Whatsapp'a yeni güncelleme: Grup adı bulmaya gerek kalmayacak

Gruplar basitçe katılan kişilere göre adlandırılacak

Meta'nın WhatsApp'ı mesajlaşma uygulamasına üretken yapay zeka özellikleri sunuyor (Reuters)
Meta'nın WhatsApp'ı mesajlaşma uygulamasına üretken yapay zeka özellikleri sunuyor (Reuters)
TT

Whatsapp'a yeni güncelleme: Grup adı bulmaya gerek kalmayacak

Meta'nın WhatsApp'ı mesajlaşma uygulamasına üretken yapay zeka özellikleri sunuyor (Reuters)
Meta'nın WhatsApp'ı mesajlaşma uygulamasına üretken yapay zeka özellikleri sunuyor (Reuters)

WhatsApp nihayet akıllıca bir isim ya da herhangi bir isim bulmadan grup sohbetleri oluşturulmasına izin verecek.

Kullanıcılar bunun yerine sadece bir grup oluşturacak daha sonra bu grup katılan kişilere göre kendi kendini adlandıracak.

WhatsApp, aracın "acele bir grup kurmanız gerektiğinde veya aklınıza bir grup konusu gelmediğinde" faydalı olacağını öne sürüyor.

Bu özellik 6 kişiye kadar olan grup sohbetlerinde kullanılabilecek.

Görsel kaldırıldı.

(Meta)

Grup isimleri grupta bulunanlara göre dinamik olarak değişecek. Grup adı, kişilerin telefonlarına nasıl kaydedildiğine bağlı olarak, içindeki her kullanıcı için farklı görüntülenecek.

Bir kişi, o kişinin kayıtlı olmadığı kişilerin bulunduğu bir gruba eklenirse, bunun yerine telefon numarası görünecek.

Mark Zuckerberg bu özelliği Facebook üzerinden duyurdu. Zuckerberg, yeni grupların nasıl görüneceğine dair bir resim paylaşarak, "Bu özellik başka bir ad bulmak istemediğinizde sohbette kimlerin olduğuna göre adlandırarak WhatsApp gruplarını oluşturmanızı kolaylaştırıyor" diye yazdı

Meta, özelliğin "gelecek birkaç gün içinde küresel ölçekte" kullanıma sunulacağını açıkladı.

Bu, son haftalarda WhatsApp'a eklenen bir dizi küçük değişiklikten biri. Son olarak, grup içinde gönderilen fotoğrafların boyutunun küçülmesine neden olan büyük bir sorun da giderildi.

Şirket, sadece tanımlayarak yeni çıkartmalar oluşturmak için üretici yapay zekanın eklenmesi de dahil diğer özellikler üzerinde de sessizce çalışıyor.

Independent Türkçe



Muzun nesli tükenmesin diye uğraşan bilim insanlarından müjde

Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
TT

Muzun nesli tükenmesin diye uğraşan bilim insanlarından müjde

Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)

Dünya genelindeki muzlar halihazırda iki hastalıktan dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 

Fakat sevilen meyvenin soyunun tükenmesini önlemeye çalışan bilim insanları son dönemde önemli adımlar atıyor. Uzmanlar başarıya ulaşmaları halinde halkın hiçbir şeyi fark etmeyeceğini söylüyor. 

1950'lerde üretilen Gros Michels muzları, bir mantar türünün yol açtığı Panama hastalığı yüzünden yok olmuştu.

Bu yüzden şirketler, hastalığa dirençli Cavendish muzlarını yetiştirmeye başlamış ve krizin üstesinden gelinmişti. Bu muz çeşidi halihazırda küresel muz ihracat pazarının yüzde 99'unu oluşturuyor.

Ancak aynı hastalığın farklı bir versiyonu 1990'lardan beri Cavendish cinsini de tehdit ediyor. Marketlerde satılan muzlar birbirinin kopyası olduğu için bir bitkinin hastalığa yakalanması diğerlerini de tehlikeye atıyor. 

Başka bir mantar türünün yol açtığı siyah sigatoka hastalığı da muzları tükenme riskiyle karşı karşıya bırakıyor. 

Bu hastalık halihazırda fungisitler sayesinde tedavi edilse de bazı bölgelerdeki mantarlar kimyasallara direnç göstermeye başladı. 

Bilim dünyası bir yandan hastalıkların çözümünü ararken diğer yandan da yeni muz türleri yetiştirmeye çalışıyor. 

Ağustosta yapılan bir çalışmada bugünkü Panama hastalığına yol açan varyantın, 20. yüzyıldakinden evrimleşmediği bulunmuştu. 

Bilim insanları, hastalığın arkasındaki mekanizmayı artık daha iyi anladıkları için tedavi umudu doğduğunu düşünüyor.

ABD merkezli muz üreticisi Chiquita Brands International ise araştırma şirketi KeyGene, Musaradix adlı girişim ve Hollanda'daki Wageningen Üniversitesi'yle işbirliği içinde yürütülen projede, Yelloway 1 adlı yeni bir muz türü geliştirdiğini geçen ay duyurmuştu. 

İki hastalığa da dirençli bu bitkinin serada yetiştirildiği ancak henüz mevye vermediği aktarılmıştı. 

Bu yılın sonunda Filipinler'e ekilmesi planlanan Yelloway 1 bitkileri, daha sonra Cavendish muzlarıyla çiftleştirilecek. Bu sayede hem tadı ve görüntüsü halihazırda satılan muzlara benzeyen hem de hastalığa dirençli meyveler üretilmesi amaçlanıyor. 

Chiquita Sürdürülebilirlik Direktörü Peter Stedman şöye diyor:

Birkaç yıl içinde muzunuzda herhangi bir değişiklik görmezseniz, harika bir iş çıkardık demektir. 

Avustralya'daki Queensland Üniversitesi'nden araştırmacılar ise yabani bir muz bitkisinden bir geni Cavendish'e yerleştirerek Panama hastalığına dirençli, genetiği değiştirilmiş bir muz geliştirdi.

Meyvenin tadı ve görüntüsünün aynı kalması beklense de genetiğinin değiştirilmiş olması endişe yaratıyor. 

Halk, genetiği değiştirilmiş gıdalara karşı temkinli davranırken, Avrupa gibi bölgelerde bu ürünlerle ilgili katı düzenlemeler olması engel teşkil ediyor.

Queensland Üniversitesi'nden Andre Drenth "Orada öylece duruyor. Belki yurtdışından birileri almak isteyebilir" diyerek ekliyor:

Bir pazarlama sorunu var, yasal bir sorun var ama teknik bir sorun yok.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Popular Science, Nature Microbiology