İsrail, Refah’ta ‘çatı tıklatma’ taktiğini kullanmaya başladı

İsrail’in dün Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ı vurmasının ardından binaların üzerinden duman yükseliyor (AFP)
İsrail’in dün Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ı vurmasının ardından binaların üzerinden duman yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Refah’ta ‘çatı tıklatma’ taktiğini kullanmaya başladı

İsrail’in dün Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ı vurmasının ardından binaların üzerinden duman yükseliyor (AFP)
İsrail’in dün Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ı vurmasının ardından binaların üzerinden duman yükseliyor (AFP)

İsrail, son birkaç gündür Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a yönelik saldırılarını hızlandırdı.

Ancak 7 Ekim’de savaşın patlak vermesinden bu yana bu taktiğe başvurmamasına rağmen, yaklaşan bir saldırı öncesinde sakinleri bir binayı veya evi boşaltmaları konusunda uyarmak için ‘çatı tıklatma’ politikasını kullanmaya başladı.

Çatı tıklatma, İsrail ordusunun içinde silah ve mühimmat bulunduğu veya mevzi olarak kullanıldığını düşündüğü sivil evleri hedef almadan önce sivillerin kaçması için Filistin topraklarında 2006 yılından beri kullanılmakta olan bir uyarı yöntemi.

Bu yöntem ile hedef alınacak sivil binanın çatısına önce uyarı niteliğinde bir ses bombası atılıyor, bu ses bombasından 5-10 dakika sonra ise bina gerçek bir mühimmatla vuruluyor.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından (AWP) aktardığına göre ABD’nin defalarca yaptığı uyarılara rağmen, İsrail’in Mısır sınırındaki Refah’a kara saldırısı düzenleme ihtimaline ilişkin korkuların arttığı bir dönemde, İsrail’in ‘çatı tıklatma’ taktiğine geri dönmesinin nedenleri konusunda sorular ortaya çıktı.

Askeri ve siyasi uzmanlar, İsrail’in bu taktiği kullanmaya geri dönmesini, başta bu hafta başında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) onaylanan, Ramazan ayında Gazze’de derhal ateşkes çağrısında bulunan karar tasarısına karşı veto yetkisini kullanmaktan ilk kez kaçınan ABD olmak üzere, üzerindeki uluslararası baskıya bağladı.

Uzmanlara göre Netanyahu, önümüzdeki dönemde herhangi bir müzakere veya anlaşmazlıkta manevra yapmak için Refah’ savaşın sıcak noktası ve her seferinde ellerinde olacak bir kart olarak tutmak istiyor.

Siyasi analist Süleyman Bisharat, İsrail’in Refah’ı hedef alma politikasının ABD’nin baskısı nedeniyle farklı bir yöne gittiğini gösterdiğini söyledi.

Bu da sınır kasabasında geniş çaplı bir askeri operasyon yapmanın mümkün olmadığını, bunun yerine saldırıları hava bombardımanı yoluyla yoğunlaştırmanın mümkün olduğunu gösteriyor.

Bisharat AWP’ye verdiği demeçte şunları söyledi;

“Eğer karada bir askeri operasyon yürütülürse bu sınırlı olabilir ve esas olarak Philadelphia (Selahaddin) Ekseni ile Refah ile Mısır sınırı arasındaki sınır şeridine odaklanabilir. İsrail ordusu, belki de ABD’nin askeri operasyonlar sırasında sivillerin hedef alınmasından kaçınma talebine yanıt olarak, operasyonları öncesinde çatı tıklatma taktiğini kullandı.”

Siyasi kart

Bisharat, İsrail’in gerek herhangi bir takas anlaşmasında, gerekse Mısır başta olmak üzere bölgesel çevresi ile tek taraflı hiçbir adım atmaması yönünde siyasi baskı uygulamak üzere, birden fazla tarafla olan ilişkilerinde Refah’ı sıcak bir nokta ve siyasi kart olarak tutmaya çalıştığına inandığını söyleyerek, şunları ekledi;

“İsrail’in Refah’ta yoğun bombardıman taktikleri kullanması, ona savaşı uzatmak için bir bahane sağlıyor ve Netanyahu’nun da savaşı mümkün olduğu kadar uzun süre devam ettirmek için istediği şey bu. Dolayısıyla bu şekilde yapılan bu saldırılar, savaşın devamına kılıf ve uluslararası meşruiyet kazandıracaktır.”

Mısırlı askeri uzman Samir Farag ise konuya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı;

“Netanyahu, savaşı ABD seçimlerine kadar uzatmayı ve sorunun çözümünü iki devletli çözümde görmeyen (eski ABD Başkanı Donald) Trump’ın geri dönmesini umuyor. Netanyahu, Refah kartına bahis oynuyor ve istediğini alamazsa bu kartı kullanacağını söylüyor Aynı zamanda yardımların Gazze Şeridi’ne girmesine izin verilmesi için de bu kart üzerinden baskı yapmaya çalışıyor. Dolayısıyla Refah’ın önümüzdeki dönemde önemli bir kart olduğuna inanıyor.”

Beyaz Saray, İsrail’in Refah’ta sivillerin güvenliğini dikkate almadan herhangi bir askeri operasyon gerçekleştirmesinin felaketle sonuçlanabileceği konusunda uyardı.

Ayrıca oradaki bir milyondan fazla Filistinlinin güvenliğini garanti etmeyen geniş çaplı bir askeri operasyonu destekleyemeyeceğini vurguladı.



Borrell Beyrut’ta konuştu: Lübnan çöküşün eşiğinde

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Beyrut'ta düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Beyrut'ta düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
TT

Borrell Beyrut’ta konuştu: Lübnan çöküşün eşiğinde

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Beyrut'ta düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Beyrut'ta düzenlediği basın toplantısında (Reuters)

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell bugün Beyrut'tan yaptığı açıklamada, ‘Hizbullah ile İsrail arasında iki aydır devam eden çatışmaların ardından Lübnan'ın çöküşün eşiğinde olduğu’ uyarısında bulundu.

Borrell düzenlediği basın toplantısında, “Eylül ayında buradaydım ve İsrail'in Lübnan'a karşı açık bir savaşa girmesinin önlenebileceğine dair umudum vardı. İki ay sonra şimdi ise Lübnan çöküşün eşiğinde” ifadelerini kullandı.

İsrail ve Hizbullah'ı ABD'nin ateşkes önerisini kabul etmeye çağıran Borrell, Lübnanlı liderlerin iki yıllık iktidar boşluğunun ardından bir cumhurbaşkanı seçmeleri gerektiğini belirtti. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Borrell ayrıca, AB'nin Lübnan Silahlı Kuvvetleri’ne 200 milyon euro (yaklaşık 208 milyon dolar) tahsis etmeye hazır olduğunu açıkladı.

Borrell, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, “İleriye dönük tek bir yol görüyoruz: Acil bir ateşkes ve 2006 yılında Hizbullah ile İsrail arasında ateşkes sağlayan 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının tam olarak uygulanması” dedi.