Arakçi’den UAEA'da Batı'nın her türlü kötü niyetli kararına uygun bir yanıt verme sözü

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi geçtiğimiz hafta Beyrut'ta gazetecilere açıklamalarda bulunurken (DPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi geçtiğimiz hafta Beyrut'ta gazetecilere açıklamalarda bulunurken (DPA)
TT

Arakçi’den UAEA'da Batı'nın her türlü kötü niyetli kararına uygun bir yanıt verme sözü

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi geçtiğimiz hafta Beyrut'ta gazetecilere açıklamalarda bulunurken (DPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi geçtiğimiz hafta Beyrut'ta gazetecilere açıklamalarda bulunurken (DPA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) toplantısında İran aleyhine alınacak her türlü kötü niyetli ve yıkıcı kararın uygun bir karşılık bulacağı uyarısında bulundu. Arakçi, Tahran'ın kendi topraklarında uranyum zenginleştirmeye kararlı olduğunu vurguladı.

İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Arakçi'nin Japonya Dışişleri Bakanı Takeshi Iwaya’ya Tahran'ın ‘uranyum zenginleştirme de dahil olmak üzere barışçıl nükleer enerjiden tam olarak yararlanmak için ‘meşru çıkarlarını ve devredilemez haklarını savunmaya kararlı olduğunu’ söylediği belirtildi.

Arakçi Fransa, Almanya, İngiltere ve müttefikleri ABD'nin nükleer anlaşmaya ilişkin müzakereler devam ederken UAEA Yönetim Kurulu'nda İran aleyhine bir karar tasarısı sunma girişimini ‘provokatif ve yanlış’ olarak nitelendirdi.

UAEA Yönetim Kurulu'nda İran aleyhine alınacak her türlü kötü niyetli ve yıkıcı karara İran'ın uygun bir karşılık vereceğini ve UAEA'yı siyasi amaçlarla kullanan tarafların sonuçlardan sorumlu tutulacağını belirten Arakçi, “İran asla nükleer silah sahibi olmak istemeyecektir” dedi.

Arakçi, Japonya ve diğer ülkeleri ‘diyalogu ve müzakereleri teşvik etmek için uygun tutumlar sergilemeye’ çağırdı.

Öte yandan Japonya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İra ve Japonya dışişleri bakanları arasında geçen görüşmenin samimi bir hava gerçekleştiği belirtildi. Açıklamaya göre Bakan Takeshi Iwaya, sorunun barışçıl bir şekilde çözülmesini umduğunu ifade etti ve İran'ı ABD ile bir anlaşmaya varma fırsatını kaçırmamaya çağırdı.

İran'ı Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT) kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirme konusunda somut adımlar atmaya çağıran Japon Bakan, ülkesinin sorunun barışçıl yollardan çözümü için en üst düzey diplomatik çabayı göstermeye devam edeceğini vurguladı.

Öte yandan İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, UAEA Genel Direktörü Rafael Mariano Grossi’nin taraflar arasında bir anlaşmaya varılamaması halinde İran'ın nükleer tesislerinin saldırıya uğrayabileceği yönündeki uyarılarını eleştirdi.

Grossi'nin açıklamalarının ‘hiçbir teknik ya da hukuki boyutu olmadığını’ söyleyen İslami, UAEA Genel Direktörü’nün uzun yıllardır İran halkına karşı psikolojik operasyonlar yürüten ülkelerin bir uzantısı olduğunu gösterdiğini söyledi.

Grossi’nin raporunda İran'da yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum stoklandığına atıfta bulunmasını protesto eden İslami, “Bir ülkenin nükleer materyalleri kontrol altında ve koruma yükümlülüklerine tabi olduğu sürece, UAEA raporlarında bundan bahsetmeye bile gerek olmaz. Bir ülkenin uranyum zenginleştirme seviyesinden bahsetmek alışılmadık bir durumdur” şeklinde konuştu.

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu faaliyetler Siyonistler, ABD ve üç Avrupa ülkesi (Fransa, Almanya, İngiltere) tarafından İran'a baskı yapmak için başlatılan kampanyanın bir parçasıdır ve Genel Direktör, UAEA'nın bu birkaç ülkenin elinde bir aparat olduğunu kanıtlamıştır. Kim emir verirse ona itaat ediyor ve emirleri yerine getiriyor.”

Gizli nükleer tesisteki faaliyetlere ilişkin açılan soruşturmayla ilgili de konuşan İslami, “UAEA’ya defalarca kez doğru ve hazırlanmış kanıtlarla anlattık. Ancak gerçeği kabul etmek istemiyorlar ve ne kadar açıklama yaparsam yapayım kabul etmiyorlar” ifadelerini kullandı.

UAEA'nın Tahran yakınlarındaki Turquzabad sahasında uranyum parçacıkları bulduğu iddiasını yalanlayan İslami, “Çevreye dair testlerin yapılmasından sonra, eskiden orada bulunan nesnelere veya ekipmanlara ait olabilecek izler vardı. Her halükarda orası bir çöp deposuydu ve sahayı ziyaret edip dosyayı kapatmak istediler ve Turquzabad dışında üç saha daha vardı. Ziyaret etmelerine izin verildi ve UAEA müfettişi geldi, testin yapılması gereken yeri lazerle işaretlediler ve sonra aynı noktada izler bulduk. Sabotaj olduğu çok açık” diye konuştu.

İran'ın nükleer alandaki çalışmalarından geri adım atmayacağını söyleyen İslami, “Baskılar bizi teslim olmaya zorlayamayacak ve garantiler doğrultusunda iş birliğine devam edeceğiz” dedi.

İran Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Başkan Donald Trump'ın iki taraf arasında perşembe günü bir görüşme yapılacağını duyurmasının ardından, pazar günü için ABD ile yeni bir görüşme turunun planlandığı belirtildi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi yaptığı açıklamada, İran ve ABD arasındaki dolaylı görüşmelerin bir sonraki turunun önümüzdeki pazar günü Maskat'ta yapılmasının planlandığını söyledi. Bekayi, İran Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Arakçi’nin çarşamba ve perşembe günleri olmak üzere iki günlüğüne Norveç’e gideceğini belirtti. İran ve ABD, İran'a uygulanan yaptırımların hafifletilmesi karşılığında nükleer programını kısıtlamak üzere 2015 yılında imzalanan, ancak ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018 yılında ilk başkanlığı döneminde tek taraflı olarak geri çekildiği uluslararası anlaşmaya bir alternatif bulmak amacıyla geçtiğimiz nisan ayından bu yana Umman'ın arabuluculuğunda beş müzakere turu gerçekleştirdi.



Uzun bir düşmanlık geçmişinden sonra İsrail neden şimdi İran'a saldırmaya karar verdi?

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Kudüs'teki Hava Kuvvetleri operasyon odasından İran'a yönelik saldırıları denetliyor. (EPA)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Kudüs'teki Hava Kuvvetleri operasyon odasından İran'a yönelik saldırıları denetliyor. (EPA)
TT

Uzun bir düşmanlık geçmişinden sonra İsrail neden şimdi İran'a saldırmaya karar verdi?

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Kudüs'teki Hava Kuvvetleri operasyon odasından İran'a yönelik saldırıları denetliyor. (EPA)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Kudüs'teki Hava Kuvvetleri operasyon odasından İran'a yönelik saldırıları denetliyor. (EPA)

İsrail'in İran'a yönelik büyük saldırısı iki ülke arasında on yıllardır süren düşmanlığın ardından geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, nükleer programı, savaşçı söylemi ve bölgedeki militan örgütlere verdiği desteği gerekçe göstererek İran'ı uzun zamandır en büyük tehdit olarak görüyor. İran ise İsrail'in kendisine karşı defalarca düzenlediği suikast ve sabotajların yanı sıra Gazze Şeridi'nde Hamas'a karşı yürüttüğü yıkıcı savaşı düşmanlığının nedeni olarak gösteriyor.

gthyjuı
İsrail'in Tahran'a düzenlediği saldırıda hasar gören araçlar (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Washington Post'tan aktardığına göre, iki ülke uzun süredir çarpışma rotasında görünse de, İsrail'in İran ve müttefiklerine yönelik saldırıları ve ABD Başkanı Donald Trump'ın yeniden seçilmesi gibi bir dizi yeni gelişme bugünkü saldırıya zemin hazırladı.

İsrail ve İran neden düşman?

1979 İran Devrimi’nden sonra yeni rejim, ABD ve İsrail'i başlıca düşmanları olarak tanımlamakta gecikmedi. Bunun nedeni büyük ölçüde devrimden önce sağlık sorunları nedeniyle İran'dan kaçan son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi'nin ABD ve İsrail ile olan bağlarıydı.

Geçtiğimiz yirmi yıl boyunca İsrail defalarca İran'ı nükleer silah geliştirmekle suçladı. İran nükleer programını sadece barışçıl amaçlarla sürdürdüğünde ısrar ediyor, ancak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Tahran'ın istediği takdirde ‘birkaç’ nükleer bomba yapmaya yetecek kadar zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğu uyarısında bulundu.

UAEA ve Batılı ülkeler, İran'ın yapılandırılmış bir nükleer silah programına sahip olduğunu tahmin ediyor. İran, programının barışçıl olduğu konusunda ısrar ederken, uranyumu silah yapımına yakın seviyelerde zenginleştirmeye devam ediyor.

İsrail, nükleer silah sahibi İran'ı varoluşsal bir tehdit olarak görüyor. İran'ın vekil güçlerden oluşan bölgesel ağını kırmak, İsrail’in temel hedeflerinden biri. Netanyahu şunları söyledi: “Tahran'ın diktatörleri on yıllardır küstahça ve açıkça İsrail'in yok edilmesi çağrısında bulundular... Bu söylemlerini nükleer silah geliştirmeye yönelik bir programla desteklediler.”

İran geçtiğimiz kırk yıl boyunca ‘direniş ekseni’ adını verdiği silahlı gruplardan oluşan bir ağ kurdu. Lübnan'daki Hizbullah, Yemen'deki Husiler ve Irak ve Suriye'deki daha küçük gruplar son yıllarda bölgede önemli bir etkiye sahip oldu.

Ancak bu eksen, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırarak Gazze Şeridi'nde devam eden savaşı başlatması ve bölgedeki çatışmaları yoğunlaştırmasından bu yana zayıfladı.

Hizbullah'ın zayıflığı, İran'ın komşu Suriye'deki müttefiki Beşşar Esed'in geçtiğimiz aralık ayında düşmesine katkıda bulundu.

İran'ın geçen yıl İsrail'e iki füze saldırısı düzenlemesinin ardından İsrail, İran'ın füze mevzilerini imha eden ve hava savunmasını zayıflatan bir hava saldırısı da dahil olmak üzere hava saldırılarıyla karşılık verdi.

Washington Post'un haberine göre, İran'ın vekil ağının çökmesi İsrail'in saldırı düzenlemesi için bir fırsat yarattı.

İsrail neden şimdi saldırmaya karar verdi?

Netanyahu, İran'ı vurmak için zamanın daraldığını belirterek, İran'ın son zamanlarda zenginleştirilmiş uranyumu silah haline getirmek için adımlar attığını iddia etti. Netanyahu, “Eğer durmazlarsa, İran çok kısa bir süre içinde nükleer silah üretebilir” dedi.

Aynı zamanda ABD ile İran arasındaki nükleer görüşmelerin durumu da bir fırsat penceresi sundu. Bu görüşmeler durmuş durumda, ancak pazar günü Umman'da altıncı turun yapılması için çabalar var.

Anlaşma, ABD'nin İran'a uyguladığı sert ekonomik yaptırımların bir kısmını kaldırmasına yol açarak İsrail'in bir saldırı düzenlemesini zorlaştırabilir. İsrailli yetkililer görüşmelerin İran'ın nükleer bombaya doğru gizli adımlar atarken zaman kazanması için bir yol olmasından korkuyor.

fgthyju
Tahran'ın kuzeyindeki bir apartmanda meydana gelen patlamanın olduğu yerde çalışan itfaiyeciler (AP)

UAEA Yönetim Kurulu dün, 20 yıl sonra ilk kez İran'ı denetçileriyle iş birliği yapmadığı için eleştirdi. İran derhal üçüncü bir zenginleştirme tesisi kuracağını ve bazı santrifüjleri daha sofistike olanlarla değiştireceğini açıkladı.

O zamana kadar İsrail kararını çoktan vermiş görünüyordu.

Trump, Netanyahu'dan müzakereler devam ederken İran'a saldırmamasını istediğini söyledi. Ancak İsrail'i destekleme konusunda uzun bir geçmişe sahip olan ABD Başkanı hemen bir tepki vermedi.