Bronz Çağı hazinesinde "uzaylı metali" bulundu

"Gerçekten büyüleyici"

Eşyaların hangi topluluk tarafından yapıldığı sırrını koruyor (Villena Arkeoloji Müzesi)
Eşyaların hangi topluluk tarafından yapıldığı sırrını koruyor (Villena Arkeoloji Müzesi)
TT

Bronz Çağı hazinesinde "uzaylı metali" bulundu

Eşyaların hangi topluluk tarafından yapıldığı sırrını koruyor (Villena Arkeoloji Müzesi)
Eşyaların hangi topluluk tarafından yapıldığı sırrını koruyor (Villena Arkeoloji Müzesi)

60 yıl önce keşfedilen Bronz Çağı hazinesinin içinde dünya dışı metal bulundu.

Bilim insanları, "Vilenna Hazinesi" diye adlandırılan ve İspanya'nın Alicante ilindeki Villena şehrinde Aralık 1963'te bulunan koleksiyonun içinde "meteroik demir" olduğunu tespit etti.

Suudi Arabistan ve İspanya'dan araştırmacıların ortak çalışmasında, koleksiyondaki iki demir parçası incelendi. Bunlardan biri C şeklinde bir bilezik, diğeriyse kılıç kulbunda süs olarak kullanıldığı düşünülen altın kaplamalı boş bir küre. Her iki parçanın da MÖ 1400 ila 1200'de Geç Bronz Çağı'nda üretildiği bildirildi. 

Bilimsel dergi Trabajos De Prehistoria'da yayımlanan çalışmada parçalarda, meteroik demirdekine benzer demir-nikel alaşımının kullanıldığı belirlendi. 

Araştırmacılara göre bu parçalar, yaklaşık 1 milyon yıl önce Dünya'ya isabet eden bir meteroitte yer alan demirle benzer özelliklere sahip.

Arkeologlar, bunların İber Yarımadası'nda bulunan ilk meteorit demir nesneler olduğunu da aktardı.

İspanya Tarih Enstitüsü'nden Ignacio Montero-Ruiz "Altın ve demir arasındaki bağlantı önemli çünkü her ikisi de büyük sosyal ve sembolik değere sahipti. Bu tarihsel dönemde İber Yarımadası'nda hiçbir krallık yoktu. Dolayısıyla parçalar muhtemelen tek kişiye değil bütün bir topluluğa ait gizli hazinelerdi" dedi. 

Montero-Ruiz, ayrıca dünya dışı materyallerin kullanılması için o dönemki toplulukların yeni bir teknoloji geliştirmiş olması gerektiğine işaret ederek şunları söyledi: 

Demir teknolojisi, bakır bazlı metalurjiden ve soy metallerden (altın ve gümüş) tamamen farklı. Dolayısıyla önce meteorik demirle sonra da Dünya'daki demirlerle çalışmaya başlayan topluluklar, yeni teknoloji geliştirmek zorunda kalmış olmalı. Kültürlerin yeni teknolojilerle neler yaptığını, deney ve merakın bu eski toplumların bir parçası olduğunu görmek büyüleyici.

Bugüne dek meteroik demir içeren iki parça bulunmuştu. Bunlar arasında İsviçre'nin Bern kantonundaki Mörigen kentinden çıkarılan MÖ 900'den kalma bir ok ucu ve Polonya'da MÖ 800'den kalma bazı eşyalar yer alıyordu.

Independent Türkçe



Güneş sıradaki döngüsünün ilk işaretini yıllar önceden gösterdi

5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
TT

Güneş sıradaki döngüsünün ilk işaretini yıllar önceden gösterdi

5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Güneş'in, mevcut döngüsünün henüz yarısında olmasına rağmen bir sonraki faaliyet döngüsüne başladığının ilk işaretlerini tespit eden bilim insanlarının keşfi, Güneş fırtınalarının daha iyi modellenmesini sağlayabilir.

11 yıllık döngüler sırasında Güneş, leke sayısının ve aktivite yoğunluğunun artarak zirveye ulaşmasıyla yoğun Güneş fırtınaları ihtimalinin en yüksek seviyeye taşındığı dönemlerden geçiyor.

Güneş halihazırda 25. döngüsünün en yüksek aktivitesine, yani  "solar maksimuma" yaklaşıyor. Bu döngü, Güneş aktivitesinin kapsamlı bir şekilde kaydedilmeye başlandığı 1755'ten bu yana gerçekleşen 25. döngü olması nedeniyle bu şekilde adlandırılıyor.

Bu döngünün 6 yıl daha devam etmesi beklenirken, Birmingham Üniversitesi'nden bilim insanları bir sonraki Güneş döngüsünün ilk işaretlerini keşfetti.

Solar maksimum sırasında Güneş, manyetik alanını çevirerek kutuplarının yerini değiştiriyor ve bu da yıldızın yüzeyindeki aktiviteyi etkileyerek Dünya'ya daha fazla Güneş patlaması gönderiyor.

Güneş'in aktivitesinin tavan yaptığı dönemdeki güçlü Güneş fırtınaları, düşük irtifalarda bile parlak auroralara yol açabiliyor.

Ayrıca yörüngedeki uydulara, elektrik şebekelerine ve telekomünikasyon sistemlerine de zarar verebiliyorlar.

Araştırmacılar Güneş döngüsünü, yıldızın içindeki ses dalgalarını ölçüp bunların nasıl döndüğünü izleyerek takip ediyor.

Bunlar, 11 yıllık döngü boyunca Güneş'in ekvatoruna ve kutuplarına doğru dönen ve göç eden, Güneş burulma salınımı adlı hızlı hareket eden şeritlerden oluşan bir örüntü gibi görülebilir.

Bilim insanları daha hızlı dönen şeritlerin bir sonraki Güneş döngüsü başlamadan önce ortaya çıktığını biliyor.

Araştırmacılar, bu şekilde dönen şeritleri gösteren yeni verilere dayanarak bir sonraki Güneş döngüsünün başladığına dair zayıf işaretler buldu.

Birmingham Üniversitesi'nden Rachel Howe "Plan üzerinde bir Güneş döngüsü, yani 11 yıl geriye gidince, 2017'de gördüğümüz şekille birleşiyor gibi görünen benzer bir şey görülüyor. Bu şekil, mevcut Güneş döngüsü 25. Döngü'nün bir özelliği haline geldi" diyor.

2030'a kadar resmen başlamayacak 26. Döngü'nün muhtemelen ilk izlerini görüyoruz.

Bilim insanları daha fazla veriyle, Güneş'in faaliyet döngüsünü yönlendiren plazma ve manyetik alanların karmaşık dansında bu akışların oynadığı rolü daha iyi anlamayı umuyor.

Dr. Howe, "Yaklaşık 6 yıl sonra başlayacak 26. Döngü'de bu örüntünün tekrarlanacağına dair ilk ipucunu görmek heyecan verici" diyor.