Süper kütleli kara deliklerin "tohumları" ilk kez keşfedildi

Keşfin ardında James Webb Uzay Teleskobu var

UHZ1 galaksisi ve merkezindeki kara deliğin böyle göründüğü tahmin ediliyor (İllüstrasyon: N. Bartmann / NASA)
UHZ1 galaksisi ve merkezindeki kara deliğin böyle göründüğü tahmin ediliyor (İllüstrasyon: N. Bartmann / NASA)
TT

Süper kütleli kara deliklerin "tohumları" ilk kez keşfedildi

UHZ1 galaksisi ve merkezindeki kara deliğin böyle göründüğü tahmin ediliyor (İllüstrasyon: N. Bartmann / NASA)
UHZ1 galaksisi ve merkezindeki kara deliğin böyle göründüğü tahmin ediliyor (İllüstrasyon: N. Bartmann / NASA)

Süper kütleli kara deliklerin kökenini araştıran bilim insanları, bu ekstrem cisimlerin "tohumlarını" ilk kez buldu.

Galaksilerin merkezlerinde yer alan bu cisimlerin ilk zamanlarına dair iki ana teori mevcut.

İlkine göre süpernovalar sırasında oluşan bu cisimler başlangıçta nispeten küçük kara deliklerdi. Daha sonra zaman içinde süper kütleli hale gelmeye yetecek kadar madde biriktirdiler.

İkinci teoriye göreyse devasa bir bulutun doğrudan kendi içine çökerek daha büyük bir "tohum" oluşturmasıyla doğdular.

Bulutların çökmesiyle oluşan bu kara delikleri meydana getiren gaz bulutunun, Güneş kütlesinin 10 ila 100 bin katı büyüklüğünde olabileceği tahmin ediliyor.

NASA öncülüğünde işletilen James Webb Uzay Teleskobu'nun verilerini inceleyen bilim insanları, yeni araştırmada ikinci teoriye dair önemli kanıtlar buldu.

Teleskobun gözlemlediği UHZ1 adlı galaksinin ışığı, evrenin 500 milyon yaşından daha genç olduğu bir zamandan geliyor.

Yine NASA'nın Chandra X-ışını Gözlemevi'yle yapılan incelemeler, bu galaksinin tahmin edilenden çok daha büyük bir kara deliğe sahip olduğunu gösterdi.

Araştırmacılar, UHZ1'nin merkezindeki kara deliğin oluşumu için en uygun senaryoyu bulma amacıyla bir dizi bilgisayar simülasyonu çalıştırdı.

Simülasyonlar, bu kara deliğin, süpernovalarla oluşanlara kıyasla çok daha büyük bir tohumdan serpildiği sonucunu verdi.

James Webb Uzay Teleskobu, evrenin ilk zamanlarında büyüme aşamasında olan süper kütleli kara deliklerin yer aldığı daha fazla galaksiyi gözlemleyecek.

Bu sayede teleskobun, kara deliklerin kökenine daha çok ışık tutması bekleniyor.

Independent Türkçe



Bilim insanlarından korkutan uyarı: "Yapay zeka Fukuşiması kaçınılmaz"

Bir yandan yapay zekanın sağlayacağı atılımlar heyecan uyandırırken, diğer yandan uzmanlar kötüye kullanımına karşı uyarıyor (Reuters)
Bir yandan yapay zekanın sağlayacağı atılımlar heyecan uyandırırken, diğer yandan uzmanlar kötüye kullanımına karşı uyarıyor (Reuters)
TT

Bilim insanlarından korkutan uyarı: "Yapay zeka Fukuşiması kaçınılmaz"

Bir yandan yapay zekanın sağlayacağı atılımlar heyecan uyandırırken, diğer yandan uzmanlar kötüye kullanımına karşı uyarıyor (Reuters)
Bir yandan yapay zekanın sağlayacağı atılımlar heyecan uyandırırken, diğer yandan uzmanlar kötüye kullanımına karşı uyarıyor (Reuters)

Uzmanlar yakın gelecekte "yapay zeka Fukuşiması" yaşanacağından endişeleniyor. 

Yapay zekanın son yıllardaki hızlı gelişimi bilimsel çalışmalarda pek çok sıçramayı mümkün kılarken, bu yılın Nobel Ödülleri de bunun adeta bir kanıtı oldu.

Fizik ödülü, yapay sinir ağlarının geliştirilmesini sağlayan çalışmaları takdir ederken, kimya ödülünün sahibi, 200 milyondan fazla proteinin yapısını tahmin eden yapay zeka aracı AlphaFold'u geliştiren Google DeepMind araştırmacılarına gitti. 

Böyle bir ortamda DeepMind ve Birleşik Krallık merkezli bilimsel topluluk Royal Society, bu hafta Londra'da Bilimde Yapay Zeka Forumu düzenledi.

2024 Nobel Kimya Ödülü'nün kazananlarından, DeepMind'ın kurucusu ve CEO'su Demis Hassabis, 18 Kasım'daki toplantıda yapay zekayla ilgili "Eğer bunu doğru yaparsak, inanılmaz yeni bir keşif çağı ve yeni bir altın çağ, hatta belki de bir tür yeni rönesans yaşanacak" ifadelerini kullandı.

Ancak bazı uzmanlar kendisiyle aynı fikirde değil. Yapay zekanın eşitsizliği ve işsizliği artıracağı endişelerinin yanı sıra çok fazla enerji harcaması nedeniyle çevreye geri dönülemez zararlar vereceğinden de korkuluyor.

Ayrıca bu araçların yanlış kişilerin elinde güçlü biyolojik silahlar geliştirilmesini sağlayacağını düşünenler de var. 

ABD'deki Columbia Üniversitesi'nde kanser araştırmacısı ve Pulitzer ödüllü Siddhartha Mukherjee, 2011'de Japonya'daki deprem ve tsunaminin yol açtığı nükleer felakete gönderme yaparak şöyle diyor:

En azından benim yaşam sürem içinde, bir tür yapay zeka Fukuşiması yaşanmasının neredeyse kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum.

Tarihin en büyük nükleer faciaları arasında sayılan Fukuşima nükleer kazasında tsunami sonucu devasa dalgalar reaktörleri sular altında bırakmıştı. Santralden sızan radyasyon 150 binden fazla kişinin tahliyesine yol açarken, bölgeyi temizleme çalışmalarının 40 yıl daha süreceği tahmin ediliyor.

Özellikle iklim krizinin yapay zeka tarafından şiddetlenmesi gerçek bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. 

Örneğin Google, yapay zeka sayesinde sel, orman yangını ve sıcak hava dalgası tahminlerinde önemli gelişmelere imza atarken, bir yandan da bazı ülkelerden daha fazla enerji harcıyor. 

Hassabis toplantıda "Bence bu sistemlerin faydaları, enerji kullanımından çok daha ağır basacak" iddiasında bulundu. 

Diğer yandan ABD Enerji Bakanlığı Bilim Ofisi'nin eski direktörlerinden Asmeret Asefaw Berhe, hiçbir şeyin enerji kullanımı kadar endişe yaratmadığını söylüyor. 

Daha güçlü sürdürülebilirlik hedefleri çağrısı yapan Berhe "Bu alana giren yapay zeka şirketleri yenilenebilir enerjiye çok yatırım yapıyor ve umarım bu fosil yakıtların daha hızlı bir şekilde bırakılmasını teşvik eder. Ama bu yeterli mi?" diye sorarak ekliyor: 

Aslında dönüştürücü bir değişime yol açması gerekiyor.

Yapay zekanın tıp ve bilim çalışmalarına katkısına gelince çoğu uzman daha iyimser bir yaklaşıma sahip. Yeni ilaçların geliştirilmesinden nükleer füzyon çalışmalarına kadar yeni teknoloji epey hızlı atılımlar vaat ediyor. 

Gen düzenleme aracı CRISPR çalışmalarına katkısı nedeniyle 2020 Nobel Kimya Ödülü'nü kazanan Jennifer Doudna, yapay zekanın daha uygun fiyatlı tedavilerin ortaya çıkmasında "büyük bir rol" oynayacağını söylüyor.

Hassabis pazartesi günü düzenlenen forumda bilimsel araştırmaları hızlandırması beklenen yapay genel zekanın gelişimine dair de konuştu.

Elon Musk ve OpenAI'ın CEO'su Sam Altman, insan seviyesinde bilişsel becerilere sahip araçları ifade eden yapay genel zekanın her an kullanıma girebileceğini düşünürken Hassabis aynı fikirde değil. 

DeepMind'in CEO'su "Bence yapay genel zeka dediğimiz şeye ulaşmadan önce birkaç büyük atılıma daha ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı. 

Independent Türkçe, Guardian, El País, BBC