Galatasaray Avrupa'da 313. randevuda

UEFA Şampiyonlar Ligi A Grubu beşinci hafta maçında bugün İngiltere'nin Manchester United takımını ağırlayacak Galatasaray, Avrupa kupalarında 313. mücadelesine çıkacak

(AA)
(AA)
TT

Galatasaray Avrupa'da 313. randevuda

(AA)
(AA)

RAMS Park'ta yapılacak maç, saat 20.45'te başlayacak. Müsabakada İspanyol hakem Jose Maria Sanchez düdük çalacak. Sanchez'in yardımcılıklarını aynı ülkeden Raul Cabanero ile Inigo Prieto üstlenecek. Maçın dördüncü hakemi ise Guillermo Cuadra olacak.

Avrupa arenasında rakip fileleri 420 kez havalandıran sarı-kırmızılılar, kalesinde ise 462 gole engel olamadı.

Türkiye'nin uluslararası arenadaki en başarılı futbol takımı olarak dikkati çeken sarı-kırmızılılar, Avrupa kupalarında yaptığı 312 maçın 22'sinde İngiliz takımlarıyla karşılaştı.

İlk olarak 1978-1979 sezonunda West Bromwich Albion ile karşılaşan Galatasaray, sonrasında Manchester United, Chelsea, Leeds United, Arsenal ve Liverpool ile eşleşti.

"Cimbom" söz konusu maçlarda 4 galibiyet, 8 beraberlik alırken, 10 yenilgi gördü. Galatasaray, attığı 22 gole karşılık kalesindeki 41 gole engel olamadı.

(AA)

Galatasaray, Avrupa'yı garantileyebilir

Sarı-kırmızılı ekip, bugünkü karşılaşmayı kazanması durumunda Avrupa'da yoluna devam etmeyi garantileyecek.

Galatasaray, taraftarı önünde Manchhester United'ı mağlup etmesi halinde puanını 7'ye çıkaracak ve son hafta öncesinde rakibiyle 4 puan fark yakalayacak. "Cimbom" son hafta sonuçlarına göre en kötü ihtimalde UEFA Avrupa Ligi'nde yoluna devam edecek.

Davinson Sanchez sakat

Galatasaray'da savunmanın önemli oyuncularından Davinson Sanchez, bugünkü karşılaşmada forma giyemeyecek.

Trendyol Süper Lig'in 13. haftasında yapılan Corendon Alanyaspor müsabakasında sakatlanan ve sol üst arka adalesinde 2. derece zorlanma tespit edilen Kolombiyalı stoper, takımdaki yerini alamayacak.

(AA)

Manchester United'da kritik eksikler

"Kırmızılar", İstanbul'da 7 oyuncusundan yararlanamayacak.

İngiliz temsilcisinde, kart cezalısı Marcus Rashford'un yanı sıra sakatlıkları bulunan Mason Mount, Lisandro Martinez, Tyrell Malacia, Jonny Evans, Christian Eriksen ve Casemiro da Galatasaray'a karşı mücadele edemeyecek.

Sakatlığı bulunan Rasmus Hojlund'un ise oynayabilecek duruma geldiği bildirildi.

Galatasaray'da gol ayakları Icardi ve Zaha

Sarı-kırmızılı takımda skoru değiştirmeye en yakın oyuncular Mauro Icardi ile Wilfried Zaha olacak.

2023 takvim yılında 35 kez fileleri havalandırarak takımının başarılarında başrolü oynayan Icardi, RAMS Park'ta da takımının en önemli gol ayağı olacak. İngiltere'deki ilk maçta da fileleri havalandıran Arjantinli yıldız, bu sezon Süper Lig'de 13, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde ise 5 gol kaydetti.

Galatasaray'ın son 3 Süper Lig maçında 4 kez fileleri havalandıran Zaha ise resmi müsabakalarda toplam 6 gole ulaştı. İngiltere'de uzun süre forma giyen Zaha, Manchester United'a rakip olduğu son beş resmi maçta 4 kez fileleri havalandırma başarısı gösterdi. Fildişi Sahilli yıldız, Old Trafford Stadı'nda yapılan ilk maçta da gol sevinci yaşayarak takımının galibiyetine katkı verdi.

Mauro Icardi (AA)
Mauro Icardi (AA)

Manchester United'ı zorlu atmosfer bekliyor

Galatarasay-Manchester United müsabakasını 50 binin üzerinde taraftarın izleyeceği bildirildi.

Bu sezon iç saha maçlarında 40 bin seyircinin altına düşmeyen sarı-kırmızılıların, kritik Manchester United müsabakasında da en önemli kozlarından biri taraftarı olacak.

"Cimbom" Avrupa futbolunun kulüpler düzeyindeki en prestijli organizasyonunda toplam 120 karşılaşmaya çıktı. Sarı-kırmızılılar, bunlardan 29'unu kazanırken, 30 beraberlik ve 61 yenilgi gördü.

Sarı-kırmızılı takım, Avrupa kupalarında çıktığı 312 müsabakanın 112'sinden galibiyetle ayrıldı. 117 karşılaşmada rakiplerine mağlup olan Galatasaray, 83 mücadeleyi ise beraberlikle tamamladı.

Avrupa arenasında rakip fileleri 420 kez havalandıran sarı-kırmızılılar, kalesinde ise 462 gole engel olamadı.

Son 22 Avrupa maçında 3 kez kaybetti

Galatasaray, Avrupa kupalarında çıktığı son 22 müsabakada sadece 3 kez yenildi.

2021-2022 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi elemesinde Hollanda temsilcisi PSV'ye sahasında 2-1 kaybeden sarı-kırmızılı ekip, sonrasında 12'si UEFA Avrupa Ligi, 6'sı UEFA Şampiyonlar Ligi elemesi, 4'ü de "Devler Ligi" grup karşılaşması olmak üzere toplam 22 maça çıktı.

Galatasaray, bu süreçte 11 galibiyet, 8 beraberlik ve 3 mağlubiyet yaşadı.



Dünyanın en prestijli bisiklet yarışı Fransa Bisiklet Turu nedir?

En iyi genç sürücüye verilen beyaz formayı giyen Alman Florian Lipowitz, Fransa Bisiklet Turu'nun 18. etabında Col de la Loze'yi tırmanıyor (AP)
En iyi genç sürücüye verilen beyaz formayı giyen Alman Florian Lipowitz, Fransa Bisiklet Turu'nun 18. etabında Col de la Loze'yi tırmanıyor (AP)
TT

Dünyanın en prestijli bisiklet yarışı Fransa Bisiklet Turu nedir?

En iyi genç sürücüye verilen beyaz formayı giyen Alman Florian Lipowitz, Fransa Bisiklet Turu'nun 18. etabında Col de la Loze'yi tırmanıyor (AP)
En iyi genç sürücüye verilen beyaz formayı giyen Alman Florian Lipowitz, Fransa Bisiklet Turu'nun 18. etabında Col de la Loze'yi tırmanıyor (AP)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta şu anda gerçekleştirilen ve dünyanın en prestijli spor organizasyonlarından biri olan Tour de France'i inceleyeceğiz.

Fransa Bisiklet Turu'na geçmeden önce bu etkinliğin bir parçası olduğu yol bisikleti yarışlarına bakalım.

Yol bisikleti yarışı 

Yol bisikleti yarışlarında sporcular genellikle asfalt zeminde uzun mesafeleri yüksek hızlarda kat ediyor. Bu disiplin, bisiklet sporunun en bilinen ve prestijli dalı. En meşhur örneği Tour de France olan bu yarışlarda bireysel performansın yanı sıra takım stratejileri de büyük rol oynuyor. Fiziksel dayanıklılık, taktik ve hız, yol bisikleti yarışlarında kazananı belirleyen unsurlardan bazıları. 
 

cdvfgthyj
Avustralya'lı Ben O'Connor, 18. etabı kazanan bisikletçi oldu (AP) 

Tour de France

Her yıl temmuzda başlayan ve iki gün tatil dahil 23 gün süren Fransa Bisiklet Turu, 21 etaptan oluşuyor. 3 bin 338 kilometre boyunca heyecanın dinmeyeceği organizasyonu bu yıl 23 takımdan 184 bisikletçi katılıyor. 

Bir gazetenin reklam kampanyası olarak başlayan Fransa Bisiklet Turu (Tour de France), artık dünyanın en prestijli bisiklet yarışı. 1903'te L'Auto gazetesinin talebi üzerine genç muhabir Géo Lefèvre, satışları artırmak için 6 aşamalı bir "Fransa Turu" yarışması önerdi.

İlk Tur'a katılan 60 bisikletçi Lyon, Marsilya, Toulouse, Bordeaux ve Nantes şehirlerinden geçip Paris'e geri döndü. Yarış, bitirilebileceğine dair şüphelere rağmen büyük bir sansasyon yarattı. Fakat bu bilinirlik beraberinde tartışmaları da getirdi. 1904'teki turda, 1903 şampiyonu Maurice Garin dahil ilk 4 sırayı alan bisikletçiler hile ve müdahale nedeniyle diskalifiye edildi. Garin bir daha asla kazanamadı ve 1904 şampiyonluğu Henri Cornet'e geçti.

Kaotik başlangıcının ardından Tur, üç haftalık zorlayıcı bir formata kavuştu. Organizatörler Henri Desgrange ve Lefèvre sınırları zorluyordu: İspanya'yla Fransa'yı birbirinden ayıran Pireneler sıradağlarını da yarışa dahil ettiler. Hatta anlatılanlara göre şampiyon Octave Lapize, Tourmalet geçidine tırmanırken organizatörler için "katiller" demiş. Ertesi yıl 2 bin 600 m yüksekliğindeki Galibier dahil Alpleri de eklediler ve mesafeyi 4 bin 800 kilometrenin üzerine çıkardılar. 

1919'da, kaosun ortasında düzeni sağlamak için Desgrange, liderlere ilk maillot jaune (sarı mayo) ödülünü verdi. Bu ödül, L'Auto gazetesinin kağıdının rengiyle uyumlu olduğu için seçildi. O andan itibaren seyirciler sarı mayoyu kimin giydiğine ya da giyebileceğine odaklanıyor ve bu gelenek hâlâ devam ediyor.

Bisikletçilerden saatler önce parkura çıkıp kalabalığı eğlendiren ve yarışın masraflarını karşılayan sponsor araçlarıyla geçit arabalarından oluşan tanıtım konvoyu, Tur'a 1930'da dahil oldu. 

1936 yılındaysa Fransız işçilere ücretli izin zorunlu hale getirildi ve böylece her temmuzda düzenlenen troisième semaine (üçüncü hafta) yarışı yazın bir ritüeli haline geldi.

Yüzyılın ortasına gelindiğinde Fransa Bisiklet Turu, artık ülkenin kültürel dokusunun bir parçasıydı: Dağ yollarında tezahürat yapan kalabalıklar, deniz kenarına yapılan geziler kadar Fransız yazının tipik bir özelliği haline gelmişti. 

fgthyju
Fransız Bernard Hinault ve ABD'li Greg Lemond, 1986'daki Tour de France'ta 18. etabın bitiş çizgisini birlikte geçiyor (Reuters) 

Tour de France, dünya savaşları sırasında düzenlenmedi ancak 1947'den sonra savaş sonrası bir rönesans yaşadı. Fransız bisikletçiler 1940'ların sonu ve 1950'lerde hakimiyet kurarken Louison Bobet, üç kez üst üste kazandı (1953–55). Jacques Anquetil 1960'ların başında 5 şampiyonluk elde etti. Anquetil ve Raymond Poulidor arasındaki rekabet efsanevi hale geldi.

Tur'un en büyük şampiyonları 1970'lerde çıktı. Acımasız yarışları nedeniyle "Yamyam" lakaplı Belçikalı Eddy Merckx, Fransa Bisiklet Turu'nu 5 kez kazandı (1969-72, 1974) ve 34 etap zaferiyle rekor kırdı.

Hakimiyeti çıtayı belirleyen Merckx, genel olarak gelmiş geçmiş en dominant bisikletçi kabul ediliyor. Onun ardından, Tour de France'ı 5 kazanan Fransız Bernard Hinault (1978–85) ve 5 kez üst üste kazanan İspanyol Miguel Indurain (1991–95) geldi. Anquetil, 1960'larda 5 zafer kazanan ilk bisikletçi olmuştu ve bu zaferleri 1957 ile 1964 yılları arasında elde etmişti.

1980'lerde ve 1990'larda Tur daha küresel hale geldikçe, dünyanın dört bir yanından şampiyonlar ortaya çıktı. Amerikalı Greg LeMond üç kez kazandı (1986, 1989, 1990) ve Avrupalı dışından gelen ilk şampiyon olarak yarışın uluslararası statüsünü pekiştirdi.

LeMond'un gelişi ve İspanya, Britanya, Kolombiya, Avustralya ve diğer ülkelerden çıkan şampiyonların sayısının artması, Tur'u kazanmanın artık sadece Fransızlar veya Belçikalıların tekelinde olmadığını açıkça gösterdi. 1990'da LeMond'un üçüncü zaferi, Tur'un gerçek bir "dünya" etkinliği haline geldiğinin kanıtı olarak geniş çapta kutlandı.

Ancak Tour de France'in muhteşem tarihinde skandallar da var. Özellikle doping, bu yarışa defalarca gölge düşüren en büyük unsur. 1998 Festina Olayı, bir dönüm noktasydı. Festina takımının arabasını durduran polis, büyük miktarda yasaklı madde buldu. Birkaç gün içinde Festina takımının tamamı yarıştan ihraç edildi. Bu olay, bisiklet sporunun en iyi takımlarından birinde yürütülen "planlı bir doping programı"nı ortaya çıkardı ve Dünya Dopingle Mücadele Ajansı'nın (WADA) kurulmasını hızlandırdı.

Daha sıkı testler yapılmaya başlansa da bisiklet sporunun güvenilirliği sarsıldı: Özellikle Fransız taraftarlar, 1998'deki kavgaları ve suçlamaları hiç unutmadıkları için yarışlara yeniden güven duymuyor. 

Doping nedeniyle mirası altüst olan en ünlü şampiyonsa Lance Armstrong. Teksaslı sporcu, kanseri yenerek 7 kez üst üste Tour de France'ı kazandı (1999-2005) ve uluslararası bir ikon haline geldi.

Ancak onlarca yıldır süren şüpheler, ABD Dopingle Mücadele Ajansı (USADA) tarafından kapsamlı bir soruşturma açılmasına neden oldu. 2012'de sporun yönetim organı Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI), USADA'nın "spor tarihinin en sofistike, profesyonel ve başarılı doping programı"nın Armstrong'un zaferlerini mümkün kıldığı yönündeki bulgularını resmen kabul etti. Armstrong'un 7 şampiyonluğu da elinden alındı.

fghyjukı
Lance Armstrong, "Beni 1995'e, herkesin doping yaptığı günlere geri gönderseniz muhtemelen yine yapardım" diyor (Reuters)

Dönemin UCI Başkanı Pat McQuaid, kararın ardından "Lance Armstrong'un bisiklet sporunda yeri yok" açıklamasını yapmıştı.

Dopingden yakalanan başka şampiyonlar da var. Örneğin 2010 şampiyonu Alberto Contador, clenbuterol kullanımı nedeniyle bir unvanından mahrum bırakıldı ve çeşitli dönemlerden birçok bisikletçi doping testlerinde başarısız oldu. Doping, Tur'un her dönemini lekeleme tehdidi oluşturan hassas bir konu olmaya devam ediyor.

Güvenlik sorunları da tartışmalara yol açıyor. Dağ inişleri ve dar yollar, kazaların ciddi sonuçlara yol açabileceği anlamına geliyor. 1995'te İtalyan Fabio Casartelli, yüksek hızda bir iniş kazasında trajik bir şekilde hayatını kaybetti ve bu olay, daha sonra kaskların zorunlu hale getirilmesine neden oldu. 

Son yıllarda seyircilerin müdahaleleri de kazalara neden oluyor. Örneğin, 2023 Turu'nda, yola eğilen bir taraftar 15. etapta büyük bir zincirleme kazaya neden oldu: Sarı mayonun favorisi Jonas Vingegaard da dahil Jumbo-Visma takımının bisikletçileri sert bir şekilde düştü ve takım daha sonra yasal işlem başlatmayı bile düşündü.

Polis, coşkulu kalabalık ve bisikletçilerin güvenliğini arasında denge kurmak zorunda: Organizatörler, hayranların parkura geçmemelerini ve tehlikeli duman bombaları kullanmamalarını istese de uzun dağ etaplarını denetlemek, yarış yetkilileri için "sağlık ve güvenlik kabusu" olmaya devam ediyor.

Tur, aynı zamanda siyasi veya sosyal protestolar için beklenmedik bir sahne haline geldi. Dikkat çeken olaylar arasında iklim aktivistlerinin eylemleri de yer aldı. 2022'deki 10. etapta, Dernière Rénovation grubundan birkaç protestocu kendilerini yola yapıştırarak yarışan grubu engelledi ve iklim değişikliği konusunda acil önlem alınmasını talep etti. Yarış, protestocular kaldırılana kadar durduruldu. Bu eylemler dünya çapında manşetlere taşındı ve diğerlerini gelecekteki yarışlarda benzer aksaklıklar yaratmaya teşvik etti. 

Uluslararası politika da yarışta yer buldu: Bu yıl 17. etap boyunca düzinelerce seyirci, bisikletçiler geçerken Filistin bayrakları sallayıp "Özgür Filistin" yazılı pankartlar açtı, sloganlar attı ve İsrail destekli Israel–Premier Tech takımının ihraç edilmesini istedi. Bu takımdaki bir İsrailli bisikletçi kendini güvende hissetmediğinden şikayet etti.

dfghyju
Dieulefit adlı yaklaşık 3 bin nüfuslu bir kasabada mağaza işleten Vanessa Huguenin, Tur'un görünürlüğünden yararlanmak için bu etkinliğin yaklaşık iki aydır planlandığını söyledi (Reuters)

Tour de France gelişmeye devam ediyor. Modern takımlar son derece taktiksel ve genellikle veriye dayalı stratejilerle yönetiliyor. Güç ölçerlerin, aerodinamik analizlerin ve gerçek zamanlı radyo iletişiminin kullanımı, yarışları çok kontrollü hale getirdi. Hatta geleneksellikten yana bazıları bunun yarışın spontanlığını yok ettiği eleştirisinde bulunuyor.

2025'te Groupama-FDJ patronu Marc Madiot, sürekli iletişimin bisikletçileri “uzaktan kontrol ettiğini” ve kaza riskini artırdığını savunarak, yarış radyolarının ve güç ölçerlerin yasaklanmasını önererek tartışmayı yeniden alevlendirdi. Onun yorumları daha geniş bir tartışmayı yansıtıyor: Radyolar olmadan bisikletçiler daha içgüdüsel kararlar almak zorunda kalabilirler ancak takımlar radyoların kazaları veya mekanik arızaları hemen bildirerek güvenliği de artırdığını savunuyorlar.

Yararlanılan kaynaklar: The Guardian, Rouleur, AP, Aspetar, Reuters