Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinde 398. randevu

Fenerbahçe ile Galatasaray, Trendyol Süper Lig'de yapacakları derbiyle tarihte 398. kez karşı karşıya gelecek

(AA)
(AA)
TT

Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinde 398. randevu

(AA)
(AA)

Ülker Stadı'nın bulunduğu "Papazın Çayırı" olarak adlandırılan yerde 17 Ocak 1909 tarihinde yapılan ve Galatasaray'ın 2-0 kazandığı özel maçla başlayan 114 yıllık rekabette, galibiyetlerde ve atılan gol sayısında Fenerbahçe'nin üstünlüğü bulunuyor.

Sarı-lacivertliler, geride kalan 397 maçtan 148'ini kazandı, sarı-kırmızılı ekip ise 127 kez galip geldi. 122 maçta taraflar eşitliği bozamadı.

Fenerbahçe'nin attığı 540 gole, Galatasaray 496 golle karşılık verdi.

Ligde 133. sınav

Fenerbahçe ile Galatasaray, Süper Lig tarihinde 132 kez karşılaştı.

Genel toplamdaki üstünlüğünü lig maçlarına da yansıtan Fenerbahçe, rakibine galibiyet sayısında 52-37 üstünlük kurdu. Ligdeki 43 maç da beraberlikle sonuçlandı.

Lig maçlarında sarı-lacivertliler 162, sarı-kırmızılılar ise 130 gol kaydetti.

Son 10 resmi maç

İki takım arasında oynanan son 10 derbinin 4'ü beraberlikle sonuçlandı.

Rekabetteki son 10 karşılaşmada Fenerbahçe 2, Galatasaray ise 4 kez galip geldi.

Söz konusu 10 derbide Fenerbahçe 8, Galatasaray 14 kez fileleri havalandırdı.

(AA)

İlk golü Galatasaraylı futbolcu Emin Bülent Serdaroğlu attı

İki takım arasındaki rekabette ilk golü, Galatasaraylı futbolcu Emin Bülent Serdaroğlu attı.

17 Ocak 1909'da "Papazın Çayırı" olarak adlandırılan yerde yapılan ilk maçı 2-0 kazanan Galatasaray, rakibinden ilk 7 maçta gol yemedi.

Fenerbahçe ilk galibiyet için 5 yıl bekledi

Fenerbahçe, Galatasaray karşısında ilk golü ve galibiyeti, rekabetteki 8. randevuda elde edebildi.

Union Club sahasında 4 Ocak 1914'te yapılan İstanbul Ligi maçını 4-2 kazanan Fenerbahçe, böylece rakibi karşısında yaklaşık 5 yıl süren suskunluğuna da son vermiş oldu.

Sarı-lacivertli takım adına Galatasaray'a tarihteki ilk golü ise Hasan Kamil Sporel attı.

En az ve en çok seyircili maçlar

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki maçlarda en az seyirci, 17 Kasım 1922'deki karşılaşmaya geldi.

İttihat Sahası'nda sağanak altında, hakem Fethi Tahsin Başaran'ın şemsiyeyle yönetmek zorunda kaldığı maçı, tamamı biletsiz 14 kişi izledi.

Atatürk Olimpiyat Stadı'nda 21 Eylül 2003'te yapılan lig maçını ise 70 bin 125 seyirci takip etti. Bu sayı, iki takım arasındaki bir maçı izleyen seyirci sayısında rekor olarak tarihe geçti.

Rekabetin golcüleri

Rekabette en fazla golü Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel attı. Sporel, Galatasaray'a karşı oynadığı 42 maçta toplam 27 kez rakip fileleri havalandırdı.

Zeki Rıza Sporel'i, 24 golle yine bir Fenerbahçeli Alaattin Baydar izledi. Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis'in 20, Galatasaraylı Metin Oktay'ın ise rekabette 19 golü bulunuyor.

Bu arada, iki takımda da forma giyen Tanju Çolak'ın 14'ü Galatasaray, 8'i Fenerbahçe formasıyla olmak üzere rekabette toplam 22 golü var.

Lig maçlarında ise Galatasaraylı Metin Oktay 9, Fenerbahçeli Aykut Kocaman 8 golle takımlarının en golcü isimleri oldu.

Turgay Şeren'in rekoru

Fenerbahçe-Galatasaray maçlarında en çok oynama rekoru merhum Turgay Şeren'e ait.

A Milli Takım ve Galatasaray'ın unutulmaz kalecilerinden Şeren, Fenerbahçe'ye karşı sarı-kırmızılı kaleyi 55 kez korurken, rekabette en çok forma giyen futbolcu unvanını elinde bulunduruyor.

(AA)

Özlem dolu yıllar

İki takım, rekabetin bazı dönemlerinde birbirlerine karşı galibiyet bakımından üstünlük kurmakta zorlandı.

Fenerbahçe üst üste 11, Galatasaray ise 18 maç galip gelemedi. Fenerbahçe, 20 Kasım 1949'da 2-0 kazandığı maçın ardından üst üste 11 maç galip gelemedi ve 22 Şubat 1953'te taraftarlarına 1-0'lık skorla Galatasaray galibiyeti armağan edebildi.

Galatasaray ise 17 Mayıs 1942'de 3-1 kazandığı müsabaka sonrası tam 18 maç galip gelemedi ve 1 Aralık 1946'daki 19. maçta sahadan 1-0 galip ayrıldı.

18 ayrı statta karşılaştılar

Fenerbahçe ile Galatasaray, 397 maçın sığdığı rekabette 18 ayrı statta karşılaştı.

Rakipler İstanbul İnönü, Ali Sami Yen, Fenerbahçe, Taksim, Şeref, Ankara 19 Mayıs, Atatürk Olimpiyat, İzmir Atatürk, Ankaragücü, Türk Telekom, Yeni Erzurum (şimdiki adı Erzurum Kazım Karabekir), Offenbach, Frankfurt, Köln, Mönchengladbach Borussia Park, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kadir Has, Manisa 19 Mayıs ve Antalya statlarında sahaya çıktı.

Heyecanı iki takımda da yaşayanlar

Birçok oyuncu, futbolculuk hayatında iki takım formasını da giyme şansını buldu.

Son dönemde iki takımda da oynayan futbolcular şunlar:

Raşit Çetiner, Güngör Tekin, Erdoğan Arıca, Engin Verel, Mehmet Oğuz, Erhan Önal, Arif Kocabıyık, İlyas Tüfekçi, Tanju Çolak, Semih Yuvakuran, Selçuk Yula, Hasan Vezir, Benhur Babaoğlu, Elvir Boliç, Sedat Balkanlı, Saffet Sancaklı, Ahmet Yıldırım, Sergen Yalçın, Emre Aşık, Fatih Akyel, Elvir Baliç, Haim Michael Revivo, Abdullah Ercan, Mehmet Yozgatlı, Stjepan Tomas, Servet Çetin, Emre Belözoğlu, Caner Erkin, Kazım Kazım, Mehmet Topal, Burak Yılmaz, Olcan Adın, Serdar Aziz, Şener Özbayraklı, Tolga Ciğerci, Garry Rodrigues, Sinan Gümüş, Emre Mor.

Bir maçta dörder gol atanlar

Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinde şimdiye dek aynı maçta bir futbolcu tarafından en fazla atılan gol sayısı 4 oldu.

Galatasaraylı Celal İbrahim, Cemil Gürgen ve Metin Oktay ile Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel, rakip filelere bir maçta dörder gol atma başarısını gösterdi.

En çok görülen sonuç: 1-0

İki takımın 114 yıllık geçmişinde, geride kalan 397 maçta en çok görülen sonuç 1-0 oldu.

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki maçlarda tam 74 kez 1-0'lık sonuç ortaya çıktı, 49 kez 2-1'lik skor alındı.

En farklı skorlu maç

İki takım arasında geride kalan maçlarda en farklı skorlu galibiyeti 7-0'lık sonuçla Galatasaray aldı.

İstanbul Ligi'nde 12 Şubat 1911'de yapılan maçı, Galatasaray 7-0 kazandı.

Fenerbahçe'nin farklı skorlu galibiyetleri

Fenerbahçe, rakibi Galatasaray karşısında şimdiye dek en farklı skorlu galibiyeti, 2002-2003 sezonunun ilk yarısında Kadıköy'de yapılan maçta elde etti.

6 Kasım 2002'deki müsabakayı 6-0 kazanan sarı-lacivertli ekip, aynı zamanda lig maçlarında iki takım arasındaki en farklı skorlu galibiyete imza attı.

(AA)

En gollü maçlar

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki en gollü maçlarda, penaltılar dışında sporseverler toplam sekizer gol gördü.

Ali Sami Yen Stadı'nda 5 Haziran 1983'te yapılan lig maçında rakipler 4-4 berabere kaldı. İki takım arasında 7 Şubat 2001'de oynanan Türkiye Kupası yarı final karşılaşması da 4-4 sonuçlandı.

Yarıda kalan maç ve tarihi kavga

Rakiplerin 23 Şubat 1934 tarihinde yaptıkları İstanbul Ligi maçı, futbolcular arasında çıkan kavga nedeniyle yarıda kaldı.

Taksim Stadı'nda yapılan maçın 60. dakikasında Galatasaraylı Kadri Dağ'ın, Fenerbahçeli M. Reşat Nayir'e attığı tekme ve Kadri'nin üzerine doğru koşan Fenerbahçeli Fikret Arıcan'ın, Galatasaraylı Tevfik tarafından kucaklanıp, saha kenarına atılmasıyla saha bir anda karıştı. İki takım oyuncuları arasında başlayan kavgaya tribünlerdeki seyirciler de katılınca, olaylar büyüdü.

Yarıda kalan maçın ardından toplanan "Mıntıka Futbol Heyeti", Türk spor tarihinin en ağır cezalarından birisini verdi ve Fenerbahçe'den 9, Galatasaray'dan 8 olmak üzere toplam 17 futbolcuyu uzun süreli cezalandırdı.

Bu cezalardan en karlı çıkan takım olan Beşiktaş, sezonu rakiplerinin önünde şampiyon tamamladı.

Yabancı hakemler

Rekabetin geçmişinde yabancı hakemler görev yaptı.

Bunlar arasında Çek, İngiliz, Yunan, İtalyan, Avusturyalı, Alman, İsviçreli, Rumen, Macar, Yugoslav, Belçikalı ve Bulgar hakemler bulunuyor.

Tarihten yapraklar

Galatasaraylı Bahri Altıntabak, Fenerbahçeli Şeref Has ile Nezihi Tosuncuk, rekabet tarihinde hem kendi kalesine hem de rakip kaleye gol atan oyuncular oldu.

Şevki Şenlen, Raşit Çetiner, İlyas Tüfekçi, Hasan Vezir, Saffet Sancaklı ve Tanju Çolak, hem Galatasaray hem de Fenerbahçe formasıyla rekabette gol atma sevinci yaşadı.

Rekabette takım değiştiren oyuncular arasında eski takımlarında kaptanlık bandını taktıktan sonra transfer olan futbolcular, Fenerbahçe kaptanıyken Galatasaray'a geçen Naci Erdem ve Galatasaray kaptanıyken Fenerbahçe'ye geçen Mehmet Oğuz olarak kayıtlarda yer aldı.

Rekabet dostlukla güzel

Rekabetin 114 yıllık geçmişinde pek çok centilmenlik gösterisi yaşandı.

İki kulüp arasındaki rekabette son yıllarda artan gerilime rağmen geçmişte futbolcu ve yöneticilerin centilmence davranışları, bu zevkli mücadeleye renk kattı.

Spor tarihçilerinin derlemelerine göre, bir derbi öncesi Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaraylılara, "Oberle kardeşler hasta, Hasan da sakatlanmış. Sizi karşımızda eksik kadroyla görmek istemiyoruz. Dilerseniz maçı erteleyelim." diye haber göndererek maçın ertelenebileceğini iletti.

Fenerbahçe'nin bu önerisini kabul eden Galatasaray, oyuncuların iyileşmesinden sonra, 20 Ekim 1914'te yapılan erteleme maçında sarı-lacivertli rakibini 6-1 yendi.

Beraber ev kiralayıp, ava çıkıyorlardı

Aynı kaynaklara göre, rekabetin yeni başladığı dönemlerde Galatasaray ile Fenerbahçe sporcuları, ortak kiraladıkları evde kalıyor ve beraber ava çıkıyorlardı.

İki takım sporcuları geceleri bir araya gelerek sohbet ediyordu. Yine bir gece sohbetin koyulaştığı sırada Galatasaray'dan Ali Sami Yen, Fenerbahçelileri, "Said, yarın bizimle maçınız var. Git yat ve dinlen." diye uyardı.

Ertelemeyi önerdiler

Rakipler arasında 17 Kasım 1922'de yapılan maç öncesinde ilginç bir durum yaşandı.

Bu tarihte Kadıköy'de iki takımın maçı vardı. Maç öncesi günlerce yağan yağmur sahayı adeta göle çevirmişti. Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaray Kulübüne telefon ederek, "Saha çok kötü, maçı erteleyelim." dedi. Galatasaray Başkaptanı Necip Şahin, bunun üzerine, "Anamız bizi bugün için doğurdu Galip Bey. Gelip maçı oynayacağız." diye cevapladı. Galatasaray, Kadıköy'e gelip maça çıktı ve Fenerbahçe karşılaşmayı 3-0 kazandı.

Birleşme durumu ve ortak takım kurma düşüncesi

Rakiplerin kuruluşlarının ilk yıllarında birleşme durumlarının bile ortaya çıktığı, hatta iki kulüp başkanının ortak takım kurma konusunda anlaştıkları iddia edildi.

Galatasaray Kulübünün resmi yayın organı Galatasaray dergisinin 2003 Şubat sayısında, Adnan Işık'ın belgelere dayandırarak verdiği haberde, 1912 yılında Galatasaray Kulübü Başkanı Ali Sami Yen ile Fenerbahçe Kulübü Başkanı Hulusi Bey'in ortak imzayla kayıt altına aldıkları belgenin, birleşmeseler dahi iki kulübün yabancılara karşı ortak bir takım kurma konusunda anlaştıklarını, hatta tüzüğü bile hazırladıklarını gösterdiği kaydedildi.

Bilerek kaçırılan penaltı

Rakiplerin 23 Ocak 1925'te Taksim Stadı'nda yaptıkları Vatan Gazetesi Kupası maçında ilginç bir olay yaşandı.

Fenerbahçe'nin kazandığı penaltı sonrası, atış öncesinde stadın büyük balkon kısmı çöktü. Fenerbahçeli Cafer Çağatay, bu gelişme üzerine penaltı atışında topu bilerek kaleci Ulvi Yanal'a teslim etti.

Karma takım: "FenerSaray"

Fenerbahçe ile Galatasaray, 1934 yılında Türkiye'ye davet ettikleri yabancı takımlarla birer kez hazırlık maçı yaptıktan sonra, üçüncü maçı "Fenerbahçe-Galatasaray Karması" şeklinde oynadılar.

Bu karmanın forması ise iki kulübün renklerinin karışımı olan lacivert, sarı ve kırmızıdan oluştu.

Canaydın'dan centilmenlik dersi

Son yıllarda iki takım arasındaki maçların genelinde olaylar yaşanırken, Galatasaray Kulübünün merhum başkanı Özhan Canaydın, rekabete centilmence yaklaşımıyla alkış aldı.

Sarı-kırmızılı ekibin 6 Kasım 2002'de Kadıköy'de rakibine 6-0'lık sonuçla tarihi hezimete uğradığı maçta, başkan sıfatıyla ilk Fenerbahçe derbisini izleyen Özhan Canaydın'ın, rakibinin attığı golleri alkışlayarak Fenerbahçeli yöneticileri kutlaması, müsabakaya damgasını vurdu.

Merhum Canaydın, bu centilmenlik gösterisi nedeniyle camiasından bazı tepkiler görse de Dünya Fair Play Konseyi (CIFP) tarafından 2002 Dünya Fair Play Ödülü'ne layık görüldü. Özhan Canaydın ayrıca, bu davranışı nedeniyle Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından düzenlenen Fair Play Sportif Davranış Ödülü'nü aldı.



UFC 320: İki kemer maçı birden

Ana maçta Ankalaev, yan ana maçtaysa Dvalishvili favori gösteriliyor (UFC)
Ana maçta Ankalaev, yan ana maçtaysa Dvalishvili favori gösteriliyor (UFC)
TT

UFC 320: İki kemer maçı birden

Ana maçta Ankalaev, yan ana maçtaysa Dvalishvili favori gösteriliyor (UFC)
Ana maçta Ankalaev, yan ana maçtaysa Dvalishvili favori gösteriliyor (UFC)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta sonu uzun süredir beklediğimiz UFC 320'yi inceleyeceğiz. 

UFC 320, 4 Ekim 2025’te Las Vegas’taki T-Mobile Arena’da gerçekleşecek ve iki kemer mücadelesine sahne olacak. Baştan söyleyelim, bu etkinlik bu yılın en iyi dövüşlerinden bazılarına sahne olabilir.

Dövüşlerden çekilen ya da kilolarını tutturamayanlar olmadığı için bu hafta sonu 14 dövüş birden izleyebileceğiz. 

Hafif ağırsıkletin eski şampiyonu Alex Pereira, kemerini Dağıstan'ın yükselen yıldızı Magomed Ankalaev'den geri almaya çalışacak. Diğer kemer mücadelesindeyse horozsıklette Merab Dvalishvili, unvanını Cory Sandhagen’a karşı savunacak. 

Pereira ve Ankalaev ilk kez UFC 313'te karşı karşıya gelmişti. O maçta şampiyon Brezilyalı, Dağıstanlı rakibine karşı pek varlık gösterememiş ve puanla yenilmişti. Pereira bu yenilgiyi kabullenmiş olsa da şansını yeniden denemekte kararlı görünüyor. 

Basın toplantılarında gerginlik dikkat çekti. Pereira taraftarların yoğun desteğini arkasına aldı; her konuşmasında Ankalaev’e tepki yükseldi. Ankalaev ise bu tepkilere rağmen "Chama artık yok, biz onu öldürdük" gibi sert ifadeler kullanarak rakibine meydan okudu. 

Bu tür söylemler, mücadelenin sadece teknik yönünü değil, psikolojik stratejisini de ön plana çıkarıyor.

Pereira, köken olarak bir kick boksçu ve UFC'ye geçişinde de ayakta dövüş becerileriyle dikkat çekti. Ankalaev ise güreşiyle öne çıksa da ayakta da çok iyi dövüşüyor. Bu karşılaşmada da Pereira'nın ayakta kurmaya çalışacağı üstünlük maçın kaderini belirleyecek gibi görünüyor. 

Maç 5 raunt üzerinden gerçekleştirileceğinden kondisyon da devreye girecek. Pereira'nın 38 yaşında olması, bu noktada soru işaretleri yaratıyor. Eğer Pereira ayakta baskı kurup ilk rauntları önde kapatırsa, Ankalaev'in Brezilyalı rakibini yere alıp orada tutmaya çalışacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. 

Karma dövüş sanatları uzmanları bu maçta Ankalaev'i favori gösteriyor. Fakat Pereira'nın özellikle mental açıdan geri dönüş potansiyeli de göz ardı edilmemeli. 

UFC 320’nin yan ana maçında şampiyon Merab Dvalishvili, horozsıklet kemerini Cory Sandhagen’a karşı savunmaya çalışacak. Dvalishvili galibiyet serisini 14 çıkarmak istiyor. 

UFC'de 2018'den beri kaybetmeyen Gürcü dövüşçü, bu maçla 4. kemer mücadelesini çıkmış olacak. 

Patlayıcı hareketlere ve geniş bir teknik yelpazeye sahip Amerikalı dövüşçü Sandhagen'ın, kondisyonu herkesçe övülen Merab'ı ne kadar zorlayabileceği merak konusu. 

Sandhagen'ın geçen yıl ağustosta Umar Nurmagomedov'a yenilmesi de bu maçta Merab'ın rahat bir galibiyet alacağını düşündüren bir başka sebep. O mücadelede Dağıstanlı Nurmagomedov, Sandhagen'ı 5 kez yere almış ve rakibine rahat bir üstünlük kurmuştu. 

Merab ise bu yıl ocakta Umar'ı yenmişti ve son zamanların en yetenekli güreşçilerinden biri olarak görülüyor. 

S Sport'tan izlenebilecek ve cumartesiyi pazara bağlayan gece başlayacak UFC 320'nin tam programı şöyle: 

İlk maçlar (01.00)

Macy Chiasson-Yana Santos (Kadınlar Horozsıklet)

Patchy Mix-Jakub Wiklacz (Horozsıklet)

Punahele Soriano-Nikolay Veretennikov (Yarı ortasıklet) 

Ramiz Brahimaj-Austin Vanderford (Yarı ortasıklet)

Veronica Hardy-Brogan Walker (Kadınlar sineksıklet)

Ön kart (03.00)

Daniel Santos-Yoo Joo-sang (Tüysıklet)

Ateba Gautier-Tre'ston Vines (Ortasıklet)

Edmen Shahbazyan-Andre Muniz (Ortasıklet)

Chris Gutierrez-Farid Basharat (Horozsıklet) 

Ana kart (05.00)

Abusupiyan Magomedov-Joe Pyfer (Ortasıklet)

Josh Emmett-Youssef Zalal (Tüysıklet)

Jiri Prochazka-Khalil Rountree (Hafif ağırsıklet) 

Merab Dvalishvili-Cory Sandhagen (Horozsıklet kemer maçı)

Magomed Ankalaev-Alex Pereira (Hafif ağırsıklet kemer maçı)

Yararlanılan kaynaklar: UFC, ESPN, New York Post


WorldSBK'de Toprak, MotoGP'de Márquez fırtınası: Şampiyonluk gelecek mi?

Toprak Razgatlıoğlu, WorldSBK'de kötü başladığı sezonda harika bir seri yakalayarak liderliği aldı (X/@BMWMotorradMoSp)
Toprak Razgatlıoğlu, WorldSBK'de kötü başladığı sezonda harika bir seri yakalayarak liderliği aldı (X/@BMWMotorradMoSp)
TT

WorldSBK'de Toprak, MotoGP'de Márquez fırtınası: Şampiyonluk gelecek mi?

Toprak Razgatlıoğlu, WorldSBK'de kötü başladığı sezonda harika bir seri yakalayarak liderliği aldı (X/@BMWMotorradMoSp)
Toprak Razgatlıoğlu, WorldSBK'de kötü başladığı sezonda harika bir seri yakalayarak liderliği aldı (X/@BMWMotorradMoSp)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta sonu MotoGP ve WorldSBK yarışları aynı tarihe denk geldi. Sezonların sonuna yaklaşırken Marc Márquez ve Toprak Razgatlıoğlu'nun şampiyonluk şanslarını inceleyeceğiz. 

Dünyanın dört bir yanındaki motor sporları tutkunları, yarın Japonya'daki MotoGP etabında tekrar ekranlarına kilitlenecek. Bu yalnızca bir yarış değil, sezonun kritik dönemeçlerinden, şampiyonanın kaderinin belli olabileceği anlardan biri. Motegi'de düzenlenecek mücadele, yarış severlere hem strateji hem de heyecan dolu dakikalar vaat ediyor.

Sezona damgasını vuran Marc Márquez, Japonya'daki yarışta büyük bir fırsatla karşı karşıya. Genel klasmanda büyük bir avantaj yakalamış durumda ve bu hafta sonu en yakın rakibi ve kardeşi Álex Márquez'den sadece üç puan fazla alırsa, zaferini ilan edebilecek konuma geliyor. 

Marc Márquez, 2020'de İspanya'daki Jerez yarışında ağır bir kaza geçirmiş, 4 kez ameliyat olmak zorunda kalmış ve erken emekliliği düşünecek kadar zor günler yaşamıştı. 

MotoGP'de 6 şampiyonluğu bulunan İspanyol yıldız, geri dönüş sürecinde önce Honda'yla olan kontratını feshedip 2024'te uydu Ducati takımı Gresini'ye geçti. Orada gösterdiği performansla bu sezona fabrika Ducati koltuğunda başladı.

fe

Artık bu klasmandaki 7. ve toplamda 9. şampiyonluğunu kazanmak üzere. Márquez bu müthiş geri dönüşü Japonya yarışında şampiyon olarak taçlandırabilir.

İspanyol sürücü, yarış hafta sonu öncesi şöyle konuştu: 

Son 5 yıl çok zordu, bazen ben bile kariyerimin iki-üç yılını kaybettiğimi düşündüm. Evde daha fazla zaman geçiriyordum. Ama kişisel hayatımda çok şey öğrendim. Şimdi MotoGP'de ikinci hayatımı yaşıyorum. Adrenalini seviyorum ama riski minimuma indirmek gerekiyor. Öncelikle bedenine saygı duymalısın. Bu benim yeni hedefim.

MotoGP'de üçüncülük savaşı da ayrı bir hikaye. Francesco Bagnaia'yla Marco Bezzecchi arasında kıyasıya bir rekabet var. Bagnaia, geçen yıl Japonya'da çift galibiyet alarak Motegi'de güçlü bir performans sergilemişti. 

Bu sezon da Bezzecchi'nin ivmesi dikkat çekiyor. Bu düello, izleyiciler için ayrı bir keyif olacak.

Ayrıca Pedro Acosta gibi genç yetenekler de beklenmedik hamlelerle podyuma çıkmaya çalışacak. Geçmiş yarışlarda sürpriz performanslarıyla dikkat çeken sürücü, hata yapmadan podyuma yönelirse büyük yankı uyandırabilir. 

Motegi, Honda'nın "ev pisti" olarak adlandırılıyor çünkü pist Honda tarafından inşa edilmiş ve uzun yıllardır yarışlara ev sahipliği yapıyor. Pist karakteri bakımından da sert fren noktalarıyla biliniyor; bu durum, sürücüler ve ekipler için fren diskleri, balatalar ve lastik stratejileri açısından önemli bir sınav demek. 

Honda takımları, özellikle Joan Mir ve Luca Marini, bu pistte iyi bir performans bekliyor. Marini, bu sezon sakatlıktan döndükten sonra toparlanma sinyalleri verdi. Ayrıca Japon sürücü Takaaki Nakagami, özel izinle yarışa katılacak evinde büyük destekle yarışacak.

Japonya'daki hava koşulları her zaman sürprizlere açık. Motegi'de ani yağışlar ya da sıcaklık değişimleri piste denk gelirse, lastik seçimi ve yarış stratejisi tam anlamıyla “büyük denge”ye dönüşebilir. Bu da yetenek kadar sezgi ve hızlı karar vermeyi de ön plana çıkaracak.

Sürücüler sadece pistte değil, pit yolunda da kazanmak zorunda. Yakıt ayarları, pit stop stratejileri ve lastik ömrü, özellikle üst sıralardaki mücadelede belirleyici olabilir.

MotoGP Japonya Grand Prix'sinde birinci sıralama turları 27 Eylül 04.50'de, ikinci sıralama turları 05.15'te, sprint yarışı 09.00'da. 28 Eylül 03.40'ta ısınma turları, 08.00'de ise yarış gerçekleşecek.

Geçen sezon olduğu gibi Dünya Superbike Şampiyonası'nın bu sezonunu da domine eden Toprak Razgatlıoğlu, BMW'yle çarpıcı performansını sürdürüyor. 

Şampiyonluğun en büyük adayı Toprak, kariyerindeki ilk Aragon zaferini kazanmayı ve 12 yarışlık galibiyet serisini sürdürmeyi hedefliyor. 

Rakibi İtalyan Nicolo Bulega ve Ducati ekibi ise uzun süredir Aragon'daki kazanma serilerini koruma peşinde. Ducati'nin bu pistteki istikrarlı güçlü yönleri biliniyor; özellikle uzun düzlük ve yavaş viraj kombinasyonları, İtalyan motosikletin avantajına işleyen unsurlar arasında. 

Üst üste zaferlerle 469 puana ulaşan Razgatlıoğlu, şampiyonada en yakın rakibi Bulega'nın 39 puan önünde. Üçüncü sıradaysa 260 puanla İtalyan pilot Danilo Petrucci var. 

Razgatlıoğlu, puan farkını açmayı ve adını WorldSBK tarihine yazdırmayı hedefliyor. Toprak, Aragon'da üst üste iki yarış daha kazanması halinde 13 yarışla kendisine ait olan üst üste galibiyet rekorunu geliştirmiş olacak.

Genç sürücü Bahattin Sofuoğlu da Aragon'da puanlar almak için piste çıkacak. Yamaha YZF-R1'le piste çıkan sporcu, bir önceki etap olan Magny-Cours'da birinci ana yarışta elde ettiği 10.'luk derecesinin ardından bu hafta sonu daha yüksek sıralara çıkmayı amaçlıyor.

Aragon, keskin fren noktaları ve teknik viraj geçişleriyle sürücülerde hata payını oldukça daraltan bir pist. Özellikle 3. ve 4. viraj bölgesi, giriş çıkış dengesi açısından kritik; sürücüler yanlış frenleme ya da gazlama anında rakiplerine geçilebiliyor.

Ayrıca pistin bazı kısımlarında pürüzler, ön lastik dengesini bozarak sürüşü zorlaştırabiliyor.

Elbette yarışın ilgi odağı sadece birincilik mücadelesi olmayacak. Danilo Petrucci, şampiyonluk adaylarıyla olan farkı kapatma arayışında olacak. 

Ayrıca Alvaro Bautista, Andrea Iannone, Jonathan Rea gibi isimler de kendi podyum hayallerini taze tutacak. Özellikle Iannone ve Bautista, Aragon'da geçmişte gösterdikleri güçlü yarışlarla tanınıyor.

Alex Lowes de son yarış performanslarıyla dikkat çekiyor. Magny-Cours'ta iyi sonuçları vardı ve bu momentumla Aragon'da da dikkat çekecektir. 

Aragon'daki hava değişimi yarışın kaderini de değiştirebilir. Ani sıcaklık artışları pist yüzeyini kavurabilir, yağmur ihtimali küçük de olsa hafife alınmamalı. Bu da lastik performansını ve stratejiyi altüst edebilir.

Yarışta özellikle son 5–6 tur kritik olacak. Burada daha iyi lastik durumu, daha az yıpranmış fren balataları ya da risk almayı göze alan sürücüler avantaj elde edebilir. Yanlış hamle yapan bir sürücü, liderliği ya da podyum şansını kaybedebilir.

Aragon Grand Prix'si, Razgatlıoğlu'nun serisini sürdürme arzusuyla Ducati'nin Aragon hakimiyetini devam ettirme isteği arasındaki çarpışmaya sahne olacak. 

Eğer "el Turco" iyi performans sergilerse, şampiyonluk çizgisine bir adım daha yaklaşabilir. Ama Ducati'nin baskısı, teknik avantajları ve Aragon deneyimi de işini zorlaştıracak unsurlar.

WorldSBK Aragon yarışında 27 Eylül Cumartesi günü 12.00'de Superpole, 15.00'te ilk yarış gerçekleştirilecek. 

Superpole yarışı 28 Eylül Pazar günü 12.00, ikinci ana yarış ise aynı gün 15.00'te.

Yararlanılan kaynaklar: Motorsport, WorldSBK, MotoGP


Christian Horner, Red Bull ayrılığından servet kazanacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Christian Horner, Red Bull ayrılığından servet kazanacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Christian Horner'ın Red Bull'dan 80 milyon sterlinden (yaklaşık 4,5 milyar TL) fazla ödeme aldığı ve pazartesi günü şirketten resmen ayrıldığı bildirildi.

Güç savaşını kaybeden Horner, Milton Keynes merkezli takımda 20 yıl geçirdikten sonra temmuzda F1 takım müdürü ve CEO'su olarak operasyonel görevlerinden alınmıştı. Ayrılışının resmi bir nedeni belirtilmedi.

Horner, teknik olarak o zamandan bu yana geçen iki ay boyunca Red Bull çalışanı olarak kaldı ve 2030'a kadar sözleşmesi vardı. Ancak haftalar süren müzakerelerin ardından 51 yaşındaki Horner resmen şirketten ayrıldı ve The Times, Horner'ın 80 milyon sterlinden fazla para aldığını bildirdi.

Haberde, Horner'ın gelecek yıl Formula 1'e geri dönebileceği de belirtiliyor. Oxfordshire'daki evine yakın bir yerde bulunan, takım arkadaşı Flavio Briatore liderliğindeki Alpine'e geçiş yapması bekleniyor.

Red Bull, pazartesi sabahı yaptığı açıklamada, Horner'ın şirketten resmen ayrıldığını doğruladı ve Horner da şunları ekledi:

Red Bull Racing'e liderlik etmek bir onur ve ayrıcalıktı. Takım olarak başardıklarımızdan, rekorlar kırmaktan ve kimsenin mümkün olduğuna inanmayacağı zirvelere ulaşmaktan inanılmaz derecede gurur duyuyorum ve bunu hiç unutmayacağım. Ancak benim için en büyük keyif, yetenekli ve azimli bireylerden oluşan inanılmaz bir grubu bir araya getirip yönetmek ve onların başarılı olduğunu görmek oldu.

Red Bull Racing'in ana şirketi Red Bull GmbH'den daha fazla yorum istendi.

Horner, 2005'te Formula 1'e girdiğinden bu yana takımın başındaydı ve takımı 6 takımlar şampiyonluğu ve 8 pilotlar şampiyonluğuna taşıdı.

Ancak bir kadın meslektaşıyla yaşadığı iddia edilen "uygunsuz davranış" skandalından sadece bir yıl sonra (iki iç soruşturmanın ardından iki kez aklandı) Horner, temmuzda Britanya Grand Prix'sinin ardından görevinden alındı.

Spice Girl pop yıldızı Geri Halliwell'le evli olan Horner'ın Red Bull Racing CEO'luğu görevini, kardeş takım Racing Bulls'un eski takım direktörü Laurent Mekies aldı.

Son dönemde Mekies'le Red Bull'un formunda toparlanma var ve Max Verstappen, Azerbaycan ve İtalya'daki son iki yarışı kazandı. 4 dünya şampiyonluğu bulunan pilot, şu anda 7 yarış kala şampiyona lideri Oscar Piastri'nin sadece 69 puan gerisinde.

Horner, geçen sezon başında skandala karıştığında Verstappen'in açık sözlü babası Jos'la anlaşmazlığa düşmüştü. Yıldız pilot Verstappen, Horner'ın ayrılışından sonraki haftalarda, 2026 sezonu için Red Bull'da kalacağını doğrulamıştı.

Horner şunları ekledi:

Laurent, Max, Yuki ve tüm Red Bull Teknoloji Grubu'na gelecek için en iyisini diliyorum. Her zamanki gibi pistte, taraftarlarımız için başarı getireceklerinden ve ellerinden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceklerinden eminim.

Red Bull Kurumsal Projeler ve Yatırımlar CEO'su Oliver Mintzlaff şunları söyledi:

Christian'a son 20 yıldır gösterdiği olağanüstü çalışmalardan dolayı teşekkür etmek istiyoruz. Bitmek tükenmek bilmeyen özverisi, deneyimi, uzmanlığı ve yenilikçi düşünceleriyle, Red Bull Racing'in Formula 1'deki en başarılı ve ilgi çekici takımlardan biri haline gelmesinde etkili oldu. Her şey için teşekkürler Christian, sonsuza dek takım tarihimizin önemli bir parçası olacaksın.

Independent Türkçe