Tom Hanks'ten acı itiraf: "Nefret ettiğim filmlerde oynadım"

"Hepimiz nefret ettiğimiz filmler gördük ve ben de nefret ettiğim bazı filmlerde oynadım"

Tom Hanks, 1994 ve 95 olmak üzere iki yıl üst üste En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı kazanmayı başarmıştı (Reuters)
Tom Hanks, 1994 ve 95 olmak üzere iki yıl üst üste En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı kazanmayı başarmıştı (Reuters)
TT

Tom Hanks'ten acı itiraf: "Nefret ettiğim filmlerde oynadım"

Tom Hanks, 1994 ve 95 olmak üzere iki yıl üst üste En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı kazanmayı başarmıştı (Reuters)
Tom Hanks, 1994 ve 95 olmak üzere iki yıl üst üste En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı kazanmayı başarmıştı (Reuters)

Tom Hanks, New Yorker'a samimi bir röportaj verdi. 66 yaşındaki oyuncu, söyleşi sırasında beğenilmeyen filmlerinden bahsetmekten çekinmedi.

Son olarak Wes Anderson'ın büyük beğeni toplayan komedisi Asteroit Şehir'de (Asteroid City) rol alan Hanks, New Yorker editörü David Remnick'le sohbet ederken film yapmanın inceliklerinden bahsetti. 

Hanks'in iki Akademi Ödülü bulunmasına ve hem eleştirmenlerin hem de izleyicilerin favori oyuncularından biri olmasına rağmen filmleri arasında yıkıcı eleştiriler alan birkaç fiyasko da var.

Hanks, söyleşi sırasında tek bir film adı vermekten kaçındı ancak daha önce 2021'de verdiği bir başka röportajda Bruce Willis ve Melanie Griffith'in de rol aldığı 1990 yapımı Brian DePalma filmi Şenlik Ateşi (The Bonfire Of The Vanities) hakkında konuşmuş ve bunun en kötü filmlerinden biri olduğunu söylemişti.

Remnick bu filmi Steven Spielberg'in başyapıtı Er Ryan'ı Kurtarmak'la (Saving Private Ryan) karşılaştırdı ve Hanks'e hangi filmlerinin harika ya da en azından gişede başarılı olacağı ve hangilerinin başarısızlıkla sonuçlanacağı konusunda fikri olup olmadığını sordu.

Hakns, "Hayır. Bunu söylemenin bir yolu yok çünkü süreç çok yavaş. Ve çok spesifik" diye cevapladı. 

Sadece inancınız ve umudunuz olabilir. Ve inanç ve umuttan daha büyük ne olabilir? Tüm süreci, ileride en iyi şekilde çalışacaklarını umduğunuz işbirlikçilere emanet etmek zorundasınız.

Remnick, Hanks'in ilk ve yeni çıkan romanında bir filmden "nefret etme" fikrini eleştirdiğine de dikkat çekti. Aktör, pek çok kötü film yaptığını ancak tamamlanmadan önce bunların korkunç olup olmayacağını bilmenin zor olduğunu açıklamıştı. 

"Tamam, şunu kabul edelim: Hepimiz nefret ettiğimiz filmler izlemişizdir" diyen Hanks, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ben de nefret ettiğim bazı filmlerde oynadım. Siz de benim filmlerimden bazılarını izlediniz ve onlardan nefret ettiniz.

Şenlik Ateşi, Hanks'in en beğenilmeyen filmleri arasında başı çekiyor. Hanks, son 10 yılda Dave Eggers'ın aynı adlı romanından uyarlanan 2017 yapımı The Circle da dahil olmak üzere, kötü eleştiriler alan filmler yaptı.

Hanks'in çok satan Dan Brown romanlarından uyarlanan Da Vinci Şifresi (The Da Vinci Code), Melekler ve Şeytanlar (Angels & Demons) ve Cehennem (Inferno) kötü eleştiriler almıştı. Öyle ki Hanks'in talihsiz saç kesimi bile büyük tepki toplamıştı.

Hanks kamera arkasındayken de hata yapabileceğini, 2011'de yönettiği ve Julia Roberts'la birlikte rol aldığı Larry Crowne'da kanıtlamıştı. Hanks'in filmi Rotten Tomatoes'ta 100 üzerinden sadece 29 puan alabilmişti.

Independent Türkçe, Daily Mail, Variety



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature