The Shining'de Jack Nicholson'la ilgili "daha önce kimsenin fark etmediği" bir detay gün ışığına çıktı

Bu detayla, filmi hemen tekrar izlemek isteyeceksiniz

(Columbia-EMI)
(Columbia-EMI)
TT

The Shining'de Jack Nicholson'la ilgili "daha önce kimsenin fark etmediği" bir detay gün ışığına çıktı

(Columbia-EMI)
(Columbia-EMI)

Cinnet'te (The Shining) oynayan aktör Jack Nicholson hakkındaki yeni bir ayrıntı, bu korku filminin hayranlarını şaşkına döndürdü.

Stanley Kubrick'in 1980'de gösterime giren eseri, tüm zamanların en iyi korku filmlerinden biri olarak kabul ediliyor ve yıllar içinde çok sayıda kitap ve belgesele konu oldu.

Film teorisyenleri, bu projelerde Cinnet'i ayrıntılı bir şekilde inceleyerek her sahnede yer alan fikirleri ve gizli atıfları paylaştı.

Bununla birlikte, Kubrick yazarı ve denemecisi Fillippo Ulivieri, görünüşe göre daha önce kimsenin fark etmediği bir şeyi buldu.

Ulivieri, 50 gönderilik tweet dizisinde şunları yazdı:

Stanley Kubrick'in Cinnet'inde tuhaf bir şey olduğunu fark ettim. Doğru, Cinnet'te bir sürü tuhaf şey oluyor ama bu gerçekten tuhaf.

Ulivieri, "Daha önce bunu kimsenin fark ettiğini sanmıyorum çünkü bu konuda hiçbir şey bulamıyorum. Ne bir makale, ne bir video, hiçbir şey" diye ekledi.

Daha sonra Ulivieri, Nicholson'ın filmde Jack Torrance karakterini canlandırırken birden fazla kez doğrudan kameranın merceğine bakmasına dikkat çekti.

Nicholson bunu filmin başından soğuk finaline kadar birçok kez yapsa da, asla yeterince uzun sürmediği için bu bakışların neredeyse fark edilmediği vurgulanıyor.

Ulivieri şunu da ekledi:

Jack Torrance kameraya baksa da bakacak kimsenin olmadığı tüm o anlardan bahsediyorum.

Making the Shining (Cinnet'i Çekmek) adlı belgeselde yer alan bir sahne de bu noktayı destekliyor zira Kubrick, Nicholson'dan kapıyı baltayla kırmadan önceki anlarda doğrudan kameraya bakmasını isterken görülüyor.

Ulivieri'nin ortaya attığı teoriye göre, bu bakışlar seyirciyi farkına varmadan tedirgin etmek için olabilir. Kameranın, Nicholson'ın Overlook Oteli'nde erkenden "saptadığı" bir hayaleti temsil edebileceği de öne sürülüyor.

Filmin hayranları, teoriyle ilgili bir de video paylaşan Ulivieri'ye övgüler yağdırırken pek çok kişi bu yaklaşımı "zekice", "fantastik" ve "büyüleyici" diye nitelendirdi.



Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
TT

Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)

Myanmar'daki yeni nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milisler tarafından korunuyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan yetkililer, madenlerin Çin destekli Birleşik Wa Eyaleti Ordusu’nun (UWSA) koruması altında çalıştığını söylüyor.

Tayland sınırındaki Şan eyaletinde yer alan en büyük silahlı örgüt UWSA, aynı zamanda dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini de kontrol ediyor.

Washington merkezli kâr amacı gütmeyen ABD Barış Enstitüsü’nün verilerine göre örgütün Pekin yönetimiyle köklü ticari ve askeri ilişkileri var. Örgüt, Burma Komünist Partisi’nin silahlı kolu dağıldıktan sonra 1989’da kurulmuştu.

Haberde, Şan eyaletindeki maden çalışmalarının Nisan 2023’te başladığı belirtiliyor. Reuters’ın incelediği uydu görüntülerine göre nadir toprak elementlerinin çıkarılmasıysa bu yıl şubatta başladı.

 Madenlerde özellikle terbiyum ve disprozyum bulunduğu belirtiliyor.

Çinli madencilik firmalarının nadir toprak elementlerini çıkararak ülkeye taşıdığı, bölgenin korumasınınsa UWSA tarafından sağlandığı aktarılıyor.

Örgütün, Myanmar’daki cuntayla uzun süredir devam eden bir ateşkes anlaşması var. Ancak USWA’nın 30 bin ila 35 bin kişiden oluşan ve çoğunlukla Çin’den temin edilen modern silahlarla donatılmış bir güce sahip olduğu düşünülüyor.

Güneydoğu Asya Barış Enstitüsü’nden (SEAPI) Ye Myo Hein şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

UWSA, Çin'in Myanmar-Çin sınırı boyunca stratejik üstünlüğünü sürdürmesi ve diğer etnik silahlı gruplar üzerinde etki kurması için kilit rol oynuyor.

UWSA birliklerinin özel kimlikler dağıttığı ve bunları taşımayan kişilerin maden alanlarına girişine izin verilmediği aktarılıyor. Kaynaklar, madenlerde en az 100 kişinin gece gündüz vardiyalı olarak çalışıp nadir toprak elementlerini çıkardığını söylüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın Reuters'a gönderdiği açıklamada, yurtdışında faaliyet gösteren Çinli firmaların "yerel yasa ve yönetmeliklere uyduğu” belirtildi. USWA ve cuntaysa ajansın yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dünyadaki nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ı Çin'in elinde. Bu madenlerden elektrikli otomobilden havacılık ve uzay sektörüne kadar birçok önemli alanda faydalanılıyor.

Pekin yönetimi, bu kritik mineral üzerindeki kontrolünü Washington'ın gümrük tarifelerine karşı koz olarak kullanıyor. Çin'in madenlerin ihracatına getirdiği kısıtlamalar, Avrupa'daki otomotiv sektörünü altüst etmişti.

Independent Türkçe, Reuters, CNBC