Musk'ın DOGE politikaları Amerikan devletinde teknoloji kaosu yarattı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Musk'ın DOGE politikaları Amerikan devletinde teknoloji kaosu yarattı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Trump yönetiminin Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın (DOGE) girişimleri, DOGE lideri Elon Musk'ın bu çabayı federal hükümete Silikon Vadisi tarzı "teknoloji desteği" diye tanıtmasına rağmen, hem devlet kurumlarıyla etkileşime girenler hem de bu kurumlarda çalışanlar için teknolojik kaosa yol açıyor.

Zorlukların bir kısmı, tamamen uzaktan görevler için işe alınanlar da dahil binlerce hükümet çalışanının devlet dairelerinde çalışmaya çağrılması emriyle ortaya çıktı.

Tarım Bakanlığı ve Milli Gelirler İdaresi (IRS) çalışanları WIRED'a yaptığı açıklamada, personel akınının yönetimin teknoloji sistemlerini zorladığını söyledi.

Ofise dönüş için kısaltma kullanan bir çalışan "OD biletleriyle boğuşuyoruz" dedi.

Bu devasa OD zorunluluğunu destekleyecek BT altyapısına sahip değiliz.

Bir IRS çalışanı, dergiye verdiği röportajda çalışanlar için "binanın hiçbir yerinde sabun, tuvalet kağıdı ya da kağıt havlu yok" dedi. 

Sebiller bozuk. Çoğu kişi yerel alan ağlarına bağlanamıyor ve Wi-Fi sürekli kesiliyor.

Teknoloji sorunları, halihazırda işten çıkarılma sürecinde olan ya da emeklilik ve gönüllü istifa teklif edilen 7 bin kişiye ek olarak daha fazla kesinti yapmak istediği bildirilen Sosyal Güvenlik İdaresi gibi kamuya hizmet veren da başına bela oldu.

Washington Post'a göre, DOGE'nin yeni sahtekarlık kontrol sistemini geniş kullanıcı kitleleri üzerinde test etmeden uygulamaya koymasının ardından, geçen hafta boyunca Sosyal Güvenlik'le ilgili internet siteleri defalarca, bazen neredeyse tüm gün boyunca çöktü.

Gazetenin ulaştığı e-postaya göre ayrıca, Ek Güvenlik Geliri programındaki 7 milyondan fazla kişiye, aslında hâlâ ödemeleri olduğu halde "şu anda ödeme alamadıklarına" dair yanıltıcı bir mesaj atıldı.

Gelecek hafta kullanıcıların kimliklerini çevrimiçi olarak doğrulamalarını zorunlu kılacak bir başka DOGE girişimi, kurumun sunucuları üzerinde daha fazla baskıya yol açtı.

Üst düzey bir yetkili, The Post'a, "Çılgınca bir yoğunluk yaşıyoruz" diye konuştu.

Bunlar, DOGE'nin sistemlerimizle oynamasından korkan kişiler. Korkudan çılgına dönmüş muazzam sayıda kişi var.

The Post'a göre, kurumun veri tabanlarını yöneten bölümde kalan 3 bin Sosyal Güvenlik çalışanından en az 800'ü işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

Sosyal Güvenlik, sık sık ve yanlış bir şekilde Sosyal Güvenlik'in milyonlarca ölü insana çek gönderen bir "saadet zinciri" olduğunu iddia eden Musk'ın sürekli odaklandığı bir konu.

(2024 tarihli genel müfettiş raporuna göre, kurumun 2015'le 2022 arasındaki ödemelerinin yüzde 1'inden daha azı usulsüzdü).

Independent Türkçe



"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
TT

"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)

Son derece nadir rastlanan "Asya tek boynuzlu atı" saolanın ilk defa genom haritası çıkarıldı. Yeni çalışma nesli kritik tehlike altındaki türün yaşamasını sağlayabilir. 

İlk kez 1992'de tanımlanan saola (Pseudoryx nghetinhensis), en yakın zamanda keşfedilen büyük memeli türü. Vietnam ve Laos'un dağlık ormanlarında yaşayan bu sığır türü, boynuzlarının yanı sıra çok nadir görülmesi nedeniyle "Asya tek boynuzlu atı" diye biliniyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne (IUCN) göre nesli kritik tehlike altındaki bu türün 100'den daha az üyesi kaldığı tahmin ediliyor. Üstelik en son 2013'te görülmesi, soyunun çoktan tükenmiş olabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor. 

Uluslararası bir araştırma ekibi, avcıların evlerinden toplanan saola kalıntılarından alınan parçaları analiz ederek 26 saolanın tam genomunu çıkardı. Türünün ilk örneği olan bu çalışma, saolanın geçmişini anlama ve geleceğini güvence altına alma yolunda kritik bilgiler sundu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de 5 Mayıs Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre saolalar 5 bin ila 20 bin yıl önce iki ayrı popülasyona ayrılmış. 

Makalenin başyazarı Genís Garcia Erill "Saolanın önemli genetik farklılıklara sahip iki popülasyona ayrıldığını görmek bizi epey şaşırttı" diyerek ekliyor: 

Bu daha önce hiç bilinmiyordu ve genetik veriler olmadan bilmemizin yolu yoktu. Bu önemli bir sonuç çünkü türün genetik varyasyonunun nasıl dağıldığını etkiliyor.

Bilim insanları ayrıca iki popülasyonun da Son Buzul Çağı'ndan itibaren azaldığını saptadı. Ekip, toplam saola nüfusunun 10 bin yıldır hiçbir zaman 5 binin üstüne çıkmadığını tahmin ediyor.

Bu durum, iki grubun da genetik çeşitliliğini kaybettiği anlamına geliyor. Ancak her biri genetik kodlarının farklı kısımlarını kaybetmiş. Araştırmacılara göre bu, nesillerinin tükenmesini önlemede kritik bir rol oynayabilir. 

Garcia Erill "Bir popülasyonda kaybolan genetik varyasyon diğerini tamamlıyor. Yani eğer bunları karıştırırsak, diğerindeki eksiklik giderilebilir" diye açıklıyor.

Bilim insanları saolaların hayatta kalması için esaret altında çiftleşmelerini sağlayacak bir program geliştirmeye çalışıyor. Yeni çalışmayı yürüten ekibin hesaplamalarına göre böyle bir program, tükenme riski karşısında en etkili çözümü sunuyor. 

Çalışmanın bir diğer yazarı Rasmus Heller şöyle diyor:

Gelecekteki bir popülasyonun temelini oluşturmak için en az bir düzine saolayı (ideal olarak her iki popülasyonun karışımı) bir araya getirebilirsek, modellerimiz türlerin uzun vadede hayatta kalma şansının yüksek olacağını gösteriyor.

En son 2013'te görülen bir türün 12 üyesini bulmak zorlu bir iş. Ancak araştırmacılar, yeni çalışmanın bu sorunu çözebileceğine inanıyor. Saolanın genetik haritasının çıkarılması, daha kapsamlı arama çalışmalarının önünü açabilir. 

Makalenin yazarlarından Minh Duc Le, "Birçok araştırmacı, suda ve hatta aynı habitatta yaşayan kan emiciler olan sülüklerde, saola DNA'sının izlerini bulmayı deneyip başaramadı" diyerek ekliyor:

Bu tekniklerin hepsi küçük DNA parçalarını tespit etmeye dayanıyor ama artık saola genomunun tamamını bildiğimize göre, bu parçaları bulmak için çok daha geniş bir el kitabımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Cell