Toronto uçağı... Akıllı tasarım, iniş sırasında takla atan uçaktaki yolcuların kurtarılmasına nasıl yardımcı oldu?

Toronto Pearson Uluslararası Havalimanı'na iniş yaparken takla atan Delta Havayolları uçağı (AFP)
Toronto Pearson Uluslararası Havalimanı'na iniş yaparken takla atan Delta Havayolları uçağı (AFP)
TT

Toronto uçağı... Akıllı tasarım, iniş sırasında takla atan uçaktaki yolcuların kurtarılmasına nasıl yardımcı oldu?

Toronto Pearson Uluslararası Havalimanı'na iniş yaparken takla atan Delta Havayolları uçağı (AFP)
Toronto Pearson Uluslararası Havalimanı'na iniş yaparken takla atan Delta Havayolları uçağı (AFP)

CNN, pazartesi günü Kanada'nın Toronto kentindeki havaalanına inişi sırasında düşen ve kanadı koparak ters dönen Delta Havayolları uçağıyla ilgili olarak yaptığı yorumda, uçağın akıllı tasarımının 80 yolcunun kurtulmasına yardımcı olduğunu bildirdi.

Embry-Riddle Aeronautical Üniversitesi'nde doçent olan Michael McCormick, yolcuların uçağın mühendislik tasarımı sayesinde hayatta kaldığını söyledi.

CNN, yakıt tanklarının çoğunlukla kanatlara yerleştirildiğini ve uzmanların geçmişteki havacılık felaketlerinden alınan dersin, yakıtın doğrudan yolcuların altında değil, kanatlarda depolanması gerektiğini söylediğini belirtti.

McCormick, “Eskiden yakıt uçağın ana gövdesinin altında depolanırdı” dedi.

Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığına göre uçak ters döndüğünde, yakıt yüklü olan sağ kanat süzülmeye devam ederken alev aldı.

SXACDFERGT
Delta Havayolları’na ait uçak Kanada'nın Toronto Pearson Uluslararası Havalimanı'na zorunlu iniş yaptığı sırada takla attı. (AFP)

Boeing ve ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) için çalışmış bir havacılık mühendisi olan Joe Jacobsen, kanadın bir bakım veya tasarım hatası nedeniyle ayrıldığını ve soruşturmaların nedeni bulabileceğini söyledi.

McCormick ise “Yakıtı yolcu kabininden ayırabilmek ve aynı zamanda gövdenin stabilize edilebildiğinden emin olmak istiyoruz” dedi.

Uçak baş aşağı da olsa sabit bir pozisyondaydı, ancak yoğun kuvvete direnen koltuklar sayesinde tüm yolcular hayatta kaldı.

McCormick, modern uçak koltuklarının çoğunun 16G koltuklar olarak bilindiğini, bunun da yerçekimi kuvvetinin 16 katına karşı koyabildikleri anlamına geldiğini söyledi.

McCormick, “Gereklilik, bir uçak kazasında koltukların baş aşağı çevrilse bile çökmemesidir. Yani konfor için tasarlanmadı ama dayanıklılığa öncelik verildi” ifadelerini kullandı.

DFERGTH
Delta Havayolları'na ait bir uçak Kanada'nın Toronto Pearson Uluslararası Havalimanı'na zorunlu iniş yaptığı sırada takla attı. (AFP)

McCormick sözlerini şöyle sürdürdü: “Emniyet kemerleri takılı olmasaydı, yolcular kesinlikle yaralanırdı. Bu önemli bir faktör.”

CNN havacılık analisti Peter Jules ise şunları söyledi: “Eğer bu olay birkaç on yıl önce meydana gelmiş olsaydı, sonuç çok daha ağır olabilirdi. Yıllar içinde değişen şey, tüm ticari uçaklarda gövdenin bir parçası olan ve dayanabilen koltukların bulunmasıdır. Bu, böyle bir kazada hayatta kalacağınız ve kaçma şansınız olacağı anlamına geliyor.”

McCormick, yüksek teknolojinin hayat kurtarmaya yardımcı olduğunu, ancak kabin ekibinin de bunda rol oynadığını ifade etti.

Onlarca yolcunun koltuklarına bağlanmış ve yarasalar gibi baş aşağı sallanıyor olmasına rağmen, kabin ekibi 90 saniyeden kısa bir sürede tüm uçağı tahliye edebildi.

CDFVGBH
Toronto Pearson Uluslararası Havalimanı'na iniş yaparken takla atan Delta Havayolları uçağı (EPA)

McCormick sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Umarız bu olay, yolcuların uçuş görevlisi olarak çalışan kadın ve erkeklere karşı daha bilinçli ve minnettar olmalarını sağlamıştır. Onlar çöp toplamaktan ve meşrubat servis etmekten çok daha fazlasından sorumlular… Onlar yolcuların güvenliğinden sorumlu olan eğitimli profesyoneller ve muazzam bir iş çıkarıyorlar.”

Kazanın ardından havalimanı tüm uçuşları askıya aldı, ancak yaklaşık iki saat sonra saat 17:00 sularında uçuşlar yeniden başladı.

Tüm yaralılar ambulanslar ve helikopterlerle bölge hastanelerine nakledildi.

CNN'e göre, geçtiğimiz ay Kuzey Amerika'da meydana gelen dördüncü büyük havacılık kazası olan ve American Airlines'a ait bir uçağın Washington DC'de ABD ordusuna ait bir Black Hawk helikopteriyle havada çarpışarak 67 kişinin ölümüne neden olmasından üç hafta sonra meydana gelen bu korkunç kaza, Kanada'nın en işlek havalimanındaki trafiği kısa süreliğine sekteye uğratırken, ABD'de havacılık güvenliğine ilişkin artan endişeler arasında soru işaretlerine neden oldu.



İsrail Savunma Bakanlığı Hamas'ın Sherry Bibas'ın cesedini teslim ettiğine dair haberleri araştırıyor

İsrailli rehine Sherry Bibas bebeğiyle birlikte (Arşiv - AP)
İsrailli rehine Sherry Bibas bebeğiyle birlikte (Arşiv - AP)
TT

İsrail Savunma Bakanlığı Hamas'ın Sherry Bibas'ın cesedini teslim ettiğine dair haberleri araştırıyor

İsrailli rehine Sherry Bibas bebeğiyle birlikte (Arşiv - AP)
İsrailli rehine Sherry Bibas bebeğiyle birlikte (Arşiv - AP)

İsrail ordusu bugün (Cuma) yaptığı açıklamada, Filistinli hareket Hamas'ın rehine Sherry Bibas'a ait olduğu söylenen bir cesedi Kızılhaç'a teslim ettiği yönündeki haberleri araştırdığını duyurdu.

Jerusalem Post gazetesi Cuma günü İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberinde Kızıl Haç'ın İsrail'i, Sherry Bibas'ın naaşının teslim edilmesiyle ilgili olarak Hamas'tan bir telefon aldığı konusunda bilgilendirdiğini aktardı.

Gazete, İsrail'in şu anda Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'nın Bibas'ın naaşını Kızıl Haç'a teslim ettiğine dair bir haberi incelediğini belirtti.

Günün erken saatlerinde Haaretz gazetesi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas'ın İsrail'e tutuklu Sherry Bibas'ın cesedi yerine “Gazzeli bir kadının” cesedini teslim ettiğini ve bunu ateşkes anlaşmasının ihlali olarak gördüğünü söylediğini aktardı.

Cuma günü Hamas, İsrail'e teslim ettiği rehine Sherry Bibas'ın cesedinin yanlış teşhis edilmiş olabileceği ihtimalini araştıracağını açıkladı.

Hamas'ın, Gazze'deki savaşı durdurmak üzere geçen ay varılan ateşkes anlaşması uyarınca Perşembe günü Sherry Bibas ile oğulları Kfir ve Ariel'in cesetlerini ve dördüncü bir rehinenin cesedini teslim etmesi gerekiyordu.

Reuters'a göre Hamas dört ceset teslim etti ve İsrail iki çocuğun ve dördüncü rehine Oded Lifshitz'in kimliklerini doğruladı.

Ancak İsrailli uzmanlar dördüncü cesedin, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırı sırasında iki oğlu ve kocası Yarden ile birlikte kaçırılan Sherry'ye değil, kimliği belirlenemeyen bir kadına ait olduğunu söyledi.

Hamas “ istenmeyen hataların ‘ olabileceğini, özellikle de İsrail'in ’rehineleri öldüren” bombardımanının İsrailli rehinelerin cesetlerinin, binlercesi hala enkaz altında olan Filistinlilerle üst üste gelmesine yol açtığını söyledi.