Bilim insanları araştırdı: Gönderdiğiniz emojiler karşı tarafa farklı görünüyor olabilir

24 emoji 6 farklı duyguyla eşleştirildi

Farklı uygulamalarda, farklı durum ve duyguları ifade eden 3 binden fazla emoji kullanılıyor (Reuters)
Farklı uygulamalarda, farklı durum ve duyguları ifade eden 3 binden fazla emoji kullanılıyor (Reuters)
TT

Bilim insanları araştırdı: Gönderdiğiniz emojiler karşı tarafa farklı görünüyor olabilir

Farklı uygulamalarda, farklı durum ve duyguları ifade eden 3 binden fazla emoji kullanılıyor (Reuters)
Farklı uygulamalarda, farklı durum ve duyguları ifade eden 3 binden fazla emoji kullanılıyor (Reuters)

Yapılan yeni bir araştırma, internet üzerinden yaptığı yazışmalarda emoji kullanan kişilerin iki kez düşünmesi gerektiğini ortaya koydu.

PLoS ONE isimli bilimsel dergide yayımlanan çalışmada, emojilerden cinsiyet, kültür ve yaşa göre farklı anlamlar çıkarıldığı tespit edildi.

Notthingham Üniversitesi'nden araştırmacılar, konuyla ilgili yaşları 18 ve 84 arası değişen 253 Çinli ve 270 Britanyalı'yla görüşmeler gerçekleştirdi.

Araştırma kapsamında 6 duyguyu ifade eden, toplam 24 farklı emoji seçildi. Bu duygular mutlu, iğrenmiş, korkmuş, üzgün, şaşkın ve sinirli olarak belirlendi.

Daha sonra her katılımcıdan belirlenen 24 emojiyi, duygularla eşleştirmeleri istendi.

Araştırma sonuçlarına göre kadınlar, erkeklere göre daha fazla oranda emojileri araştırmacıların belirlediği şekilde eşleştirdi.

Araştırma ekibi bunun, kadınların daha fazla göz teması kurması ve yüz ifadelerini daha iyi tanımasıyla bağlantılı olabileceğini savundu.

Genç katılımcılar, yaşlılara oranla eşleşmeleri daha başarılı şekilde yaparken, Britanyalı katılımcılar da Çinlilere oranla daha isabetli eşleştirmeler yaptı.

Bunun kullanım farkından kaynaklanıyor olabileceğini belirten araştırmacılar, "Örneğin, Çin'deki insanlar mutlu emojiyi nadiren mutluluk ifade etmek için kullanıyor. Onun yerine bu emojiyi alaycı şekilde olumsuz anlamlarda kullanıyorlar" ifadelerini kullandı.

Araştırmaya öncülük eden isimlerden Ruth Filik, "Birine içinde emoji olan bir mesaj gönderdiğiniz zaman, onun da mesajı sizinle aynı şekilde gördüğünü varsayamazsınız" diye konuştu.

Araştırmacılar, emojilerden değişik anlamlar çıkarılmasındaki bireysel farklılıkların daha ileri araştırmalarda ele alınması gerektiğini vurguladı.

Independent Türkçe



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news