İzlenme listelerini kasıp kavuran Nicole Kidman'lı dizi dönüyor

Senaryosu Jenna Lamia tarafından kaleme alınan The Perfect Couple, başrollerde Hollywood'un ünlü isimleri Nicole Kidman ve Liev Schreiber'ı buluşturmuştu (Netflix)
Senaryosu Jenna Lamia tarafından kaleme alınan The Perfect Couple, başrollerde Hollywood'un ünlü isimleri Nicole Kidman ve Liev Schreiber'ı buluşturmuştu (Netflix)
TT

İzlenme listelerini kasıp kavuran Nicole Kidman'lı dizi dönüyor

Senaryosu Jenna Lamia tarafından kaleme alınan The Perfect Couple, başrollerde Hollywood'un ünlü isimleri Nicole Kidman ve Liev Schreiber'ı buluşturmuştu (Netflix)
Senaryosu Jenna Lamia tarafından kaleme alınan The Perfect Couple, başrollerde Hollywood'un ünlü isimleri Nicole Kidman ve Liev Schreiber'ı buluşturmuştu (Netflix)

The Perfect Couple, farklı bir hikaye ve yeni bir oyuncu kadrosuyla geri dönebilir.

6 bölümlük mini dizi, sezon finalinde gizemli cinayeti çözüme kavuşturarak Winbury ailesinin hikayesini tamamlamış gibi görünüyordu. Ancak dizi, 2024'ün ikinci yarısında Netflix'in en popüler yapımlarından biri haline gelerek izleyicilerin daha fazlasını isteyebileceğini gösterdi.

Konuya yakın kaynaklara göre Netflix, diziyi bir antoloji serisine dönüştürmeyi planlıyor. Yayın platformu, ikinci sezon için hazırlıklara şimdiden başladı. Bu olası yeni sezonda, The Perfect Couple'ın Nantucket'ta geçen hikayesi korunacak ancak merkezde başka bir varlıklı aile ve yeni bir oyuncu kadrosu yer alacak. Hikaye, bu kez Elin Hilderbrand'in başka bir romanından uyarlanacak.

Eğer hayata geçerse dizinin ikinci sezonu, 55 yaşındaki Amerikalı yazarın 2024'te yayımlanan Swan Song (Jübile) adlı romanına dayanacak. 

Nantucket'ta geçen roman serisinin 4. eserini, ödül canavarı FX dizisi The Bear'ın ortak yazarı Joanna Calo uyarlayacak. Calo projede dizi sorumlusu görevini de yürütecek. İlk sezonda bu görevi Jenna Lamia üstlenmişti.

Swan Song ne anlatıyor?

Swan Song, gizemli Richardson ailesinin Nantucket'ta 22 milyon dolarlık bir malikane satın almasıyla başlıyor. Bu aile, gösterişli partiler veriyor, ada halkıyla yakın ilişkiler kuruyor ve tanıştıkları herkese büyük umutlar aşılıyor. Ancak malikaneleri yanıp kül olduğunda ve ailenin en önemli çalışanı ortadan kaybolduğunda, adanın sakinleri büyük bir şok yaşıyor.

The Perfect Couple, prömiyerini Eylül 2024'te yaptığında büyük bir izleyici kitlesine ulaşmıştı. Dizinin ikinci sezonuyla geri dönmesi, başarısı göz önüne alındığında pek de şaşırtıcı değil. Yayımlandığı dönemde 6 hafta boyunca Netflix'in küresel izlenme listelerinde yer alan dizi, araştırma şirketi Nielsen'ın listesinde de zirveye çıkmıştı.

Oyuncu kadrosu belirsizliğini koruyor

İlk sezonda hem başrol oynayan hem de yönetici yapımcı olarak görev alan Nicole Kidman, ikinci sezonda da yapımcı koltuğunda yer alacak.

Yeni sezon için henüz hiçbir oyuncuyla anlaşma sağlanmadı.
Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety



Yunusların ortak bir dil kullandığını gösteren yeni kanıtlar bulundu

Yunusların kelime benzeri ıslıklarla iletişim kurduğu düşünülüyor (Unsplash)
Yunusların kelime benzeri ıslıklarla iletişim kurduğu düşünülüyor (Unsplash)
TT

Yunusların ortak bir dil kullandığını gösteren yeni kanıtlar bulundu

Yunusların kelime benzeri ıslıklarla iletişim kurduğu düşünülüyor (Unsplash)
Yunusların kelime benzeri ıslıklarla iletişim kurduğu düşünülüyor (Unsplash)

Bilim insanları yunusların dil benzeri bir sistemle iletişim kurduğuna dair güçlü kanıtlar buldu.

Yunusların klik ve ıslık gibi sesler çıkararak iletişim kurduğu biliniyor. Hatta daha önceki çalışmalarda isimleri bile olduğu tespit edilmişti. "İmza ıslıkları" denen bu sesler sayesinde hayvanların birbirlerine seslendiği düşünülüyor.

Uzmanlar yunusların insanlarınki gibi bir dil kullanabileceği ihtimalini uzun süredir araştırıyor. Ancak bu hayvanların yaşadığı deniz ortamı nedeniyle çıkardıkları sesleri takip etmek epey zorlu bir iş.

Bu sorunun üstesinden gelmek adına ABD'nin Florida eyaletinde Sarasota Yunus Araştırma Programı başlatılmıştı. 40 yıldan uzun süredir devam eden proje kapsamında doğada yaşayan, 6 nesile yayılan yaklaşık 170 afalina yunus (Tursiops truncatus) takip ediliyor. Araştırmacılar 2012'den beri her bir hayvana takılan su altı mikrofonlarıyla ses kaydı alıyor.

Woods Hole Oşinografi Enstitüsü'nden Laela Sayigh ve ekip arkadaşları bu programın verilerini kullanarak çıkardıkları sesleri anlamaya çalıştı. 

Henüz hakem değerlendirmesinden geçmeyen ve ön baskı sunucusu bioRxiv'de yayımlanan çalışmada 22 adet "imza olmayan ıslık" saptandı. 

Sayigh "Belirli anlamlar taşıyabilecek ve bir tür kelime işlevi görme potansiyeli taşıyan bu imza olmayan ıslıklar var" diyor. Ancak uzmanlar bu ıslıkların kelimelere karşılık gelip gelmediğini söylemek için henüz erken olduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar sözkonusu 22 ıslıktan en çok kullanılanının 35 farklı hayvan tarafından çıkarıldığını tespit etti. Onu takip eden ses ise 25 yunustan duyuldu. 

Ekip, ilk sesin yunusların beklenmedik veya yabancı bir şey görünce veya duyınca kullandığı bir sorgulama sesi olduğunu tahmin ediyor. Sayigh "Bu ıslık sesini çıkararak 'O neydi?' gibi bir şey soruyor olabilirler" diyor.

İkinci ıslığınsa bir alarm sesi olduğundan şüpheleniliyor. Yapılan testlerde bu ıslığın, yunusların genellikle ses kaynağından uzaklaşmasına neden olduğu görüldü. Sayigh şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu kesinlikle alarm çağrısı olduğu anlamına gelmiyor ancak hipotez için makul bir başlangıç noktası gibi görünüyor.

Bilim insanları bu ıslıkların, yunusların bağlama özgü ve ortak bir şekilde kullandığı sinyallerden oluşan geniş bir repertuarın ilk kanıtını sunduğunu söylüyor. Sayigh bunun dil benzeri bir iletişim olduğunu ancak henüz dil olarak adlandırılamayacağını belirtiyor.

Çalışmada yer almayan biyolog Sara Torres Ortiz de bunun, dilin nasıl tanımlandığına bağlı olduğunu ifade ediyor. Örneğin belirli seslerin belirli nesne veya durumlara işaret ettiği referans iletişimi esas alınırsa bu tür bir dil vervet maymunu ve çayır köpeği gibi türlerde görülmüştü. 

Ortiz "Bu örnekler göz önüne alındığında, yunusların da bir tür referans iletişimine sahip olması şaşırtıcı olmaz" diyor.

Independent Türkçe, New Scientist, National Geographic, bioRxiv