Kaspersky: 2023 yılında günlük 411 bin zararlı dosya tespit edildi

En fazla hedef alınan sistemler ‘Microsoft Office’ ve ‘Windows’ olarak açıklandı.

Microsoft Office belge türlerindeki kötü amaçlı belgeleri içeren saldırıların sayısında yüzde 53 oranında önemli bir artış oldu. (Shutterstock)
Microsoft Office belge türlerindeki kötü amaçlı belgeleri içeren saldırıların sayısında yüzde 53 oranında önemli bir artış oldu. (Shutterstock)
TT

Kaspersky: 2023 yılında günlük 411 bin zararlı dosya tespit edildi

Microsoft Office belge türlerindeki kötü amaçlı belgeleri içeren saldırıların sayısında yüzde 53 oranında önemli bir artış oldu. (Shutterstock)
Microsoft Office belge türlerindeki kötü amaçlı belgeleri içeren saldırıların sayısında yüzde 53 oranında önemli bir artış oldu. (Shutterstock)

Kaspersky sistemleri bu yıl günde yaklaşık 411 bini kötü amaçlı olmak üzere yaklaşık 125 milyon dosya tespit etti. Bu durum, 2023 yılı boyunca siber tehditlerin geçen yıla oranla yüzde 3 artış gösterdiğine işaret ediyor.

Uzmanlar, Microsoft Office belge türleri veya PDF dosyaları gibi kötü amaçlı belgeleri içeren saldırıların sayısında yüzde 53'lük önemli bir artış olduğunu kaydetti. Saldırganlar, tespit edilmeden sistemlere sızmak için ‘arka kapılar’ kullanmak gibi daha riskli eylemler gerçekleştirdi.

Fotoğraf Altı: Kaspersky, 2019'dan 2023'e kadar güvenlik çözümleri tarafından günlük tespit edilen ortalama zararlı dosya sayısını açıkladı. (Kaspersky)
Kaspersky, 2019'dan 2023'e kadar güvenlik çözümleri tarafından günlük tespit edilen ortalama zararlı dosya sayısını açıkladı. (Kaspersky)

Saldırılara karşı en savunmasız cihazlar

Kaspersky sistemleri tarafından günlük olarak tespit edilen tüm kötü amaçlı yazılım dolu verilerin yüzde 88'inin Windows cihazlarda bulunması nedeniyle Windows cihazlar siber saldırıların ana hedefi oldu. Farklı komut dosyaları ve çeşitli formatlardaki belgeler aracılığıyla yayılan kötü amaçlı yazılımlar da günlük olarak tespit edilen tüm kötü amaçlı dosyaların yüzde 10'unu temsil ederek yılın ilk üç siber tehdidi arasında yer aldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre en yaygın kötü amaçlı yazılım türünde ‘Truva atı’ yazılımı halen ilk sırada. 2023 yılı, ‘arka kapı’ kullanımında 2022'de günlük olarak keşfedilen 15 bin dosyadan 2023'te 40 bin dosyalık bir artışa tanık oldu. Bu veriler, ‘arka kapı’ çabalarının arasında en tehlikelisinin ‘Truva atı’ yazılımı olduğunu gözler önüne serdi. Yazılım, saldırganlara, gizli verileri toplamanın ve kurbanın bilgisayar etkinliklerini kaydetmenin yanı sıra, dosya gönderme, alma, çalıştırma ve silme gibi görevleri gerçekleştirmek için kurbanın sistemini uzaktan kontrol etme yeteneği de sağlıyor.

Fotoğraf Altı: Kaspersky tarafından günlük olarak tespit edilen kötü amaçlı yazılım dolu verilerin yüzde 88'i Windows çalıştıran cihazlarda bulunuyor. (Kaspersky)
Kaspersky tarafından günlük olarak tespit edilen kötü amaçlı yazılım dolu verilerin yüzde 88'i Windows çalıştıran cihazlarda bulunuyor. (Kaspersky)

Kullanıcılara tavsiyeler

Kaspersky uzmanları bireysel kullanıcılara, güvenilmeyen kaynaklardan uygulama indirmemelerini ve yüklememelerini, bilinmeyen kaynaklardan gelen bağlantılara veya internetteki şüpheli reklamlara tıklamamalarını tavsiye ediyor.

Buna ek olarak, küçük ve büyük İngilizce harfler, sayılar ve noktalama işaretlerinin bir karışımını içeren güçlü, benzersiz parolalar oluşturmayı ve iki faktörlü kimlik doğrulamayı etkinleştirmeyi öneriyor.

Kullanıcılar için ipuçları

- Bazıları belirli güvenlik sorunları için önemli düzeltmeler içerebileceğinden, güncellemeleri her zaman yükleyin.

- Ofis güvenlik sistemlerini veya siber güvenlik yazılımlarını devre dışı bırakmanızı isteyen mesajları dikkate almayın.

- ‘Kaspersky Premium’ gibi sisteminize ve cihaz türünüze uygun güçlü bir güvenlik çözümü kullanın.

Şirketler için tavsiyeler

Kaspersky uzmanları, saldırganların güvenlik açıklarından yararlanarak ağınıza sızmasını önlemek için şirketler tarafından kullanılan tüm cihazlara periyodik olarak en son yazılım güncellemelerinin yüklendiğinden emin olunması gerektiği görüşünde. Uzmanlara göre şirket hizmetlerine erişmek için güçlü parolalar kullanma ilkesini yerleştirmek ve hizmetlere uzaktan erişmek için çok faktörlü kimlik doğrulama kullanmak da büyük önem taşıyor.



Kuş gribinin insanları neden daha kötü etkilediği bulundu

Kuşların vücut sıcaklığı genellikle insanlardan daha yüksek (Reuters)
Kuşların vücut sıcaklığı genellikle insanlardan daha yüksek (Reuters)
TT

Kuş gribinin insanları neden daha kötü etkilediği bulundu

Kuşların vücut sıcaklığı genellikle insanlardan daha yüksek (Reuters)
Kuşların vücut sıcaklığı genellikle insanlardan daha yüksek (Reuters)

Nicole Wootton-Cane 

Yeni bir çalışma kuş gribinin, vücudun en önemli savunma sistemlerinden birine dirençli olması nedeniyle insanlarda bilhassa şiddetli seyredebileceğini öne sürüyor.

İnsan vücudu bir enfeksiyona tepki verdiğinde vücut ısısı yükselir ve ateşi çıkar. Bu, vücudumuzun bir virüsün çoğalmasını ve daha kötü hasta olmamızı engellemeye çalışmasının yollarından biri.

Ancak yeni bir araştırma, kuş gribinin bu mekanizmaya dirençli olabileceğini tespit etti. Cambridge ve Glasgow üniversitelerinden bir ekibin yaptığı çalışmada enfeksiyonun, normalde insan gribinin olumsuz etkilendiği yüksek sıcaklıklarda bile etkisini artırmayı sürdürdüğü bulundu.

Araştırmacılar bu duruma virüsün, normal vücut sıcaklığı insanlardan daha yüksek olan kuşlarda ortaya çıkması ve bu nedenle virüsün bu koşullarda gelişmeye alışkın olmasının yol açabileceğini söylüyor.

İnsan gribi, sıcaklığın 33 derece civarında olduğu üst solunum yollarında kalma eğilimi gösteriyor. Ancak kuş gribi virüsleri, sıcaklığın 40 ila 42 derece civarında olduğu alt solunum yollarında kalmayı tercih ediyor.

Araştırmacılar, bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın, kuş kökenli bir PB1 alt birimi (virüsün bir kısmını oluşturan enzimin bir bileşeni) içeren grip virüslerinin daha yüksek sıcaklıklarda bile çoğalmaya devam ettiğini gösterdiğini belirtiyor.

Araştırmacılar bu bulguların, ilk başta kuşları etkileyen virüslerin insanlarda neden daha şiddetli sonuçlar doğurabileceğini açıklamaya katkı sağlayabileceğini ekliyor.

Glasgow Üniversitesi Tıbbi Araştırma Konseyi Virüs Araştırma Merkezi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Matt Turnbull, Science Daily'ye şöyle diyor: 

Virüslerin gen değiştirme yeteneği, yeni ortaya çıkan grip virüsleri için sürekli bir tehdit kaynağı. Bunu daha önce, örneğin 1957 ve 1968'deki pandemilerde gördük; bir insan virüsü PB1 genini, bir kuş türünden gelen varyantla değiştirmişti. Bu, sözkonusu pandemilerin insanlarda neden ciddi hastalıklara yol açtığını açıklamaya yardımcı olabilir.

Olası salgınlara hazırlanmamıza yardımcı olması için kuş gribi varyantlarını izlememiz kritik önemde. Türler arasında geçiş yapma potansiyeli taşıyan virüslerin ateşe ne kadar dirençli olduğunu test etmek, daha şiddetli varyantları saptamamızı sağlayabilir.

Çalışma, bu ay H5N5 kuş gribi virüsü kaynaklı ilk insan ölümünün ABD'de gerçekleşmesinin ardından geldi. Washington Eyalet Sağlık Depatmanı'ndan yapılan açıklamaya göre, Seattle'ın yaklaşık 125 kilometre güneybatısındaki Grays Harbor İlçesi'nde yaşayan adam, arka bahçesinde evcil kümes hayvanı besliyordu.

Sağlık yetkilileri, bu kuşların yabani kuşlarla temas ettiğinden ve bunun da enfeksiyona yol açtığından şüpheleniyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri önceki haftalarda enfeksiyon hakkında bir açıklama yaparak "bu vaka sonucu halk sağlığı riskinin arttığına" dair hiçbir bilgi bulunmadığını belirtmişti.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news


Rusya'nın Baykonur Uzay Üssü hasar gördü

Soyuz MS-28 uzay aracı, Rusya'nın Baykonur Uzay Üssü'nden Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir keşif gezisi için fırlatıldı. (EPA)
Soyuz MS-28 uzay aracı, Rusya'nın Baykonur Uzay Üssü'nden Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir keşif gezisi için fırlatıldı. (EPA)
TT

Rusya'nın Baykonur Uzay Üssü hasar gördü

Soyuz MS-28 uzay aracı, Rusya'nın Baykonur Uzay Üssü'nden Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir keşif gezisi için fırlatıldı. (EPA)
Soyuz MS-28 uzay aracı, Rusya'nın Baykonur Uzay Üssü'nden Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir keşif gezisi için fırlatıldı. (EPA)

Rusya’nın Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü dün, iki Rus ve bir Amerikalı astronotun Uluslararası Uzay İstasyonu’na fırlatılmasının ardından zarar gördü.

scdfgt
Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) tarafından yayınlanan videodan alınan ekran görüntüsünde, Soyuz MS-28 uzay aracıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'na fırlatılan görev ekibi görülüyor. (AP)

Rusya’nın uzun yıllar boyunca ulusal gurur kaynağı olarak görülen uzay programı, son yıllarda kronik finansman eksikliği ve yolsuzluk skandallarıyla mücadele ediyor.

Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos), Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü’nü inceledikten sonra sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, ‘fırlatma platformunun bazı bileşenlerinde hasar tespit edildiğini’ duyurdu. Baykonur Uzay Üssü, Rusya’nın insanlı görevler için kullandığı tek fırlatma üssü olma özelliğine sahip.

Roscosmos, platformun durumunu değerlendirirken, “Tüm gerekli yedek parçalar mevcut ve hasarlar yakın gelecekte tamir edilecek” ifadelerini kullandı.

Uzay alanında uzman Rus blog yazarlarına göre, bu olay nedeniyle Roscosmos bir süreliğine fırlatma operasyonlarını gerçekleştiremeyecek. Kazakistan’daki tesisin ciddi şekilde zarar gördüğü belirtiliyor.

Dün saat 04:27’de Baykonur Uzay Üssü’nden fırlatılan Soyuz MS-28 uzay aracı, Rusya’dan iki astronot Sergey Kud-Sverchkov ve Sergey Mikaev ile NASA astronotu Chris Williams’ı taşıyordu. Şarku’l Avsat’ın Roscosmos’tan aktardığına göre araç, günün ilerleyen saatlerinde Uluslararası Uzay İstasyonu’na başarıyla kenetlendi.

Ukrayna savaşı nedeniyle Moskova ile Washington arasındaki ilişkilerin neredeyse tamamen çökmesine rağmen, uzay hâlâ ABD ile Rusya arasında iş birliğinin az sayıdaki alanından biri olmayı sürdürüyor.

2022’deki Ukrayna saldırısının ardından Rusya’ya uygulanan yaptırımlar kapsamında, birçok Batılı ülke Roscosmos ile ortaklıklarını durdurmuş durumda.


Amerikan-Rus uzay mürettebatı Uluslararası Uzay İstasyonu’nda sekiz aylık göreve başladı

Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) tarafından yayınlanan videodan alınan ekran görüntüsünde, Soyuz MS-28 uzay aracıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'na fırlatılan görev ekibi görülüyor. (AP)
Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) tarafından yayınlanan videodan alınan ekran görüntüsünde, Soyuz MS-28 uzay aracıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'na fırlatılan görev ekibi görülüyor. (AP)
TT

Amerikan-Rus uzay mürettebatı Uluslararası Uzay İstasyonu’nda sekiz aylık göreve başladı

Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) tarafından yayınlanan videodan alınan ekran görüntüsünde, Soyuz MS-28 uzay aracıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'na fırlatılan görev ekibi görülüyor. (AP)
Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) tarafından yayınlanan videodan alınan ekran görüntüsünde, Soyuz MS-28 uzay aracıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'na fırlatılan görev ekibi görülüyor. (AP)

Üç kişilik Amerikan-Rus mürettebat, dün bir Rus uzay aracıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'na fırlatıldıktan sonra görevlerine başladı.

Rus Soyuz MS-28 uzay aracı Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssü'nden saat 04:27'de fırlatıldı.

Uzay aracında NASA astronotu Chris Williams ve iki Rus meslektaşı Sergey Mikaev ve Sergey Kud-Sverchkov bulunuyordu. Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre uzay aracı Uluslararası Uzay İstasyonu'na başarıyla kenetlendi.

Jcjc
Soyuz MS-28 uzay aracı, Rusya'nın Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssü'nden Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir keşif gezisi için fırlatılırken... 27 Kasım 2025 (Reuters)

Üç astronotun yörünge istasyonunda yaklaşık sekiz ay geçirmesi bekleniyor. NASA, fizikçi Williams ve askeri pilot Mikayev için bunun ilk uzay uçuşu olduğunu açıkladı. Kud-Sverchkov için ise bu, uzaya ikinci yolculuğu olacak.

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda mürettebat, NASA astronotları Mike Fincke, Zena Cardman ve Johnny Kim, Japon Uzay Ajansı astronotu Kimiya Yui ve Rus kozmonotlar Sergey Ryzhikov, Alexey Zubritsky ve Oleg Platonov'a katılacak.

NASA, Williams'ın insan uzay keşiflerini ilerletmek ve dünyadaki yaşamın iyileştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla istasyonda bilimsel araştırmalar ve teknik deneyler yürüteceğini duyurdu.