Uzaydan Dünya'ya bakan astronotlar "dev bir kafatası" gördü

Görüntüleri NASA yayımladı

NASA bu görüntüyü "Kayadaki Hayalet Yüz" başlığıyla yayımladı (NASA)
NASA bu görüntüyü "Kayadaki Hayalet Yüz" başlığıyla yayımladı (NASA)
TT

Uzaydan Dünya'ya bakan astronotlar "dev bir kafatası" gördü

NASA bu görüntüyü "Kayadaki Hayalet Yüz" başlığıyla yayımladı (NASA)
NASA bu görüntüyü "Kayadaki Hayalet Yüz" başlığıyla yayımladı (NASA)

Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki (UUİ) astronotlar, Sahra Çölü'nün yaklaşık 400 kilometre yukarısında seyrederken, kendilerine doğru bakan "dev bir kafatası" fark etti.

Öte yandan bu kafatasının aslında tuhaf şekilli bir volkanik krater olduğu ortaya çıktı.

Kraterin görüntüsü 31 Ekim Cadılar Bayramı'nda NASA tarafından yayımlandı.

Ancak aslında 12 Şubat 2023'te sıradan bir dijital kamerayla çekilmişti.

Kuzey Çad'da yer alan Trou au Natron adlı bu volkanik kraterin çapı 6 ve 8 kilometre arasında değişiyor.

Krater, yaklaşık bin metre derinliğinde bir volkanik kalderaya ev sahipliği yapıyor. Volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşmuş yer şekline kaldera adı veriliyor.

Bu kısımda natron diye bilinen beyaz tuz birikmiş durumda. Natron; sodyum karbonat, sodyum bikarbonat, sodyum klorür ve sodyum sülfatın bir karışımı.

"Kafatasındaki" gözleri ve burnu oluşturan siyahlıklar da aslında volkanik deliklerin etrafında meydana gelen kül konileri.

Trou au Natron, 2 bin 450 metre yükseklikteki Tibesti Dağları arasında yer alıyor.

Gezegenin en uzak ve izole bölgelerinden biri olarak kabul edilen bu dağlar, Sahra'nın en yüksek alanı.

Zorlu ortamına rağmen Tibesti Dağları, çakallar, tilkiler, ceylanlar, Afrika yaban kedileri ve çeşitli kuş türleri dahil olmak üzere birçok hayvana yuva sağlıyor.

Burası aynı zamanda yarı göçebe Toubou halkının atalarının da vatanıydı.

Trou au Natron'un en son ne zaman patladığı bilinmese yanardağ halihazırda sönmüş durumda.

Ancak yaklaşık 14 bin yıl önce buranın derin bir buzul gölü olduğu biliniyor.

Independent Türkçe



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging