The Witcher'ın yaratıcısı sessizliğini bozdu: Henry Cavill neden ayrıldı?

42 yaşındaki Henry Cavill, Man of Steel, Batman v Superman: Adaletin Şafağı (Batman v Superman: Dawn of Justice) ve Justice League: Adalet Birliği'nde (Justice League) Superman'e hayat vermesiyle de tanınıyor (Netflix)
42 yaşındaki Henry Cavill, Man of Steel, Batman v Superman: Adaletin Şafağı (Batman v Superman: Dawn of Justice) ve Justice League: Adalet Birliği'nde (Justice League) Superman'e hayat vermesiyle de tanınıyor (Netflix)
TT

The Witcher'ın yaratıcısı sessizliğini bozdu: Henry Cavill neden ayrıldı?

42 yaşındaki Henry Cavill, Man of Steel, Batman v Superman: Adaletin Şafağı (Batman v Superman: Dawn of Justice) ve Justice League: Adalet Birliği'nde (Justice League) Superman'e hayat vermesiyle de tanınıyor (Netflix)
42 yaşındaki Henry Cavill, Man of Steel, Batman v Superman: Adaletin Şafağı (Batman v Superman: Dawn of Justice) ve Justice League: Adalet Birliği'nde (Justice League) Superman'e hayat vermesiyle de tanınıyor (Netflix)

The Witcher'ın yapımcısı Lauren Schmidt Hissrich, Henry Cavill'in diziden ayrılışı hakkında nihayet sessizliğini bozdu.

Entertainment Weekly'ye konuşan Hissrich, "Kendini adamak istediği başka projeler vardı. Bizim açımızdan, birini istemediği bir şeye zorlamak doğru değil. Bu yüzden gerçekten ortak bir karara dönüştü" dedi.

Cavill, son olarak üçüncü sezonda Beyaz Kurt rolünde yer almıştı. Yerini Açlık Oyunları (The Hunger Games) yıldızı Liam Hemsworth'ün alacağı ise 2022'de duyurulmuştu. 

Cavill o dönemde, "Rivyalı Geralt olarak yolculuğum canavarlarla ve maceralarla doluydu ama artık madalyonumu ve kılıçlarımı bırakma zamanı geldi. Yerime, harika Liam Hemsworth, Beyaz Kurt'un yükünü devralacak" ifadelerini kullanmıştı.

Uzun zamandır merakla beklenen 4. sezon kadrosuna Hemsworth'ün yanı sıra Matrix ve John Wick filmlerinden tanıdığımız Laurence Fishburne de katıldı. Fishburne, Andrzej Sapkowski'nin Ateşle İmtihan (Chrzest Ognia) romanında tanıtılan, gizemli bilge Regis'i canlandıracak.  Yeni sezonun bol aksiyonlu geçmesi bekleniyor.

Yeni bölümlere dair resmi tanıtımda şu ifadeler yer alıyor:

Üçüncü sezonun Kıta'yı değiştiren olaylarının ardından Geralt, Yennefer ve Ciri, amansız bir savaşın ve sayısız düşmanın ortasında birbirlerinden kopar. Yolları ayrılırken hedefleri netleşir ve beklenmedik dostlarla karşılaşırlar. Eğer bu yeni aileleri kabullenebilirlerse, yeniden bir araya gelme şansları olabilir.

Daha önce duyurulduğu üzere 4. sezon, The Witcher'ın sondan bir önceki macerası olacak. 5. sezonla birlikte dizi final yapacak. 

Son iki sezon arka arkaya çekildi ve Sapkowski'nin üç romanını ekrana taşıyacak: Ateşle İmtihan, Kırlangıç Kulesi (Wieża Jaskółki) ve Gölün Hanımı (Pani Jeziora).

Dizinin yaratıcısı, senaristi ve yönetici yapımcısı Hissrich, "Bu, ailemizin sonunda yeniden birleşeceği iki sezonluk bir yolculuğun başlangıcı" demişti.

The Witcher 4. sezon, 30 Ekim'de Netflix'te yayımlanacak.

Independent Türkçe, GamesRadar, Entertainment Weekly



Bilim insanları zehirli atıkların temiz enerjide çığır açabileceğini duyurdu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Bilim insanları zehirli atıkların temiz enerjide çığır açabileceğini duyurdu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Araştırmacılar, yenilenebilir enerji üretiminde maliyetli bir problem olarak görülen yapışkan ve zehirli bir yan ürünün, yeni bir temiz teknoloji dalgasının anahtarı olabileceğini söylüyor.

Biyolojik kömür ve enerji üretmek için bitki atıkları, odun veya diğer organik maddelerin yakılmasıyla ortaya çıkan koyu bir sıvı olan biyozift, genellikle ekipmanlara zarar vermek, boruları tıkamak ve çevreyi kirletmekle suçlanıyor.

Ancak hakemli dergi Biochar'da yayımlanan yeni bir inceleme, bu atığın emisyonları azaltmaya, kâr elde etmeye ve sürdürülebilirliği desteklemeye katkı sağlayabilecek çok değerli bir madde olan "biyokarbona" ​​dönüştürülebileceğini savunuyor.

Çin Tarım Bilimleri Akademisi'nden makalenin kıdemli yazarı Dr. Zonglu Yao, "İncelememiz, biyozifti biyokarbona dönüştürmenin yalnızca biyoenerji endüstrisinin teknik bir sorununu çözmekle kalmayıp aynı zamanda yüksek ekonomik değere sahip gelişmiş karbon malzemeleri üretimine de kapı araladığını vurguluyor" diyor.

Makalede, geleneksel biyolojik kömürün aksine biyokarbonun daha yüksek karbon ve daha düşük kül içerdiği ve onu gelişmiş kullanımlara uygun hale getiren yapısal özellikler taşıdığı belirtiliyor.

İlk çalışmalar, temiz yanan yakıt, daha yeşil kimyasal reaksiyonlarda katalizör ve hatta yenilenebilir enerji depolamasında hayati önem taşıyan yeni nesil batarya ve süper kapasitörlerde elektrot malzemesi olarak kullanılabileceğini öne sürüyor.

Ayrıca ağır metalleri ve organik kirleticileri hapsederek kirli su ve havanın temizlenmesine de fayda sağlayabilir.

İnceleme, biyozift içindeki oksijen açısından zengin bileşiklerin nasıl polimerleşme, yani bir araya gelerek daha büyük karbon yapıları oluşturma eğilimi gösterdiğini ayrıntılarıyla anlatıyor. Bilim insanları ısıyı, katkı maddelerini ve reaksiyon süresini ayarlayarak bu süreci, isteğe göre şekillendirilmiş özelliklere sahip biyokarbon üretimine yönlendirebilir.

Araştırmacılar dönüşümün sadece teknik açıdan uygulanabilir değil, aynı zamanda ekonomik olarak da umut verici olduğunu söylüyor.

Kömürün yerini biyokarbon yakıtların alması, yılda yüzlerce milyon ton karbondioksit salımını azaltmanın yanı sıra biyokütle tesislerine yeni gelir kaynakları da sağlayabilir.

Öte yandan araştırmacılar, biyoziftin karmaşıklığının hâlâ zorluklar yarattığı konusunda uyarıyor. Büyük ölçekli üretim yöntemleri henüz yerleşmedi ve kimyasal süreci kontrol etmek hâlâ zor.

Daha verimli yöntemler tasarlamak için laboratuvar çalışmalarının, bilgisayar simülasyonları ve makine öğrenimiyle birleştirilmesini öneriyorlar.

Makalenin baş yazarı Yuxuan Sun, "Biyozift polimerleşmesi sadece atık arıtımıyla ilgili değil" diye açıklıyor. 

Sürdürülebilir karbon malzemeleri yaratmak için yeni bir ufuk sunuyor.

Bu bulgular, dünya çapındaki ülkelerin hem enerji hem de sanayi kaynaklı emisyonları azaltmanın yollarını aradığı bir dönemde geldi. Uzmanlar kimyasallar, çimento ve çelik gibi ağır sektörlerin karbonsuzlaştırılmasında yenilenebilir sistemlerin tek başına yeterli olmayacağı uyarısı yapıyor.

Atıkları kullanılabilir ürünlere dönüştüren teknolojiler ("döngüsel ekonomi" çözümleri diye biliniyor) giderek çözümün parçası haline geliyor.

Araştırmacılar eğer büyük ölçekte kanıtlanırsa, biyokarbonun daha temiz bir ekonomiyi destekleyen malzemeler yaratırken, biyokütle enerjisindeki en büyük engellerden birini çözmeye de katkı sağlayabileceğini söylüyor.

Independent Türkçe


Z kuşağındaki "süper hayranlar" neden yükselişte?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Z kuşağındaki "süper hayranlar" neden yükselişte?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmada, müzikte yaşanan süper hayran patlamasının, hayran toplulukları ve konserlerin sağladığı topluluk, aidiyet ve heyecan duygusuna yönelik özlemden kaynaklandığı tespit edildi.

Birleşik Krallık'tan 3 bin yetişkinle bu yıl nisan ve mayıs arasında yapılan anket, canlı müzik hayranlarının yüzde 70'inin konserlere gittiklerinde kendilerini anlayan insanlar arasında, "evlerinde" hissettiğini ortaya koydu.

Z kuşağı, bir hayran topluluğuna katılma ihtimali en yüksek nesil; yüzde 41'i konserlere giderken kostüm giyiyor ve hatta yüzde 12'si favori sanatçılarıyla bağ kurmak için dövme yaptırıyor.

Araştırma ayrıca hayranların neredeyse yarısının (yüzde 48), en sevdikleri sanatçıların hayran topluluklarıyla "güçlü bir şekilde özdeşleştiğini", bu oranın Z kuşağında konsere gidenler arasında yüzde 65'e çıktığını gösteriyor.

Belki de en dikkat çekici bulgu, canlı eğlence şirketi AEG'nin yaptığı ankete katılanların yüzde 63'ünün canlı müzik etkinliklerinde tanımadıkları kişilerle anında bağ kurduğunu bildirmesi.

Ankete katılanların yarısı (yüzde 53), konserlerdeki diğer hayranlar tarafından, günlük hayatlarındaki yakın çevrelerinden daha fazla anlaşıldıklarını hissettiğini söyledi.

Canlı etkinliklerde hissedilen güçlü topluluk duygusu, heyecan, neşe ve coşku, hayranların ekonomik belirsizlik dönemlerinde bile konser biletlerine yüksek paralar harcamasına yol açıyor.

Hayat pahalılığı sürerken katılımcıların yüzde 46'sı, diğer ihtiyaçlar yerine canlı eğlenceye para harcamaya öncelik vereceğini belirtti.

Son dönemde popüler turne hayran grupları arasında Taylor Swift'in "Swiftie'leri" Beyoncé'nin "Beehive"ları ve son olarak ekimde üç geceliğine Londra'daki O2 Arena'yı dolduracak Lady Gaga'nın "Küçük Canavarları" yer alıyor.

Gerçek adı Stefani Germanotta olan Gaga, Mayhem Ball turnesi kapsamında 29 Eylül Pazartesi günü 20 bin kişilik stadyumda sahne aldığında, şarkıcının teatral tarzında giyinen hayranlar görüldü.

Kırmızı tonlar, büyük fiyonklar, dantel, deri, lateks, zincir zırh, payetler, siyah, bordo ve tül gibi dikkat çekici trendler, Gaga'nın bu neslin Madonna'sı olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor.

AEG'de küresel ortaklıklar başkanı Paul Samuels "Canlı müzik, insanları başka hiçbir şeyin yapamayacağı şekilde bir araya getiriyor ve tutkulu Z Kuşağı, süper hayran kavramına yepyeni bir anlam katıyor" diyor.

Canlı etkinliklerle dolu bir yaz boyunca hayranların belirli sanatçılara ve türlere duydukları ortak sevgiyi sahiplendiğini ve deneyimlerini daha unutulmaz kılmak ve kendilerini hayran topluluklarının parçası haline getirmek için aşırıya kaçtığını gördük.

Independent Türkçe


Resmen açıklandı: Simpsonlar 20 yıl sonra yeniden sinemada

Yönetmen koltuğunda David Silverman'ın oturduğu Simpsonlar: Sinema Filmi, Homer'ın pervasız davranışlarının yol açtığı sonuçlarla boğuşan Simpson ailesini konu alıyordu (20th Century Fox)
Yönetmen koltuğunda David Silverman'ın oturduğu Simpsonlar: Sinema Filmi, Homer'ın pervasız davranışlarının yol açtığı sonuçlarla boğuşan Simpson ailesini konu alıyordu (20th Century Fox)
TT

Resmen açıklandı: Simpsonlar 20 yıl sonra yeniden sinemada

Yönetmen koltuğunda David Silverman'ın oturduğu Simpsonlar: Sinema Filmi, Homer'ın pervasız davranışlarının yol açtığı sonuçlarla boğuşan Simpson ailesini konu alıyordu (20th Century Fox)
Yönetmen koltuğunda David Silverman'ın oturduğu Simpsonlar: Sinema Filmi, Homer'ın pervasız davranışlarının yol açtığı sonuçlarla boğuşan Simpson ailesini konu alıyordu (20th Century Fox)

Simpsonlar (The Simpsons), 20 yıl aradan sonra yeniden beyazperdede izleyiciyle buluşacak.

Disney, Matt Groening'in yaratıcısı olduğu uzun soluklu animasyonun yeni sinema filminin 23 Temmuz 2027'de vizyona gireceğini duyurdu. 

Henüz adı açıklanmayan yapım, 2007'de vizyona giren Simpsonlar: Sinema Filmi'nin (The Simpsons Movie) devamı niteliğinde olacak.

20th Century Studios, haberi Instagram'da, Homer Simpson'ın şekerlemeli çöreğe uzandığı görselle duyurdu. Gönderide, "Homer ikinci tura hazır" notu yer aldı.

Disney'in takviminde bu tarih, daha önce adı açıklanmayan bir Marvel filmine ayrılmıştı. Aynı gün animasyon türündeki müzikal Bad Fairies de gösterime girecek.

1989'da Fox'ta yayına başlayan Simpsonlar, artık 37. sezonuyla izleyici karşısında. Groening, diziyi James L. Brooks ve Sam Simon'la birlikte geliştirmişti.

Simpson ailesini seslendiren ekipte Dan Castellaneta (Homer), Julie Kavner (Marge), Nancy Cartwright (Bart) ve Yeardley Smith (Lisa) yer alıyor.

2007'de vizyona giren ilk film, dünya çapında 536 milyon dolar hasılat elde etmişti. O filmde, Homer'ın Springfield'ın suyunu kirletmesi üzerine Çevre Koruma Ajansı kasabayı dev bir kubbenin içine hapsetmişti.

Hollywood Reporter'dan Kirk Honeycutt, ilk film için şu değerlendirmeyi yapmıştı:

Dizi ekibi, serinin altın dönemlerini hatırlatan bir film yapmak için uzun süre ve yoğun şekilde çalışmış. Film iğneleyici, saygısız, sürekli eğlenceli ve biraz da arsız. Ama fazla değil... Beavis and Butt-Head ya da South Park filmi gibi değil. Hatta neredeyse sevimli.

Independent Türkçe, Variety, Deadline, Hollywood Reporter