ABD'den siber savunma atağı: NSA, yapay zeka destekli istihbarat merkezi kuruyor

"Yapay zeka alanında avantaj bizde"

1952'de kurulan NSA, ABD'nin telekomünikasyon ve enformasyon güvenliğinden de sorumlu (AFP)
1952'de kurulan NSA, ABD'nin telekomünikasyon ve enformasyon güvenliğinden de sorumlu (AFP)
TT

ABD'den siber savunma atağı: NSA, yapay zeka destekli istihbarat merkezi kuruyor

1952'de kurulan NSA, ABD'nin telekomünikasyon ve enformasyon güvenliğinden de sorumlu (AFP)
1952'de kurulan NSA, ABD'nin telekomünikasyon ve enformasyon güvenliğinden de sorumlu (AFP)

ABD'nin dijital istihbarat kurumu Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) yapay zeka destekli istihbarat merkezi kuruyor.

NSA Direktörü Orgeneral Paul Nakasone, dünkü açıklamasında yapay zeka destekli teknolojilerin, ABD'nin siber savunmasının güçlendirilmesi amacıyla etkili biçimde kullanılmasını hedeflediklerini söyledi.

Nakasone, yeni merkezin "dış istihbarat kullanımında verimliliği artırma, yeni metodolojiler geliştirme ve risk değerlendirmeleri yapma" hizmeti sunacağını belirtti. 

Merkezin akademisyenlerin ve laboratuvarların yanı sıra Savunma Bakanlığı'nın erişimine açık olacağına dikkat çeken Nakasone, "ABD'de yapay zeka alanında avantaja sahibiz. Bunu hafife almamalıyız. Onlarca yıldır fikri mülkiyetimizi çalıp sömürerek kendi yararlarına kullanan düşmanlarımız, yapay zeka alanında kaydettiğimiz gelişmeleri de kendi çıkarlarına alet etmeye çalışacaklardır" ifadelerini kullandı.

Nakasone, yeni merkezdeki çalışmalarla, ABD'deki yapay zeka destekli savunma sistemlerinin siber saldırı tehditlerine karşı korunmasını sağlayacaklarını da söyledi.

NSA direktörü, Çin ya da Rusya'nın gelecek yıl düzenlenecek başkanlık seçimlerine müdahale etmeye çalışıp çalışmadığına yönelik soruyuysa "Henüz böyle bir şeye rastlamadık" diye yanıtladı.

Nakasone, tehdit algılama açısından yapay zekanın NSA görevlilerine önemli bir hizmet sunacağına işaret ederek, "Yapay zeka bize destek sağlıyor fakat nihai kararları insanlarımız alıyor. Bu önemli bir ayrım" ifadelerini kullandı. 

NSA, geniş çaplı dinleme operasyonunun 2013'te ortaya çıkmasıyla da gündem olmuştu. Eski NSA çalışanı Edward Snowden, gizli istihbarat bilgilerini paylaşarak ABD tarihindeki en büyük sızıntılardan birine imza atmıştı.

Belgelerde, NSA'in ABD merkezli internet şirketlerinin topladığı tüm özel iletişim verilerine erişebildiği ve yabancı ülke vatandaşlarına ait tüm internet yazışmalarını bilgi toplamak için kullanılabildiği ortaya çıkmıştı.

ABD'de 30 yıla kadar hapis istemiyle aranan Snowden, 2013'te Rusya'ya kaçarak geçici oturma izni almıştı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen yıl eylülde Snowden'a yurttaşlık verilmesini de onaylamıştı.

Independent Türkçe



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy