Güneş kavuşumu başladı: Mars "kayboldu"

"Görevler duraklatıldı"

Mars'ta bir gün, yaklaşık 24 saat 39 dakika sürüyor (NASA)
Mars'ta bir gün, yaklaşık 24 saat 39 dakika sürüyor (NASA)
TT

Güneş kavuşumu başladı: Mars "kayboldu"

Mars'ta bir gün, yaklaşık 24 saat 39 dakika sürüyor (NASA)
Mars'ta bir gün, yaklaşık 24 saat 39 dakika sürüyor (NASA)

Mars, 11 Kasım'da Güneş'in arkasına geçerek gökyüzünden "kayboldu".

Yıldızın Dünya'yla Kızıl Gezegen arasına girdiği bu olaya "Mars - Güneş kavuşumu" deniyor.

Birkaç hafta süren bu kozmik olay sırasında Mars, Güneş'in parıltısı ardında kaldığı için gözlemlenemiyor. 

Yaklaşık her 25 ayda bir meydana gelen kavuşum, Mars'taki uzay araçlarından sinyal alınmasını da bir süreliğine engelliyor.

NASA bu yüzden Mars'taki uzay araçlarına komut göndermeyi erteledi.

Zira Dünya'dan uzay aracına komutlar göndermek ve uzay aracından haber almak için kullanılan radyo sinyalleri, Güneş'in korona adı verilen atmosferi tarafından bozuluyor.

NASA'dan yapılan açıklamada, "Mars - Güneş kavuşumu adı verilen bu olay, her iki yılda bir meydana geliyor" ifadeleri yer aldı:

Görevler duraklatıldı çünkü Güneş'in koronasından çıkan sıcak, iyonize gaz, Dünya'dan uzay araçlarına gönderilen radyo sinyallerini bozarak beklenmedik davranışlara yol açabilir.

Mars'a gönderilen sinyaller 11 Kasım Cumartesi günü durduruldu. 25 Kasım'da yeniden başlatılacak.

Bu esnada Dünya ve Mars, birbirlerinden en uzak noktalarda yer alıyor.

İki gezegen arasındaki mesafe genelde ortalama 225 milyon kilometre oluyor.

Ancak bu kavuşum sırasında mesafe 378 milyon kilometreye çıkıyor. Bu da Dünya ve Güneş arasındaki ortalama mesafenin iki buçuk katından fazla.

Independent Türkçe



"Kurtların lolipopu" ortaya çıktı

Habeş kurtları, fener çiçeklerinin tatlı nektarını epey seviyor gibi görünüyor (Adrien Lesaffre))
Habeş kurtları, fener çiçeklerinin tatlı nektarını epey seviyor gibi görünüyor (Adrien Lesaffre))
TT

"Kurtların lolipopu" ortaya çıktı

Habeş kurtları, fener çiçeklerinin tatlı nektarını epey seviyor gibi görünüyor (Adrien Lesaffre))
Habeş kurtları, fener çiçeklerinin tatlı nektarını epey seviyor gibi görünüyor (Adrien Lesaffre))

Etiyopya'daki kurtların epey tatlı bir nektarı adeta lolipop gibi yaladığı kaydedildi. Araştırmacılar nektar yeme alışkanlığına sahip bir büyük etçil hayvanın ilk kez tespit edilmiş olabileceğini düşünüyor.

Habeş kurdu diye bilinen Canis simensis, dünyadaki en nadir yabani köpek türü. Etiyopya Yükseltileri'ne endemik olan bu etçil türün 500'den az üyesi kaldı. 

Oxford Üniversitesi'nden Sandra Lai ve ekip arkadaşları, Habeş kurtlarını incelerken beklenmedik bir şey keşfetti. 

Bulgularını Ecology adlı hakemli dergide 19 Kasım'da aktaran araştırmacılar, takip ettikleri 6 kurdun sık sık fener çiçeklerinin (Kniphofia foliosa) nektarını yaladığını gözlemledi.

4 gün boyunca izlenen hayvanlar tek bir yolculukta bazen 30 ayrı bitkiyi ziyaret ediyordu.

Bölge halkı bu çiçeğin nektarını tatlandırıcı olarak kullanırken, makalenin ortak yazarı Claudio Sillero da ağza hoş gelen bir tatlılığı olduğunu söylüyor:

Daha sonra kurtların da aynı şeyi yaptığını gördüğümde, bu alışılmadık enerji kaynağının tadını çıkardıklarını anladım.

Habeş kurtları, nektarla beslendiği kaydedilen ilk büyük etçil tür olabilir. Bilim insanları, uzun dilleri ve buna uygun şekilde gelişmiş burunları olmayan büyük etçillerin nektar tüketmesinin beklenmedik olduğunu söylüyor.

Ayrıca bitkilerin çok az nektar üretmesinden dolayı da kurtlara pek cazip gelecekleri düşünülmüyordu.

Diğer yandan Habeş kurtları, fener çiçeklerinin en çok nektar üreten kısımlarını yalayarak bu sorunun üstesinden geliyor gibi görünüyor.

Lai "Bildiğim kadarıyla başka hiçbir büyük etçil yırtıcı hayvan nektarla beslenme davranışı sergilemiyor ancak bazı hepçil ayılar nadiren de olsa fırsatçı bir şekilde nektar arayabilir" diyor. 

Nektarı yalayan kurtların ağzının polenle kaplandığını gören araştırmacılar, bunları bitkiden bitkiye taşıdıklarından şüpheleniyor.

Henüz kanıtlanmayan bu durum, Habeş kurtlarını polen taşıyıcı görevi gören ilk etçil hayvan yapabilir. 

Lai, "Bu davranış ilginç çünkü uçmayan memelilerde nektarla beslenme ve polen taşımanın şu anda bilinenden daha yaygın olabileceğini ve bu daha az bilinen taşıyıcıların ekolojik öneminin düşündüğümüzden daha yüksek olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor: 

Bu çok heyecan verici.

Araştırmacılar kurtları incelemeye devam ederek hem nektarın beslenme alışkanlıklarındaki yerini hem de bitkilerin polenleşmesinde nasıl bir rol oynadıklarını daha iyi anlamayı umuyor.

Ayrıca bazı hayvanların yavrularını da çiçeklere götürdüğünü gören ekip, kültürel bir aktarım yapıldığından şüpheleniyor.

Independent Türkçe, New Scientist, Live Science, Ecology