‘İran'ın misillemesi’ Irak'taki ABD’lileri kapsamayacak

Şarku’l Avsat’a konuşan iki kaynak, ‘Erbil'in hedef listesinden çıkarıldığını’ doğruladı.

Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) Genelkurmay Başkanı Abdulaziz el-Muhammedavi (Ebu Fadak) ve İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale Tahran'da düzenlenen bir miting sırasında. (Tasnim)
Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) Genelkurmay Başkanı Abdulaziz el-Muhammedavi (Ebu Fadak) ve İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale Tahran'da düzenlenen bir miting sırasında. (Tasnim)
TT

‘İran'ın misillemesi’ Irak'taki ABD’lileri kapsamayacak

Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) Genelkurmay Başkanı Abdulaziz el-Muhammedavi (Ebu Fadak) ve İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale Tahran'da düzenlenen bir miting sırasında. (Tasnim)
Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) Genelkurmay Başkanı Abdulaziz el-Muhammedavi (Ebu Fadak) ve İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale Tahran'da düzenlenen bir miting sırasında. (Tasnim)

İki kaynak, ‘Irak İslami Direnişi’ olarak adlandırılan silahlı grupların Tahran'ın Şam'daki konsolosluğunun bombalanmasına Irak içinde karşılık vermeyeceğini, ancak ‘Golan'da planlı bir saldırı başlatmak için İran'ın kararını bekleyebileceğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan ve konunun hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen Şii bir kaynağa göre İran yanlısı gruplar ABD’lilerle çatışma alanını yeniden açmayacak. Söz konusu grupların liderleri arasında İran ile İsrail arasındaki son gerginlikle ilgili ‘varılan bir anlaşmadan’ söz eden kaynak, “Iraklı grupların liderleri ile İranlı yetkililer arasındaki yoğun temaslar, Irak'ta sükunetin devam etmesi ve ABD üslerine saldırılmaması konusunda anlaşmaya varılmasına yol açtı” bilgisini paylaştı.

Şarku’l Avsat’a konuşan bir diğer kaynak ise “İran konsolosluğuna yapılan saldırının ardından etkili siyasetçilerle görüşen grup liderleri, İran'ın karşılık vereceği hedefler listesinden Erbil'in çıkarılması konusunda anlaşmaya vardı” dedi. Kaynak, “Bu dosyayla ilgilenenlerin nihai görüşü, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani’yi siyasi sürecin dışına çıkaracağı için Erbil'in hedef alınmaması yönünde idi. İran'ın misillemesinin bir parçası olarak Erbil'in bombalanması, ABD’lilerle kritik bir dönemde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bölgesini denklemden çıkaracaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Bununla birlikte iki kaynak, ‘Irak dışında İsrail'e karşı misilleme operasyonları’ önerdi. İçlerinden biri ‘Golan Tepeleri'nin misilleme için potansiyel bir hedef olduğunu’ ifade ederek, “Iraklı gruplar da dahil olmak üzere bölgedeki direnişin tüm taraflarınca karşılanabilecek bir bedel ile makul bir saldırı olacaktır” dedi.

Irak İslami Direnişi, dün (Salı) itibariyle Ramat David ve Tel Nof üsleri, Aşkelon limanı ile Eilat ve Hayfa havaalanları dahil olmak üzere ‘işgal altında bulunan topraklardaki’ hedeflere yönelik 13 saldırıyı üstlendi.



Türkiye, Rusya'nın tutumunun ardından Suriye ile ilişkileri normalleştirmek için Irak girişimini yeniden gündeme getirdi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye, Rusya'nın tutumunun ardından Suriye ile ilişkileri normalleştirmek için Irak girişimini yeniden gündeme getirdi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Türkiye, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin Suriye ile arabuluculuk yapma ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed arasında bir görüşme yapılmasını kolaylaştırma girişimini ön plana çıkardı. Zira Rusya kısa bir süre önce Ankara ile Şam arasındaki normalleşme sürecinin durmasından Türkiye'yi sorumlu tutmuş ve Türkiye'yi ‘işgalci bir ülke’ gibi davranmakla suçlamıştı.

Türkiye, Suriye ile ilişkilerini normalleştirmenin Rusya ve İran için bir öncelik olmadığına ikna olmuş durumda.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan pazar günü Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Ankara-Moskova ilişkileri ve bir dizi bölgesel konu ele alındı.

Türk kaynaklarına göre görüşmede, Rusya-Ukrayna savaşında çatışmaların şiddetlenmesi olasılıkları ve Suriye krizindeki gelişmelerin yanı sıra diğer bölgesel konular da ele alındı.

Rusya, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Rusya Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentyev gibi bir dizi üst düzey yetkili aracılığıyla, Şam'ın herhangi bir müzakereden söz etmeden önce Türk ordusunun Suriye'nin kuzeyinden çekilmesinde ısrar eden tutumunu desteklediğini ifade etti. Hatta Lavrentyev Türkiye'nin Suriye'de işgalci bir güç gibi davrandığını öne sürdü. Diğer yandan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesinde Irak'ın oynayabileceği role işaret etti.

Rusya, Türk kuvvetlerinin Suriye'nin kuzeyindeki varlığını işgal olarak nitelendirdi. (Türk medyası)Rusya, Türk kuvvetlerinin Suriye'nin kuzeyindeki varlığını işgal olarak nitelendirdi. (Türk medyası)

Fidan, cumartesi günü Ankara'da medya mensuplarına açıklamalarda bulundu. Fidan, “Bu konuda niyetini ortaya koyan Bağdat'ın çabalarını takdir ediyoruz. Irak'ın kendi topraklarında ev sahipliği yapmak istemesi halinde, Türkiye böyle bir girişime açıktır” ifadelerini kullandı.

Irak'ın girişimini memnuniyetle karşılıyoruz

Türkiye, Suriye ve Irak'ın kara sınırını paylaşan komşular olduğunu belirten Fidan, üç ülkenin geçmişte olduğu gibi önemli konuları ‘daha yapılandırılmış ve sistematik’ bir şekilde görüşmek üzere bir araya gelmesi gerektiğini söyledi.

Irak ve Suriye ile sınır güvenliğinin, özellikle terörle mücadele ve silah kaçakçılığının önlenmesi açısından önem taşıdığını ifade eden Fidan, Türkiye'nin bu ülkelerle üçlü bir iş birliği mekanizması kurulması fikrini desteklediğini vurguladı.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Bağdat'ın haziran ayı başında ‘Türkiye ile Suriye arasında olumlu bir atmosferin oluşmasını teşvik ettiğini’ açıkladı. 30 Haziran'da Suriye rejimi yanlısı el-Vatan gazetesi, Bağdat'ın bir Suriye-Türkiye toplantısına ev sahipliği yapabileceğini ve bunun siyasi mutabakatlara yol açabilecek uzun müzakere sürecinde bir adım olacağını bildirdi.

Türkiye'nin Suriye ile askıda olan konuları diyalog masasında ve daha ‘yapılandırılmış ve diplomatik’ bir çerçevede görüşmeyi tercih ettiğini vurgulayan Fidan, ülkesinin Suriye'deki rejimi değiştirmeyi ya da topraklarını işgal etmeyi amaçladığı iddiasını reddetti. Fidan ayrıca, Suriye tarafının özellikle bu aşamada bazı konuları görüşmeye hazır ve açık olmadığını yineledi.

Bazı tarafların Türkiye'nin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Suriyeli muhaliflerle bir anlaşmaya varması şartını öne sürdüğünü söyleyen Fidan, bunun Türkiye açısından bir önkoşul olmadığını, ancak sorunun çözümünün pratikte bu tür adımlardan geçtiğini açıkladı.

 Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakanları, New York'ta BM Genel Kurulu çerçevesinde bir araya geldi. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakanları, New York'ta BM Genel Kurulu çerçevesinde bir araya geldi. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

İran'ın Suriye'deki öncelikleri arasında, Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesinin yer almadığını belirten Fidan, Astana görüşmeleri sonucunda bölgede ateşkes sağlandığı ve artık büyük bir tehdit olmadığı için bu konunun şu anda Rusya'nın da gündeminde olmadığını ifade etti.

Fidan, terörle mücadele ve mülteciler konusunda gerekli adımların atılmaması nedeniyle Suriye içinde sürekli gelişen ve büyüyen bir tehdit olduğu uyarısında bulundu.

İsrail'in yoğun baskısı altında olan Suriye ile İran arasında ‘yakın ve karmaşık’ bir iş birliği olduğunu belirten Fidan, Şam hükümetinin İranlı milisler ile İsrail arasında devam eden savaşta taraf değilmiş gibi davrandığını gördüklerini belirtti.

Fidan, Rusya-Ukrayna savaşının dondurulması ya da hafifletilmesi durumunda,  ABD ve Rusya'nın Suriye kriziyle ilgili diğer konulardan vazgeçebileceği öngörüsünde bulunarak şunları söyledi: “Bu ihtimal dışı değil, gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Elbette Amerikalıların yatırım yaptıkları aktörün, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) en büyük bileşeni olan YPG'nin bölgeyi terk ederken zarar görmesini engelleyecek birtakım arayışlara girmesi tamamen mümkün... Önemli olan bizim her türlü senaryoya hazırlıklı olmamız.”

Halep'te gerilim arttı

Millî Savunma Bakanlığı dün (pazartesi) yaptığı açıklamada, Suriye'nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı harekât bölgesinde 7 YPG mensubunun öldürüldüğünü duyurdu.

Anadolu Ajansı'na (AA) konuşan askeri kaynaklar, Türkiye yanlısı Suriye Milli Ordusu'na bağlı birliklerin, Halep kırsalındaki el-Bab'da (Fırat Kalkanı bölgesi içinde) YPG mensuplarının Suriye Milli Ordusu'nun ön hatlarına sızma girişimini püskürttüğünü bildirdi.

Kaynaklar, sızma sırasında meydana gelen çatışmalarda 11 Suriye Milli Ordusu mensubunun öldüğünü ve 8'inin de yaralandığını, ayrıca sızmayı başaramayan ve yıllardır işgal ettikleri Münbiç bölgesine doğru çekilen terör örgütü milisleri saflarında da çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu belirtti. Suriye Milli Ordusu güçleri, sızma girişimine milislerin mevzilerini Grad roketleriyle bombalayarak karşılık verdi.

Şarku’l Avsat’ın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nden (SOHR) aktardığına göre, SDG komutasındaki askeri oluşumlara bağlı gruplar, Halep kırsalındaki ed-Dağlıbaş ekseninde Türkiye yanlısı Kurtuluş ve İnşa Hareketi'nin mevzilerine sızdı. Saldıran güçler mevzilerine çekilmeden önce iki taraf arasında ağır ve orta silahlarla şiddetli çatışmalar yaşandı.

SOHR, sızma sırasında Türkiye yanlısı gruplardan 15 savaşçının öldüğünü ve çok sayıda yaralı olduğunu bildirdi.