Sam Altman kovulduğu OpenAI'a hemen geri mi dönüyor?

"Yatırımcılar da baskı yapıyor"

Altman yönetiminde şirketin değeri yaklaşık 80 milyar dolara ulaştı (Reuters)
Altman yönetiminde şirketin değeri yaklaşık 80 milyar dolara ulaştı (Reuters)
TT

Sam Altman kovulduğu OpenAI'a hemen geri mi dönüyor?

Altman yönetiminde şirketin değeri yaklaşık 80 milyar dolara ulaştı (Reuters)
Altman yönetiminde şirketin değeri yaklaşık 80 milyar dolara ulaştı (Reuters)

Sohbet botu ChatGPT ve görsel üretim aracı Dall-E'yi geliştiren ABD'li yapay zeka firması OpenAI'ın cuma günkü sansasyonel yönetim kurulu toplantısının ardından şirketten ayrılan iki üst düzey yönetici Sam Altman ve Greg Brockman, iddiaya göre girişime geri dönmek istiyor.

New York Times'a konuşan ve adı açıklanmayan kaynaklar, ikilinin yönetim kurulu üyeleriyle yeniden görüştüğünü öne sürdü. Teknoloji sitesi The Verge'de de benzer iddiaların dile getirildiği bir haber yayımlandı.

2020'den beri şirketin CEO'luk görevini üstlenen Altman'ın 17 Kasım'da ani bir kararla kovulması yapay zeka camiasında büyük tartışma yaratmıştı.

O zamandan beri OpenAI yatırımcıları ve Altman'ın destekçilerinin, yönetim kurulu üyelerine onu geri getirmeleri için baskı yaptığı iddia edildi.

New York Times'a açıklama yapan kaynaklardan biri, OpenAI'a 13 milyar dolar yatırım yapan Microsoft'un, bu baskı kampanyasına liderlik ettiğini söyledi.

İddiaya göre söz konusu yatırımcılar, Altman'ın yeni bir şirket kurması durumunda ona da yatırım yapmaya istekli. Altman'ın işten çıkarıldıktan hemen sonra bu konuyu tartışmaya başladığı dile getiriliyor.

Öte yandan ikilinin şirkete yeniden dönmesinin hiçbir garantisi yok.

Nitekim OpenAI'ın 2015'te ilk başta kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak başlatılması nedeniyle yatırımcıların şirkete ne olacağı veya onu kimin yöneteceği üzerinde söz hakkı yok. 

İş insanının görevinden uzaklaştırıldığını bildiren yönetim kurulu açıklamasında "Altman'ın kurulla iletişim kurarken samimi davranmadığı" ifade edilmişti.

Şirketten cuma günü yapılan açıklamada, yönetim kurulunun Altman'a güvenini kaybettiği ifade edilirken, görevi baş teknoloji sorumlusu Mira Murati'nin geçici olarak üstlenmesi bekleniyor.

Açıklamada, Altman'ın davranışlarının yönetim kurulunun sorumluluklarını yerine getirmesini engellediği savunuluyor:

Yönetim kurulunun, onun OpenAI'a liderlik etmeyi sürdürme becerisine güveni kalmadı.

Altman ise haberin ardından X'te paylaştığı mesajında, "OpenAI'da geçirdiğim her anı çok sevdim. Kişisel olarak benim için ve umarım biraz da dünya için dönüştürücü bir güç oldu. En önemlisi de böylesine yetenekli insanlarla çalışmak beni mutlu etti" diye yazmıştı.

Şirketin bir diğer patronu ve kurucu ortağı Greg Brockman'ın da haberin ardından istifa ettiği öğrenilmişti.

İş insanı, "Sam ve ben, yönetim kurulunun bugün yaptıkları karşısında şoke olduk ve üzüldük" ifadelerini kullanmıştı.

Independent Türkçe



Muzun nesli tükenmesin diye uğraşan bilim insanlarından müjde

Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
TT

Muzun nesli tükenmesin diye uğraşan bilim insanlarından müjde

Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)

Dünya genelindeki muzlar halihazırda iki hastalıktan dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 

Fakat sevilen meyvenin soyunun tükenmesini önlemeye çalışan bilim insanları son dönemde önemli adımlar atıyor. Uzmanlar başarıya ulaşmaları halinde halkın hiçbir şeyi fark etmeyeceğini söylüyor. 

1950'lerde üretilen Gros Michels muzları, bir mantar türünün yol açtığı Panama hastalığı yüzünden yok olmuştu.

Bu yüzden şirketler, hastalığa dirençli Cavendish muzlarını yetiştirmeye başlamış ve krizin üstesinden gelinmişti. Bu muz çeşidi halihazırda küresel muz ihracat pazarının yüzde 99'unu oluşturuyor.

Ancak aynı hastalığın farklı bir versiyonu 1990'lardan beri Cavendish cinsini de tehdit ediyor. Marketlerde satılan muzlar birbirinin kopyası olduğu için bir bitkinin hastalığa yakalanması diğerlerini de tehlikeye atıyor. 

Başka bir mantar türünün yol açtığı siyah sigatoka hastalığı da muzları tükenme riskiyle karşı karşıya bırakıyor. 

Bu hastalık halihazırda fungisitler sayesinde tedavi edilse de bazı bölgelerdeki mantarlar kimyasallara direnç göstermeye başladı. 

Bilim dünyası bir yandan hastalıkların çözümünü ararken diğer yandan da yeni muz türleri yetiştirmeye çalışıyor. 

Ağustosta yapılan bir çalışmada bugünkü Panama hastalığına yol açan varyantın, 20. yüzyıldakinden evrimleşmediği bulunmuştu. 

Bilim insanları, hastalığın arkasındaki mekanizmayı artık daha iyi anladıkları için tedavi umudu doğduğunu düşünüyor.

ABD merkezli muz üreticisi Chiquita Brands International ise araştırma şirketi KeyGene, Musaradix adlı girişim ve Hollanda'daki Wageningen Üniversitesi'yle işbirliği içinde yürütülen projede, Yelloway 1 adlı yeni bir muz türü geliştirdiğini geçen ay duyurmuştu. 

İki hastalığa da dirençli bu bitkinin serada yetiştirildiği ancak henüz mevye vermediği aktarılmıştı. 

Bu yılın sonunda Filipinler'e ekilmesi planlanan Yelloway 1 bitkileri, daha sonra Cavendish muzlarıyla çiftleştirilecek. Bu sayede hem tadı ve görüntüsü halihazırda satılan muzlara benzeyen hem de hastalığa dirençli meyveler üretilmesi amaçlanıyor. 

Chiquita Sürdürülebilirlik Direktörü Peter Stedman şöye diyor:

Birkaç yıl içinde muzunuzda herhangi bir değişiklik görmezseniz, harika bir iş çıkardık demektir. 

Avustralya'daki Queensland Üniversitesi'nden araştırmacılar ise yabani bir muz bitkisinden bir geni Cavendish'e yerleştirerek Panama hastalığına dirençli, genetiği değiştirilmiş bir muz geliştirdi.

Meyvenin tadı ve görüntüsünün aynı kalması beklense de genetiğinin değiştirilmiş olması endişe yaratıyor. 

Halk, genetiği değiştirilmiş gıdalara karşı temkinli davranırken, Avrupa gibi bölgelerde bu ürünlerle ilgili katı düzenlemeler olması engel teşkil ediyor.

Queensland Üniversitesi'nden Andre Drenth "Orada öylece duruyor. Belki yurtdışından birileri almak isteyebilir" diyerek ekliyor:

Bir pazarlama sorunu var, yasal bir sorun var ama teknik bir sorun yok.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Popular Science, Nature Microbiology