İran, Husiler ve İsrail: Washington karşısındaki üçlü ittifak

Dördüncü tur görüşmelerin ertelenmesi, geçici veya kalıcı bir anlaşmaya varılma şansı konusunda soru işaretlerine yol açtı.

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

İran, Husiler ve İsrail: Washington karşısındaki üçlü ittifak

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Hüda Rauf

İran ile ABD arasındaki müzakereler, her iki müzakereci ve arabulucu tarafın iyimser ve olumlu açıklamalarıyla ilerleyen üç turdan sonra durdu. Dördüncü turun ertelenmesi, ABD-İran arasında geçici veya kalıcı bir anlaşmaya varılma şansı konusunda soru işaretlerine yol açtı.

Donald Trump'ın göreve gelmesinden bu yana tüm göstergeler, hem İran hem de Amerikan tarafının bir anlaşma imzalamaya hazır ve niyetli olduğuna işaret etse de, şimdilik görüşmelerin üçüncü turda durmasının -ama bu geçici ve yakında dördüncü turla devam edecek gibi görünüyor- her bir tarafın istediği şeyin teknik ayrıntılarından ibaret olmayan başka nedenleri de vardı. Nitekim Washington'daki bazı taraflar İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılmasından bahsederken, diğerleri ise sıfır zenginleştirmeden bahsediyor ve İran her ikisini de reddediyor.

Trump yönetiminin İran ile müzakerelerdeki temsilcisi Steve Witkoff, Tahran'ın uranyumu yüzde 3.67 oranında zenginleştirme hakkı olduğunu söylese de, ertesi gün İran'ın uranyum zenginleştirmemesi gerektiğini açıkladı. Ardından Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın uranyum zenginleştiren tek nükleer olmayan ülke olmak istediğini söyledi.

Öte yandan İran'ın yüzde 3.67 oranında uranyum zenginleştirme imkânına sahip olması durumunda bu oranın barışçıl amaçlarla uyumlu olmadığı belirtiliyor. Zira birkaç hafta içinde yüzde 20, sonra yüzde 60 ve en sonunda da yüzde 90 zenginleştirme oranına ulaşabilir ki bu da silah üretmek için gereken oran.

Her iki taraftan gelen belirsiz açıklamalara rağmen İran ve Washington'un çok yakında bir anlaşmaya varma noktasında olduğu kesin. Ancak görüşmelerdeki duraklamanın bölgesel bir başka gelişmeyle bağlantılı olduğu anlaşılıyor. İran'da Recai Limanı’nda ağır kayıplara yol açan ve etkileri halen devam eden bir patlama meydana gelirken, Husilerin İsrail hedeflerine yönelik saldırısı gerçekleşti. Husilere ait bir insansız hava aracı İsrail'deki enerji merkezini çevreleyen köprünün yakınına düşerek geniş çaplı bir hasara yol açtı. İsrail güvenlik birimlerinin yaptığı değerlendirmelerde, Husilerin Ben Gurion Havalimanı'na yeni tip bir füze fırlattığı belirtiliyor. Saldırı üzerine İsrail, İran’ı hedef alma ve eleştirme bahanesi bulma fırsatını kaçırmayarak, Tahran’ı Husi saldırısının arkasında olmakla suçladı.

İran'ın yıllardır Husilere askeri, mali ve lojistik destek sağladığı biliniyor. Ancak İsrail, bu olayı İran'ı eleştirmek ve Washington ile yürüttüğü müzakereler kapsamında ona baskı yapmak için kullandı. Öte yandan İran da Husi saldırılarını, Washington'u Kızıldeniz'deki saldırıları durdurmaları için Husileri etkileme gücüne sahip olduğuna ikna etmek amacıyla kullanıyor ve bu, İran'ın bilinen meseleleri birbirine bağlama politikasıyla örtüşüyor.

Daha sonra üçüncü tur görüşmelerin ardından müzakereler durdu, ama dördüncü tur görüşmeler yakın. Trump da Husiler ile Kızıldeniz'de ABD gemilerine yönelik saldırıların durdurulması ve ABD’nin Yemen'deki Husilere yönelik saldırılarının durması konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdu.

Bilhassa saldırılardan zarar gören Mısır ve Suudi Arabistan gibi Kızıldeniz'e kıyısı olan bölge ülkeleri olduğu için, iki taraf arasındaki saldırıların durması, bölgede sükunetin sağlanması ve gerginliğin azalması için olumlu bir gösterge. Suudi Arabistan, Yemen'de gerginliğin azaltılması ve Yemen krizinin barışçıl bir şekilde çözülmesi amacıyla bu anlaşmaya mutlaka destek verecektir. Ancak anlaşma diğer yandan, Trump'ın övünebileceği herhangi bir başarı elde etmek isteyen Washington'a baskı yaparak, İran ve İsrail'in çıkarları doğrultusunda birbirlerini nasıl kullandıklarını da ortaya koydu.

Kaldı ki Washington ile Husiler arasındaki anlaşmaya ilişkin soru işaretleri de gündemde; anlaşma Trump'ın bölge ziyareti bitene kadar geçici mi olacak, yoksa devam mı edecek? Yemenli isyancılar sadece İsrail gemilerine saldırmaya devam ederse ne olacak? Bu durum İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durmasına yol açacak mı? Tüm bunlar önümüzdeki ziyaretten sonra cevapları daha da netleşebilecek sorular.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre İran, İsrail ve Husiler, mevcut süreçte çıkarlarını korumak için Amerikan rolünü kullanmayı, ondan faydalanmayı başardılar. Ancak gelişmeler henüz şekillenme aşamasında ve bunların kısa sürede çökecek geçici düzenlemelerle mi yoksa daha uzun süre devam edecek düzenlemelerle mi sonuçlanacağı belirsiz.



Trump: Hamas doğru olanı yapmazsa, bu iş çabuk ve acımasızca bitecek

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
TT

Trump: Hamas doğru olanı yapmazsa, bu iş çabuk ve acımasızca bitecek

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)

ABD Başkanı Donald Trump bugün (Salı, birçok ABD müttefikinin Gazze'ye girip Hamas'ı büyük bir güçle yok etme fırsatını memnuniyetle karşıladığını doğruladı, ancak bunun için henüz bir gerekçe olmadığını belirtti.

Truth Social'da şöyle yazdı: “Bu ülkelere ve İsrail'e, henüz değil dedim! Hamas'ın doğru olanı yapacağına dair hala umut var. Eğer yapmazlarsa, Hamas için hızlı ve acımasız bir son olacak! Yardım teklifinde bulunan tüm ülkelere teşekkür etmek istiyorum.”


Trump: Ukrayna'nın Rusya'ya karşı savaşı kazanacağını sanmıyorum

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump: Ukrayna'nın Rusya'ya karşı savaşı kazanacağını sanmıyorum

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna'nın Rusya'ya karşı savaşı kazanacağına inanmadığını söyledi ancak bu ihtimali tamamen dışlamadı.

Trump’a dün, Washington'da Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ile yaptığı görüşmede, yaklaşık bir ay önce yaptığı, Ukrayna'nın Avrupa Birliği'nin desteğiyle Rusya tarafından işgal edilen topraklarını geri alabileceği yönündeki açıklaması hakkında soru soruldu.

Trump şu yanıtı verdi: “Hala kazanabilirler. Kazanacaklarını sanmıyorum ama hala kazanabilirler. Kazanacaklarını hiç söylemedim, kazanabileceklerini söyledim.”

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre Trump, “Savaş çok garip bir şeydir. Birçok kötü şey olur. Birçok iyi şey de olur” ifadelerini kullandı.

Trump, bu hafta başında savaşı sona erdirmek için cephede çatışmaların durdurulması ve bunun için ülkenin doğusundaki Donbas bölgesinin bölünmesi gerektiğini söyledi.


İsrail, Kızılhaç aracılığıyla Gazze'de rehin tutulan bir kişinin cesedinin alındığını duyurdu

Uluslararası Kızılhaç Komitesi görevlileri, Gazze'de İsrailli rehinelerin kalıntılarını aramak için Kassam Tugayları tarafından yürütülen operasyonu izliyor (EPA)
Uluslararası Kızılhaç Komitesi görevlileri, Gazze'de İsrailli rehinelerin kalıntılarını aramak için Kassam Tugayları tarafından yürütülen operasyonu izliyor (EPA)
TT

İsrail, Kızılhaç aracılığıyla Gazze'de rehin tutulan bir kişinin cesedinin alındığını duyurdu

Uluslararası Kızılhaç Komitesi görevlileri, Gazze'de İsrailli rehinelerin kalıntılarını aramak için Kassam Tugayları tarafından yürütülen operasyonu izliyor (EPA)
Uluslararası Kızılhaç Komitesi görevlileri, Gazze'de İsrailli rehinelerin kalıntılarını aramak için Kassam Tugayları tarafından yürütülen operasyonu izliyor (EPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'de Kızılhaç tarafından rehin tutulan bir kişinin cesedini teslim aldığını duyurdu.

 İsrail ordusu ve Şin Bet güvenlik servisi, Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin (ICRC) Gazze Şeridi'nde bir rehinenin cesedini teslim aldığını açıkladı.

Başbakanlık Ofisi yaptığı açıklamada, "İsrail, Kızılhaç aracılığıyla kayıp bir rehinenin tabutunu teslim aldı ve tabut, İsrail Ordu güçlerine ve Gazze Şeridi'ndeki Şin Bet'e teslim edildi" denildi.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre, ordu ve Şin Bet, Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nden alınan bilgilere dayanarak, esaret altında öldürülen bir rehinenin kalıntılarını içeren tabutun kendilerine teslim edildiğini ve Gazze Şeridi'ndeki ordu ve Şin Bet gücüne teslim edilmek üzere nakledildiğini belirtti.

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, dün Gazze Şeridi'nde bulunan “işgalin tutsaklarından” birinin cesedini Kızıl Haç'a teslim edeceğini duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre Kassam Tugayları açıklamasında cesedin yerel saatle 20:00'de teslim edileceğini duyurdu.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin askeri kanadı Ebu Ali Mustafa Tugayları ise elinde bulunan bir askerin cesedini teslim edeceğini açıkladı, ancak cesedin kime teslim edileceğini belirtmedi.

Şehit Ebu Ali Mustafa Tugayları yaptığı açıklamada, “Ulusal sorumluluğumuz gereği, Şehit Ebu Ali Mustafa Tugayları olarak, anlaşmanın şartlarına uygun bir şekilde Siyonist askerlerden birinin cesedini teslim ettiğimizi duyuruyoruz” denildi.

Gazze'deki kurtarma ekipleri, enkaz altından Filistinlilerin cesetlerini çıkarmak için çalışırken, Hamas ise ateşkes anlaşması kapsamında Kızıl Haç'a teslim etmesi planlanan İsrailli rehinelerin cesetlerini çıkarmaya çalışıyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğunda önemli bir rol oynadığı ve bu ayın 10'unda yürürlüğe giren ateşkes anlaşması uyarınca, Hamas'ın 13 Ekim'e kadar tüm canlı ve ölü rehineleri iade etmesi gerekiyordu.

Bu teslimattan önce Hamas, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşması kapsamında iade etmeyi taahhüt ettiği 28 cesetten 12'sini İsrail'e verdi.