Moskova Müftüsü, peçe yasağı çağrısına tepki gösterdi: Anayasa'ya aykırı

Peçe yasağına karşı çıkanlar, böyle bir adımın aşırılıkçı grupları daha da radikalleştireceğini savundu (Reuters)
Peçe yasağına karşı çıkanlar, böyle bir adımın aşırılıkçı grupları daha da radikalleştireceğini savundu (Reuters)
TT

Moskova Müftüsü, peçe yasağı çağrısına tepki gösterdi: Anayasa'ya aykırı

Peçe yasağına karşı çıkanlar, böyle bir adımın aşırılıkçı grupları daha da radikalleştireceğini savundu (Reuters)
Peçe yasağına karşı çıkanlar, böyle bir adımın aşırılıkçı grupları daha da radikalleştireceğini savundu (Reuters)

Moskova Müftüsü İldar Alyautdinov, Rusya'da peçenin yasaklanması çağrısına tepki göstererek, bunun hak ihlalı olacağını söyledi.

Alyautdinov, Rus medya kuruluşu RBK'ye salı günü yaptığı açıklamada, peçe yasağı getirilmesinin Anayasa'yı ihlal edeceğini savunarak şu ifadeleri kullandı: 

Bu tür girişimler, tüm Rusya yurttaşları için din özgürlüğünü ve dini ibadet hakkını garanti altına alan Anayasa'nın alenen ihlali anlamına gelir.

Müftü, peçe yasağının Rusya'daki Müslümanlar arasında hoşnutsuzluk yaratacağına işaret ederek, toplumda yeni huzursuzluklara yol açabileceğini belirtti. 

Alyautdinov ayrıca böyle bir adımın, Rusya'yla Ortadoğu ülkeleri arasında son dönemde iyileşen ilişkileri bozabileceği uyarısında da bulundu. 

Din adamı, Ulema Konseyi'nin peçe takılmasıyla ilgili hususları hükümet yetkilileriyle görüşmeye hazır olduğunu fakat bunun tamamen yasaklanmasına şiddetle karşı çıktığını söyledi. 

Alyautdinov, peçe takmanın zorunlu olmadığına dikkat çekerek "İslam'ın temel gerekliliklerine uygun fakat başkaları tarafından olumsuz algılanmayacak" kıyafetlerin tercih edilmesini desteklediklerini de belirtti.

Peçenin yasaklanmasına ilişkin tartışma, Rusya Devlet Başkanlığı'na bağlı İnsan Hakları Konseyi Başkanı Valeri Fadeyev'in pazartesi günkü açıklamalarının ardından başladı. 

Fadeyev, Rusya'daki "aşırılık yanlısı eğilimlerin önüne geçilmesi amacıyla" kamusal alanlarda peçe takmanın yasaklanması gerektiğini savunmuştu. 

Bazı Orta Asya ülkelerinde bu yönde adımlar atıldığına işaret eden yetkili, bununla ilgili bir uygulama hazırlanması için Müslüman toplumunun ileri gelenleriyle görüşmeyi planladığını belirtmişti. 

Özbekistan, kimlik tespitini zorlaştırdığı gerekçesiyle kamusal alanda burka ve peçeyi geçen yıl yasaklamıştı. Bunun ardından Kazakistan da benzer önlemler alınabileceğini duyurmuştu. 

Rusya Meclisi'nin alt kanadını oluşturan Duma'daki Çalışma Komitesi'nin başkanı Yaroslav Nilov, bu tür konuların basına açık şekilde dile getirilmesinin doğru olmadığını söyleyerek, Fadeyev'e tepki göstermişti. Nilov, böyle meselelerin Müslüman toplumunun ileri gelenleriyle görüşülmesi gerektiğini belirtmişti. 

İnsan Hakları Konseyi üyesi Eva Merkaçeva ise Fadeyev'in önerisine destek verdiğini söylemişti.

Independent Türkçe, RT, Vestnik Kavkaza



İsrail yönetimi, Hıristiyanları da kızdırdı: Koordine bir saldırı

Kudüs'teki Kutsal Kabir Kilisesi daha önce vergi politikasını protesto amacıyla kapatılmıştı (AP/Arşiv)
Kudüs'teki Kutsal Kabir Kilisesi daha önce vergi politikasını protesto amacıyla kapatılmıştı (AP/Arşiv)
TT

İsrail yönetimi, Hıristiyanları da kızdırdı: Koordine bir saldırı

Kudüs'teki Kutsal Kabir Kilisesi daha önce vergi politikasını protesto amacıyla kapatılmıştı (AP/Arşiv)
Kudüs'teki Kutsal Kabir Kilisesi daha önce vergi politikasını protesto amacıyla kapatılmıştı (AP/Arşiv)

İsrail'deki kiliselerin liderleri, kendilerinden vergi almak isteyen yetkilileri "Kutsal Topraklardaki Hıristiyan varlığına karşı koordine bir saldırıyla" suçluyor. 

Yetkililer durumun tamamen finansal bir mesele olduğunu savunurken kiliseler yüzlerce yıldır süren statükoyu bozma çabasının İsrail ve Batı Şeria'da Hıristiyanlığa yönelik artan tahammülsüzlüğü gösterdiğini öne sürüyor.

Bu hafta Başbakan Binyamin Netanyahu'ya mektup yazan Katolik, Rum ve Ermeni kiliselerinin liderleri, vergi ödemezlerse kanuni yaptırımlarla karşılacaklarını belirten bildirimleri dört farklı belediyeden aldıklarını söyledi:

Bu çabaların Kutsal Topraklardaki Hıristiyan varlığına karşı koordine bir saldırı anlamına geldiğine inanıyoruz. Bu dönemde tüm dünya ve özellikle Hıristiyan dünyası İsrail'deki olayları durmaksızın izlerken bir kez daha kendimizi yetkililerin Kutsal Topraklardaki Hıristiyan varlığını uzaklaştırmak isteme çabasıyla uğraşırken buluyoruz.

İsrail ve Filistin topraklarındaki nüfusun yüzde 2'sinden azını Hıristiyanlar oluşturuyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'na göre İsrail'de 182 bin, Batı Şeria ve Kudüs'te 50 bin, Gazze'deyse 1300 İsevi yaşıyor. 

Kutsal Topraklarda kayda değer büyüklükte toprakları olan kiliseler, çok uzun zamandır emlak vergisi ödememelerini okul, hastane ve yaşlı bakım evleri gibi devlete de yararı dokunan hizmetleri karşılamalarıyla gerekçelendiriyor. 

Remle, Nasıra, Tel Aviv ve Kudüs belediyelerinin son aylarda gönderdiği mektuplarsa uzun süredir süren tartışmayı bir kere daha gün yüzüne çıkardı. 

2018'de Kudüs'teki Kutsal Kabir Kilisesi İsrail'in vergi talebini protesto amacıyla kapatılmıştı.

Kamuoyunun da tepki göstermesiyle Netanyahu hızlıca geri adım atmıştı. 

Kudüs Rum Ortodoks Kilisesi Patriği III. Theophilos, 25 Şubat'ta aldıkları kapatma kararından 28 Şubat'ta vazgeçtiklerini açıklarken şu ifadeleri kullanmıştı:

İsrail Başbakanı'nın, Kudüs Belediyesi'nin kilise ve taşınmazlarını vergiye bağlama şeklindeki zalim planını dondurma kararı üzerine, protesto amacıyla üç gün boyunca kapatılan Kutsal Kabir Kilisesi yarın kapılarını açacak.

Independent Türkçe, AP, Agos