Başakşehir'de kedi "Eros"u öldüren sanık 2,5 yıl hapse çarptırıldı

Başakşehir'de sitenin asansöründe "Eros" isimli kediyi öldürdüğü gerekçesiyle yeniden yargılanan sanık İbrahim Keloğlan, "evcil hayvanı kasten öldürme" suçundan 2 yıl 6 hapse çarptırıldı ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı konuldu.

AA
AA
TT

Başakşehir'de kedi "Eros"u öldüren sanık 2,5 yıl hapse çarptırıldı

AA
AA

Küçükcekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık İbrahim Keloğlan ve avukatı, müştekiler, Tarım ve Orman Bakanlığı ile İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi avukatları katıldı.

Bazı siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının avukatları da duruşmayı izledi.

Duruşmada, savunmasını yapan sanık Keloğlan, "Ben bir suç makinesi değilim. Yaşadığım bir anlık psikolojik çöküşten dolayı öfke ve cinnet anıyla tamamen kendimi kaybettim. Hayatım boyunca unutamayacağım bir hata yaptım." dedi.

"Psikolojik destek göreceğime söz veriyorum"

Her fırsatta mama alıp kedi ve köpekleri beslediğini ifade eden Keloğlan, "Onlarla vakit geçirmek bana terapi gibi geldi. Bunlarla yetinmeyip hayvan barınağına bağışta bulundum. Elimden geldiğince bunları yapacağım. psikolojik destek göreceğime söz veriyorum." ifadelerini kullandı.

Keloğlan, olayın bazı kişilerce yanlış lanse ettirildiğini savunarak, "İnsan içine çıkamayacak hale geldim. Şu an burada alacağım hiçbir cezanın bugüne kadar yaşadıklarımın yanında bir önemi yoktur. Beni tek başıma bıraktılar. Şu ana kadar söylediğim her şey kanıtlı ve gerçektir. Çok pişmanım. Hatamı kabul ediyorum. diye konuştu.

Sanık Keloğlan'ın avukatı Cemal Vehbi Günaydın, müvekkilinin beraatine karar verilmesini talep ederek, şunları söyledi:

"Zaten kendisi toplum nezdinde cezasını çekmiştir. Bundan sonrasında da çekmeye devam edecektir. Müvekkilin olayın öncesinde yaşadıkları ve olay esnasındaki psikolojisinin dikkate alınmasını talep ediyorum. Ben de bir kedi sahibiyim."

Avukatının ardından yeniden söz alan sanık Keloğlan, söylemek isteği çok şey olduğunu belirterek, "Beni tamamen yalnız bıraktılar. Hakkımda söylenen her şey yalan ve iftiradır. Ben zaten hayvan sevgisi olan bir insanım." ifadelerini kullandı.

Duruşmada söz verilen müşteki Ebubekir Fırat, her ne kadar kedinin sahibi olmasa da bakımını üstlendiğini, bu nedenle olaydan zarar gördüğünü anlattı.

Savcı sanığın tutuklanmasını talep etti

Duruşmada, cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını okudu.

Mütalaada, sanığın 1 Ocak'ta saat 03.15 sıralarında Başakşehir Ziya Gökalp Mahallesi Karacaoğlan Sokak'ta ikamet ettiği sitede, site sakinleri ve müşteki tarafından beslenip bakımı yapılan kediye asansörde tekme attığı anlatıldı.

Mütalaada, şu ifadelere yer verildi:

"Kedinin can havliyle koridora kaçtığı, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde kapıları kapattığı, kediye defalarca vurduğu, kedinin sanıktan defalarca kaçmaya çalışması süreci içinde sanığın eyleminden ısrarla vazgeçmediği, kediyi öldürmeye yönelik eylemine devam ettiği, merhametsiz ve acımasız şekilde canavarca bir hisle eziyet çektirerek kediyi öldürdüğü, mevcut görüntü izleme ve araştırma tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır."

Sanığa bu kapsamda üst hadde yakın ceza verilmesi talep edilen mütalaada, sanığın Hayvanları Koruma Kanunu'nun 28/A2 maddesi gereğince cezalandırılarak hükümle birlikte tutuklanması istendi.

Sanığa "evcil hayvanı kasten öldürme" suçundan hapis cezası verildi

Son sözü sorulan sanık Keloğlan, "Ben devletime güveniyorum. Bugüne kadar ben bir yere kaçmadım. Bunca şeye rağmen kendim geldim." dedi.

Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, sanık İbrahim Keloğlan'ı "evcil hayvanı kasten öldürme" suçunu işlediği sabit olduğu gerekçesiyle 3 yıl hapse çarptırdı.

Cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkilerini takdiri indirim sebebi kabul eden mahkeme, cezayı 2 yıl 6 aya indirdi.

Mahkeme, her ne kadar kuvvetli suç şüphesini gösteren somut deliller bulunsa da, sanığın aldığı ceza, delillerin toplanmış olması, karartılacak herhangi bir delil bulunmayışı, bu aşamada tutuklanmasının orantılılık ilkesine aykırılık teşkil edeceği gerekçeleriyle, sanık Keloğlan hakkında karar kesinleşinceye kadar yurt dışına çıkışının yasaklanması suretiyle adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi.

Davanın karara bağlanmasının ardından

Müşteki Ebubekir Fırat Avukatı Merve Poyraz Özcan, adliye önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, sanığın 6 dakika boyunca böcek ezer gibi kediyi ezerek öldürdüğünü, bu nedenle cezasında indirim uygulanmasını kabul etmediklerini, dosyanın takipçisi olacaklarını söyledi.

Davanın geçmişi

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede sanık Keloğlan'ın "bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldürme" suçundan 6 aydan 4 yıla kadar hapsi istenmişti.

İddianameyi kabul eden mahkeme, yargılama sonunda sanığa 1 yıl 3 ay hapis cezası vererek, hükmün açıklanmasını geri bırakmıştı.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı bu karara itiraz etmişti.

İtiraz üzerine dosyaya bakan ağır ceza mahkemesi, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararının kaldırılmasına ve dosyanın Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi'ne iade edilerek sanığın yeniden yargılanmasına karar vermişti.



Türkiye ve Suriye arasında güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesine ilişkin görüşmeler

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)
TT

Türkiye ve Suriye arasında güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesine ilişkin görüşmeler

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile iki bakanlık arasında, özellikle güvenlik alanında iş birliği fırsatlarını görüştü. Anadolu Ajansı'nın (AA) haberine göre görüşme dün Ankara'da gerçekleşti.

Bakan Yerlikaya, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, iki bakanlık arasında, özellikle güvenlik alanında ve Suriye İçişleri Bakanlığı ve bağlı birimlerine gerekli desteğin sağlanması konusunda iş birliği olanaklarını ele alındığını belirtti.

İki bakan ayrıca tecrübe paylaşımı, Suriye İçişleri Bakanlığı güvenlik ve bağlı birimlerine gerekli desteğin sağlanması ve yoğunlaştırılmış eğitim programının verilmesi, Türkiye’de geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri ile ilgili iş birliği yapılması gereken konularda değerlendirmelerde bulundular.

Suriye İçişleri Bakanı Hattab, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada İçişleri Bakanı Yerlikaya ile ‘Suriye ve Türkiye arasında güvenlik iş birliğini güçlendirmenin yollarını’ görüştüğünü açıkladı. Suriyeli Bakan, “Türk kurumlarının tecrübelerinden yararlanarak Suriye’deki güvenlik kurumlarının desteklenmesi ve geliştirilmesi için mekanizmaları araştırdık” ifadelerini kullandı.

Hattab, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ayrıca Türkiye'de ikamet eden Suriyelilerin durumunu ele aldık. Onların güvenli ve onurlu bir şekilde ülkelerine geri dönmelerini sağlamak ve işlerini kolaylaştırmak için ortak taahhüdümüzü teyit ettik.”

Suriye İçişleri Bakanı, Ankara'da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile de görüştü. Yılmaz, Suriyeli bakanla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüştükten sonra X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Suriye'de iç huzurun, ekonomik kalkınmanın ve sosyal refahın pekiştirilmesi için güvenliğin güçlendirilmesinin önemini vurguladı. Yılmaz, “Türkiye Cumhuriyeti olarak Suriye’nin istikrarına, kurumsal kapasitesinin geliştirilmesine ve her kesimi kapsayan yönetişimine destek vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Temennimiz, kapsayıcı ve meşru yönetim altında Suriyeli kardeşlerimizin temel hak ve özgürlüklerden eşit şekilde yararlandıkları bir ortamın tesisidir.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı ayrıca Türkiye'nin Suriye'nin istikrarına, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine güçlü desteğini sürdüreceğini vurguladı.

hh
Türkiye'den ülkelerine dönen Suriyeli bir aile (AP)

Suriye'deki yeni yönetim, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana ülkede güvenliği sağlamak için yoğun çaba sarf ediyor.

Türk kaynaklar, Ankara ile Şam arasında ağustos ayı sonlarına kadar Suriye'deki geçiş dönemi yönetimine yeni ordunun kurulması ve eğitilmesi konusunda yardım sağlamak amacıyla bir askeri anlaşma imzalanabileceğini açıklamıştı.

Vatan Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Aydınlık gazetesi, Türkiye ve Suriye'nin ağustos ayı sonlarına kadar askeri iş birliği anlaşması imzalamayı planladığını ve anlaşmanın Türkiye'nin Suriye'deki yeni yetkililere ordu kurma ve asker yetiştirme konusunda yardım etmesini öngördüğünü yazdı.

Kaynaklardan biri, Türkiye'nin bu talebe dayanarak, Şam hükümetinin talebi üzerine Suriye'nin savunma kapasitesini güçlendirmek için eğitim, danışmanlık ve teknik destek sağlama çabalarını sürdürdüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile geçtiğimiz mayıs ayında İstanbul'a yaptığı ziyaret sırasında Suriye ve Türkiye arasında askeri iş birliğini görüşmüştü. Şara ayrıca Türkiye'deki bir dizi savunma sanayi tesisini ziyaret etti.

Aydınlık gazetesi, söz konusu anlaşmanın Türkiye’nin Suriye'de üç askeri üs kurmasını öngördüğünü, bunlardan birincisinin Palmira'da (Tedmur), ikincisinin Humus’taki Tifor Askeri Hava Üssü’nde, üçüncüsünün ise Halep kırsalındaki Minniğ Hava Üssü’nde kurulacağını bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Aydınlık gazetesinden aktardığına göre anlaşma çerçevesinde ayrıca Suriye ordusuna danışmanlık desteği sağlanacak ve kapasitesi güçlendirilecek.