ChatGPT artık kullanıcılara iltifat edecek

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

ChatGPT artık kullanıcılara iltifat edecek

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Kullanıcıların tepkisinin ardından ChatGPT, artık insanlara daha fazla iltifat edecek.

Sohbet robotunun geliştiricisi OpenAI, bu ay ChatGPT'ye güç veren modele yeni bir güncelleme geldiğini duyurmuştu. OpenAI,  GPT-5 adlı modeli başlangıçta sistemi genel olarak kullanışlı ve hatta daha insancıl bir asistana yaklaştıracak büyük bir atılım diye tanıtmıştı.

Ancak birçok kullanıcı yeni sistemde hemen kusurlar buldu. Ve bu şikayetlerin çoğu, daha az arkadaş canlısı hale geldiğini söyledikleri sistemin üslubu hakkındaydı.

Kullanıcı forumlarında birçok kişi, ChatGPT'nin kendileriyle sosyal ve olumlu iletişim kurmasına alıştıklarını ancak yeni sistemin kişiliğinin yanlış olduğundan şikayet etti.

Daha sonra şirket, hem yeni güncellemeleri hem de araca bu kişiliği geri kazandırma amacıyla vaat edilen değişiklikleri duyurdu. Kullanıcıların sistemi yeni güncellemeyle kullanımdan kaldırılması planlanan eski model GPT-4o'ya geri döndürmesine olanak sağlanması da bunlar arasında.

OpenAI, sohbet robotunu daha az "resmi" hale getirmek amacıyla GPT-5'in kullanıcılarına iltifat edeceğini söylüyor.

Şirket, "Daha önce çok resmi hissettirdiği yönündeki geri bildirimlere dayanarak GPT-5'i daha sıcak ve samimi hale getiriyoruz. Değişiklikler hafif ancak ChatGPT artık daha cana yakın hissettirmeli" ifadelerini kullandı.

Dalkavukluk değil, 'Güzel soru' veya 'Harika başlangıç' gibi küçük, samimi dokunuşlar fark edeceksiniz. Dahili testler, önceki GPT-5 kişiliğine kıyasla dalkavuklukta artış olmadığını gösteriyor.

OpenAI, geçmişte ChatGPT'nin dalkavukluğuyla sorun yaşamıştı. Sistem, özellikle de olası tehlikeli davranışlar hakkında soru sordukları zaman kullanıcılarına aşırı destek verdiği, bu durumun sistemle konuşan savunmasız kişileri tehlikeye atabileceği yönünde eleştiriler alıyor.

Bu, GPT-5'le getirilen değişikliklerin arkasındaki temel ilkelerden biri gibi görünüyor. Ancak pratikte birçok kullanıcı, sistemin fazlasıyla soğuk ve samimiyetsiz hale geldiğinden şikayet ediyor; aayrıca sistemin işleyiş sınırlamalarıyla ilgili daha teknik eleştiriler de dile getiriliyor.

Independent Türkçe



Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
TT

Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)

Harriette Boucher 

Yeni bir araştırma, yakınını kaybedip yoğun ve uzun süreli yas semptomlarından muzdarip olan kişilerin, sevdiklerinin ölümünden sonraki 10 yıl içinde ölme ihtimalinin, neredeyse iki kata ulaştığını ortaya koydu.

Danimarka'daki araştırmacılar, yakınını kaybedip sürekli yüksek düzeylerde yas tutanların, yasını daha düşük seviyelerde yaşayanlarla kıyasla, sağlık hizmetlerini daha fazla kullandığını ve ölme olasılığının yüzde 88 daha fazla olduğunu buldu.

Araştırmacılar, sevdiklerini kaybedenlerin yaşadığı 5 yas güzergahını tanımladı ve en ciddi şekilde etkilenenlerin daha erken ölme olasılığının daha yüksek olduğunu tespit etti.

Araştırma makalesinin yazarlarından Dr. Mette Kjærgaard Nielsen şu ifadeleri kullandı:

Yüksek yas semptomu seviyeleriyle; kalp damar hastalıkları, akıl sağlığı sorunları ve hatta intiharda görülen daha yüksek oranlar arasında bir bağlantı olduğunu daha önce bulmuştuk. Ancak ölümle ilişkisi daha fazla araştırılmalı.

Bilim insanı, "yüksek" bir yas güzergahına dair risk altında olan kişilerin erken fark edilebileceğini de söyledi:

Bir pratisyen hekim akıl sağlığına dair diğer ciddi rahatsızlıklar ve depresyonun eski belirtilerini arayabilir. Daha sonra bu hastalara kendileri özel takip sunabilir veya onları psikologların özel muayenehanelerine ya da ikinci basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirebilirler.

Dr. Nielsen, "Pratisyen hekimler ayrıca yakınını kaybedenlerin ruh sağlığına odaklanılacak bir takip randevusu da önerebilir" dedi.

Bilim insanları, 2012'den bu yana yakınlarını kaybetmiş, yaş ortalaması 62 olan 1735 adet kadın ve erkeği 10 yıl boyunca Danimarka'da izledi. Bu süre zarfında bu kişilere, semptomlarını ve deneyimlerini değerlendiren bir dizi anket gönderildi ve araştırmacılar bunlarla katılımcıların sürekli olarak hangi düzeyde keder yaşadığını belirledi.

Grubun yüzde 66'sı yakın zamanda partnerini, yüzde 27'si bir ebeveynini ve yüzde 7'si de çok sevdiği bir başka kişiyi kaybetmişti.

Sürekli olarak yüksek düzeylerde yas belirtileri yaşayan yüzde 6'lık kesimin 10 yıl içinde ölme olasılığı, sürekli olarak düşük yas belirtileri gösterdiğini bildiren yüzde 38'e kıyasla yüzde 88 daha yüksekti.

Yüksek güzergahta olanların, yakınlarını kaybetmesinin üzerinden üç yıl geçtikten sonra sağlık hizmeti alma olasılıkları da daha yüksek çıktı.

Bu grubun konuşma terapisi veya diğer akıl sağlığı hizmetlerini alma ihtimalleri yüzde 186, antidepresan reçetesi yazılma olasılıkları yüzde 463, yatıştırıcı ya da kaygı giderici ilaç reçetesi alma ihtimalleri de yüzde 160 daha fazla.

 Independent Türkçe,independent.co.uk/news