Mars yolcusu Starship önemli bir testi geçti

Starship, Teksas'taki fırlatma rampasına bağlıyken 6 Raptor motorunun tamamını ateşledi

(SpaceX)
(SpaceX)
TT

Mars yolcusu Starship önemli bir testi geçti

(SpaceX)
(SpaceX)

SpaceX, Starship'in bir sonraki fırlatma denemesi öncesinde, Mars'a göndermeyi planladığı aracın son derece önemli bir testini gerçekleştirdi.

Bir sonraki uçuş denemesinde Super Heavy roket iticisinin üzerine oturacak üst aşama Starship, çarşamba günü SpaceX'in Teksas'taki Starbase tesisinde bir fırlatma rampasına sabitlendi ve 6 Raptor motorunun tamamı ateşlendi.

SpaceX, eski adıyla Twitter olan X'e yazdığı bir gönderide "Uçuş 3 Starship, Raptor motorlarının 6'sıyla birlikte tam süreli statik ateşlemeyi tamamladı" dedi.

Özel uzay firması, motor testinin ağır çekim ve drone'la kaydedilmiş görüntülerini paylaştı ve 6 Raptor'ın da başarıyla ateşlendiğini gösterdi.

Starship, tüm parçaları üst üste yerleştirildiğinde şimdiye kadar yapılmış en uzun ve en güçlü roket oluyor fakat henüz yörüngeye yük ulaştırmadı.

SpaceX halihazırda iki uçuş denemesi gerçekleştirdi ve ilki nisanda iki aşama ayrılmaya çalıştığında alevli bir patlamayla sonuçlandı. Geçen ay yapılan ikinci denemedeyse ayrılma sağlandı ancak her iki aşama da kısa süre sonra parçalandı.

Bir sonraki fırlatma denemesi için henüz bir tarih belirlenmedi ancak SpaceX'in patronu Elon Musk geçen ay, mühendislerin kalkış sırasında uygulanan devasa kuvvetlere dayanabilecek bir fırlatma rampası inşa edebilmelerinin ardından uçuş denemelerinin gelecekte daha sık yapılabileceğini ima etmişti.

X'te "Starship fırlatma rampasını az önce inceledim ve harika durumda" yazmıştı.

Bir sonraki fırlatma için su soğutmalı çelik plakada herhangi bir yenileme gerekmiyor. SpaceX ekibini ve yüklenicileri böylesine sağlam bir sistemi bu kadar hızlı tasarlayıp inşa ettikleri için kutluyorum!

Next Spaceflight'a göre Ship 28, iki Super Heavy roket iticisiyle birlikte SpaceX'in Starbase tesisinde geliştirilmekte olan üç üst aşama prototipinden biri. 

SpaceX'in herhangi bir Starship fırlatma girişiminde bulunmadan önce ABD Federal Havacılık İdaresi dahil düzenleyici kurumlardan onay beklemesi gerekecek.

Yeni nesil roketleri Artemis programında kullanmak üzere NASA'yla milyarlarca dolarlık sözleşme imzalayan SpaceX'in Starship roketinin testlerini 2024'te hızlandırması bekleniyor.

Musk'ın firması, ABD uzay ajansının Ay'da varlık göstermeyi hedeflediği program için roket ve diğer teknolojileri geliştirmek üzere sözleşme yapılan birkaç özel şirketten biri.

Teknoloji milyarderinin nihai amacı, 2050'den önce mümkün olacağını öne sürdüğü, Mars'ta kalıcı bir insan kolonisi kurmak için bir Starship filosu inşa etmek.

Independent Türkçe



Kuyudan çıkan insan kemikleri, 800 yıllık destandaki olayı doğruladı

Kuyudaki Adam'ın kalıntıları ilk olarak 1938'de bulunmuştu (Norveç Kültürel Miras Müdürlüğü)
Kuyudaki Adam'ın kalıntıları ilk olarak 1938'de bulunmuştu (Norveç Kültürel Miras Müdürlüğü)
TT

Kuyudan çıkan insan kemikleri, 800 yıllık destandaki olayı doğruladı

Kuyudaki Adam'ın kalıntıları ilk olarak 1938'de bulunmuştu (Norveç Kültürel Miras Müdürlüğü)
Kuyudaki Adam'ın kalıntıları ilk olarak 1938'de bulunmuştu (Norveç Kültürel Miras Müdürlüğü)

Norveç'teki bir kuyuda bulunan insan kemiklerinin, 800 yıllık bir destanda adı geçen bir kişiye ait olduğu saptandı. Yeni çalışma, suyu kirletmek için kuyuya atıldığı söylenen adam hakkında beklenmedik bir gerçeği ortaya çıkardı. 

1184'ten 1202'ye kadar bugünkü Norveç'in büyük bir kısmına hükmeden Kral Sverre Sigurdsson'un hayatını anlatan Sverris Destanı'nda ülkenin iç kesimindeki bir kaleye yapılan baskından söz ediliyor. 

Kralın, Roma Katolik Kilisesi'yle bağlantılı karşıtları olan Bagler grubu, Sverresborg Kalesi'ne 1197'de düzenledikleri baskında evleri yakıp yıkıyor ve bölgenin sularını zehirlemek için ölü bir adamı kuyuya atıyor. Destana göre daha sonra kuyu taşlarla dolduruluyor. 

Özellikle kralın gözetiminde yazılmasından dolayı uzmanlar bu destanın ne kadar güvenilir olduğundan emin değildi. 

Fakat hakemli dergi iScience'ta dün (25 Ekim) yayımlanan çalışma, en azından "Kuyudaki Adam" hikayesinin doğru olduğuna işaret ediyor. 

Arkeologlar 1938'de Sverresborg Kalesi harabelerinde terk edilmiş bir kuyuda, büyük taşların altında insan kemikleri bulmuştu. Ancak bilimsel araştırma tekniklerinin yetersiz kalmasından dolayı kemiklerin detaylıca incelenmesi mümkün olmamıştı. 

2014 ve 2016'daki kazılardaysa adamın sol elinin parçaları ve bedeninden koparılmış kafatası çıkarılmıştı.

Bilim insanları yeni çalışmada genom dizileme ve radyokarbon tarihleme yönteminden yararlanarak Kuyudaki Adam'ın gizemini aydınlattı.
 

Araştırmacılar, adamın kafatasındaki darbelere dayanarak kuyuya atılmadan önce ciddi seviyede yaralandığını tahmin ediyor (Åge Hojem/NTNU Üniversite Müzesi)Araştırmacılar, adamın kafatasındaki darbelere dayanarak kuyuya atılmadan önce ciddi seviyede yaralandığını tahmin ediyor (Åge Hojem/NTNU Üniversite Müzesi)

Analizler, kemiklerin yaklaşık 800 yıl önce yaşayan ve 30-40 yaşlarında ölen bir erkeğe ait olduğunu ortaya koydu. 

Ekip, bu tarihin destandaki zamanlamayla örtüşmesinden dolayı kemiklerin baskını düzenleyenler tarafından kuyuya atılan adama ait olduğunu söylüyor. 

Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Dr. Michael Martin, "İlk kez bir Norveç destanında anlatılan bir kişinin ya da karakterin kalıntılarının sahibi kesin bir şekilde tespit edildi" diyerek ekliyor: 

Bu aynı zamanda bir Ortaçağ metninde adı geçen belirli bir kişinin tüm genom dizisini elde ettiğimiz en eski vaka.

Bilim insanlarının yaptığı DNA analizi, Kuyudaki Adam'ın mavi gözlü, açık tenli, sarışın veya açık kahverengi saçlı olduğuna işaret ediyor. Bu pek ilginç olmasa da genetik bilgilerinin Norveç'in güneyindeki kişilerle yakından eşleşmesi araştırmacıları şoke etti. 

Daha önce kuyuya atılan kişinin baskına uğrayan iç kesimden biri olduğu düşünülüyordu. Ancak saldırıyı düzenleyen Bagler grubunun güneyli olması bu teoriye şüphe düşürüyor.

Dr. Martin "Hepimiz için en büyük sürpriz, Kuyudaki Adam'ın yerel halktan gelmemesi; aksine soyunun Norveç'in güneyindeki belirli bir bölgeye dayanmasıydı" ifadelerini kullanıyor: 

Bu da kuşatma ordusunun kendi ölülerinden birini kuyuya attığına işaret ediyor. 

Norveç'teki Stavanger Üniversitesi'nden arkeolog ve tarihçi Roderick Dale, yer almadığı çalışmanın destanda anlatılan olayları doğruluyor gibi göründüğünü söylüyor. Ancak Dale bu tür destanların "tarihten çok propagandaya" daha yakın olduğunu ekliyor:

Bu nedenle günümüzdeki bir politikacının otobiyografisine yaklaştığımız şekilde yaklaşabiliriz. Yazarın yaşamı boyunca meydana gelen tarihi olayları ele almasına rağmen kendi başına bir tarih değil.

Independent Türkçe, CNN, New York Times, Live Science, iScience