Hubble, denizanası galaksisinin "kozmik dokunaçlarını" yakaladı

JW39, Dünya’dan yaklaşık 900 milyon ışık yılı uzakta

Denizanası galaksisi, Hubble Uzay Teleskobu'ndaki Geniş Alan Kamerası 3'le yakalandı (NASA)
Denizanası galaksisi, Hubble Uzay Teleskobu'ndaki Geniş Alan Kamerası 3'le yakalandı (NASA)
TT

Hubble, denizanası galaksisinin "kozmik dokunaçlarını" yakaladı

Denizanası galaksisi, Hubble Uzay Teleskobu'ndaki Geniş Alan Kamerası 3'le yakalandı (NASA)
Denizanası galaksisi, Hubble Uzay Teleskobu'ndaki Geniş Alan Kamerası 3'le yakalandı (NASA)

Emektar uzay teleskobu Hubble, JW39 adlı denizanası galaksisini görüntüledi. NASA'nın geçen hafta yayımladığı fotoğraf, galaksinin "kozmik dokunaçlarının" çarpıcı ayrıntılarını gözler önüne serdi.

JW39, Dünya'dan yaklaşık 900 milyon ışık yılı uzakta, Berenices'in Saçı Takımyıldızı'nda yer alıyor. JW39, dokunaca benzeyen uzantılarıyla biliniyor. Galaksinin merkezinde, tıpkı Samanyolu Galaksisi gibi süper kütleli bir kara delik mevcut.

NASA uzmanları, JW39'un "gaddarca düşman" bir galaksi kümesine sürüklendiğini bildirdi. Galaksi kümelerinin üyeleri, genellikle çevrelerindeki daha büyük galaksilerin kütleçekim kuvvetiyle bozulup şekilden şekle girebiliyor. Kümedeki galaksilerin arasındaki alan da aşırı sıcak plazmayla doluyor. Bu plazma küme içi ortam olarak da biliniyor.

Plazma içinde hareket eden galaksiler, güçlü bir akıntıya karşı yüzen yüzücülere benzetiliyor. Bu plazma yeterince güçlüyse, galaksilerin kütleçekimini kırıp onları gaz ve tozdan arındırıyor. Böylece dokunaç benzeri yapılar meydana geliyor. Bu kozmik bileşenler olmazsa galaksilerde yeni yıldızlar doğmuyor. 

ESA ve NASA'nın yönetimindeki Hubble Uzay Teleskobu, 33 yılını yeni galaksileri keşfetmek ve yıldızların, gezegenlerin ve diğer gök cisimlerinin çarpıcı anlarını kaydetmekle geçirdi.

NASA'ya göre teleskop şimdiye kadar yaklaşık 50 bin gök cismi üzerinde 1,5 milyon kez gözlem yaptı.

1990'da uzay mekiği Discovery aracılığıyla fırlatılan teleskop, adını Astronom Edwin Hubble'dan alıyor.

Independent Türkçe, Space.com, Fox News



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging