Samanyolu'nun merkezinde "uzay kasırgaları" keşfedildi

Uluslararası araştırmacılar gizemli hortumların nasıl oluştuğundan henüz emin değil

Bir grup araştırmacı Samanyolu Galaksisi'nin merkezinde gizemli "uzay kasırgaları" bulduklarını söylüyor. Bu keşfi, var olan en büyük astronomik projeyi kullanarak yaptılar (NSF/AUI/NSF/NRAO/B. Foott)
Bir grup araştırmacı Samanyolu Galaksisi'nin merkezinde gizemli "uzay kasırgaları" bulduklarını söylüyor. Bu keşfi, var olan en büyük astronomik projeyi kullanarak yaptılar (NSF/AUI/NSF/NRAO/B. Foott)
TT

Samanyolu'nun merkezinde "uzay kasırgaları" keşfedildi

Bir grup araştırmacı Samanyolu Galaksisi'nin merkezinde gizemli "uzay kasırgaları" bulduklarını söylüyor. Bu keşfi, var olan en büyük astronomik projeyi kullanarak yaptılar (NSF/AUI/NSF/NRAO/B. Foott)
Bir grup araştırmacı Samanyolu Galaksisi'nin merkezinde gizemli "uzay kasırgaları" bulduklarını söylüyor. Bu keşfi, var olan en büyük astronomik projeyi kullanarak yaptılar (NSF/AUI/NSF/NRAO/B. Foott)

Julia Musto 

Bilim insanları Samanyolu Galaksisi'nin merkezinde dönen "uzay kasırgaları" bulduklarını açıkladı.

Süper kütleli kara delik Sgr A* da dahil, galaksinin merkezinin aktif olduğu, dönen toz ve gaz molekülleriyle dolu olduğu bilinmesine rağmen süreç gizemini koruyordu.

Gökbilimciler, Şili çölündeki düzinelerce radyo teleskobunu içeren ve halihazırda en büyük astronomik proje olan Atacama Büyük Milimetre/milimetre-altı Dizisi'ni (ALMA) kullanarak perdeyi aralayabildi ve bölgeye bakışlarını netleştirdi. "Kasırga" denen şeyleri de bu şekilde tespit ettiler.

Şanghay Astronomi Gözlemevi'nde araştırma profesörü olan Xing Lu yaptığı açıklamada, "Bunları uzay kasırgaları olarak düşünebiliriz: Bu şiddetli gaz akımları, kısa sürede dağılıyor ve maddeyi çevreye verimli bir şekilde dağıtıyor" diyor.

Lu, hakemli dergi Astronomy & Astrophysics'te yayımlanan çalışmanın sorumlu yazarı.

Ekip, teleskop dizisinin yüksek çözünürlükte görüntüleme yeteneklerini kullanarak galaksinin merkezindeki soğuk ve yoğun bölgelerdeki dar ışık şeritlerini haritalandırdı.

Şangay Jiao Tong Üniversitesi'nden Kai Yang, yönettiği çalışmayı şöyle açıklıyor:

Madde akışlarını gösteren ALMA görüntülerini kontrol ettiğimizde, bu uzun ve dar iplikçiklerin herhangi bir yıldız oluşum bölgesinden mekansal olarak uzak olduğunu fark ettik. Bildiğimiz herhangi bir cisme benzemeyen bu iplikçikler bizi gerçekten şaşırttı. O zamandan beri ne oldukları üzerine kafa yoruyoruz.

Buldukları şey, daha önce keşfedilen yoğun gaz iplikçikleri profiline uymuyor ve bunların nasıl oluştuğu bilinmiyor. Ancak bilim insanlarının bir fikri var.
 

Bu ince iplikçiklerin nasıl oluştuğu bilinmiyor. Şiddetli gaz akımları, yıldızların oluştuğu bölgelerden uzakta üretiliyor (Yang ve ekip arkadaşları)

Bu ince iplikçiklerin nasıl oluştuğu bilinmiyor. Şiddetli gaz akımları, yıldızların oluştuğu bölgelerden uzakta üretiliyor (Yang ve ekip arkadaşları)

Parlak çizgi emisyonları ve diğer gözlemlerin varlığına değinen araştırmacılar, bunun enerji yüklü şok dalgalarından kaynaklanabileceğini söylüyor.

Bulgular, Samanyolu'nun merkezinde neler yaşandığına dair daha ayrıntılı bir bakış açısı sunuyor ve orada dolanan maddenin döngüsel bir sürece girdiğini gösteriyor.

Şoklar, kasırgaları yaratarak gazı serbest bırakıyor olabilir. Ardından gaz dağılarak salınan maddeye yakıt takviyesi yapıyor. Daha sonra şokların serbest bıraktığı moleküller donuyor.

Makalenin yazarları, teleskop dizisini kullanarak gelecekte yapılacak gözlemlerin, kasırgaların nasıl oluştuğunu doğrulayacağını umuyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space

 



3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
TT

3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Tayland'da keşfedilen yeni ve küçük bir salyangoz türüne, kabuğunda görülen tuhaf ve karmaşık geometrik desenler nedeniyle efsanevi ressam Pablo Picasso'nun adı verildi.

Sadece 3 milimetre büyüklüğündeki türe, kabuğundaki dikdörtgen açılı kıvrımlar nedeniyle Anauchen picasso adı verildi.

"'Normal' kabuk şekillerine sahip diğer salyangozların kübist bir yorumuna benzeyen" bu kıvrım örüntüleri, araştırmacıları salyangoza Picasso'nun adını vermeye sevk etti.

ZooKeys adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada bilim insanları, "Bu tür, Kübizm diye bilinen sanat akımını andıran, Pablo Picasso tarzında boyanmış yuvarlak kıvrımlara sahip bir Anauchen'e benziyor" diye yazdı.

Bilim insanları, kahverengi, konik kabuğunun derin bir birleşme noktasıyla ayrılmış 4,5-5 kıvrımdan oluştuğunu söylüyor.

Kabuğun spiralini kesen birkaç düzensiz aralıklı beyazımsı çizgi var.

Araştırmada Kamboçya, Myanmar, Laos, Tayland ve Vietnam'dan 46 yeni mikro salyangoz türünü tanımlanıyor.

Bunlar, kabuk boyutları 5 mm'den küçük olan ve çoğunlukla Güneydoğu Asya'da, eski Hindiçin, Endonezya ve Filipinler'in yanı sıra Çin'in bazı bölgelerinde bulunan küçük kara salyangozları.

Dağılımları daha batıya, Hindistan üzerinden Pakistan'a kadar uzanıyor ve çeşitlilikleri önemli ölçüde azalmış durumda.

Araştırmacılar ayrıca salyangozları genel kabuk şekli, kabuk yüzey dokusu ve duvar aralıklarının düzenine göre benzer gruplara ayırarak sınıflandırmak için yeni bir yöntem öneriyor.

Yeni türlerin birçoğu yakın zamanda toplanırken, diğerleri 1980'lerde biriktirilmiş olan Florida Doğa Tarihi Müzesi koleksiyonunda keşfedildi.

Bilim insanları, "Kabuklarının boyu 5 mm'den küçük olsa da bu salyangozlar gerçek birer güzellik! Kabukları olağanüstü bir karmaşıklık sergiliyor" diyor.

"Örneğin, açıklığı (kabuğun "açıklığı"), büyük olasılıkla yırtıcılara karşı yararlı olan çok sayıda diş benzeri bariyerle donatılmış" diye açıkladılar.

Yeni türlerin birçoğunun yukarı veya aşağı doğru dönen bir açıklığa sahip olduğu bulundu, bu da bazı türlerin kabuklarını ters taşıdığı anlamına geliyor.

Araştırmacılar, farklı salyangozları duvar açıklıkarına ve kabuktaki son kıvrımın yönüne göre ayırt edebildi.

Bilim insanları, 1980'lerde bazı salyangozların bulunduğu yerlerin ormansızlaşma ve kireçtaşı ocakları nedeniyle çoktan tahrip edilmiş olabileceği uyarısını yapıyor.

Çalışma, Güneydoğu Asya'da yerel olarak endemik kara salyangozlarının karşı karşıya kaldığı bu büyük tehditlerin altını çiziyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news/science