Google, yapay zekayı kullanarak hayata dair tavsiyeler vermeye hazırlanıyor

Atılması gereken bir adım mı?

Google, DeepMind yapay zeka araştırma ekibi ile Google Brain ekibini geçen nisan ayında birleştirdi (Shutterstock)
Google, DeepMind yapay zeka araştırma ekibi ile Google Brain ekibini geçen nisan ayında birleştirdi (Shutterstock)
TT

Google, yapay zekayı kullanarak hayata dair tavsiyeler vermeye hazırlanıyor

Google, DeepMind yapay zeka araştırma ekibi ile Google Brain ekibini geçen nisan ayında birleştirdi (Shutterstock)
Google, DeepMind yapay zeka araştırma ekibi ile Google Brain ekibini geçen nisan ayında birleştirdi (Shutterstock)

Teknoloji hayatımızın her köşesine girerken, Google hayata dair tavsiyeler vermek için tasarlanmış yapay zeka programları geliştirmeye yönelik iddialı yeni çabaları ile gündeme geliyor.

The New York Times, Google’ın sohbet robotu Bard’a kullanıcıların hayatlarında karşılaştıkları sorunlar hakkında tavsiye verme becerisi yüklemek istediğini bildirdi.

İlk planın umut verici bir tablo çizmesine ve Google’ın geliştirme sürecini hızlandırmak için dışarıdan uzmanlarla sözleşme yapmasına rağmen, kullanıcıların ruh sağlığı noktasında beklenmedik olası sonuçlarla ilgili büyük bir endişe var.

Google, sohbet robotu Bard’a, kullanıcıların hayatlarında karşılaştıkları sorunlar hakkında tavsiye verme becerisi yüklemek istiyor (Shutterstock)
Google, sohbet robotu Bard’a, kullanıcıların hayatlarında karşılaştıkları sorunlar hakkında tavsiye verme becerisi yüklemek istiyor (Shutterstock)

Araştırmacılar, yapay zekanın hızlı gelişimi nedeniyle şirketlerin bu teknolojiden gerçekten yararlanabileceği ve böylece yapay zekanın insan davranışını simüle eden ve dijital ile gerçek dünyalar arasında köprü kuran bir dijital yol arkadaşına dönüşebileceği görüşündeler.

Toplum bu yeniliğe hazır mı?

Bazıları, Google’ın bu adımla, özellikle OpenAI’den ChatGPT gibi diğer arama motorlarının popülaritesindeki artışla birlikte, yapay zeka alanındaki hakimiyetini yeniden kazanmaya çalıştığını düşünüyor.

Google’ın bu konudaki kararlılığı, nisan ayında DeepMind ve Google Brain ekibi gibi iki güçlü AI araştırma ekibini birleştirmesinden anlaşılıyor.

Ayrıca Google, OpenAI ve ortağı Microsoft’a ayak uydurabileceğini kanıtlamak için Bard motorunu piyasaya sürmüş, yapay zeka sistemlerini geliştirmiş ve bu teknolojiyi arama motoru ve e-posta da dahil olmak üzere mevcut ürünlerinin çoğuna entegre etmişti.

Google’ın üretken yapay zeka projeleri, yaşam koçluğundan eğitim rehberliğine kadar 21 görevi yerine getirmeyi hedefliyor (Reuters)
Google’ın üretken yapay zeka projeleri, yaşam koçluğundan eğitim rehberliğine kadar 21 görevi yerine getirmeyi hedefliyor (Reuters)

The New York Times tarafından yapılan kapsamlı bir inceleme, Google’ın yaşam koçluğundan eğitim rehberliğine kadar 21 görevi yerine getirmeyi hedefleyen bir dizi üretken yapay zeka projesini ortaya çıkardı.

Ayrıca DeepMind projeleri değerlendirecek çeşitli uzmanlardan oluşan bir ekip hazırlamak için Scale AI ile ortaklığa girdi.

Google AI yaşam koçu, son derece kişisel sorulara yanıt verecek şekilde kurulurken, Scale AI tarafından kesin ayrıntıları gizli tutuluyor.

Buna ilaveten, Google’ın haber yayıncıları ile iş birliği, gazetecilere yapay zeka destekli araçlar sunmayı ve başlık veya farklı yazım stil önerileri gibi yönleri kolaylaştırmayı amaçlıyor.

Google, bu araçların yalnızca işe yardımcı olmak için olduğunu iddia etse de, yaratıcı meslekler üzerindeki olası etkileri önemli bir endişe kaynağı oluşturuyor.



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy