Karanlık maddenin ölü yıldızların içinde biriktiği ileri sürüldü

Özellikle nötron yıldızları, çok uygun birer laboratuvar konumunda

Bilim insanlarına göre evrenin yüzde 95'i halen büyük bir gizem (Wikimedia Commons)
Bilim insanlarına göre evrenin yüzde 95'i halen büyük bir gizem (Wikimedia Commons)
TT

Karanlık maddenin ölü yıldızların içinde biriktiği ileri sürüldü

Bilim insanlarına göre evrenin yüzde 95'i halen büyük bir gizem (Wikimedia Commons)
Bilim insanlarına göre evrenin yüzde 95'i halen büyük bir gizem (Wikimedia Commons)

Farklı araştırma kurumlarında görev alan iki gökbilimci, evrenin büyük kısmını oluşturduğu varsayılan karanlık maddeyle ilgili gözlem yapmak için nereye bakmak gerektiğini araştırdı.

Queens Üniversitesi'nden Joseph Bramante ve Hint Bilim Enstitüsü'nden Nirmal Raj, karanlık maddenin nötron yıldızları etrafında biriktiği sonucuna vardı.

Standart modelde evrenin yüzde 80'inin hiçbir cihazla gözlemlenememiş karanlık maddeden oluştuğu varsayılıyor. Bu görüşe göre karanlık madde aynı zamanda evrenin genişlemesini sağlayan itici güç.

Karanlık maddenin ne olduğu, neye benzediği ya da neyden yapıldığı bilinmiyor.

Ancak standart model hesaplarının tutması için evrendeki kütleçekim kuvvetlerinin şu anda gözlenebilenin çok daha üstünde olması gerekiyor.

Bazı bilim insanları bu fazladan çekim kuvvetini yaratan faktörün karanlık madde olduğuna inanıyor.

Bu maddenin özellikle de kütle çekim kuvvetinin güçlü olduğu bölgelerde biriktiği düşünülüyor. Evrende kütle çekim kuvveti en güçlü olan nesnelerse kara delikler.

Ancak ışık dahil, yuttukları hiçbir şeyin yeniden dışarı çıkmasına izin vermedikleri için karanlık maddeyi gözlemlemeye elverişli değiller.

Araştırmacılara göre bir sonraki en güçlü aday, ölü yıldızlar, özellikle de nötron yıldızları. Bir nötron yıldızı, dev bir yıldızın süpernova halinde patladıktan sonra geri kalan kısmın kendi içine çökmesiyle oluşuyor. 

Nötron yıldızları Dünya'dan trilyonlarca kat daha yoğun. Kütle çekim kuvvetleri de ışığın etraflarında bir daire şeklinde dönmesine neden olabilecek kadar güçlü.

Physics Reports adlı bilimsel dergide yayımlanması planlanan ama henüz hakem onayından geçmeyen yeni makaleye göre, bunlar aynı zamanda karanlık maddeyi incelemek için de çok uygun laboratuvarlar.

Araştırmacılar, karanlık maddenin bu yıldızlarda yüksek yoğunlukta biriktiği düşüncesinde.

Yeni çalışmada araştırmacılar, karanlık maddenin nötron yıldızlarının derinliklerinde de bazı etkiler bırakabileceğini iddia etti.

Örneğin, karanlık madde parçacıkları ara sıra birbirleriyle etkileşime girerek yok olmalarına ve çok az miktarda enerji açığa çıkarmalarına neden olabilir.

Bu enerjinin yıldızların iç dinamiklerini değiştirmeye yetebileceği ve karanlık maddenin en uç olasılıkta yıldızın içinde bir "süper patlamayı" tetikleyecek kadar enerji biriktirebileceği öne sürülüyor.

Bunun yanı sıra çekirdekte birikirse, nötron yıldızının toplam kütlesini artırabilir. Kütle çok yükselirse yıldızın çekirdeği bir kara deliğe dönüşebilir ve bu süreçte yıldızın geri kalanını yutabilir.

Araştırmacılar, buradan hareketle, hassas ölçümlerin nötron yıldızlarında karanlık maddenin etkilerinin gözlemlenmesini sağlayacağını ifade ediyor.

Independent Türkçe



Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
TT

Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)

Meta, Constellation Energy'den nükleer enerji satın almak için 20 yıllık bir anlaşma imzalayarak, teknoloji devlerinin veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sektörle iş birliği yapma eğilimini sürdürdü.

Meta, Haziran 2027'den itibaren Constellation'ın Illinois'deki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden yaklaşık 1,1 gigavat güç satın alacak. Bu, tesisin tek nükleer reaktörünün toplam çıktısını temsil ediyor.

İki şirket, uzun vadeli anlaşmanın santralin devam eden işletimini ve yeniden lisanslanmasını destekleyeceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre Meta'nın taahhüdü olmadan santral, 2017'den bu yana kullandığı emisyonsuz kredinin süresi dolduğunda kapanma riskiyle karşı karşıyaydı.

Constellation Başkanı ve CEO'su Joe Dominguez, “Meta ile ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz... Meta, mevcut santrallerin yeniden lisanslanmasını ve genişletilmesini desteklemenin yeni enerji kaynakları bulmak kadar etkili olduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.

Clinton Centre'ın üretimini de 30 megawatt artıracak olan anlaşmanın şartları açıklanmadı. Santral doğrudan Meta'nın veri merkezlerini beslemeyecek; teknoloji devinin yüzde 100 temiz enerji üretme hedefine katkıda bulunurken bölgesel şebekeye güç sağlamaya devam edecek.

Bu duyuru, büyük teknoloji şirketleri ile nükleer endüstri arasında yapılan bir dizi anlaşmanın sonuncusu. Eylül ayında Constellation, Three Mile Island'ı yeniden çalıştıracağını ve 20 yıllık bir anlaşma kapsamında Microsoft'a enerji satacağını duyurmuştu.

Google geçtiğimiz yıl küçük modüler nükleer reaktörler (SMRs) geliştiren Kairos Power ile yaptığı iş birliğinin ardından üç yeni nükleer tesisin geliştirilmesini finanse etme sözü verdi. Amazon ise ekim ayında bu reaktörlerin geliştirilmesi için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve Mart 2024'te Susquehanna Nükleer Santrali’nde faaliyet gösterecek bir veri merkezi kompleksi satın aldı. Amazon, Google ve Meta gibi teknoloji devleri mart ayında Dünya Nükleer Birliği öncülüğünde 2050 yılına kadar nükleer enerjinin küresel olarak üç katına çıkarılması çağrısında bulunan bir taahhüdü imzaladılar.

Ancak Constellation ile yapılan anlaşma, Meta'nın nükleer enerji sektörüne ilk resmi girişi anlamına geliyor. Şirket aralık ayında, ABD'de bir ila dört gigawatt arasında yeni nükleer kapasite ekleme arzusunu belirterek, ortak olacak nükleer enerji geliştiricileri bulmak için bir teklif talebinde bulundu. Gelişmiş nükleer enerjiye odaklanan bu teklif halen değerlendirme aşamasında ve şirketin Clinton tesisine verdiği destekten farklı.

Meta Küresel Enerji Başkanı Urvi Parekh şunları söyledi: “Yapay zekâ hedeflerimizi ilerletmeye devam etmek için temiz ve güvenilir enerjiyi güvence altına almak şart. Clinton tesisinin önümüzdeki yıllarda da faaliyet göstermesine katkıda bulunmaktan ve bu tesisin ABD'nin enerji liderliğini ilerletmenin önemli bir parçası olduğunu göstermekten gurur duyuyoruz.”

Başkan Donald Trump kısa bir süre önce, 2050 yılına kadar ABD'nin nükleer kapasitesini dört katına çıkarma hedefiyle nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı amaçlayan dört kararname imzaladı. Bu kararnameler, diğer hususların yanı sıra, Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun elden geçirilmesini ve yerli bir nükleer yakıt tedarik zinciri kurulmasını öngörüyor.

Beyaz Saray ayrıca, küçük modüler reaktörler de dahil olmak üzere reaktörlerin düzenleyici onayının hızlandırılması çağrısında bulundu. Geçmişte nükleer projeler yüksek ön maliyetlerden ve uzun inşaat programlarından mustaripti. Sektör, küçük nükleer reaktörlerin nükleer enerjiyi genişletmek için daha uygun maliyetli bir yol olacağını umuyor. Şu anda ABD'de faaliyette olan küçük nükleer reaktör bulunmuyor.

Diğer yandan Constellation dün yaptığı açıklamada, Clinton sahasında küçük bir nükleer reaktör inşa etme olasılığı için Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan yeni bir lisans almayı değerlendirdiğini duyurdu.