Martıların ne yiyeceklerine insanlara bakarak karar verdikleri ortaya çıktı

Martıların yüzde 95'i araştırmacıların çantasıyla aynı renk paketlere yöneldi

Martılar ortalama 20 yıllık yaşam süresine sahip (Reuters)
Martılar ortalama 20 yıllık yaşam süresine sahip (Reuters)
TT

Martıların ne yiyeceklerine insanlara bakarak karar verdikleri ortaya çıktı

Martılar ortalama 20 yıllık yaşam süresine sahip (Reuters)
Martılar ortalama 20 yıllık yaşam süresine sahip (Reuters)

Martıların ne yiyeceklerini anlamak için insanları gözlemlediği ve onları taklit ettiği ortaya çıktı.

Birleşik Krallık'ın Brighton kentindeki plaj ve çevresinde yaşayan gümüş martılar üzerinde yapılan çalışmaya göre, martılar plajdaki insanların ne yediğini gözlemleyerek bu yiyeceklere yöneldi.

Blimsel dergi Biology Letters'ta yayımlanan çalışma kapsamında, plajdaki martılara farklı renklerde iki paket gevrek sunuldu. Araştırmacılardan biri de paketlerden birkaç metre ilerde bir çanta içinden alarak yemek yemeye başladı.

Martıların yüzde 95'inin yemek için araştırmacının çantasıyla aynı renk olan gevrek paketini seçtiği görüldü.

Araştırmacıların yemek yemeden sessizce durduğu denemelerdeyse, martıların yüzde 20'sinden azı gevrek paketlerine yaklaştı. Ancak araştırmacıların yemek yediği denemelerin yüzde 48'inde martılar da gevrek paketlerini kontrol etti.

Makalenin yazarlarından Sussex Üniversitesi'nden biyolog Franziska Feist, "Yetişkin martıların insan davranışlarını incelediklerini ve bunu kendi yiyecek arayışlarına uyguladıklarını gördük. Son zamanlarda martılar kentlileştiyor. Bu yetenek martıların genel zekasından ve davranışsal esnekliğinden geliyor olmalı" diye konuştu.

Plajdaki, "Kuşları beslemeyin" tabelaları hakkında konuşan Feist, "İnsanları basitçe martıları beslemekten caydırmaya çalışmak yeterli olmayabilir. Halen ne yediğimizi gözlemleyebiliyorlar ve bu durum onların atık ve kalıntıları farketme yeteneğini harekete geçiriyor" ifadelerini kullandı.

Daha önce yapılan araştırmalar martıların, insanların dokunduğu yiyecekleri yemeyi tercih ettiğini ortaya koymuştu.
Independent Türkçe, Guardian, The Argus



Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
TT

Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)

Yeni araştırmaya göre, haftada iki tavuk göğsü filetosundan daha azına denk gelen et tüketimi gezegen için sürdürülebilir kabul edilebiliyor.

Hayvancılığın küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'inden sorumlu olduğu tahmin edildiğinden, araştırmacılar yıllardır protein ihtiyacını karşılamak için et tüketiminin azaltılıp baklagil alımının artırılması çağrısında bulunuyor.

İnsanları, etin haftada bir kereden daha az yendiği bitki temelli "fleksitaryen" bir diyet benimsemeye çağırıyorlar.

Ancak haftada tam olarak ne kadar et tüketilmesinin tavsiye edildiği belirsizliğini koruyor. Danimarka Teknik Üniversitesi'nden sürdürülebilir kalkınma uzmanı Caroline Gebara, "Artık çoğu kişi hem çevrenin korunması hem de sağlıkla ilgili nedenlerle daha az et yememiz gerektiğinin farkında. Ancak 'daha az'ın ne kadar olduğunu ve büyük resimde gerçekten fark yaratıp yaratmadığını anlamak zor" diyor

Nature Food adlı akademik dergide yayımlanan bu son çalışma, bu miktarı haftada yaklaşık 255 gram olarak belirledi.

Dr. Gebara, "Süpermarketteyken gözünüzde canlandırabileceğiniz ve düşünebileceğiniz somut bir rakam hesapladık, haftada 255 gram kümes hayvanı veya domuz eti" dedi.

Bu, yaklaşık iki tavuk göğsü filetosuna eşdeğer ve bir kişinin gezegene zarar vermeden haftada tüketebileceği et sınırı.

Bu rakam sadece kümes hayvanları ve domuz eti için geçerli. Çalışma, "mütevazı bir sığır eti tüketiminin" bile gezegenin kaldırabileceği sınırı aştığı uyarısını yapıyor.

Dr. Gebara, "Hesaplamalarımız, bir kişinin diyetindeki mütevazı miktarda kırmızı etin bile, çalışmada incelediğimiz çevresel faktörlere dayanarak gezegenin kaynakları yeniden üretebileceği miktarla uyumsuz olduğunu gösteriyor" dedi.

Ancak et içeren diyetler de dahil hem sağlıklı hem de sürdürülebilir olan pek çok başka beslenme şekli var.

Çalışma, sürdürülebilir gıda tercihlerini desteklemek için daha iyi siyasi rehberlik ve kamusal çerçeveler oluşturulması çağrısında bulunuyor.

Araştırma, karbondioksit emisyonları, su ve arazi kullanımı gibi çevresel faktörlerin yanı sıra farklı diyetlerin sağlık üzerindeki etkilerini de göz önünde bulunduruyor.

11 çeşit diyetin 100 binden fazla varyasyonunun incelendiği çalışmada, bunların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hesaplandı. Orta düzeyde kırmızı et tüketiminin bile gezegenin sürdürülebilirlik sınırlarını aştığı sonucuna varıldı.

Öte yandan, pesketaryen, vejetaryen ya da vegan bir diyetin, gezegenin destekleyebileceği sınırlar içinde olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Süt ürünleri veya yumurta ilaveli vejetaryenlik gibi karışık diyetler de sürdürülebilir olabilir. Dr. Gebara, "Örneğin hesaplamalarımız, sizin için önemliyse, peynir yemenin ve aynı zamanda sağlıklı ve iklim dostu bir diyet benimsemenin mümkün olduğunu gösteriyor" dedi.

Aynı durum yumurta, balık ve beyaz et için de geçerli ancak tabii ki diyetinizin geri kalanının nispeten sağlıklı ve sürdürülebilir olması gerek. Fakat ya hep ya hiç olmak zorunda değil.

Independent Türkçe