Serdal Adalı: Geldiğimiz nokta çok acıdır, Beşiktaş başkanlığına aday olmamın ilk ve en önemli sebebi buna 'Yeter artık' demektir

"Gün, ayakları yere basan, gerçekçi adımlar atıp 'Kara Kartal'ı ayağa kaldırma ve güneşe yürütme günüdür. Beşiktaş'ımız için en iyisini yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın"

Serdal Adalı (AA)
Serdal Adalı (AA)
TT

Serdal Adalı: Geldiğimiz nokta çok acıdır, Beşiktaş başkanlığına aday olmamın ilk ve en önemli sebebi buna 'Yeter artık' demektir

Serdal Adalı (AA)
Serdal Adalı (AA)

Beşiktaş Kulübünün 3 Aralık'ta gerçekleştirilecek olağanüstü seçimli genel kurulu öncesi eski yöneticilerden Serdal Adalı, başkan adayı olduğunu açıkladı.

Serdal Adalı, Conrad İstanbul Bosphorus Otel'de düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Beşiktaş'ın çok zor bir süreçten geçtiğini belirten Adalı, "Beşiktaş'ımız, tarihinde hiçbir dönemde eşi benzeri görülmemiş bir duruma sokulmuştur. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün o eşsiz tespiti adeta bugün Beşiktaş'ımızın da sınavına dönüşmüştür. Dahili ve harici düşmanlarının bugün Beşiktaş'ı düşürdüğü duruma hiçbir Beşiktaşlı kayıtsız kalmamalıdır. Ben ki bu camia için en ağır bedeli ödemiş Beşiktaşlılardan biriyim. Benim buna seyirci kalmam söz konusu bile olamaz." ifadelerini kullandı.

Başkan adaylığıyla ilgili camiadan önemli bir destek gördüğünü aktaran Adalı, "Bu süreçte adaylığımızı destekleyen isimlerden 'Camianın size vefa borcu var' söylemlerini çok duyuyorum. Yapmaya çalıştıklarımızın Beşiktaş camiasında karşılık bulduğunu görmek bizi hem mutlu etti hem de cesaret verdi. Yine de büyük Beşiktaş camiasının bana bir vefa borcu bulunduğunun dillendirilmesinden ar ederim. Beşiktaş için ne yaptıysam, bundan sonraki süreçte görev verilmesi halinde daha fazlasını da yapmaya hazırım." diye konuştu.

"Çok büyük ümitlerim ve hayallerim var"

Beşiktaş'ın yaşadığı adaletsizliklere son verebilmek için başkanlığa aday olduğunu vurgulayan Serdal Adalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Geldiğimiz noktada çok acıdır ki Beşiktaş Başkanı'na İnönü Stadı'nda parmak sallanır hale gelmiş, saha içinde ve saha dışında Beşiktaş'ımız her türlü adaletsizliğin fütursuzca muhatabı konumuna getirilmiştir. Beşiktaş başkanlığına aday olmamın ilk ve en önemli sebebi buna 'Yeter artık' demektir. Beşiktaş'ımıza dair çok büyük ümitlerim ve hayallerim var. Bu kulübün sağlam bir vizyonla sımsıkı kenetlendiğinde çok kısa süreler içerisinde nerelere gelebileceğini görüyorum ve heyecanlanıyorum. Bu inanç, bugün başkan adayı olarak huzurunuzda olmamın sebebidir. Profesyonel kadromuzla ve hiç tükenmeyen inancımızla her kulvarda başarılı olmayı, en önemlisi sürdürülebilir başarıyı birinci hedefimiz olarak belirledik. Çok uzun zamanlardan bahsetmiyorum, bir bakacağız, bir anda her şey değişmiş ve ayağa kalkmışız.

"Beşiktaş en büyüktür ve öyle kalacaktır"

Başkanlığa seçilmesi halinde kısa sürede atacakları adımlarla siyah-beyazlı futbol takımını hak ettiği yere getireceklerini kaydeden Adalı, "Rakiplerimiz lehine makas açılıyor. Ama kimsenin şüphesi olmasın, Beşiktaş en büyüktür ve öyle kalacaktır, boşuna uğraşmasınlar. Benden enkaz devraldık cümlesini duymayacaksınız. Sizden sabır ve sakinlik beklemiyorum. En kısa zamanda, hep beraber doğru adımları atarak hak ettiğimiz noktaya ulaşacağız. Guti'leri ve Quaresma'ları getirdiğimiz yıllardan sonra oluşan bir üstünlüğümüz vardı. Sokakta formalı gördüğünüz gençlerin, kadınların ve çocukların çoğunluğu Beşiktaşlıydı. Şimdi de halkın takımı Beşiktaş'ın sokaklarda en önde olması gerekir." şeklinde görüş belirtti.

"Kaybedecek bir dakikamız bile kalmamıştır"

Kongre üyelerine ve taraftarlara çağrıda bulunarak "Beşiktaş'ın geleceği elinizde. Kimse ümitsizliğe kapılmasın." diyen Serdal Adalı, şunları kaydetti:

Daha önceki seçimde huzurunuza geldiğimde; şunun adamı, bunun devamı diye algı operasyon yapıp yönetime gelenlerin durumu bugün ortadadır. Dolayısıyla zarar gören de Beşiktaş'ımız olmuştur. Unuttukları şey, ben her iki iktidara da rakip olup aday oldum ve yarıştım, o zaman hür ve bağımsızdım, bugün de bir kartal gibi hür ve bağımsızım. Rahmetli başkanımız Süleyman Seba'nın dediği gibi hiçbir zaman hiç kimsenin adamı olmadım. Onun oyu, şunun oyu, bindirilmiş kıtalar, birbirinin devamı yönetimler, sendikalar, gruplar hiçbiri Beşiktaş'ın sahibi değildir. Beşiktaş'ın sahibi Beşiktaşlılardır. Lütfen gelin, oyunuzu kullanın, iradenizi sandığa yansıtın. Kaybedecek bir dakikamız bile kalmamıştır. Gün, ayakları yere basan, gerçekçi adımlar atıp 'Kara Kartal'ı ayağa kaldırma ve güneşe yürütme günüdür. Beşiktaş'ımız için en iyisini yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.



Futbolda Avrupa karması önerisi: Devrim niteliğinde

Birbirinden değerli futbolcuların aynı takımda yer alması, seyir zevkini de artırabilir (Reuters)
Birbirinden değerli futbolcuların aynı takımda yer alması, seyir zevkini de artırabilir (Reuters)
TT

Futbolda Avrupa karması önerisi: Devrim niteliğinde

Birbirinden değerli futbolcuların aynı takımda yer alması, seyir zevkini de artırabilir (Reuters)
Birbirinden değerli futbolcuların aynı takımda yer alması, seyir zevkini de artırabilir (Reuters)

İtalyan gazeteci Emanuele Giulianelli, Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesi için kaleme aldığı yazıda Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ortak bir futbol takımı çıkarması fikrini irdeledi. 

Dünyanın diğer ülkelerinin de müşterek bir kadro kurarak AB takımıyla maç yapmasının ilginç olabileceği bildirildi. 

En azından iki senede bir kere böyle maç yapılmasının, ortak Avrupa kültürünü güçlendirebileceği aktarıldı.

AB Komisyonu'nun Nesiller Arası Adalet, Gençlik, Kültür ve Spor Sorumlusu Glenn Micallef'in düşüncelerine yazıda yer verildi:

Ortak bir AB takımı, ortak Avrupa kimliğini pekiştirir ve aidiyeti artırır. Birliğimizi, dayanışmamızı güçlendirerek güçlü bir sembol olur. Çocuklarım ve torunlarımın bir Avrupa takımının attığı gollere sevindiği bir Avrupa hayal ediyorum. Böylesi bir takım, diplomatik açıdan da işe yarardı. Sporun yumuşak gücünün olumlu ve önemli etkileri var. Sadece futbol sahnesinde değil, küresel arenada da…

Gazeteci Marco Bellinazzo da "Böylesi bir takım, Avrupalı kimliğinin inşası için devrim niteliğinde olur" dedi.

1997'de yapılan Dünya Karması - Avrupa Karması maçında Batistuta ve Ronaldo'lu forvet hattı dikkat çekmişti 

Teniste Laver Cup'la Avrupa'yla dünya takımlarının yarıştığı, Avrupa ve ABD'li golfçülerin de iki yılda bir yapılan Ryder Cup'ta karşı karşıya geldiği hatırlatıldı. 

İtalya erkek voleybol milli takımının eski koçlarından Mauro Berruto ise futbolun diğer sporlardan farkını vurguladı:

Günümüzde futbolun ve taraftarların yapısı, meseleyi karmaşıklaştırıyor. Bir Avrupa takımını İtalya, Fransa ya da Almanya'nın ulusal takımları kadar tutkulu bir şekilde desteklemek zor. Ancak bir mesaj vermek için böyle bir şeyin zamanının geldiğini de düşünüyorum. Neden olmasın?

Diğer yandan futbol takviminin sıkışıklığı da bir başka engel

Hem kendi ülkeleri hem de kulüpleri için çok fazla sayıda maç oynamak zorunda kaldıklarını belirten futbolcular, bunun performanslarını düşürdüğünü ve sakatlıklara yol açtığını vurguluyor.

Dünyanın en büyük futbolcu sendikası FIFPro; Şampiyonlar Ligi, Dünya Kupası ve Kulüpler Dünya Kupası gibi organizasyonlarda eskisine göre daha fazla maç yapılmasına karşı çıkıyor. 

Manchester City'nin teknik direktörü Pep Guardiola da futbolcuların greve gitmesi gerekebileceğini söylemişti. 

Independent Türkçe, The Guardian, The Athletic