Bilgisayar bilimci Stuart Russell: Yapay zeka öğretmenlerin yerini alacak

Russell'ın 2019'da yayımladığı "Human Compatible: Artificial Intelligence and the Problem of Control" adlı kitabı, "İnsanlık için Yapay Zeka: Yapay Zeka ve Kontrol Problemi" adıyla çevrilmişti (YouTube / TED)
Russell'ın 2019'da yayımladığı "Human Compatible: Artificial Intelligence and the Problem of Control" adlı kitabı, "İnsanlık için Yapay Zeka: Yapay Zeka ve Kontrol Problemi" adıyla çevrilmişti (YouTube / TED)
TT

Bilgisayar bilimci Stuart Russell: Yapay zeka öğretmenlerin yerini alacak

Russell'ın 2019'da yayımladığı "Human Compatible: Artificial Intelligence and the Problem of Control" adlı kitabı, "İnsanlık için Yapay Zeka: Yapay Zeka ve Kontrol Problemi" adıyla çevrilmişti (YouTube / TED)
Russell'ın 2019'da yayımladığı "Human Compatible: Artificial Intelligence and the Problem of Control" adlı kitabı, "İnsanlık için Yapay Zeka: Yapay Zeka ve Kontrol Problemi" adıyla çevrilmişti (YouTube / TED)

Dünyanın önde gelen yapay zeka uzmanlarından Stuart Russell, bu teknolojinin geleneksel eğitim sisteminin sonunu getirebileceğini belirtti.

Birleşmiş Milletler'in İsviçre'nin Cenevre şehrinde bugün düzenlediği yapay zeka zirvesine katılan Russell, alanda son dönemde kaydedilen gelişmeleri değerlendirdi.

61 yaşındaki bilgisayar bilimci, yapay zekanın eğitimi radikal biçimde değiştireceğini savunarak, "Birkaç yıl içinde, belki de bu on yılın sonuna kadar, dünyadaki her çocuğa oldukça yüksek kalitede bir eğitim sunmak mümkün olabilir. Bu potansiyel anlamda dönüştürücü bir gelişme" dedi. 

Cep telefonuna ve internete erişimi bulunan herkesin eğitim hakkından faydalanabileceğini belirten Russell, son dönemde gündemden düşmeyen sohbet botu ChatGPT'nin öğretmenlerin yerini alacağı öngörüsünü de paylaştı. 

Russell, doğal olarak bunun öğretmenler ve sendikalarda endişe yaratacağını ve gelecekte istihdam sorunlarının artabileceğini ifade etti. 

Bilgisayar bilimci, yapay zeka çocuklara eğitim sağlarken, öğretmenlerin de gözlemci pozisyonuna geçmesinin muhtemel olduğunu belirtti. 

ABD'deki prestijli Kaliforniya Berkeley Üniversitesi'nde çalışan Russell, "Bu teknolojinin bir kitaptan ya da öğretmenden daha etkili olmasını bekliyorum" dedi. 

Öte yandan Russell, yapay zekanın eğitimdeki rolünün ideolojik endoktrinasyon amacıyla kullanılabileceğine de işaret ederek, "Eminim Çin hükümeti, bu teknolojinin devlete sadakati aşılamada daha etkili olmasını umuyordur" ifadelerini kullandı. 

Britanyalı yazılımcı, özellikle karmaşık dil algoritmalarına dayalı ChatGPT gibi sistemlerin nasıl çalıştığının henüz tam olarak anlaşılamadığını, bunun da risk yarattığını belirterek, şunları ekledi:

Bu yazılımların muhakeme veya planlama yeteneğine sahip olup olmadıklarını bilmiyoruz. Kendi hedefleri olabilir, bunlara dair de bilgi sahibi değiliz.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI'dan dün yapılan açıklamada, yapay zeka sistemlerinin kontrol altında tutulabilmesi için yeni bir ekip kurulacağı bildirilmişti. 

Sohbet botunun eğitimdeki rolü akademide halihazırda tartışma konusu. 

Birleşik Krallık'taki Plymouth Marjon Üniversitesi'nden bir grup profesör, martta ChatGPT gibi yapay zeka araçlarının akademik sahteciliğin denetlenmesinde kullanılmasını konu alan deneysel bir makale yayımlamıştı.

Fakat hakem onayından geçerek akademik eğitim dergisi Education and Teaching International'da yayımlanan makalenin de baştan aşağı ChatGPT tarafından yazıldığı ortaya çıkmıştı.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters



NASA teleskobu, tuhaf cisme ışık tuttu: "Hiçbir şeye benzemiyor"

Satürn ve Uranüs arasındaki Chiron, Güneş etrafındaki bir turunu yaklaşık 50 yılda tamamlıyor (William Gonzalez Sierra)
Satürn ve Uranüs arasındaki Chiron, Güneş etrafındaki bir turunu yaklaşık 50 yılda tamamlıyor (William Gonzalez Sierra)
TT

NASA teleskobu, tuhaf cisme ışık tuttu: "Hiçbir şeye benzemiyor"

Satürn ve Uranüs arasındaki Chiron, Güneş etrafındaki bir turunu yaklaşık 50 yılda tamamlıyor (William Gonzalez Sierra)
Satürn ve Uranüs arasındaki Chiron, Güneş etrafındaki bir turunu yaklaşık 50 yılda tamamlıyor (William Gonzalez Sierra)

James Webb Uzay Teleskobu, hem asteroit hem de kuyrukluyıldız özellikleri taşıyan bir gökcisminin tuhaflıklarını gözler önüne serdi. Yüzeyinde alışılmadık biçimde buz bileşimi olan cismin, Güneş Sistemi'nin oluşum sürecine dair gizemleri aydınlatması bekleniyor. 

1977'de keşfedilen 2060 Chiron, centaur denen küçük gökcisimlerinin bilinen ilk örneği. Asteroitlere benzemelerine karşın kuyrukluyıldız özellikleri de taşıyan bu buz cisimlerin ismi, mitolojideki yarı at, yarı insan yaratıklardan geliyor.

Halihazırda yüzlercesi saptanan centaurların, Neptün'ün ötesindeki soğuk bölgelerde oluştuğu tahmin ediliyor. 

Daha sonra Güneş Sistemi'nin iç kısmına gelmeleriyle buzun süblimleşmesi sonucu etraflarında, tıpkı kuyrukluyıldızlardaki gibi gazdan bir hale veya koma oluştuğu düşünülüyor. 

Merkez Florida Üniversitesi'nden Charles Schambeau, Chiron'un bu tuhaf cisimler arasında da öne çıktığını söyleyerek "Bir kuyrukluyıldız gibi davrandığı dönemleri var, etrafında madde halkaları ve muhtemelen küçük toz veya taşlardan oluşan bir enkaz alanı var" diyor. 

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'nun verilerinden yararlanan Schambeau ve ekip arkadaşları, Chiron'un bileşimini inceledi.

Bulgularını hakemli dergi Astronomy & Astrophysics'te yayımlayan ekip, Chiron'un yüzeyindeki buzlarının bileşiminin, bugüne kadar gözlemlenen diğer centaurlardan epey farklı olduğunu kaydetti.

Yüzeyinde karbonmonoksit ve karbondioksit buz halinde yer alırken, komasında da karbondioksit ve metan gazı vardı. 

Daha uçucu olan karbonmonoksitin, süblimleşerek gaz halesinde yer alması daha muhtemel bir senaryo olsa da sadece buz formunda yüzeyde bulunması şaşırtıcı bir bulgu.

Araştırmacılar gazın, Chiron'daki farklı rezervlerden karmaşık bir süreçle salındığını düşünüyor.

Schambeau "Bu sonuçlar daha önce gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor" ifadelerini kullanıyor. 

Bilim insanları ayrıca ilk kez bir centaurda su buzu, etan ve propan tespit etti. 

Ekip karbon içeren etan ve propanın, güneş ışığının yüzeydeki metan ve suyla teması sonucu oluştuğunu düşünüyor. 

Su ve karbondioksit gibi daha basit moleküllerinse, 4,5 milyar yıl önce Güneş Sistemi oluşurken Chiron'un bileşimine girdiği tahmin ediliyor. 

Makalenin yazarlarından Noemi Pinilla-Alonso, Chiron gibi gökcisimleri zaman içinde pek değişmediğinden bunları inceleyerek Güneş Sistemi'nin ilk dönemi hakkında fikir edinebileceklerini söylüyor. 

Pinilla-Alonso ayrıca mevcut verilere göre standart bir centaurdan söz edilemediğini belirtiyor:

James Webb Uzay Teleskobu'yla gözlemlediğimiz her aktif centaurun kendine has bazı özellikleri var. Neden farklı davrandıklarını açıklayan bir şey olmalı ya da henüz göremediğimiz, hepsi arasında ortak olan bir şey olmalı.

Gelecek 20 yıl boyunca Güneş'e gittikçe yaklaşacak Chiron daha parlak bir hal alacağı için daha net gözlemler yapmak mümkün olacak.

Bilim insanları bu sayede hem centaurlar hem de Güneş Sistemi'nin geçmişi hakkında merak ettikleri soruları yanıtlamayı umuyor.

Independent Türkçe, Live Science, Space.com, Astronomy & Astrophysics