Bilim insanları yeni buluşla "pil devrimini" müjdeledi

Redoks akış bataryası yenilenebilir enerji kaynaklarına tam geçiş için kilit önemde olabilir

Temsili (Unsplash)
Temsili (Unsplash)
TT

Bilim insanları yeni buluşla "pil devrimini" müjdeledi

Temsili (Unsplash)
Temsili (Unsplash)

Araştırmacılar, enerji depolama ve yenilenebilir teknolojilerin geleceği üzerinde derin etkileri olabileceğini öne sürdükleri yeni bir batarya icat etti.

Cincinnati Üniversitesi'nden bir ekibin geliştirdiği lityum bazlı redoks akış bataryası, rüzgar ve güneş enerjisi işletmeleri için kilit önemde olabilir zira buralardaki aşırı üretim zamanlarında enerjinin depolanması ve üretim düştüğünde serbest bırakılması için büyük ölçekli bataryalara ihtiyaç duyuluyor.

Cincinnati Üniversitesi'ndeki araştırmayı yöneten Jimmy Jiang, "Enerji üretimi ve enerji tüketimi hiçbir zaman eşleşmez" dedi:

Bu yüzden, enerjiyi geçici süreyle depolayıp gerektiğinde serbest bırakabilecek bir cihaza sahip olmak önem taşıyor.

Yeni tasarım, bataryanın pozitif ve negatif taraflarını ayıran membranı ortadan kaldırıyor ki bu parça, bu tip pillerin en pahalı parçalarından biri ve önceden gelişimin önünde engel konumundaydı.

Membransız pil, büyük ölçekli yeşil enerji işletmelerinin taleplerini muhtemelen ekonomik sürdürülebilirlik çerçevesinde karşılayabilecek kadar yüksek voltaj ve yoğun enerjiyi ilk kez sergiledi.

Cincinnati Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olan Soumalya Sinha, katıldığı araştırma hakkında "Bu tasarım malzeme maliyetlerini önemli ölçüde düşürüyor" dedi:

Aynı performansı daha az maliyetle elde etmeye çalışıyoruz.

Ekip, Dr. Jiang'ın 20 yıl içinde gerçekleşecek bir "pil devrimini" müjdeleyeceğini söylediği tasarım için patent başvurularında bulundu.

Dr. Jiang, "Bundan eminim" dedi:

Batarya performansının sınırlarını zorlayan çok sayıda yoğun araştırma var.

Araştırma, Nature Communications adlı bilimsel dergide yayımlanan "Membran içermeyen yüksek voltajlı ve yüksek enerjili kuru lityum bazlı organik redoks akış bataryalarının geliştirilmesi" başlıklı makalede detaylandırıldı.

Independent Türkçe



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news