Whatsapp'a yeni güncelleme: Grup adı bulmaya gerek kalmayacak

Gruplar basitçe katılan kişilere göre adlandırılacak

Meta'nın WhatsApp'ı mesajlaşma uygulamasına üretken yapay zeka özellikleri sunuyor (Reuters)
Meta'nın WhatsApp'ı mesajlaşma uygulamasına üretken yapay zeka özellikleri sunuyor (Reuters)
TT

Whatsapp'a yeni güncelleme: Grup adı bulmaya gerek kalmayacak

Meta'nın WhatsApp'ı mesajlaşma uygulamasına üretken yapay zeka özellikleri sunuyor (Reuters)
Meta'nın WhatsApp'ı mesajlaşma uygulamasına üretken yapay zeka özellikleri sunuyor (Reuters)

WhatsApp nihayet akıllıca bir isim ya da herhangi bir isim bulmadan grup sohbetleri oluşturulmasına izin verecek.

Kullanıcılar bunun yerine sadece bir grup oluşturacak daha sonra bu grup katılan kişilere göre kendi kendini adlandıracak.

WhatsApp, aracın "acele bir grup kurmanız gerektiğinde veya aklınıza bir grup konusu gelmediğinde" faydalı olacağını öne sürüyor.

Bu özellik 6 kişiye kadar olan grup sohbetlerinde kullanılabilecek.

Görsel kaldırıldı.

(Meta)

Grup isimleri grupta bulunanlara göre dinamik olarak değişecek. Grup adı, kişilerin telefonlarına nasıl kaydedildiğine bağlı olarak, içindeki her kullanıcı için farklı görüntülenecek.

Bir kişi, o kişinin kayıtlı olmadığı kişilerin bulunduğu bir gruba eklenirse, bunun yerine telefon numarası görünecek.

Mark Zuckerberg bu özelliği Facebook üzerinden duyurdu. Zuckerberg, yeni grupların nasıl görüneceğine dair bir resim paylaşarak, "Bu özellik başka bir ad bulmak istemediğinizde sohbette kimlerin olduğuna göre adlandırarak WhatsApp gruplarını oluşturmanızı kolaylaştırıyor" diye yazdı

Meta, özelliğin "gelecek birkaç gün içinde küresel ölçekte" kullanıma sunulacağını açıkladı.

Bu, son haftalarda WhatsApp'a eklenen bir dizi küçük değişiklikten biri. Son olarak, grup içinde gönderilen fotoğrafların boyutunun küçülmesine neden olan büyük bir sorun da giderildi.

Şirket, sadece tanımlayarak yeni çıkartmalar oluşturmak için üretici yapay zekanın eklenmesi de dahil diğer özellikler üzerinde de sessizce çalışıyor.

Independent Türkçe



Belge: Zuckerberg, potansiyel tekel davası beklentisiyle Instagram'ı Meta'dan ayırmayı düşündü

Meta CEO'su Mark Zuckerberg (AFP)
Meta CEO'su Mark Zuckerberg (AFP)
TT

Belge: Zuckerberg, potansiyel tekel davası beklentisiyle Instagram'ı Meta'dan ayırmayı düşündü

Meta CEO'su Mark Zuckerberg (AFP)
Meta CEO'su Mark Zuckerberg (AFP)

Meta CEO'su Mark Zuckerberg dün, ABD'de görülen antitröst davasında önemli bir itirafta bulundu ve Instagram'ı, şirketinin o sırada Facebook'un amiral gemisi uygulaması için oluşturmaya çalıştığından “daha iyi” fotoğraf özelliğine sahip olduğu için satın aldığını söyledi.

Bu itiraf, ABD antitröst yetkililerinin Meta'nın potansiyel rakiplerini satın almayı ya da yasadışı bir şekilde tekelini sürdürmek için onları pazarın dışına itmeyi amaçlayan bir strateji kullandığı yönündeki suçlamalarını destekliyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre bu itiraf, ABD Federal Ticaret Komisyonu'nun Meta'nın Instagram ve WhatsApp gibi yüksek değerli varlıklar üzerindeki kontrolünü çözmeye çalıştığı dönüm noktası niteliğindeki davada Zuckerberg'in ifadesinin ikinci gününde geldi.

Washington DC'de dün görülen dava sırasında ortaya çıkan belgeler, Zuckerberg'in potansiyel bir tekel davası beklentisiyle 2018 yılında Instagram'ı şirketten ayırmayı düşündüğünü gösterdi. Başkan Donald Trump'ın ilk döneminde açılan dava, yeni yönetimin teknoloji devleriyle mücadele etme vaatlerinin bir testi olarak görülüyor.

Federal Ticaret Komisyonu'nun o dönemde Instagram'ın hızlı büyümesinin o zamanki adıyla Facebook olan Meta için olumsuz yansımaları olabileceğini düşünüp düşünmediğini sorduğu Zuckerberg, Instagram'ın, Facebook'un geliştirmekte olduğundan daha iyi bir fotoğraf özelliğine sahip olduğunu düşündüğünü söyledi.

Zuckerberg şöyle dedi: "Telefonun kamerasını kullanabilen bir uygulama geliştirirken, geliştirme ve satın alma arasındaki dengeyi analiz ediyorduk. “(Instagram'ın) bu konuda daha iyi olduğunu gördüm, bu yüzden satın almak daha iyi oldu.”

Zuckerberg ayrıca şirketin kendi uygulamalarını geliştirme girişimlerinin çoğunun başarısız olduğunu da kabul etti.