Şivan Perwer'den Aynur Doğan'a "Keça Kurdan" yasağı

Şivan Perwer adına kendisine gönderilen bir mesajı da aktaran Doğan, "Keça Kurdan’ı söylemem yasaklanmıştır" ifadelerini kullandı

Kolaj: Independent Türkçe
Kolaj: Independent Türkçe
TT

Şivan Perwer'den Aynur Doğan'a "Keça Kurdan" yasağı

Kolaj: Independent Türkçe
Kolaj: Independent Türkçe

Sanatçı Aynur Doğan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile ‘Keça Kurdan’ adlı şarkıyı seslendirmesinin Şivan Perwer tarafından yasaklandığını duyurdu.

Doğan'ın açıklaması şöyle:

Keça Kurdan” bizim için sadece bir şarkı değil; özgürlüğün, barışın, sevginin, ortaklaşa mücadelenin ve dayanışmanın coşkusu, yan yana çekilen halaylarımızın, dansımızın ortak ritmiydi. Kürt kadınının sesi, farklı kültürlerden kadınların biraraya gelerek oluşturdukları toplumsal bellek, birbirimize duyduğumuz ihtiyacın yeniden hatırlanışı, hafızamızın uyanışıydı belki. Kendimizce daha nice anlamlar yükledik… Bir zamanlar yasaklanmak istendi, denediler ama başaramadılar. Ancak bu defa, aşağıdaki mesajda belirtilen gerekçelerden ötürü Keça Kurdan’ı söylemem yasaklanmıştır. Çok kısa sürede gerçekleşecek bir konser organizasyonuna katılmam için bir davet yapıldı, yoğun programım nedeniyle katılmamın mümkün olamayacağı karşı tarafa iletildi ve ekibimiz alternatif olarak projeye bir video ile katkı sunmayı kendilerine önerdiler. Yoğunluğum sebebiyle geri dönüş yapamadığım bir talebin karşılığında uygulanan bu sansürün nihai değerlendirmesini siz değerli dinleyicilerime bırakıyorum. Gelinen noktada, dinleyicilerime olan saygım bu açıklamayı zaruri kılmıştır. Keça Kurdan artık sizlere emanet!

Doğan'ın paylaşımına eklediği mesajda Şivan Perwer adına Hakan Atay tarafından gönderilen mesajda ise talepler şöyle sıralandı:

merhaba, biliyorsun gecen aralık ortalarında Mamoste'nin 50. sanat yılı vesilesiyle belli başlı sanatçılardan bu çerçevede kiısa bir video mesajı talep etttiğimizi ve bu anlamda Aynur'dan da beklediğimizi sana telefonda söylemiştim.Sen Aynurla konuşup bugün,yarın gibi kısa bir süre içinde döneceğini söylemiştin ama bugüne kadar da bir dönüşünüz olmadı.

Shahram Nazeri basta olmak üzere Kamkars,Ahmet Güneştekin,Zara ve bir cok daha önemli sanatçı mesajlarıyla Marnoste Şivan'a moral kaynağı oldular. Fakat Aynur'dan herhangi bir cevap bile alamamak Mamoste'yi çok üzdü. Bu durumu büyük bir saygısızlık olarak yorumluyor. Bunun akabinde mamoste'nin onayı ve talebi doğrultusunda söyle bir kararı Aynur'a bildirmeni talep ediyoruz:

• Keça Kurdan sarkısının Aynur tarafından ne stüdyoda ne de sahnede bugünden itibaren yorumlanmasına izin vermiyoruz.

• Kalan Müzikten çıkan aynı isimli albüm dışındaki tüm Keça Kurda şarkı yorumlarının bütün audio ve YouTube başta olmak üzere video platformlarından 15 Şubat 2024 tarihine kadar silinmesini talep ediyoruz.

• Ortak proje yaptığınız başka kanallar,kurumlar da varsa sizin üzerinizden aynı şekilde 15 Şubat'a kadar kaldırılmasını talep ediyoruz. 15 Şubat 2024 tarihine kadar kaldırılmamış tüm audio ve video paylaşımlarının YouTube hak ihlalleri (Strike) üzerinden kaldırılacağını bilmenizi istiyoruz. Bundan dolayı dijital platformlarınızın bu strikelardan etkilenmesinin sorumluluğu 15 Şubat'tan itibaren size aittir.

Not: Ayrıca Kalan Müzikten çıkan Keça Kurdan dışındaki tüm yeni studio ve sahne yorumları da zaten izinsiz şekilde sizin tarafınızdan paylaşılıyordu.Hatta bir kaç kanalda Keç a Kurdan şarkısının künyesinde,kompozisyon'un Aynur tarafından bile yazıldığı gibi doğru olmayan bir bilgi yazılmıştı.
Bilginize.. 

Independent Türkçe

 



Bilim insanları uyardı: "Yapay zekayla diriltilenler psikolojinizi bozabilir"

Araştırmacılar, ölülerin verilerinin kullanıldığı yapay zeka tabanlı sistemlere yaş sınırı getirilmesini öneriyor (Unsplash)
Araştırmacılar, ölülerin verilerinin kullanıldığı yapay zeka tabanlı sistemlere yaş sınırı getirilmesini öneriyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları uyardı: "Yapay zekayla diriltilenler psikolojinizi bozabilir"

Araştırmacılar, ölülerin verilerinin kullanıldığı yapay zeka tabanlı sistemlere yaş sınırı getirilmesini öneriyor (Unsplash)
Araştırmacılar, ölülerin verilerinin kullanıldığı yapay zeka tabanlı sistemlere yaş sınırı getirilmesini öneriyor (Unsplash)

Bilim insanları, ölülerin yapay zeka destekli sohbet botlarıyla "tekrar canlandırılmasının" etik sorunlara ve psikolojik rahatsızlıklara yol açtığını söyledi.

Birleşik Krallık'taki Cambridge Üniversitesi'nden araştırmacılar, "ölübotları" (deadbots) ya da "yasbotları" (griefbots) adı verilen yapay zeka tabanlı uygulamaların özellikle çocuklar için risk yaratabileceğini belirtti.

Hakemli dergi Philosophy and Technology'de bugün yayımlanan çalışmada, bu tür hizmetlerle çocukların yas tutma süreçlerinin sekteye uğrayabileceğine dikkat çekildi. 

Araştırmada, "Bu tür hizmetleri sağlayan hiçbir firma, çocukların 'ölübotlarla' etkileşime girmesinin faydalı olduğunu veya en azından bu hassas gruba zarar vermediğini kanıtlayamaz" dendi. 

Akademisyenler, bu tür yapay zeka destekli hizmetlerin net yönetmeliklerle denetim altında tutulması gerektiğini belirtti.

Çalışmanın ortak yazarlarından Katarzyna Nowaczyk-Basińska, şu değerlendirmeleri paylaştı: 

Üretken yapay zeka alanındaki hızlı gelişmeler, internet erişimine ve bazı temel bilgilere sahip neredeyse herkesin ölen bir sevdiğini canlandırabileceği anlamına geliyor. Yapay zekanın bu alanı etik açısından tam bir mayın tarlası.

Bilim insanları "dijital öte dünya endüstrisi" adını verdikleri bu sektörün hızla büyüdüğünü belirterek, firmaların botları üretmek için topladıkları verileri reklam amaçlı kullanabileceğine de işaret etti. 

Araştırmanın ortak yazarlarından Tomasz Hollanek, yapay zeka destekli simülasyonların şirketlerin reklamlarında oynayabileceğini ya da kullanıcılara çeşitli ürünler satmaya çalışabileceğini söyledi. 

Hollanek, "İnsanlar bu tür simülasyonlarla güçlü duygusal bağlar geliştirebilir, bu da onları manipülasyona karşı savunmasız hale getirebilir" dedi.

Independent Türkçe, Guardian, Science Alert, 


Ünlü oyuncu "dişi Rocky" rolünde

Washington doğumlu aktris, Euphoria'da popüler öğrenci Cassie Howard'ı canlandırıyor (HBO)
Washington doğumlu aktris, Euphoria'da popüler öğrenci Cassie Howard'ı canlandırıyor (HBO)
TT

Ünlü oyuncu "dişi Rocky" rolünde

Washington doğumlu aktris, Euphoria'da popüler öğrenci Cassie Howard'ı canlandırıyor (HBO)
Washington doğumlu aktris, Euphoria'da popüler öğrenci Cassie Howard'ı canlandırıyor (HBO)

Sydney Sweeney, popüler romantik komedi Senden Başka (Anyone But You) ve korku filmi Arınma'nın (Immaculate) ardından yeniden vites yükseltiyor.

"Dişi Rocky"nin gerçek hikayesi

HBO'nun ödüllü dizisi Euphoria'yla yıldızı parlayan aktris, Hayvan Krallığı (Animal Kingdom) ve The King gibi filmlerle tanınan David Michôd'un yönetmenliğini üstleneceği yeni projenin başrolünde yer alacak.

Henüz ismi belli olmayan proje, çığır açan boksör Christy Martin'in hikayesini konu alacak. 

Biyografik film, Martin'in 1990'larda Amerika'nın en tanınmış kadın boksörü, hatta filmin yapımcılarının deyimiyle "dişi Rocky" haline gelişinin gerçek öyküsünü anlatacak.

Doğuştan yetenekli bir dövüşçü olan Martin'in hayatı, 1989'da menajeri ve daha sonra eşi olacak Jim Martin'le tanışmasıyla değişti.

Martin, ikonik organizatör Don King'le sözleşme imzalayan ilk kadın ve meşhur dergi Sports Illustrated'ın kapağında yer alan tek kadın boksör oldu. 

Karizması ve güzelliği ona hevesli bir hayran kitlesi kazandırırken ringdeki dayanıklılığı da onu ağırsıklet şampiyonluğuna taşıdı. Ancak özel hayatındaki toksik ilişkiler ve pek çok problemle mücadele etti.

"Can atıyordum"

Euphoria ve The White Lotus yıldızı Sweeney, Deadline'a şunları söyledi: 

12-19 yaşlarımda kickboks yaptım. Ringe geri dönmek, antrenman yapmak ve vücudumu dönüştürmek için can atıyordum. Christy'nin hikayesi hafif bir hikaye değil, fiziksel ve duygusal olarak zorlayıcı, taşınması gereken çok fazla ağırlık var. Ama kendime meydan okumayı seviyorum.

Dövüş dünyası konusunda tutkulu olduğunu ifade eden 26 yaşındaki Sweeney, sözlerini şöyle sürdürdü:

Christy Martin toplumsal cinsiyet kalıplarının üstesinden geldi ve duygusal, fiziksel ve finansal istismara karşı mücadele etti. Christy'nin hikayesi onun zirveye inanılmaz yükselişine ışık tutarken, şöhretin perde arkasındaki mücadelelerini de gösteriyor. Çok fazla zorlukla karşılaşan ve bunun onu yenmesine izin vermeyen bir kadın hakkında bir hikaye anlatmak zorunda hissediyorum. Bu güçlü ve duygusal bir hikaye.

Emmy adayı Amerikalı aktris, Deadline'ın gelecek rolünü doğrulayan makalesinin bağlantısını Instagram'da paylaşarak, "Christy'nin güçlü hikayesini anlatmaktan onur duyduğunu" söyledi.

Independent Türkçe, Deadline, Daily Mail


Dünyada bir ilk: Çift el nakli yapılan hastada denendi

(NHS Kan ve Organ Nakli Birimi)
(NHS Kan ve Organ Nakli Birimi)
TT

Dünyada bir ilk: Çift el nakli yapılan hastada denendi

(NHS Kan ve Organ Nakli Birimi)
(NHS Kan ve Organ Nakli Birimi)

Çift el nakli yapılan bir kadına uygulanan çığır açıcı yeni bir tedaviyle, vücudunun organları reddetmesi önlendi.

Birleşik Krallık'ta (BK) çift el nakli yapılan ilk kadın olan 48 yaşındaki Tanya Shepherd'a, vücudun organları reddetmesine yol açan antikorları temizlemek için kandaki plazmanın alındığı bir tedavi uygulandı.

Hull'dan Shepard, dokuyu yabancı madde olarak tanımlayan bağışıklık sisteminin bağışlanan organa saldıran antikorlar ürettiği bir reddetme türü olan Antikor Aracılı Rejeksiyondan (Antibody Mediated Rejection / AMR) muzdaripti.

Shepard "Terapötik Aferez Servisi'ndeki (TAS) ekiplere, BK Ulusal Sağlık Servisi (NHS) Kan ve Organ Nakli Birimi'ne ve kan ve plazma bağışlayarak bu tedavinin bana ulaşmasını sağlayan tüm cömert donörlere çok minnettarım" diyor.

Reddedilme her nakil alıcısı için gerçek ve korkutucu bir risk fakat yardımcı olabilecek tedavilerin varlığı bilmek güven veriyor; el nakillerindeki AMR'da plazma değişimini deneyen ilk kişi olmaktan onur duyuyorum. Her zamanki gibi halkı organ bağışçısı olmaya ve eğer yapabiliyorlarsa kan ve/veya plazma bağışlamaya teşvik ediyorum; bunu zaten yapanlara ve yolculuğumda bana destek olanlara ebediyen minnettarım.

Leeds'te tedaviyi gerçekleştiren NHS Kan ve Organ Nakli Birimi'ne göre bu prosedür, bir el nakli hastasındaki organ reddini tedavi etmede ilk kez kullanılıyor.

TAS'in Leeds Şubesi'nin Baş Hemşiresi Charlotte Blacklock-Lumb "TAS'te ilk kez çift el nakli geçiren bir hastanın AMR tedavisinde plazma değişimini kullandık ve Tanya'yı bu şekilde destekleyebildiğimiz için çok mutluyuz. Profesör Simon Kay liderliğindeki el nakli ekibiyle yakın işbirliği içinde çalışarak Tanya'yı ilk tedavi sürecinde izledik" diyor.

Her zamanki gibi, hem kan hem de plazma bağışlayarak bu gibi tedavilerin gerçekleşmesine imkan tanıyan pek çok kişiye minnettarız.

Sağlık Bakanı Yardımcısı Andrea Leadsom "Organ reddi, nakil alıcıları için gerçek bir risk ve yıkıcı sonuçlar doğurabilir" diyor. 

Eğer durumunuz elveriyorsa, lütfen hayat kurtaran bu tedavilerin geliştirilmesine destek verme amacıyla organ, kan ve plazma bağışçısı olmak üzere kayıt yaptırmayı düşünün.

Independent Türkçe


İsrail, ABD'nin Refah tehdidine sakin yaklaştı: Sorunları kapalı kapılar ardında çözüyoruz

İsrail'in ağır bombardımana tuttuğu Refah'ta yaklaşık 1,5 milyon sivil var (Reuters)
İsrail'in ağır bombardımana tuttuğu Refah'ta yaklaşık 1,5 milyon sivil var (Reuters)
TT

İsrail, ABD'nin Refah tehdidine sakin yaklaştı: Sorunları kapalı kapılar ardında çözüyoruz

İsrail'in ağır bombardımana tuttuğu Refah'ta yaklaşık 1,5 milyon sivil var (Reuters)
İsrail'in ağır bombardımana tuttuğu Refah'ta yaklaşık 1,5 milyon sivil var (Reuters)

ABD, Refah'a geniş kapsamlı operasyon başlatılması durumunda Tel Aviv yönetimine silah sevkıyatının tamamen durduracağını açıklarken, İsrail ordusu bunun bir şekilde aşılabileceğini savundu. 

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında "müttefiklerle her türlü sorunu kapalı kapılar ardında çözdüklerini" söyledi.

Hagari, ABD'nin İsrail'e verdiği destekten övgüyle söz ederek "Operasyonel anlamda bize çok katkı sağladılar" dedi.

Washington, İsrail'e iki tip ağır bombanın yanı sıra bunları güdümlü hale getiren Müşterek Doğrudan Saldırı Mühimmatı'nın (JDAM) satışının da askıya alındığını salı günü duyurmuştu. 

Hagari, bomba sevkıyatının durdurulmasıyla ilgili doğrudan yorum yapmadan, "Biz İsrail'in güvenlik çıkarlarından sorumluyuz, ABD'nin bölgedeki çıkarlarına da dikkat ediyoruz" dedi. 

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin Mısır sınırındaki Refah kentinin doğusuna pazartesi akşamı kara harekatı başlatmıştı. IDF, bölgeden 100 bin sivilin tahliyesi için çalışıldığını bildirmiş, Refah sınır kapısının Gazze tarafının ele geçirildiğini duyurmuştu. 

Tel Aviv yönetimi, Hamas'ın kalan 6 taburundan 4'ünün Refah'ta konuşlandırıldığını, örgütün lider kadrosunun da burada saklandığını savunuyor. Ordu, şehrin doğusunda Hamas'a ait yeraltı tünellerinin bulunduğunu da iddia etmişti.

ABD Başkanı Joe Biden ise dünkü açıklamasında, Refah'a geniş çaplı kara operasyonu başlatılması halinde İsrail'e tüm silah sevkıyatının durdurulacağını söyledi. Washington, Refah'a kara harekatı planlarına başından beri karşı çıkıyor. 

Diğer yandan Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian'da yayımlanan analizde, IDF'nin elinde halihazırda çok sayıda silah ve bomba olduğuna dikkat çekilerek şu değerlendirmeler paylaşıldı: 

Biden'ın hamlesi sembolik bir öneme sahip. İsrail'e yönelik bu tür adımlar son derece nadir görülüyor. İsrail'e silah sevkıyatını askıya alan son ABD Başkanı Ronald Reagan'dı.

Refah'ın doğusuna düzenlenen kara harekatı, Hamas'ın pazartesi günü ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini duyurmasının ardından geldi. Tel Aviv yönetimiyse anlaşmayı onaylamadıklarını bildirmişti. İsrail, Mısır'ın başkenti Kahire'ye bir heyet gönderileceğini ve müzakere metni üzerinde çalışılacağını belirtmişti. 

Guardian'ın analizinde, Washington'ın Hamas'ın anlaşmayı onaylamasına önem verdiği ve bu nedenle Tel Aviv üzerindeki baskıyı artırmak istediği savunuldu. Silah sevkıyatının durdurulmasına yönelik hamlenin de bu çabaların bir parçası olduğu ifade edildi.

Öte yandan ABD Donanması'ndan bir yetkili, IDF'nin Gazze'deki operasyonlarda kendi drone'larını vurduğunu ileri sürdü. 

Donanmaya bağlı Deniz Hava Komuta ve Kontrol Sistemi'nin direktörlüğünü yapan Yarbay Michael Pruden, IDF'nin Gazze'de vurduğu drone'ların yüzde 40'ının İsrail ordusuna ait olduğunu iddia etti. 

Drone'ların tam olarak hangi noktalarda ve ne zaman vurulduğuna dair detay paylaşmayan Pruden, bu verilerin özellikle İsrail'in Gazze'deki operasyonlarıyla ilgili olduğunu söyledi.

IDF'nin drone'ları gördüğü an çok hızlı harekete geçtiğini belirten donanma yetkilisi, "İsrail, Gazze'de ön cephede çatışırken küçük bir drone görüyor. Bunun kime ait olduğunu hemen tespit edemiyorlar. Bu durumda ne yapabilirler? Drone'u vurup düşürüyorlar" dedi.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Jerusalem Post, The War Zone


Psikedelik kurbağa zehri, geleceğin antidepresanı olabilir

Sonoran Çölü kurbağası diye de bilinen Colorado Nehri kurbağasının ürettiği psikedelik maddenin insan beyninde nasıl bir etki yarattığı henüz tam olarak anlaşılmadı (Kevin W. Smith/Maricopa County Park ve Bahçeler Müdürlüğü)
Sonoran Çölü kurbağası diye de bilinen Colorado Nehri kurbağasının ürettiği psikedelik maddenin insan beyninde nasıl bir etki yarattığı henüz tam olarak anlaşılmadı (Kevin W. Smith/Maricopa County Park ve Bahçeler Müdürlüğü)
TT

Psikedelik kurbağa zehri, geleceğin antidepresanı olabilir

Sonoran Çölü kurbağası diye de bilinen Colorado Nehri kurbağasının ürettiği psikedelik maddenin insan beyninde nasıl bir etki yarattığı henüz tam olarak anlaşılmadı (Kevin W. Smith/Maricopa County Park ve Bahçeler Müdürlüğü)
Sonoran Çölü kurbağası diye de bilinen Colorado Nehri kurbağasının ürettiği psikedelik maddenin insan beyninde nasıl bir etki yarattığı henüz tam olarak anlaşılmadı (Kevin W. Smith/Maricopa County Park ve Bahçeler Müdürlüğü)

Bilim insanları psikedelik etki yaratan kurbağa zehrinin depresyon ve anksiyete tedavisinde kullanılabileceğini düşünüyor. 

LSD ve halüsinojen mantarlarlardaki psilosibin gibi psikedelik uyuşturucuların zihin hastalıklarını tedavi etme potansiyeli üzerine yapılan çalışmalar son yıllarda hız kazandı. Örneğin geçen yıl yapılan bir araştırmada Colorado Nehri kurbağasının zehrindeki 5-MeO-DMT gibi çeşitli psikedelik maddeler tüketen kişilerin anksiyete ve depresyon semptomlarında iyileşme kaydedilmişti. 

Zehrindeki bileşiğin halüsinasyona yol açtığı uzun süredir bilinen bu kurbağa, aynı maddeyi derisinden de salgılıyor. ABD'li yetkililer 2022'de, zehrin ölümcül etki de yaratabileceğini vurgulayarak halka kurbağaları yalamama çağrısı yapmıştı.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da dün yayımlanan araştırmayı yürüten ekip, bu kurbağaların zehrindeki 5-MeO-DMT bileşiğinin düzenlenmiş bir formunu inceleyerek tedavi amaçlı kullanma yollarını aradı.

Psikedelik maddelerin beyindeki 5-HT2A adlı serotonin reseptörünü uyararak halüsinasyon yarattığı önceki çalışmalarda bulunduğundan, bilim insanları genellikle bu reseptör üzerine çalışıyor. Fakat kurbağa zehrindeki 5-MeO-DMT, 5-HT1A adlı diğer serotonin reseptörüyle de etkileşime giriyor. 

Bilim insanları, maddenin bu reseptörlerle ilişkisini anlama amacıyla 5-MeO-DMT'nin çeşitli varyantlarını üreterek yaratacakları etkiyi gözlemledi. 5-HT1A reseptörünü güçlü bir şekilde uyaran bir varyant elde eden araştırmacılar bunu depresyon ve anksiyete belirtileri gösteren farelerde denedi. 

Maddenin düzenlenmiş formu, antidepresan ve anksiyete ilaçlarının etkisini yaratırken farelerde psikedelik etkiler gözlemlenmedi. Çalışmanın ortak yazarı David Lankri bulguları şöyle açıklıyor: 

Psikedelik reseptörü neredeyse tamamen 'yok sayan' seçici bir bileşiğin depresyon ve anksiyetede etkili bir tedavi seçeneği olabileceğini gösterdik.

5-MeO-DMT bileşiğinin, 5-HT1A reseptörüne karşı 800 kat daha seçici olduğu kaydedildi. Yeni araştırma bu reseptörün daha fazla incelenmesi gerektiğini vurgularken çalışmanın bir diğer yazarı Daniel Wacker şöyle diyor:

Bulgularımız 5-HT2A dışındaki reseptörlerin, psikedeliklerden kaynaklanan davranışsal etkileri düzenlemekle kalmayıp, aynı zamanda bunların terapötik potansiyellerine de önemli ölçüde katkı sağlayabileceğini gösteriyor.

Sonuçlar zihin sağlığı tedavilerinde yeni ve belki de daha etkili ilaçların üretimi açısından umut verici olmakla beraber, bu sonuçların insanlarda da görülüp görülmeyeceğini belirlemek adına daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Independent Türkçe, IFL Science, Yahoo, Neuroscience News, Nature


Ünlü gazeteci, Baby Reindeer'a ilham veren ısrarlı takipçiyle konuştu

Baby Reindeer'daki ısrarlı takipçi Martha Scott rolünü 38 yaşındaki aktris Jessica Gunning canlandırıyor (Netflix)
Baby Reindeer'daki ısrarlı takipçi Martha Scott rolünü 38 yaşındaki aktris Jessica Gunning canlandırıyor (Netflix)
TT

Ünlü gazeteci, Baby Reindeer'a ilham veren ısrarlı takipçiyle konuştu

Baby Reindeer'daki ısrarlı takipçi Martha Scott rolünü 38 yaşındaki aktris Jessica Gunning canlandırıyor (Netflix)
Baby Reindeer'daki ısrarlı takipçi Martha Scott rolünü 38 yaşındaki aktris Jessica Gunning canlandırıyor (Netflix)

Netflix'in çok konuşulan dizisi Baby Reindeer yine manşetlerde...

İskoç komedyen Richard Gadd'ın 6 yıl süren travmatik ısrarlı takip olayından esinlenerek yarattığı ve başrolünde oynadığı mini dizi, 11 Nisan'daki ilk gösteriminin ardından büyük yankı uyandırdı. 

Baby Reindeer, üç hafta boyunca yayıncı kuruluşun izleme listelerinde zirveye yerleşti.

İnternet hafiyeleri cadı avı başlattı

Gadd'ın gerçek bir suç hikayesi yaratmak için kişisel deneyimlerinden yararlanması nedeniyle gazeteciler ve internet hafiyeleri, Baby Reindeer'daki karakterlerin ardındaki gerçek kişilerin izini sürmeye çalıştı. 

Özellikle iki karaktere odaklanıldı: Jessica Gunning'in canlandırdığı ısrarlı takipçi Martha ve Tom Goodman-Hill'in oynadığı, Gadd'a ilaç verip cinsel saldırıda bulunan akıl hocası Darrien. 

Durum öylesine ciddileşti ki Gadd, Instagram'da hayranlarını spekülasyonları durdurmaya çağırdı çünkü masum insanlar bu karmaşanın içinde kalıyordu. 34 yaşındaki İskoç komedyen, "Dizimizin amacı bu değil" diye yazdı.

Ancak bu çağrıya herkes kulak asmadı. Britanyalı ünlü gazeteci Piers Morgan, bugün "özel" röportajıyla ilgili bir duyuru yaparak Gadd'ın ısrarlı takipçisi olduğunu iddia eden Fiona Harvey adlı kadınla görüştüğünü açıkladı.

"Açıklama yapmak istiyor"

Morgan, Piers Morgan Uncensored adlı programında çekilmiş bir fotoğrafı sosyal medya hesabında paylaştı.

"Baby Reindeer'ın gerçek hayattaki Martha'sı Netflix'in hit dizisi hakkında ilk röportajını bana veriyor" diyen Morgan şöyle yazdı:

Fiona Harvey diyeceğini demek ve olası yanlış anlaşılmaları önlemek için açıklama yapmak istiyor. Psikopat bir ısrarlı takipçi mi? Yarın @PiersUncensored'da öğrenin.

Paylaşım viral oldu ve çeşitli tepkiler aldı. Bazıları akıl hastalığından muzdarip olabilecek biriyle iletişim kurmanın ahlaki sorumluluğunu sorguladı.

Baby Reindeer, Gadd'ın canlandırdığı Donny Dunn adlı komedyenin çalıştığı barda yalnız bir kadınla karşılaşmasını konu alıyor. 

Donny'nin ona bir fincan çay ikram ettiği bu tesadüfi karşılaşma, Martha'nın tehlikeli bir ısrarlı takipçi olduğunun ortaya çıkmasıyla içinden çıkılmaz bir hale dönüşüyor.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Deadline


Stephen King'den Netflix'in maliyetli bilimkurgu dizisine büyük övgü

Netflix, 3 Cisim Problemi'nin 8 bölümden oluşan ilk sezonuna toplam 160 milyon dolar harcadı (Netflix)
Netflix, 3 Cisim Problemi'nin 8 bölümden oluşan ilk sezonuna toplam 160 milyon dolar harcadı (Netflix)
TT

Stephen King'den Netflix'in maliyetli bilimkurgu dizisine büyük övgü

Netflix, 3 Cisim Problemi'nin 8 bölümden oluşan ilk sezonuna toplam 160 milyon dolar harcadı (Netflix)
Netflix, 3 Cisim Problemi'nin 8 bölümden oluşan ilk sezonuna toplam 160 milyon dolar harcadı (Netflix)

Sosyal medyayı aktif olarak kullanan ünlü yazar Stephen King, Twitter'daki 7 milyonu aşkın takipçisine sık sık film, dizi ve kitap önerilerinde bulunuyor.

"Olağanüstü"

Efsanevi korku yazarı, bu kez Netflix'in 21 Mart'ta gösterime giren "olağanüstü" bilimkurgu uyarlaması 3 Cisim Problemi'nden (The 3 Body Problem) övgüyle söz etti. 

Game of Thrones'un dizi sorumluları David Benioff ve D.B. Weiss'ın, Cixin Liu'nun aynı adlı ve 2008 tarihli roman serisinden uyarladıkları bilimkurgu, 1960'ların Çin'inde verilen vahim bir kararın, uzay ve zamanda yankılanarak günümüzde bir grup bilim insanını gezegene yönelik varoluşsal bir tehditle yüzleşmeye zorlamasını konu alıyor. 

Dizinin oyuncu kadrosunda Jovan Adepo, John Bradley, Rosalind Chao, Liam Cunningham, Eiza González, Jess Hong, Marlo Kelly, Alex Sharp, Benedict Wong ve Jonathan Pryce yer alıyor.

"İlk temas sahneleri hayranlık uyandırıcı" 

Amerikalı yazar, sosyal medya hesabında 3 Cisim Problemi'yle ilgili incelemesini paylaşarak, diziyi "olağanüstü, geniş kapsamlı, düşündürücü, sürükleyici" diye nitelendirdi. King, "ilk temas" sahnelerinin özellikle "hayranlık uyandırıcı" olduğunu da sözlerine ekledi.

O (It), Göz (Carrie) ve Medyum (The Shining) gibi meşhur korku romanlarının yazarı King'in paylaşımının tamamı şöyle: 

3 CİSİM PROBLEMİ (Netflix): Olağanüstü bilim kurgu dizisi: Geniş kapsamlı, düşündürücü, sürükleyici. 'İlk temas' sahneleri tüyler ürpertici ve hayranlık uyandırıcı.

Hem eleştirmenler hem de izleyiciler beğendi

3 Cisim Problemi, bir buçuk ay önce yayın platformunda gösterime girdiğinde, hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından beğenilmişti.

Game of Thrones'un 8. sezonunun kötü karşılanmasının ardından, Weiss ve Benioff'un senaryosuyla ilgili ve bir sonraki uyarlamanın kalitesi hakkında büyük endişeler vardı. Ancak ikilinin yeni dizisinin ilk sezonu bu endişeleri neredeyse tamamen ortadan kaldırdı. 

Eleştirmenler, Weiss ve Benioff'u yoğun ve karmaşık kaynak malzeme olağanüstü bir hevesle ele aldıkları ve güçlü bir başlangıç yaptıkları için övdü. 

Baby Reindeer'ı da övmüştü

76 yaşındaki King, son olarak çok konuşulan yeni dizi Baby Reindeer üzerine geçen hafta bir makale kaleme almıştı. King, 7 bölümlük diziyi şimdiye kadar izlediği "en iyi şeylerden biri" diye tanımlamıştı.

Independent Türkçe, ScreenRant, NME, Times


İki ödüllü dizinin yıldızları yeni biyografik filmde buluşuyor

Succession'ın final bölümü, gösterime girdiği 28 Mayıs 2023 akşamında rekor izlenme sayısına ulaşarak tarih yazmıştı (HBO)
Succession'ın final bölümü, gösterime girdiği 28 Mayıs 2023 akşamında rekor izlenme sayısına ulaşarak tarih yazmıştı (HBO)
TT

İki ödüllü dizinin yıldızları yeni biyografik filmde buluşuyor

Succession'ın final bölümü, gösterime girdiği 28 Mayıs 2023 akşamında rekor izlenme sayısına ulaşarak tarih yazmıştı (HBO)
Succession'ın final bölümü, gösterime girdiği 28 Mayıs 2023 akşamında rekor izlenme sayısına ulaşarak tarih yazmıştı (HBO)

The Bear'ın yıldızı Jeremy Allen White'ın biyografik filmde Bruce Springsteen'i canlandıracağı haberlerinden tam bir ay sonra, "Patron" (The Boss) lakaplı rock yıldızının "menajeri" de bulundu. 

Variety'nin haberine göre, Succession'ın yıldızı Jeremy Strong, Deliver Me From Nowhere adlı filmde Jon Landau'yu canlandırmak üzere anlaştı.

2023 tarihli kitaptan uyarlanacak

Film, Springsteen'in 1982 tarihli meşhur albümü Nebraska'nın yapım sürecini anlatacak ve Warren Zanes'in 2023 tarihli aynı adlı kitabından beyazperdeye uyarlanacak.

Kitap, Springsteen'in albümün yaratım sürecindeki sanatsal yolculuğunu anlatıyor.

Springsteen'in 1980 tarihli çift albümü The River'ın devamı olan Nebraska'nın, E Street Band'le birlikte çok satan bir rock kaydı olması bekleniyordu. 

Nebraska bunun yerine, 4 kanallı bir kayıt cihazında yapılmış ve sadeleştirilmiş bir solo albüm oldu. 

Springsteen'in 1982'de çıkan albümü Nebraska, sanatçının diskografisindeki daha karanlık ve daha içe dönük eserlerden.

74 yaşındaki Springsteen'in, uzun süredir menajerliğini yapan Jon Landau'yla birlikte yeni film projesinde yer aldığı bildiriliyor.

Çekimler sonbaharda başlıyor

Şarkıcının hayranlarının heyecanla beklediği filmin çekimleri sonbaharda başlayacak.

Springsteen'i canlandıracak olan White, FX dizisi The Bear'de hayat verdiği Carmen "Carmy" Berzatto karakteriyle, Komedi Dizilerinde En İyi Erkek Oyuncu dalında Emmy ödülünü evine götürmüştü.

Strong ise kısa süre önce An Enemy of the People adlı oyundaki başarısıyla ilk kez Tony adayı oldu. 

45 yaşındaki aktör, Succession'daki Kendall Roy rolüyle üç kez Emmy'ye aday gösterildi ve 2020'de ödülün sahibi oldu. 

Independent Türkçe, Variety, Daily Mail


"AstraZeneca aşısını "ticari nedenlerle" geri çekiyor"

"AstraZeneca, aşısının trombositopeni sendromuna neden olmuş olabileceğini söyledi.
"AstraZeneca, aşısının trombositopeni sendromuna neden olmuş olabileceğini söyledi.
TT

"AstraZeneca aşısını "ticari nedenlerle" geri çekiyor"

"AstraZeneca, aşısının trombositopeni sendromuna neden olmuş olabileceğini söyledi.
"AstraZeneca, aşısının trombositopeni sendromuna neden olmuş olabileceğini söyledi.

İngiliz ilaç üreticisi AstraZeneca dün (Çarşamba) salgının patlak vermesi sırasında üretilen ilk aşılardan biri olan Kovid-19 aşısı Vaxifria'nın "ticari nedenlerle" ve güncellenmiş doz fazlalığı nedeniyle geri çekildiğini duyurdu.

Bu gelişme, AstraZeneca'nın şubat ayında koronavirüs aşısının trombositopeni sendromu nedeniyle "bazı alıcılarda nadir görülen yan etkilere neden olabileceğini" kabul ettiği haberinden günler sonra meydana geldi. Bu itiraf, şirketin pandemi sırasında yapılan aşılanmanın ardından meydana gelen çok sayıda ölümle ilgili suçlamalara ve tazminat talep eden davalara verdiği yanıtın bir parçasıydı.

Aşının bu potansiyel komplikasyonları Birleşik Krallık'ta en az 81 ölümle ilişkilendirildi. Ancak üretici, aşının geri çekilmesi kararının davayla ilgili olduğu haberlerini reddetti.

Aşının geri çekilmesiyle ilgili olarak bir AstraZeneca sözcüsü AFP’ye göre şunları söyledi: “O zamandan eri varyantlar için çok sayıda (Covid-19) aşı geliştirildiği göz önüne alındığında, güncellenmiş aşıların fazlası mevcut. Bu durum, artık üretilmeyen ve tedariki duran Vaxifria'ya olan talebin azalmasına yol açtı. Şimdi bu bölümü bitirmek ve Kovid salgınına önemli bir katkıda bulunmak için ileriye dönük net bir yol belirlemek üzere organizatörler ve ortaklarımızla birlikte çalışacağız."


Bilim insanları yanıtladı: Beethoven kurşun zehirlenmesi geçirdi mi?

17 Aralık 1770'de doğan Beethoven, hayatının sonlarına doğru işitme yetisini kaybetmişti (AFP)
17 Aralık 1770'de doğan Beethoven, hayatının sonlarına doğru işitme yetisini kaybetmişti (AFP)
TT

Bilim insanları yanıtladı: Beethoven kurşun zehirlenmesi geçirdi mi?

17 Aralık 1770'de doğan Beethoven, hayatının sonlarına doğru işitme yetisini kaybetmişti (AFP)
17 Aralık 1770'de doğan Beethoven, hayatının sonlarına doğru işitme yetisini kaybetmişti (AFP)

Bilim insanlarının yaptığı araştırmada, Ludwig van Beethoven'ın gerçekten de kurşun zehirlenmesi geçirdiği ortaya çıktı. Fakat Alman bestecinin bundan dolayı öldüğüne dair iddiaların asılsız olduğu belirtildi. 

ABD'nin prestijli Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Beethoven'a ait iki tutam saçı inceledi. 

Hakemli dergi Clinical Chemistry'de 6 Mayıs'ta yayımlanan çalışmada, saç tutamlarındaki kurşunun yanı sıra arsenik ve cıva miktarı da ölçüldü.

Saç örneğindeki kurşun miktarının, sağlıklı bir kişi için üst sınır kabul edilenden 64 kat daha fazla olduğu tespit edildi. Diğer tutamdaysa miktarın 95 kat daha fazla olduğu ortaya çıktı. Ayrıca arsenik ve cıva seviyelerinin de yüksek olduğu belirtildi.

Araştırmacılar, 19. yüzyıl saç örneklerindeki kurşun seviyelerinden yola çıkarak Beethoven'ın kanındaki kurşun miktarının desilitre başına 69 ila 71 mikrogram olabileceğini hesapladı.

Bilim insanları, çalışmada "Bu tür kurşun seviyeleri genellikle gastrointestinal rahatsızlıklar ve böbrek hastalıklarının yanı sıra işitme yetisinde zayıflamayla ilişkilendirilir. Ancak bu miktar, tek başına ölüm nedeni olacak kadar yüksek değil" ifadelerini kullandı. 

Araştırmacılar, 19. yüzyılda kurşundan üretilen kapların kullanıldığına ve bazı tıbbi durumlarda kurşun bazlı tedaviler uygulandığına dikkat çekerek, Beethoven'ın saç tutamlarındaki yüksek miktarın bununla ilişkili olabileceğini söyledi.

Alman besteci, hepatit B enfeksiyonunun yol açtığı ve içki tüketimi nedeniyle kötüleşen bir karaciğer rahatsızlığı sonucunda 56 yaşında yaşamını yitirmişti. 2023'te yapılan bir araştırmada, Beethoven'ın lupustan muzdarip olduğuna işaret eden genetik bulgular da saptanmıştı. 

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org