerimizin de isteğine uygun, olabildiğince hassas şekilde yapıyoruz. Yapmaya devam edeceğiz." dedi.

Vali Gül, 2024 yılının ilk 2 aylık döneminde ise uygulamalarda kontrol edilen araç sayısının 2 milyon 755 bin 216 olduğunu ifade ederek, "Gözümüzün aydınlığı evlatlarımızın okul yolundaki güvenlikleri için de denetimlerimize ilk 2 ayda da aralıksız devam ediyoruz. 2024 yılı 2 aylık dönemde 22 bin 377 servis aracı kontrol edildi." diye konuştu.

Herkesin güvenliği için trafik kurallarına uymanın zorunluluk olduğuna dikkati çeken Gül, İçişleri Bakanlığınca hayata geçirilen, hız, emniyet kemeri, alkollü araç kullanımı, yaya önceliği ve trafikte cep telefonu kullanımının önlenmesi başta olmak üzere bu tür projeleri uygulamayı kararlılıkta sürdürdüklerini kaydetti.

Davut Gül, 2023 yılında meydana gelen 138 ölümlü kazada 157 vatandaşın hayatını kaybettiğini, yaralanmalı kazalarda 32 bin 628 vatandaşın yaralandığını dile getirerek, "2024 yılının ilk 2 aylık dönemde ise ölümlü kazalarda 25 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ayrıca yaralanmalı kazalarda da 5 bin 151 vatandaşımız maalesef yaralandı. Oysa hepimizin hedefi, bir insanımızın dahi kaybedilmemesi. Trafik kurallarına uyarak, birbirimize sabır ve anlayış göstererek, bu acıları hep birlikte azaltabiliriz. Siz hemşehrilerime bu konuda güveniyorum." ifadelerini kullandı.

Siber güvenlik ekiplerinin, internet yoluyla işlenen suçlara karşı 7/24 çevrim içi güvenliğin sağlanması için kararlılıkla mücadele ettiğini vurgulayan Gül, bu yılın 2 aylık döneminde kontrol edilen sayının 457 olduğunu kaydetti.

Denizlerin güvenliği

İstanbul Valisi Gül, İstanbul'un 436 kilometre deniz sınırına sahip olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Sahil Güvenlik Komutanlığımız, denizlerimizdeki huzur ve güvenliğin sağlanması için 2023 yılında bir önceki yıla göre, görev icra saatini yüzde 6 artırarak 62 bin 390 saate çıkardı. Gemi ve tekne kontrol sayımız yüzde 16 artarak 21 bin 573'e yükseldi. Denizden kurtarılan kişi sayısı 193 oldu. Yasa dışı su ürünleri avcılığına yönelik tekne kontrolü sayısı 5 bin 571 oldu. Yasa dışı su ürünleri avcılığı ihlali tespit sayısı yüzde 12 azalarak 499'a düştü. Yasa dışı avcılık sonucu el konulan su ürünleri yüzde 22 artarak 31 bin 106 kilograma ulaştı. Yasa dışı avlanan 13 adet tekneye el kondu. Çevre kirliliği tespiti yüzde 40 azalarak 62'ye düştü. Kaçakçılık, İstihbarat, Harekat ve Bilgi Toplama (KİHBİ) sorgulamaları yüzde 67 artarak 58 bin 333'e ulaştı."

Bu kapsamda, 2024'ün ilk 2 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre komutanlığın gemi, tekne kontrol sayısının yüzde 48 artıp 4 bin 496'ya yükseldiğini aktaran Gül, "Denizden kurtarılan kişi sayısı yüzde 129 arttı, 31 kişi güvenle tahliye edildi. Yasa dışı su ürünleri avcılığına yönelik tekne kontrolü yüzde 102 artışla 1802'ye, yasa dışı su ürünleri avcılığı ihlal tespit sayısı yüzde 18 artarak 141'e yükseldi. Yasa dışı avcılık sonucu el konulan su ürünleri yüzde 414 artarak 8 bin 930 kilograma ulaştı." bilgisini paylaştı.

Vali Gül, "1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu"na muhalefetle yasa dışı avlanan, mülkiyeti kamuya geçirilen tekne sayısının yüzde 67 arttığını, yasa dışı avlanan 5 tekneye el konulduğunu, çevre kirliliği tespitinin yüzde 20 azalarak 12'ye düştüğünü söyledi.

KİHBİ sorgulamalarının yüzde 10 artarak 92 bin 130'a ulaştığını ifade eden Gül, yaz döneminden itibaren Tuzla, Beykoz, Avcılar'da kurulacak yeni Sahil Güvenlik birimleriyle denizlerdeki denetimlerin artarak devam edeceğini kaydetti.

Gül, şehrin huzur, güvenliği ve esenliği için destekleriyle her daim yanlarında olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarını sundu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Bakanlık teşkilatına teşekkür etti.

"Seçimler güven içerisinde huzurla geçecek"

İstanbul Valisi Gül, bir basın mensubunun seçim güvenliğiyle ilgili alınan tedbirlere ilişkin sorusu üzerine, propaganda döneminin huzur içerisinde geçtiğini, adeta bir demokrasi şöleninin yaşandığını gördüklerini dile getirdi.

Seçim öncesi, seçim günü ve sonrası olmak üzere bütün tedbirlerinin günlük ve haftalık değerlendirdiklerini belirten Gül, İçişleri Bakanlığının 81 ilde bunu koordine eden bir mekanizma oluşturduğunu, seçim kurullarının da mevzuatlarına göre kendi işlerini takip ettiğini, her hafta Bakanlıkla yaptıkları istişareler neticesinde bunları değerlendirdiklerini söyledi.

Vali Gül, "Seçimler, daha önceki seçimlerde olduğu gibi güven içerisinde huzurla geçecek. Seçimlerde bizim personelimizin tamamı bu işlerde görevlendiriliyor. Vatandaşlarımızın demokratik tercihlerini sandığa yansıtmaları için üzerimize düşen neyse yapmaya gayret ediyorlar." şeklinde konuştu.

Toplantıda, Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanı Tuğamiral Tayfun Paşaoğlu, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu, İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ve Vali Yardımcısı Hasan Gözen de yer aldı.



Türkiye, Suriye ordusunun yeteneklerini güçlendirecek

Bakanlar Murhef Ebu Kasra ve Yasar Güler, Suriye ve Türkiye savunma bakanlıkları arasında askeri eğitim ve danışmanlık anlaşması imzaladı (Suriye Savunma Bakanlığı)
Bakanlar Murhef Ebu Kasra ve Yasar Güler, Suriye ve Türkiye savunma bakanlıkları arasında askeri eğitim ve danışmanlık anlaşması imzaladı (Suriye Savunma Bakanlığı)
TT

Türkiye, Suriye ordusunun yeteneklerini güçlendirecek

Bakanlar Murhef Ebu Kasra ve Yasar Güler, Suriye ve Türkiye savunma bakanlıkları arasında askeri eğitim ve danışmanlık anlaşması imzaladı (Suriye Savunma Bakanlığı)
Bakanlar Murhef Ebu Kasra ve Yasar Güler, Suriye ve Türkiye savunma bakanlıkları arasında askeri eğitim ve danışmanlık anlaşması imzaladı (Suriye Savunma Bakanlığı)

Suriye ve Türkiye dün, Suriye ordusunun kabiliyetlerinin güçlendirilmesi, kurumlarının geliştirilmesi ve kapsamlı güvenlik sektörü reformunun desteklenmesini amaçlayan bir askeri iş birliği anlaşması imzaladı.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), iki ülke savunma bakanlarının huzurunda Ankara'da imzalanan anlaşmanın, Suriye ordusunun operasyonel hazırlığını artırmak, ortak operasyonları güçlendirmek ve terörle mücadele, mayın temizleme, siber savunma, askeri mühendislik, lojistik ve barışı koruma operasyonları gibi uzmanlık gerektiren beceri eğitimleri sağlamak amacıyla eğitim kurslarını içerdiğini bildirdi.

Aralarında Dışişleri ve Savunma Bakanları ile İstihbarat Başkanı'nın da bulunduğu üst düzey Suriye heyeti, Türk yetkililerle görüşmek üzere Ankara'ya geldi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre siyasi olarak, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile Türk mevkidaşı Hakan Fidan'ın görüşmelerinde Süveyda dosyası, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) gerilimi, bölünme tehlikesi ve İsrail'in dış müdahaleleri gündemi oluşturdu.


ABD Azerbaycan-Ermenistan barış anlaşmasıyla İran sınırında

ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Beyaz Saray'da imzalanan barış anlaşmasının ardından kameralara poz verirken, 8 Ağustos 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Beyaz Saray'da imzalanan barış anlaşmasının ardından kameralara poz verirken, 8 Ağustos 2025 (AFP)
TT

ABD Azerbaycan-Ermenistan barış anlaşmasıyla İran sınırında

ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Beyaz Saray'da imzalanan barış anlaşmasının ardından kameralara poz verirken, 8 Ağustos 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Beyaz Saray'da imzalanan barış anlaşmasının ardından kameralara poz verirken, 8 Ağustos 2025 (AFP)

Ömer Önhon

Güney Kafkasya'da devam eden büyük oyunda, siyaset, ekonomi ve güvenliği bir araya getiren yeni bir proje öne çıktı. Beyaz Saray'da 8 Ağustos Cuma günü düzenlenen törende, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, iki ülke arasında barış için ortak deklarasyona imza attılar. Törene, anlaşmanın hamisi olarak belgeyi imzalayan ABD Başkanı Donald Trump da katıldı.

Ortak deklarasyon sınırlara saygı, bölgesel çatışmanın sona erdirilmesi ve güç kullanımının reddi gibi yedi temel maddeden oluşuyor. Taraflar ayrıca, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) Minsk Grubu'nun kapatılması için ortak bir talepte bulunmak da dahil olmak üzere çeşitli bazı belgeler üzerinde de anlaşmaya vardı ve bunları imzaladı. Ermenistan ve Azerbaycan Dışişleri Bakanları, ‘Devletler Arasında Barış ve İlişkilerin Kurulmasına Dair Anlaşma’ taslağını imzalayarak, nihai metni tamamladılar. Bakü, Erivan'ın imzaların atılmasından ve nihai onaylamadan önce bölgesel talepleri sona erdirecek anayasa değişikliklerini yapmasını bekliyor.

Anlaşma ayrıca, Azerbaycan'ın ana kısmını Ermenistan toprakları üzerinden Nahçıvan'a bağlayan ‘Zengizor Koridoru’ olarak bilinen engelsiz bir geçiş bölgesi kurulmasını da kapsıyordu. Ermenistan, ABD ve üzerinde anlaşmaya varılan diğer dış taraflarla birlikte, ‘Trump'ın uluslararası barış ve refah yolu’ olarak adlandırılan bir çerçeve oluşturmak için çalışmayı taahhüt etti. Washington’daki görüşme önemli bir başarı olsa da, birçok ayrıntı hala net bir anlaşma ve daha fazla açıklığa ihtiyaç duyuyor.

Azerbaycanlılar ve Ermeniler arasındaki çatışma, 20’nci yüzyılın başlarına, her iki ülkenin de işgal altında olduğu ve 1990 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla bağımsızlıklarını kazandıkları döneme kadar uzanıyor. O zamandan beri, tarihsel anlaşmazlıklar ve bölgesel talepler nedeniyle aralarında zaman zaman savaşlar patlak verdi. Ermeniler, özellikle Rusya'nın büyük dış desteğiyle Karabağ ve diğer Azerbaycan bölgelerini işgal etti.

Proje, Bakü'den başlayıp Ermenistan'dan geçerek Nahçivan'a ulaşan ve ardından Türkiye'ye varan bir demiryolu hattı ve otoyol inşasını kapsarken bu yol, İran sınırına paralel olarak uzanıyor.

Azerbaycan, 2020 yılında Karabağ'ın büyük bir bölümünü geri alan bir askeri operasyon düzenledi ve ardından 2023 eylülünde terörle mücadele çerçevesinde hızlı bir harekatla işgal altındaki topraklarının geri kalanını da kurtardı. O tarihten bu yana Türkiye, ABD, İsrail, Fransa ve İran gibi ülkelerin farklı roller oynadığı karmaşık bir siyasi ve güvenlik sürecine girildi. Bu ülkeler, kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için çaba sarf ettiler.

Başkan Trump, uzun süredir savaşları sona erdirme ve ekonomik ilişkileri güçlendirerek ve refahı artırarak ülkeleri bir araya getirme sloganını savunuyor ve bu konuda ABD'nin ekonomik çıkarlarına odaklanıyor. Ancak, savaşları birkaç gün içinde sona erdirebileceğine dair tekrar ettiği abartılı açıklamaları, özellikle bir günde sona erdirebileceğini söylediği Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirememesi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından manevra yapıldığını itiraf etmesi, güvenilirliğini zedeledi.

fgthyu7
Nahçıvan Özerk Bölgesi'nin Stepanakert (Hankendi) şehrinde düzenlenen bir askeri geçit töreni, 8 Kasım 2023 (AFP)

Bu sefer işler onun lehine gelişebilir, çünkü yakında Putin ile görüşmeye hazırlanıyor ve bu da Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirme umutlarını canlandırıyor. Pakistan ile Hindistan, Tayland ile Kamboçya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile Ruanda arasındaki çatışmaları sona erdirmeyi kendine mal eden Trump için, Kafkasya’daki son başarısı, uluslararası arenada başarılarını övünmek için yeni bir fırsat sunuyor.

Washington zirvesinin en önemli sonucu, anlaşmada ‘geçiş bölgesi’ olarak adlandırılan ve Zengizor Koridoru olarak bilinen, Ermenistan’da 43 kilometre uzunluğundaki şerit oldu. Bu şerit, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin ana kısmını, Nahçivan Özerk Cumhuriyeti'ndeki topraklarından ayırıyor.

Proje, Bakü'den başlayıp Ermenistan'dan geçerek Nahçivan'a ulaşan ve ardından Türkiye'ye varan bir demiryolu hattı ve otoyol inşasını kapsarken bu yol, İran sınırına paralel olarak uzanıyor.

Başkan Donald Trump, Zengizor Koridoru’nu, Azerbaycan'a Nahçıvan'a tam erişim hakkı tanıyan ve Ermenistan'ın toprak bütünlüğüne tam saygı gösteren özel bir geçiş bölgesi olarak tanımladı. Projeye, Trump Uluslararası Barış ve Refah Yolu (TRIPP) adı verildi.

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gelişmelerle birlikte, gözlemciler Türkiye ile Ermenistan arasında tam normalleşme ve diplomatik ilişkilerin kurulmasının çok da uzak olmadığını tahmin ediyorlar.

Trump, Ermenistan'ın bu koridoru inşa etmek için ABD ile özel bir ortaklık kuracağını ve Washington'a 99 yıl süreyle uzatılabilir yönetim hakları vereceğini açıkladı. Projenin hayata geçirilmesi için ABD ve diğer ülkelerden müteahhitlerin yer alacağı bir koalisyon kurulacak ve ABD, Azerbaycan ve Ermenistan karı üzerinde anlaşmaya varılan oranlarda paylaşacak.

Teknik şüphelerle çevrili olan proje, çünkü Ermenistan koridorda egemenlik haklarına sahip olacak, ancak yolcuların ve malların denetimi ve kontrolü, trafiği veya ticari faaliyetleri engellemeyecek şekilde gerçekleştirilecek. Fakat bu durum, uygulama açısından hala belirsizliğini koruyor.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bu tarihi adımın Trump'ın kişisel müdahalesi olmasaydı gerçekleşemeyeceğini vurgulayarak, 35 yıl süren savaşı sona erdirdiği için Nobel Barış Ödülü'nü hak ettiğini ve onu bu ödüle aday göstereceklerini açıkladılar.

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasında etkili olan başlıca güçlerden biri olan Türkiye, Washington’daki zirvenin sonuçlarından duyduğu memnuniyeti dile getirirken bunu son derece önemli bir gelişme olarak nitelendirerek ABD'nin rolünü takdir etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anlaşmaya övgüde bulundu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise Zengizor Koridoru’nu Türkiye'yi Kafkasya ve Hazar Denizi üzerinden Türk dünyasına, Türkiye üzerinden Avrupa'ya ve Asya'nın derinliklerine bağlayan önemli bir bağlantı noktası olacağını belirtti.

juı8
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Donald Trump'ın da hazır bulunduğu Washington'daki Beyaz Saray'da düzenlenen barış anlaşması imza töreninde tokalaşırken, 8 Ağustos 2025 (AFP)

Türkiye ve Azerbaycan, ‘iki devlet bir millet’ deyişiyle ifade edilen yakın bir ilişkiye sahipler. Dışişleri Bakanı Fidan da bu çerçevede ‘Türk dünyası’ terimini kullandı. Ankara, Ermenistan-Azerbaycan savaşının başından itibaren Bakü'nün yanında yer aldı ve askeri destek sağlayarak Azerbaycan'ın zaferinde önemli bir rol oynadı. Türkiye, 21 Eylül 1991'de Ermenistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olmasına rağmen, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgal etmesi ve mevcut anlaşmazlıklar nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkiler gerildi.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 2022 yılında Türkiye'nin diplomatik girişimlerine yanıt verdi ve iki ülke arasında uzlaşı sürecinin ilk adımları atıldı. Bu süreç, geçtiğimiz haziran ayında Paşinyan’ın Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaretle taçlandı.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gelişmelerle birlikte, gözlemciler Türkiye ile Ermenistan arasında tam normalleşme ve diplomatik ilişkilerin kurulmasının çok da uzak olmadığı tahminlerinde bulunuyorlar. Birçok Ermeni Taşnak, özellikle de Ermeni diasporasından olanlar, Başbakan Nikol Paşinyan'ın Ermenistan'ın ulusal çıkarlarına aykırı davranışlarda bulunduğunu düşünüyor, ancak halkın geniş desteğine sahip olan Paşinyan bu eleştirilerden etkilenmeyecektir.

Ekonomik faaliyetler ve normalleşme ile ulaşım koridorlarının sağlayacağı fırsatlar büyük bir etki yaratacak olsa da bu durum, mevcut tüm gerilimleri ve zorlukları bir anda ortadan kaldırmaz.

Rusya, Batı'nın kendi hayati etki alanı olarak gördüğü bölgelerde veya sınırlarına yakın bölgelerde yaptığı hamlelerden memnun değil. Başkan Vladimir Putin'in harekete geçmek için uygun anı sabırla beklediği biliniyor.

İran ve Rusya ise Aliyev ve Paşinyan’ın görüşmesi ve anlaşmaları imzalamalarının olumlu bir gelişme olduğunu vurguladılar. Ancak aynı zamanda, ABD'nin Moskova'nın arka bahçesi olarak gördüğü bölgede Rusya'ya karşı önemli bir diplomatik zafer elde etmesinden duydukları endişe ve rahatsızlığı da dile getirdiler. Bu gelişme, Rusya ile Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin gerginleştiği bir dönemde gerçekleşti.

Ermenistan, Paşinyan liderliğinde Rusya'nın nüfuzundan uzaklaşarak güvenliğini sağlamak için Batı'ya yakınlaşmaya çalışırken, Aliyev liderliğindeki Azerbaycan'ın politikası Rusya ile ilişkilerinde temkinli olmakla birlikte, son zamanlarda daha açık bir tutum sergilemeye başladı.

gthyu
Azerbaycan Savunma Bakanlığı'nın 19 Eylül 2023'te yayınladığı bir videodan alınan ve Bakü’nün Azerbaycan güçlerinin Ermenilerin Dağlık Karabağ bölgesinde kullandığı mevzileri imha etmesi sonucu meydana geldiğini söylediği bir patlamayı gösteren bir görüntü (AFP)

Öte yandan İran, Bakü ile Erivan arasındaki ilişkilerin iyileşmesini memnuniyetle karşıladı, ancak projenin olası sonuçları konusunda uyarıda bulundu. Ulaştırma yollarının açılmasının, karşılıklı çıkarlar ve egemenliğin korunması çerçevesinde gerçekleşmediği sürece bölge halklarına fayda sağlamayacağını vurgulayan Tahran, doğu ile batıyı birbirine bağlayan Zengizor Koridoru’nun, kendisinin teşvik ettiği kuzey-güney koridoruna büyük zarar vereceğinden ve Ermenistan'a doğrudan erişimini engelleyeceğinden endişe ediyor.

İran, bölgenin güvenliğini tehlikeye atabilecek dış müdahalelere karşı uyararak Tahran'ın varlığını ve Azerbaycan'daki İsrail varlığını ciddi bir endişe kaynağı olarak gören ABD'ye açık bir gönderme yaptı.

Burada sorun, İran'ın bu projeyi gerçekten durdurabilecek durumda olup olmadığında. Ancak Rusya'nın, Batı'nın kendi hayati etki alanı olarak gördüğü bölgede veya sınırlarına yakın bölgelerde yaptığı hamlelerden memnun olmadığı biliniyor. Başkan Vladimir Putin'in harekete geçmek için uygun anı sabırla beklediği de biliniyor.

ABD’li yetkililerin, Washington'ın anlaşmalarının ve projelerinin Rusya, Çin ve İran'ı hedef alan jeopolitik manevraların bir parçası olduğunu açıkça ilan etmesiyle, bu ülkelerin tek tek veya toplu olarak bu planları engellemek yahut bozmak için karşı projeler veya planlar ortaya koyması şaşırtıcı olmaz.


Türkiye'nin batısında meydana gelen depremde 1 kişi hayatını kaybetti, 29 kişi yaralandı

Deprem sonucu yıkılan bir bina (AP)
Deprem sonucu yıkılan bir bina (AP)
TT

Türkiye'nin batısında meydana gelen depremde 1 kişi hayatını kaybetti, 29 kişi yaralandı

Deprem sonucu yıkılan bir bina (AP)
Deprem sonucu yıkılan bir bina (AP)

Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı dün Balıkesir'de meydana gelen depremin 6,1 büyüklüğünde olduğunu belirtti.

Yetkililere göre saat 19:53'te kaydedilen deprem, İstanbul ve İzmir dahil olmak üzere ülkenin batısındaki birçok şehirde hissedildi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İlgili tüm kurumlar depremle ilgili gerekli önlemleri aldığını” belirtti.

Erdoğan, “Balıkesir'i vuran ve komşu illerde de hissedilen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Balıkesir'de bugün meydana gelen depremde ilk belirlemelere göre 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 29 kişinin yaralandığını açıkladı.

Bakan X platformunda daha önce yaptığı açıklamada, "Tüm Afet ve Acil Durum Yönetimi ekiplerimiz ve ilgili kurumlarımız derhal saha aramalarına başladı. Şu ana kadar herhangi bir olumsuz olay kaydedilmedi" demişti.

AFP’nin haberine göre Sındırgı Belediye Başkanı Serhan Sak, NTV'ye yaptığı açıklamada, depremin merkez üssü olan şehirde, şehir merkezindeki üç katlı bir bina da dahil olmak üzere 10 binanın yıkıldığını söyledi.

Sak, "Bu binada altı kişi yaşıyordu ve enkaz altından dört kişi kurtarıldı." diyerek, diğer ikisinin çıkarılması için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Sak, "Binalar ve camiler yıkıldı, ancak can kaybı olmadı" dedi.

AFAD, büyüklükleri 3,5 ila 4,6 arasında değişen yedi artçı sarsıntı bildirdi.

Geçtiğimiz haziran ayı başında Muğla’da meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depremde bir kız çocuğu hayatını kaybetmiş, 69 kişi de yaralanmıştı.

Türkiye, geçmişte birçok trajediye neden olan fay hatlarının üzerinde yer almaktadır.

2023 yılında meydana gelen şiddetli Hatay depreminde en az 53 bin kişi hayatını kaybetti.