Türk savunma şirketinden Suudi Arabistan'a teknoloji transferi

Türk savunma sanayisi şirketi Ramsa Defence, teknoloji transferiyle Suudi Arabistan'da 120 milyon dolar büyüklüğünde bir yatırıma ortak olacak

Ramsa Defence, teknoloji transferi yaparak yerel ortakla Suudi Arabistan'da 120 milyon dolarlık yatırımı hayata geçirecek (AA)
Ramsa Defence, teknoloji transferi yaparak yerel ortakla Suudi Arabistan'da 120 milyon dolarlık yatırımı hayata geçirecek (AA)
TT

Türk savunma şirketinden Suudi Arabistan'a teknoloji transferi

Ramsa Defence, teknoloji transferi yaparak yerel ortakla Suudi Arabistan'da 120 milyon dolarlık yatırımı hayata geçirecek (AA)
Ramsa Defence, teknoloji transferi yaparak yerel ortakla Suudi Arabistan'da 120 milyon dolarlık yatırımı hayata geçirecek (AA)

Türk savunma sanayisi şirketlerinin Körfez ülkelerinde son dönemde geliştirdikleri iş ilişkileri ve yatırım fırsatlarına bir yenisi eklendi.

Turalı Group bünyesindeki Ramsa Defence, Riyad'da düzenlenen World Defense Show Fuarı'nda Suudi Arabistan'da yapacağı yatırımı netleştirdi.

Buna göre, Ramsa Defence, yatırım için Suudi Arabistan şirketi ACMI (Arms Company for Military Industries) ile anlaşmaya vardı. Teknoloji transferini kapsayan anlaşma doğrultusunda Ramsa Defence, portföyündeki yaklaşık 20 ürüne ilişkin teknoloji transferini 8 aylık dönemde tamamlayacak. Yaklaşık 1,5 yıllık dönem sonunda ürün teslimatlarına başlanması amaçlanıyor.

Ürünler arasında insansız hava aracı (İHA), insansız kara aracı (İKA), ⁠⁠Eskelot Silah Taşıma Sistemi, ⁠⁠kamikaze dron, Hakan hybrid guard güvenlik kulesi, bomba atar dron, uçak test ⁠⁠tezgahları, ⁠⁠ultrasonik silah temizleme sistemi gibi bir dizi çözüm yer alıyor.

Yapılacak teknoloji transferiyle birlikte Ramsa Defence'in Suudi Arabistan pazarındaki önemli oyunculardan biri haline gelmesi hedefleniyor.

Taraflar teknoloji transferi dışında birlikte silahlı insansız hava aracı (SİHA) geliştirecek.

İki etapta 120 milyon dolarlık yatırım

Ramsa Defence ve ACMI, Suudi Arabistan'da iki etaptan oluşan yatırımın ortağı olacak. İlk olarak Cidde şehrinde 50 bin metrekarelik alanda fabrika kurulacak. Bu tesiste İHA, SİHA, İKA ve minikopter üretimi yapılacak. Yatırım tutarı 70 milyon dolar olacak tesis, 2025 yılının ilk çeyreğinde hizmete girecek.

İkinci etapta Riyad şehrinde 50 bin metrekare alana sahip bir fabrika daha açılacak. Burası için de ilk aşamada 50 milyon dolarlık yatırım planlanıyor.

Ramsa Defence'in Suudi Arabistan yatırımının toplam büyüklüğü 120 milyon doları bulacak.

"Uluslararası pazarlarda güçlenmek adına önemli"

Turalı Group Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Gücükturalı, AA'ya yaptığı açıklamada, savunma sanayisinde, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının da vizyonu doğrultusunda, Türk Silahlı Kuvvetleri ve diğer güvenlik güçlerine yerli ve milli yüksek teknoloji ürünler ve alt sistemler geliştirmek ve üretmek amacıyla 2016 yılında Ramsa Defence'i kurduklarını söyledi.

Geçen sürede ortaya koydukları çözümlerle çeşitli sorumluluklar üstlendiklerini ifade eden Gücükturalı, gelinen aşamada bu kabiliyetlerle yurt dışına açılarak döviz kazandırıcı faaliyetlere yöneldiklerini belirtti.

Suudi Arabistan yatırımının kendileri ve Türk savunma sanayisi için uluslararası pazarlarda daha da güçlenmek adına oldukça önemli olduğunu dile getiren Gücükturalı, "Sahip olduğumuz değer önerisiyle AR-GE, tasarım, üretim, lojistik, eğitim ve yönetim gibi birçok alanda uluslararası ortaklarımızın ilgi merkezi olma özelliği taşıyoruz. Bu yatırımla Turalı Group'un Suudi Arabistan'daki ilk üretim üssünü açıyoruz. Sürdürülebilirlik ve küresel işbirliklerini önceliklendiren ve istihdam oluşturan yatırım kararlarımız da söylemlerimizin somut bir örneği olmakta." dedi.

 



Bilim insanları "gençlik pınarını" keşfetti ama risk büyük

Araştırmacılar, hücrelerin "gençlik pınarı"nı bulduklarını söylüyor ancak bunun büyük bir bedeli var (AFP)
Araştırmacılar, hücrelerin "gençlik pınarı"nı bulduklarını söylüyor ancak bunun büyük bir bedeli var (AFP)
TT

Bilim insanları "gençlik pınarını" keşfetti ama risk büyük

Araştırmacılar, hücrelerin "gençlik pınarı"nı bulduklarını söylüyor ancak bunun büyük bir bedeli var (AFP)
Araştırmacılar, hücrelerin "gençlik pınarı"nı bulduklarını söylüyor ancak bunun büyük bir bedeli var (AFP)

Julia Musto 

Araştırmacılar, hücrelerin "gençlik pınarı"nı keşfetti ama bunun ağır bir bedeli var.

Mayo Clinic'ten araştırmacılar perşembe günü, 60 yaşın üzerindeki bazı kişilerin bağışıklık sisteminin yıpranma açısından çok daha genç göründüğünü açıkladı. Bağışıklık sistemi bizi hastalıklardan korur ve iyileşmemizi sağlar. Yaşlanmayla birlikte bağışıklık sisteminin vücudu enfeksiyon ve hastalıklardan koruma becerisi zayıflayabilir. Genç bağışıklık sistemleri sürekli yeni bakteri ve virüslere maruz kalırken önceki araştırmalar, bebeklerin bağışıklık sisteminin istilacılarla mücadelede yetişkinlerinkinden daha başarılı olduğunu göstermişti.

Araştırmacılar bazı kişilerin, yaşlarına uymayan bağışıklık sistemleri olduğunu söylüyor.

Mayo Clinic'ten romatolog ve klinisyen-bilim insanı Dr. Cornelia Weyand yaptığı açıklamada, "Bu hastaların 60'lı ve 70'li yaşlarında olmasına rağmen çok genç bağışıklık sistemleri olduğunu gözlemledik" diyor 

Ancak bunun bedelini otoimmüniteyle ödüyorlar.

Otoimmünite, bağışıklık sisteminin sağlıklı doku ve organlara yanlışlıkla saldırmasıyla ortaya çıkıyor. Cleveland Clinic'e göre, lupus, multipl skleroz, sedef hastalığı, çölyak hastalığı ve Haşimato hastalığı gibi bilinen en az 100 otoimmün hastalık var. Stanford Medicine'a göre genetik ve hormonal farklılıklar nedeniyle kadınlar erkeklere göre daha yüksek risk altında.

Doktorlar, dev hücreli arterit diye bilinen nadir bir otoimmün hastalık için Minnesota'daki kliniğine tedaviye giden 100'den fazla yaşlı hastada bu anomaliyi tespit etti.

Klinik, dev hücreli arteritin, atardamarların iç yüzeyinde meydana gelen ve baştaki atardamarları etkileyebilen bir iltihaplanma olduğunu belirtiyor. Tedavi edilmezse körlüğe, aort anevrizmasına ve nadiren felce yol açabiliyor. Sık sık baş ağrısı, çene ağrısı ve görme sorunlarına neden oluyor. Bu hastalığa neyin yol açtığı hâlâ bilinmiyor.

Bu hastaların hastalıklı dokularını inceleyen araştırmacılar, bağışıklık sistemlerinde "kök hücre benzeri T hücreleri" diye bilinen özel hücreler buldu. Bu hücreler, sağlıklı bir bağışıklık sisteminin onarımı ve korunması için kritik öneme sahip genç kök hücreler gibi davranıyor. Ancak bu örnekte otoimmün hastalığı yayıyorlardı.

Bilim insanları ilerleyen aşamalarda bu bağlantı ve hastalarda gözlemledikleri bulgular hakkında daha fazla bilgi edinmeyi umuyor.

Mayo Clinic'te yaşlanma üzerine araştırma yapan Dr. Jörg Goronzy, "Düşünülenin aksine bağışıklık sisteminin vücutla birlikte yaşlanmasının faydaları var" diyor. 

Bağışıklık sisteminin genç kalmasının bedelini düşünmeliyiz. Bu bedel otoimmün hastalıklar olabilir.

Bulgular hakemli dergi Nature Aging'de yayımlandı.

Independent Türkçe, https://www.independent.co.uk/news