80 yaşındaki Harrison Ford, Indiana Jones çekimlerinde dublörleri yanından kovmuş

Aktör, "Indiana Jones ve Kader Kadranı"nda maceracı arkeolog rolünü yeniden canlandırırken kendisini daha genç gösterme çabalarına direndiğini söyledi

AP
AP
TT

80 yaşındaki Harrison Ford, Indiana Jones çekimlerinde dublörleri yanından kovmuş

AP
AP

Harrison Ford, Indiana Jones olarak "yaşlı bir adam" gibi görünmesini engellemek isteyen ekip üyelerine direnmiş.

80 yaşındaki oyuncu, 30 Haziran'da vizyona girecek Indiana Jones ve Kader Kadranı'nda (Indiana Jones and the Dial of Destiny) maceracı arkeolog rolünü yeniden canlandırdı. The Independent'ın incelemesini buradan okuyabilirsiniz.

Film, dijital yöntemlerle yaşı değiştirilmiş Ford'un daha genç olduğu yılları gösteren 25 dakikalık bir bölümle açılırken, aktör filmin geri kalanında kendi yaşında.

Ancak yeni bir röportajda Ford, Indy'nin sonraki zaman çizelgesinde kendi yaşında görünmesi için mücadele ettiği bir anı hatırladı.

Aktör, Indiana'nın New York metrosunun platformunda ata bindiği bir sahneyi çekerken, üç dublörün kendisini sabitlemek için ellerini bacaklarına koyduğunu hissetmiş.

The Independent'ın haberine göre, Esquire'a konuşan Ford, "Ne oluyor lan diye düşündüm. Sanki tacizciler tarafından saldırıya uğruyormuşum gibiydi. Aşağı baktım ve orada üzengiden düşmememi sağlayan üç dublör vardı" dedi.

Dediler ki, "Ah, sadece korktuk çünkü şey diye düşündük, bilirsin" ve falan filan. Ben de dedim ki, "Beni yalnız bırak lan, ben yaşlı bir adamım."

Ford sözlerini şöyle sürdürmüş:

Beni yalnız bırakın, ben attan inen yaşlı bir adamım ve böyle görünmesini istiyorum!

Ford'un Kader Kadranı'nda Indy'yi canlandırırken yaşlanmış görünmeye istekli olmasına rağmen, Yıldız Savaşları (Star Wars) yıldızı kısa süre önce filmde yaşlandırma teknolojisinin kullanılmasını savunmuştu.

Film geçen ay Cannes Film Festivali'nde prömiyerini yaparken Ford, "Bunun benim yüzüm olduğunu biliyorum" demişti.

Bu bir çeşit Photoshop büyüsü değil. 35 yıl önce böyle görünüyordum. Çünkü Lucasfilm bunca yıl boyunca birlikte yaptığımız filmlerin her karesine sahip. Bu süreç, bu kütüphanenin bilimsel madenciliği, iyi [kullanıldı]... Bu, bir hikayeyle desteklenmediği sürece sadece bir aldatmacadır ve eğer dürüst değilse, gerçek değilse, çok göze batar... Yani duygusal olarak gerçek değilse. Bu yüzden çok maharetli kullanıldığını düşünüyorum.

Indiana Jones ve Kader Kadranı, 30 Haziran'da sinemalarda gösterime girecek.



İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
TT

İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)

Beden korkusu (body horror) türünün öncüsü kabul edilen usta yönetmen David Cronenberg, sinema salonlarına dair nostaljik duygular taşımadığını ve dijitalleşen film yapım süreçlerini daha verimli bulduğunu söyledi.

Interview Magazine için meslektaşı Jim Jarmusch'a konuşan Cronenberg, filmlerinin toplu bir izleyiciyle sinema salonunda izlenmesinin kendisi için özel bir anlam taşımadığını belirtti.

"O hissi yaşamıyorum"

"Filmleri gerçek sinema salonlarında sadece arada sırada, genellikle film festivallerinde izliyorum ve projeksiyon kalitesi her zaman iyi olmuyor" diyen Cronenberg, sözlerine şöyle devam etti: 

Venedik'te Spike Lee'yle sahnedeydim. Sinemanın bir katedral gibi olduğunu, neredeyse dini bir yönü bulunduğunu söylüyordu. Ona, 'Ben Arabistanlı Lawrence'ı (Lawrence of Arabia) akıllı saatimden izliyorum ve orada bin deve var, hepsini görebiliyorum' dedim. Şaka yapıyordum ama anlatmak istediğim şey, sinema deneyimini o kadar da etkileyici bulmadığımdı. Belki yaşlandığım içindir. O toplu izleme hissini yaşamıyorum.

Teknolojiye karşı açık yaklaşımı filmlerine de yansıyan Cronenberg, dijital kameralarla çalışmanın kolaylıklarının, film şeridinin sunduğu görsel avantajların önüne geçtiğini düşünüyor. Kurgu süreçlerinde film şeridiyle çalışmanın epey kısıtlayıcı olduğunu belirten usta yönetmen, dijital araçların sağladığı kontrol imkanlarını öne çıkardı.

"İnsanların dijital platformlarda bir filmi izledikten sonra duyduğu tutkuyu, eskiden sinema salonundan çıktıktan sonra hissettiğimiz heyecana benzetiyorum" diyen Cronenberg, "Farklı olabilir ama daha kötü değil. Ayrıca filmle çalışmayı da özlemiyorum. Kurgu ve montaj benim için tam bir kabustu. Artık çok daha fazla kontrol sahibiyiz ve bir film yapıyorsanız, bir dereceye kadar kontrol manyağısınız demektir" ifadelerini kullandı.

Cronenberg'in son filmi Kefenler (The Shrouds) şu sıralar ABD sinemalarında gösterimde. Yönetmenin 2024 Cannes Film Festivali'nde prömiyer yapan filminde, eşini kaybeden bir adamın yas sürecini, karısının cesedini canlı yayın yapan bir tabut içinde saklayarak yaşaması konu ediliyor.

"Böyle bir filmi sadece Cronenberg çekebilir"

Filmin başrollerinde Fransız aktör Vincent Cassel, Guy Pearce ve Diane Kruger yer alıyor. Yardımcı rollerdeyse Sandrine Holt, Elizabeth Saunders ve Al Sapienza var.

IndieWire'ın incelemesinde filmle ilgili şu yorum yer alıyor:

Yönetmenin eşinin kaybından ilham alan Kefenler, sadece David Cronenberg'in çekebileceği türden bir yas hikayesi. Alaycı, duygusuz ve zaman zaman öylesine cansız ki, sanki film kendisi de katılaşmış gibi. Görüntüler, projeksiyondan perdeye ulaşmadan çok önce ölmüş gibi duruyor. Ama başka ne beklenirdi ki?

Kefenler, Türkiye'de 23 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.

82 yaşındaki Kanadalı sinemacı, Sinek (The Fly), Çarpışma (Crash) ve Müstakbel Suçlar (Crimes of the Future) gibi filmleriyle de tanınıyor. 

Independent Türkçe, IndieWire, Interview Magazine