Sudaki nanoplastikleri yüzde 98 oranında temizleyen yöntem geliştirildi

Göl ve okyanuslarda kullanılması bekleniyor

Bir litrelik pet şişedeki suda yaklaşık 240 bin nanoplastik bulunmuştu (Unsplash)
Bir litrelik pet şişedeki suda yaklaşık 240 bin nanoplastik bulunmuştu (Unsplash)
TT

Sudaki nanoplastikleri yüzde 98 oranında temizleyen yöntem geliştirildi

Bir litrelik pet şişedeki suda yaklaşık 240 bin nanoplastik bulunmuştu (Unsplash)
Bir litrelik pet şişedeki suda yaklaşık 240 bin nanoplastik bulunmuştu (Unsplash)

Bilim insanları sudaki nanoplastikleri yüzde 98 oranında temizleyen bir yöntem geliştirdi. Araştırmacılar yeni tekniğin bir gün göl ve okyanuslarda bile kullanılabileceğini söylüyor. 

Milimetrenin binde birinden daha küçük nanoplastikler, farkına varılmadan su kütlelerinde birikiyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu minik plastiklerin şişelerdeki içme sularında da bulunduğu tespit edilmişti. Gıdalara da karışabilen nanoplastiklerin sağlık üzerindeki etkisi tam olarak bilinmiyor ancak bazı kalp ve solunum sorunlarıyla ilişkilendiriliyor. 

ABD'deki Missouri Üniversitesi'nden araştırmacılar bu sorunun üstesinden gelmek için sıvı bazlı bir çözelti geliştirdi. 

Suyu çekmeyen çözücüler içeren çözelti, ilk başta yağ gibi suyun üstünde duruyor. Daha sonra suyla karıştırılan madde, mıknatıs gibi nanoplastikleri çektikten sonra sudan ayrıştırılıyor. 

Tekrar suyun yüzeyine çıkan çözelti, sadece nanoplastikleri barındırıyor. Ardından araştırmacılar pipet kullanarak suyu plastiklerden arındırıyor. 

Bulgularını ACS Applied Engineering Materials adlı hakemli dergide yayımlayan ekip, bu sayede tatlı ve tuzlu sulardaki nanoplastiklerin yaklaşık yüzde 98'ini temizlemeyi başardı. 

Çalışmanın yazarlarından Piyuni Ishtaweera, "Nanoplastikler su ekosistemlerini bozabilir ve besin zincirine girerek hem yaban hayatı hem de insanlar için risk yaratabilir" diyor.

Araştırmacılar bu maddenin, zehirli olmayan bileşenlerden oluşması ve suyu çekmemesinden dolayı, plastikten arındırılmaya çalışılan suyu başka şekilde kirletmeyeceğini söylüyor. 

Yöntemi halihazırda laboratuvar ortamında test eden bilim insanları, çözeltiyi daha geniş ölçekte kullanmak için çalışmalarına devam edecek. Maddenin bir gün göl ve okyanus gibi büyük su kütlelerindeki nanoplastikleri çıkarmada kullanılması amaçlanıyor. 

Makalenin sorumlu yazarı Gary Baker, plastik parçacıklarının az miktarda çözücüyle büyük miktardaki sudan çıkarıldığını söyleyerek ekliyor:

Bu çözücülerin kapasitesi henüz tam olarak anlaşılabilmiş değil. Gelecekteki çalışmalarımızda, çözücünün maksimum kapasitesini belirlemeyi hedefliyoruz. Ayrıca, çözücüleri geri dönüştürerek gerektiğinde birden fazla kez kullanılmalarını sağlayacak yöntemleri araştıracağız.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Gazete Oksijen, ACS Applied Engineering Materials



Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
TT

Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)

Bilim insanları, gökyüzündeki en parlak yıldızlardan biri olan Betelgeuse'in yalnız olmayabileceğini öne sürdü. 

Orion Takımyıldızı'nda Dünya'dan 427 ışık yılı uzaktaki Betelgeuse, yeryüzüne en yakın kırmızı üstdev. 

Evrendeki en büyük hacme sahip bu yıldızların kütlesi, boyutuna oranla daha az oluyor. Betelgeuse de Güneş'in 700 katı büyüklüğe ve 15 katı kütleye sahip.

Dünya'dan görülebilen en parlak yıldızlar arasındaki Betelgeuse, gökbilimciler tarafından da epey detaylı bir şekilde inceleniyor. Ancak yeni bir araştırmaya göre çok önemli bir şey gözden kaçmış olabilir. 

Betelgeuse gibi yıldızlar, belirli periyotlar halinde şişip iniyor. Yıldızın çekirdeğindeki gazın ısınıp yüzeye çıkması ve ardından soğuyarak geri inmesi sonucu bu döngü yaşanıyor. 

Yapılan gözlemlerde Betelgeuse'in bu türden 400 günlük döngülere girdiği ve bu nedenle parlaklığının artıp azaldığı kaydediliyor. 

Ancak gökbilimciler Betelgeuse'in 2 bin 170 gün süren daha yavaş bir döngüde de parlaklığının artıp azaldığını gözlemliyor. 

Bilim insanları, uzun ikincil periyot (long secondary period / LSP) dedikleri bu ikinci döngünün sebebini saptayamıyor. 

Henüz hakem denetiminden geçmeyen ve ön baskı sunucusu arXiv'de yayımlanan araştırmaya göre, Güneş'in yaklaşık 1,7 katı kütleye sahip bir yıldız bu uzun periyoda yol açıyor olabilir. 

2019 sonu ila 2020 başında Betelgeuse'in parlaklığında ciddi bir düşüş yaşanmıştı. Bu olayı yıldızın ömrünün sonuna geldiği ve süpernova patlaması geçireceği şeklinde yorumlayanlar olmuştu. 

Fakat daha sonra araştırmacılar, çok yüksek ihtimalle Dünya'yla Betelgeuse arasına büyük bir toz bulutu girmesinin parlaklıktaki muazzam düşüşe yol açtığı sonucuna varmıştı.

Yeni çalışmayı yürüten ekip LSP'yi açıklayabilecek farklı senaryolar üzerinden çeşitli hesaplamalar yaptı. 

Hesaplamalar, başka bir yıldızın Betelgeuse'i çevreleyen toz bulutunun içinden geçmesinin 2 bin 170 günlük döngüyü açıklayabileceğine işaret ediyor.

Ekip, yoldaş yıldızın bu döngü içinde toz bulutunu kısa süreliğine dağıtarak Betelgeuse'in parlaklığını artırdığını öne sürüyor. 

Betelgeuse'in bir yoldaşı olabileceği ihtimali daha önce de ortaya atılmıştı. Ancak yeni araştırmayı yürüten ekip 2020'deki parlaklık düşüşünden sonraki gözlemlerin bu teoriyi güçlendirdiğini savunuyor. 

Bilim insanları ayrıca yıldızın çok uzun bir süre boyunca daha süpernova patlaması geçirmeyeceğini düşünüyor.

Araştırmacılar yoldaş yıldızın Güneş'in 1,7 katı kütleye sahip olduğunu tahmin ediyor ancak bir nötron yıldızı da olabilir. 

Bazı yıldızların süpernova patlamasından sonra kendi içine çökmesiyle oluşan nötron yıldızları çok daha yoğun oluyor. 

Yeni çalışmada öne sürülen teori Betelgeuse'le ilgili önemli bir soru işaretini giderme potansiyeli taşısa da doğrulanması için gözlem verilerine ihtiyaç var. 

Independent Türkçe, Live Science, EarthSky, Evrim Ağacı, arXiv