Bazı bitkilerin "zeki" olduğu ortaya çıktı

"Asıl soru, sinir sistemi olmadan bunu nasıl başardıkları"

Araştırmacılar altınbaşağın değişen çevresel koşullarda hayatta kalma çabalarını zekaya bağlıyor (Wikimedia Commons)
Araştırmacılar altınbaşağın değişen çevresel koşullarda hayatta kalma çabalarını zekaya bağlıyor (Wikimedia Commons)
TT

Bazı bitkilerin "zeki" olduğu ortaya çıktı

Araştırmacılar altınbaşağın değişen çevresel koşullarda hayatta kalma çabalarını zekaya bağlıyor (Wikimedia Commons)
Araştırmacılar altınbaşağın değişen çevresel koşullarda hayatta kalma çabalarını zekaya bağlıyor (Wikimedia Commons)

Bilim insanları bazı bitkilerin problem çözebilecek kadar zeki olduğunu öne sürdü. 

Genel kabule göre zeka, merkezi bir sinir sistemi gerektiriyor. Bu sayede elektrik sinyalleri bilgiyi sinir hücreleri arasında taşıyarak işlenmesini sağlıyor. 

Böyle bir sistemden mahrum olan bitkilerdeyse su, mineral ve diğer besinleri taşıyan bir dolaşım sistemi yer alıyor. Bu nedenle bitkilerin zekaya sahip olmadığı kabul edilirken ABD'deki Cornell Üniversitesi'nden araştırmacılar bu tanımın güncellenebileceği görüşünde. 

Plant Signaling and Behavior adlı hakemli dergide yayımlanan araştırmada Kuzey Amerika'da bulunan bir altınbaşak türü olan Solidago altissima incelendi. 

Bu bitkiler böcekler tarafından yenmeye çalışıldığında uçucu organik bileşik denen bir kimyasal salgılayarak hasar gördüğü ve iyi bir besin kaynağı olmadığı sinyalini veriyor. Bitki aynı anda kırmızı ışığı yapraklarından yansıtma biçimini de değiştiriyor.

Çevredeki bitkilerin bu değişimi fark edebildiğini saptayan araştırmacılar, bu iki yolla bitkilerin komşularını tehlikeden haberdar ettiğini söylüyor. Diğer bitkinin böceklerin saldırısına uğradığını fark eden altınbaşaklar daha hızlı büyüyüp daha fazla uçucu organik bileşik salgılayarak kendilerini korumaya çalışıyor. 

Çalışmanın yazarlarından Andre Kessler "Bu bizim zeka tanımımıza uyuyor" diyor.

Bilim insanları tütün bitkisinde de benzer davranışlar gözlemlerken, bazı yabani domateslerin kırmızı ışığı yansıtmasındaki değişimin, çevredeki bitkilerin salgıladığı uçucu organik bileşik miktarını artırdığına değiniyor.

Araştırmacılar etrafta başka bitki olmadığında altınbaşakların yapraklarından yansıttığı ışığı değiştirmediğini söylüyor. Ayrıca bitkilerin, tehlike sinyali veren kimyasalı "koklayabildiği" tespit edilirken Kessler şu ifadeleri kullanıyor:

Gelecekteki bir durumu tahmin etmek için çevresel bir ipucu kullanarak buna göre hareket edebiliyorlar.

Daha önceki çalışmalarda çeşitli bitkilerin zarar görünce benzer şekilde iletişim kurduğu bulunmuştu. Fakat yakın zamanda çıkan araştırmayı yürüten ekip altınbaşakların mevcut çevresel duruma göre tepki verdiğini öne sürüyor.

Kessler "Çevreden aldığı bilgiye bağlı olarak bitki standart davranışını değiştiriyor" diyor. 

Zeka tanımının problem çözme becerisini de içerdiğini belirten araştırmacılar, altınbaşakların bu özelliğini dayanak göstererek makalede şöyle yazıyor:

Bu tanım ve toplanan kanıtlar göz önüne alındığında, asıl soru bitkilerin zeki davranışlar sergileyip sergilemediği değil, sinir sistemi olmadan bunu nasıl başardıkları ve bu davranışların ekolojik sonuçlarının ne olduğu.

Öte yandan bazı bilim insanları bu tip özellik veya becerileri açıklamak için zeka kelimesinin kullanılmasına şüpheyle yaklaşıyor. 

Bu tür soru işaretlerinin giderilmesi için, bitkilerin kendilerine has iletişim, algılama ve öğrenme süreçlerine dair daha fazla araştırma gerekiyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Daily Mail, Plant Signaling and Behavior



Dünya'nın bir uydusu daha oluyor

Uzmanlar, yeni çalışmanın Dünya'nın çevresinin ne kadar yoğun bir güzergah olduğunu gösterdiğini söylüyor (ESA)
Uzmanlar, yeni çalışmanın Dünya'nın çevresinin ne kadar yoğun bir güzergah olduğunu gösterdiğini söylüyor (ESA)
TT

Dünya'nın bir uydusu daha oluyor

Uzmanlar, yeni çalışmanın Dünya'nın çevresinin ne kadar yoğun bir güzergah olduğunu gösterdiğini söylüyor (ESA)
Uzmanlar, yeni çalışmanın Dünya'nın çevresinin ne kadar yoğun bir güzergah olduğunu gösterdiğini söylüyor (ESA)

Dünya, uzaydaki bir göktaşını yakalayarak iki ay boyunca uydusu yapmaya hazırlanıyor. 

Gezegene yaklaşan asteroitler bazen atmosfere girmeden uzaklaşıp gidiyor, bazen de Dünya'ya çarparak yanıyor.

Fakat bazen de gezegenin yörüngesine takılıp kısa süreliğine Ay'a eşlik ediyorlar. 

NASA'nın fonladığı Asteroit Karasal Etkili Son Uyarı Sistemi (ATLAS) teleskoplarını kullanan gökbilimciler son sınıfta yer alan bir asteroit keşfetti. 

7 Ağustos'ta gözlemlenen gökcismine 2024 PT5 adı verildi. 

Madrid Complutense Üniversitesi'nden Carlos de la Fuente Marcos ve Raúl de la Fuente Marcos, 2024 PT5'in 29 Eylül'den 25 Kasım'a kadar Dünya'nın yörüngesinde döneceğini tespit etti. 

Research Notes of the American Astronomical Society adlı hakemli dergide yayımladıkları çalışmada, yaklaşık 10 metre çapındaki asteroidin 56,6 günün ardından tekrar Güneş'in yörüngesine girerek yolculuğuna devam edeceğini aktardılar. 

Dünya'nın yörüngesine bu şekilde giren asteroitlere mini uydu adı veriliyor. Ancak zaman zaman uzay çöpleri gibi yapay cisimler de mini uydu sanılabiliyor.

Raúl de la Fuente Marcos "Ne zaman yörüngesi Dünya'ya bu kadar benzeyen bir cisim keşfedilse, onun aslında bir uzay enkazı olma ihtimali var" diyor. 

Fakat yapılan gözlemlerin 2024 PT5'in doğallığına "şüphe bırakmadığını" ekliyor. 

Diğer yandan bazı bilim insanları, bu küçük asteroidin aslında mini uydu olmadığını savunuyor. Mini uyduların Dünya'nın çevresinde en az bir tam tur atması gerekiyor ve 2024 PT5, tam bir daire çizmeden yörüngeden ayrılacak.

İlginç bir şekilde Ay'ın kısa süreli yoldaşının kendisinden kopmuş olma ihtimali de var. 

NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı'ndan Paul Chodas, asteroidin geçmiş hareketlerinin, Ay'ın geçirdiği bir çarpışmadan kopmuş bir parça olabileceğine işaret ettiğini söylüyor. Fakat bu kesin bir şekilde doğrulanmadı.

Kasımda Dünya'nın yörüngesini terk edecek 2024 PT5'in Ocak 2025'te geri dönmesi bekleniyor. Bu ziyaretini daha kısa tutacak asteroit, muhtemelen 2055'te tekrar gelecek.

2024 PT5, küçüklüğü ve pek ışık yaymaması nedeniyle muhtemelen amatör teleskoplarla gözlemlenemeyecek. 

Independent Türkçe, IFL Science, New York Times, Research Notes of the American Astronomical Society