Harvard, Trump'ın yabancı öğrenci yasağını engelleyen mahkemenin süresini uzattı

28 Mayıs 2025'te Massachusetts'teki Harvard Üniversitesi'nde gerçekleştirilen 374. mezuniyet töreninden (Reuters)
28 Mayıs 2025'te Massachusetts'teki Harvard Üniversitesi'nde gerçekleştirilen 374. mezuniyet töreninden (Reuters)
TT

Harvard, Trump'ın yabancı öğrenci yasağını engelleyen mahkemenin süresini uzattı

28 Mayıs 2025'te Massachusetts'teki Harvard Üniversitesi'nde gerçekleştirilen 374. mezuniyet töreninden (Reuters)
28 Mayıs 2025'te Massachusetts'teki Harvard Üniversitesi'nde gerçekleştirilen 374. mezuniyet töreninden (Reuters)

Bir federal yargıç dün, Başkan Donald Trump'un yabancı uyrukluların Harvard Üniversitesi'nde okumak için ABD'ye girişini engelleme planını geçici olarak durduracak kısa süreli bir uzatma kararı vereceğini açıkladı. Yargıç, daha uzun süreli bir karar verip vermeyeceğine ise daha sonra karar verecek.

Boston'da Harvard Üniversitesi'nin bu kısıtlamalara karşı yaptığı yasal itirazı incelemek üzere yapılan duruşmanın sonunda, ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı Allison Borrower, perşembe günü sona ermesi planlanan geçici kısıtlama kararını 23 Haziran'a kadar uzattı. Yargıç böylece, kararını hazırlamak için kendine daha fazla zaman tanımak istediğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre yargıç, “Kararı mümkün olan en kısa sürede açıklayacağız” dedi. Yargıç, 5 Haziran'da Trump'ın bir gün önce imzaladığı bildirinin uygulanmasını engelleyen geçici bir karar çıkarmıştı.

Geçtiğimiz akademik yılda yaklaşık 6 bin 800 yabancı öğrenci Harvard'a kayıt yaptırdı. Bu sayı, Massachusetts eyaletinde bulunan bu prestijli üniversitenin öğrenci sayısının yaklaşık yüzde 27'sini oluşturuyor.

 



Rusya, Ortadoğu'daki müttefiklerinden İran'ı da mı kaybediyor?

İsrail, düzenlediği saldırılarda İran'daki Şaran petrol deposunu hedef almıştı (Reuters)
İsrail, düzenlediği saldırılarda İran'daki Şaran petrol deposunu hedef almıştı (Reuters)
TT

Rusya, Ortadoğu'daki müttefiklerinden İran'ı da mı kaybediyor?

İsrail, düzenlediği saldırılarda İran'daki Şaran petrol deposunu hedef almıştı (Reuters)
İsrail, düzenlediği saldırılarda İran'daki Şaran petrol deposunu hedef almıştı (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları sürerken, Rusya’nın Ortadoğu politikasının nasıl şekilleneceği merak ediliyor. 

Washington Post’un analizinde, Kremlin’deki bazı kesimlerin çatışmaları stratejik bir fırsat olarak gördüğü belirtiliyor. 

Çatışmaların dünyanın dikkatini Ukrayna işgalinden uzaklaştırabileceği ve yükselen petrol fiyatlarının Rusya’ya ekonomik açıdan fayda sağlayabileceği ifade ediliyor. 

Ayrıca Moskova’nın İran'la bağlarını çatışmaların sonlandırılması için arabuluculuk yapmak amacıyla kullanabileceği belirtiliyor. Bunun karşılığında ABD’nin Ukrayna’ya desteğini azaltması gibi tavizler koparabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

Karşılıklı misillemelerin başlamasından kısa süre sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, savaşın sonlandırılması için arabuluculuk yapmaya hazır olduklarını söylemişti. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov da bugünkü açıklamasında, İsrail'in barışçıl çözüme yanaşmadığını belirterek “Gerginlik hızla artıyor. Öngörülemezlik seviyesi zirvede" dedi.

Putin’in mesajını yineleyerek arabuluculuk yapmaya hazır olduklarını dile getiren Peskov, İran'daki Rus vatandaşlarının Azerbaycan’la sınır kapısından tahliyesine dair çalışmaların sürdüğünü de belirtti. 

WP’nin analizinde, Moskova’nın İran-İsrail çatışmaları nedeniyle endişe yaşadığına da dikkat çekiliyor. Savaşın Tahran’da rejim değişikliğine yol açması halinde, Rusya’nın Batı karşıtı koalisyondaki önemli bir müttefikini kaybedebileceği yazılıyor. Böyle bir durumda Putin yönetiminin Ortadoğu’daki stratejik varlığı da iyice zayıflayabilir. 

Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesiyle halihazırda Rusya’nın bölgedeki nüfuzu güç kaybetmişti. Esad, ülkeden kaçıp Rusya’ya sığınmıştı.

Bunlara ek olarak uzayan bir savaşın Ortadoğu’da nükleer silahlanma yarışı başlatabileceği, bunun da Moskova’nın politikalarına ters düşeceği yorumu yapılıyor. 

Üst düzey Rus diplomatlara yakın olan ve adının açıklanmaması şartıyla gazeteye konuşan bir akademisyen, şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Kriz nasıl çözülürse çözülsün Rusya'nın bölgedeki konumunun riske girecek olması, en büyük tehdidi yaratıyor. Eğer Netanyahu İran’a baskı yapıp rejim değişikliğine yol açarsa, yeni yönetim nasıl olursa olsun, ister laik ister dini, ister askeri ister liberal ya da muhafazakar, Moskova'ya mevcut rejim kadar olumlu yaklaşmayacaktır.

Independent Türkçe, Washington Post, Moscow Times