İsmail Kartal, Fenerbahçe tarihinde rekora koşuyor

İsmail Kartal, 3. kez teknik direktörlüğüne getirildiği ve sezona müthiş başladığı Fenerbahçe'de rekora koşuyor

İsmail Kartal (AA)
İsmail Kartal (AA)
TT

İsmail Kartal, Fenerbahçe tarihinde rekora koşuyor

İsmail Kartal (AA)
İsmail Kartal (AA)

Trendyol Süper Lig'in 7. haftasında konuk ettiği Çaykur Rizespor'u 5-0 mağlup eden Fenerbahçe'de, teknik direktör İsmail Kartal rekora koşuyor.

Sarı-lacivertliler ile 3. dönemini yaşayan deneyimli teknik adam, oynattığı futbol ve aldığı sonuçlarla dikkati çekiyor.

Bu sezon ligde ve Avrupa'da 7'şer müsabakaya çıkan ve oynadığı toplam 14 resmi maçın tamamını kazanan sarı-lacivertlilerde teknik direktör İsmail Kartal'ın performansı göz dolduruyor.

Takımına hem savunmada hem de hücumda tarihinin en iyi başlangıçlarından birini yaşatan Kartal, sarı-lacivertlilerin başında Süper Lig'de en az 10 maça çıkan teknik direktörler içinde yakaladığı puan ortalamasıyla kulüp tarihine geçmeyi başardı.

Ligde Fenerbahçe'nin başında çıktığı 2 dönemde 2.21 puan ortalaması elde eden Kartal, sarı-lacivertlilerin tarihine geçen Jorge Jesus, Christoph Daum, Emre Belözoğlu, Todor Veselinovic ve Carlos Alberto Parreira gibi teknik adamların gerisinde yer alıyordu.

Bu sezon gösterdiği performansla Carlos Alberto Parreira dışındaki tüm teknik adamları tek tek geride bırakan İsmail Kartal, kulübün lig tarihindeki en başarılı 2. teknik direktörü oldu.

Ortalaması 2,30'u geçti

İsmail Kartal, Fenerbahçe ile lig tarihindeki puan ortalamasında 2.30'u geçmeyi başardı.

Çaykur Rizespor maçıyla, sarı-lacivertliler ile 59'uncu karşılaşmasına çıkan Kartal, 41 galibiyet, 13 beraberlik ve 5 mağlubiyet elde etti.

Deneyimli teknik adam, söz konusu müsabakalarda 2.30'un üzerinde puan ortalaması yakaladı.

Daum ve Belözoğlu'nu geride bıraktı

İsmail Kartal, Fenerbahçe'nin lig tarihinde en yüksek puan ortalamaları bulunan teknik direktörlerden Christoph Daum ve Emre Belözoğlu'nu geride bıraktı.

Fenerbahçe ile ligde 2 ayrı dönemde 4 sezon teknik direktörlük yapan Alman teknik adam Christoph Daum, üst üste 2 şampiyonluk yaşamıştı.

Kalan 2 sezondaki 2 şampiyonluğu ise son maçlarda kaybeden Daum, gösterdiği performansla sarı-lacivertli taraftarların beğenisini toplamıştı.

Söz konusu süreçte Fenerbahçe'nin başında 136 maça çıkan Daum, 97 galibiyet, 20 beraberlik ve 19 mağlubiyet yaşamıştı.

Deneyimli teknik adam, elde ettiği bu sonuçlarla ligde 2.28 puan ortalaması yakalamıştı.

RAMS Başakşehir galibiyeti öncesinde 2.28 puan ortalamasına ulaşan Kartal, söz konusu galibiyetiyle puan ortalamasını 2.29'a yükseltmiş ve Daum'u geride bırakmayı başarmıştı.

(AA)
(AA)

İsmail Kartal, Daum'dan sonra Emre Belözoğlu'nu da geride bıraktı.

Sarı-lacivertliler ile ligde 10 maça çıkan Emre Belözoğlu, bu dönemde elde ettiği 7 galibiyet, 2 beraberlik ve tek mağlubiyetle 2.30 puan ortalaması yakalamıştı.

Çaykur Rizespor müsabakası öncesinde 2.29 puan ortalamasına çıkan Kartal, Karadeniz temsilcisini de geçerek ortalamasını 2.30'un üzerine taşıdı ve Emre Belözoğlu'nu da geçmeyi başardı.

Jesus 2.22'de kalmıştı

Fenerbahçe'de geçen sezon görev yapan Jorge Jesus, İsmail Kartal'ın oldukça gerisinde kalmıştı.

Söz konusu dönemde oldukça etkili bir başlangıç yapan Portekizli teknik adam, 25 galibiyet, 5 beraberlik ve 6 mağlubiyetle ligi 2.22 puan ortalamasıyla tamamlamıştı.

Şimdiki hedef Parreira

Fenerbahçe'de 1995-1996 sezonunda teknik direktörlük yapan ve şampiyonluğa ulaşan Brezilyalı çalıştırıcı Carlos Alberto Parreira, sarı-lacivertlilerin en başarılı teknik direktörü konumunda bulunuyor.

Söz konusu sezonda takımıyla 34 maça çıkan Parreira, 26 galibiyet, 6 beraberlik ve 2 mağlubiyetle 2.47 puan ortalamasına ulaşmıştı.

Şampiyonları da geride bıraktı

İsmail Kartal, Fenerbahçe ile son dönemde şampiyonluk yaşayan yerli meslektaşları Aykut Kocaman ve Ersun Yanal'a, puan ortalamasında büyük üstünlük kurdu.

Sarı-lacivertliler ile 2 ayrı dönemde ligde toplamda 77 maça çıkan Ersun Yanal, 42 galibiyet, 19 beraberlik ve 16 mağlubiyetle 1.88 puan ortalaması elde etmiş ve bu süreçte bir şampiyonluk kazanmıştı.

Fenerbahçe ile 2 ayrı dönemde görev alan ve şampiyonluk elde eden diğer bir teknik adam ise Aykut Kocaman.

Toplamda 4 sezon sarı-lacivertlilere teknik direktörlük yapan Kocaman, ilk sezonunda 2010-2011 yılında şampiyon olmuştu.

Kalan 3 sezonda ikinci sırada yer alan Kocaman, toplamda ligde 142 maça çıkmış, 89 galibiyet, 29 beraberlik ve 24 mağlubiyetle 2.08 puan ortalamasına ulaşmıştı.



ATP’nin iki devi finalde buluşuyor: Alcaraz -Sinner

Alcaraz zaferini kutluyor (EPA)
Alcaraz zaferini kutluyor (EPA)
TT

ATP’nin iki devi finalde buluşuyor: Alcaraz -Sinner

Alcaraz zaferini kutluyor (EPA)
Alcaraz zaferini kutluyor (EPA)

Dünya 1 numarası Carlos Alcaraz, Kanadalı Felix Auger-Aliassime’i 6-2, 6-4’lük setlerle mağlup ederek ATP Finalleri’nde adını finale yazdırdı. İspanyol raket, finalde ev sahibi İtalya’nın dünya 2 numarası ve son şampiyonu Jannik Sinner ile karşılaşacak. Sinner, yarı finalde Avustralyalı Alex de Minaur’u 7-5, 6-2 ile geçerek finale yükseldi.

Bu sezon rakibine karşı belirgin üstünlük kuran Alcaraz, Sinner’la oynadığı 5 maçın 4’ünü kazandı.

Roland Garros ve Flushing Meadows’ta oynanan Grand Slam finalleri de dahil olmak üzere bu karşılaşmaların tamamı final mücadelesiydi. Sinner’ın bu yıl Alcaraz’a karşı elde ettiği tek galibiyet ise Wimbledon finalinde aldı.

22 yaşındaki İspanyol tenisçi, Torino’da yarı finale ulaşarak yıl sonu dünya 1 numarasını garantilediği için final maçına daha az baskıyla çıkacak. Alcaraz, kariyerinde ilk kez ATP Finalleri şampiyonluğu kazanmayı hedeflerken, bu unvanla birlikte sezonun 9'uncu, kariyerinin ise 25'inci turnuva zaferine ulaşma fırsatına sahip olacak. Alcaraz, geçtiğimiz yıl turnuvaya grup aşamasında veda etmişti.


Mubti, Şarku'l Avsat'a konuştu: Altın madalyam, Suudi liderliğinin desteğinin bir meyvesi

Altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti podyumda (Suudi Arabistan takımı)
Altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti podyumda (Suudi Arabistan takımı)
TT

Mubti, Şarku'l Avsat'a konuştu: Altın madalyam, Suudi liderliğinin desteğinin bir meyvesi

Altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti podyumda (Suudi Arabistan takımı)
Altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti podyumda (Suudi Arabistan takımı)

6. İslami Dayanışma Oyunları'nda altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti, bunun ‘çok zorlu bir rekabetin’ ardından gerçekleştiğini ifade etti. Hazırlık sürecinin kolay olmadığını, ancak sonunda Suudi binicilik sporuna bu başarıyı kazandırdığını belirtti.

Şarku'l Avsat'a özel açıklamalarda bulunan el-Mubti şunları söyledi: “Oyunlara hazırlanırken çok çaba sarf ettim ve Allah'a şükürler olsun ki altın madalyayı kazanabildim. Allah'ın lütfu ve Suudi liderlerin, Olimpiyat ve Paralimpik Komitesi'nin ve bize ihtiyacımız olan her şeyi sağlayan Suudi Arabistan Binicilik Federasyonu'nun desteği olmasaydı bu başarıya ulaşamazdım. Bugün elde edilen başarı sadece bir başlangıç. Gelecekte daha da iyi performans göstermek için çalışacağım.”

Gelecekteki hedefleri hakkında da konuşan el-Mubti, olimpiyatların her sporcu için en büyük hayal olmaya devam ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “2024 Paris Olimpiyatları'na ilk kez katıldık ve iyi bir katılım oldu. Bir sonraki katılımda, özellikle liderlerimizin desteği ile bugün olanaklar daha iyi hale geldiği için, daha odaklanmış olacağız. Hedefimiz açık: tekler veya çiftler kategorisinde madalya kazanmak.”

El-Mubti, bitiş çizgisini geçtikten sonra doğrudan teknik ve idari ekibini selamlamaya gittiğini belirterek, “Onlar benim başarımın sebebi ve bu madalyayı kazanmamdaki en önemli faktör” dedi.

İslami Dayanışma Oyunları Yüksek Organizasyon Komitesi Başkanı Prens Fahd bin Celavi ve Suudi Arabistan Binicilik Federasyonu Başkanı Prens Abdullah bin Fahd, engel atlamada kazandığı altın madalyanın ardından Halid el-Mubti'yi karşıladı. Bu sahne, Suudi sporunun çeşitli uluslararası forumlarda gördüğü destek ve ilgiyi yansıtıyor.


Bilim insanları koşarken sakatlanma riskini düşürmenin en etkili yolunu açıkladı

Araştırmacılar, daha kısa uyku süresi, daha düşük uyku kalitesi ve daha fazla uyku sorunu yaşayanların yaralanma olasılığının neredeyse iki kat yüksek olduğunu buldu (Unsplash)
Araştırmacılar, daha kısa uyku süresi, daha düşük uyku kalitesi ve daha fazla uyku sorunu yaşayanların yaralanma olasılığının neredeyse iki kat yüksek olduğunu buldu (Unsplash)
TT

Bilim insanları koşarken sakatlanma riskini düşürmenin en etkili yolunu açıkladı

Araştırmacılar, daha kısa uyku süresi, daha düşük uyku kalitesi ve daha fazla uyku sorunu yaşayanların yaralanma olasılığının neredeyse iki kat yüksek olduğunu buldu (Unsplash)
Araştırmacılar, daha kısa uyku süresi, daha düşük uyku kalitesi ve daha fazla uyku sorunu yaşayanların yaralanma olasılığının neredeyse iki kat yüksek olduğunu buldu (Unsplash)

Dünya genelinde milyonlarca kişi güne sabah koşusuyla başlıyor. Ancak spor ayakkabılarınızı bağlamadan önce biraz uyumayı ihmal etmek, sakatlanma riskini kayda değer derecede artırabilir.

Bu sonuca, uyku eksikliğinin, koşucuların yaralanma riskinde fırlamaya yol açtığını keşfeden araştırmacılar tarafından ulaşıldı. 

Hollanda'daki Eindhoven Teknoloji Üniversitesi ve Güney Avustralya Üniversitesi'nden araştırmacılar, 425 Hollandalı amatör koşucuyla anket yaptı ve daha kısa uyku süresi, daha düşük uyku kalitesi ve daha fazla uyku sorunu yaşayanların sakatlanma olasılığının neredeyse iki kat yüksek olduğunu saptadı.

Ancak yeterli uyku alan ve koşular arasında vücutlarının toparlanmasına izin veren koşucuların yaralanma ihtimali daha düşüktü. Bu da iyi dinlenmenin, iyi antrenman yapmak kadar önemli olduğuna işaret ediyor.

Eindhoven Teknoloji Üniversitesi'nden Profesör Jan de Jonge, uykunun "sakatlanmayı önlemede kritik ancak genellikle göz ardı edilen bir bileşeni" olduğunu söylüyor. 

Koşucular özellikle mesafeye, beslenmeye ve toparlanma stratejilerine odaklanırken, uyku genellikle listenin en alt sıralarında kalıyor.

Hakemli dergi Applied Sciences'ta yayımlanan çalışma, yeterli uyku almayanların sakatlık bildirme olasılığının, istikrarlı ve kaliteli uyku çekenlere göre 1,78 kat daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Ayrıca yeterince uyumayan koşucuların 12 aylık bir süre boyunca sakatlanma olasılığı yüzde 68'di.

Profesör de Jonge, "Uyku, bedenin ve zihnin toparlanmasına ve antrenmanın fiziksel ve zihinsel gerekliliklerine adapte olmasına imkan tanıyan hayati bir biyolojik süreç" diyor.

Uyku kesintiye uğradığında veya yeterince alınmadığında vücudun dokuları onarma, hormonları düzenleme ve odağı koruma yeteneği azalır ve tüm bunlar sakatlık riskini artırabilir.

Araştırmada uykuya dalmada zorluk, gece sık sık uyanma veya kalkınca dinlenmiş hissetmeme gibi sorunlar yaşayan koşucuların sakatlanmaya karşı bilhassa savunmasız olduğu tespit edildi.

Bunun aksine, uyku süresi düzenli ve uyku kalitesi iyi olanlar daha az sakatlık bildirdi.

Araştırmacılar bulguların sadece amatör koşucular için değil, aynı zamanda yarışlara katılan sporcular, antrenörler ve sağlık profesyonelleri için de önemli olduğunu belirtiyor.

Sağlıklı bir yetişkinin genellikle yaklaşık 7 ila 9 saat uykuya ihtiyacı var. Ancak Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisi'ne göre, yaş, sağlık durumu ve kişisel koşullar ne kadar uykuya ihtiyacımız olduğunu etkiler ve bazıları doğal olarak diğerlerinden daha fazla uyur. Ancak araştırmacılar, sporcuların toparlanmak için şekerleme yapmak gibi daha fazla dinlenmeye ihtiyaç duyduğunu söylüyor.

Profesör de Jonge "Genellikle daha fazla antrenmanın daha iyi performans anlamına geldiğini varsayarız ancak durum her zaman böyle değil" diye ekliyor.

Koşucular (özellikle antrenmanı iş, aile ve sosyal sorumluluklarla dengeleyenler) düzgün bir şekilde toparlanmak için ortalama yetişkinlerden daha fazla uykuya ihtiyaç duyabilir. Uyku, sonradan akla gelen bir şey değil, bir performans önceliği olarak görülmeli.

Independent Türkçe