Algler dünya için neden gerekli?

Algler tüm besinlerini yaprakları aracılığıyla sünger gibi emer (Primafotos)
Algler tüm besinlerini yaprakları aracılığıyla sünger gibi emer (Primafotos)
TT

Algler dünya için neden gerekli?

Algler tüm besinlerini yaprakları aracılığıyla sünger gibi emer (Primafotos)
Algler tüm besinlerini yaprakları aracılığıyla sünger gibi emer (Primafotos)

İngiliz Guardian gazetesine göre algler, genellikle görmezden gelinen veya yabani otların zararlısı olarak görülen küçük bitkiler olarak bilinseler de bitki dünyasının bir ‘süper kahramanı’ gibi karşımıza çıkarlar. Algler, hava kirliliği ve iklim kriziyle mücadeleye yardımcı olur, toprak sağlığını korur, diğer bitkilerin büyümesine hazırlık olarak çorak toprakları kolonileştirler ve çöllerden kutup bölgelerine kadar zorlu ortamlarda hayatta kalabilirler.

Alglerin sağlıklı kökleri yoktur ve tüm besinlerini sünger gibi yapraklarından emerler, bu da onları havadaki kirleticiler ve ince toz parçacıklarıyla beslenmede özellikle başarılı yapar. Algler ağırlıklarının 20 katına kadar su emerler ve bu su buharlaştığında etrafındaki havanın 2°C’ye kadar soğumasını sağlar.

FOTOĞRAF: Algler hava kirliliğiyle mücadeleye yardımcı olur (Shutterstock)
Algler hava kirliliğiyle mücadeleye yardımcı olur (Shutterstock)

Yakın zamanda yapılan bir küresel araştırma, alglerin toprak tabakasında 6,43 milyar tondan fazla karbonu emdiği ve onları açık toprak parçalarında depoladığını ve bunun küresel olarak tarım, ormansızlaşma, kentleşme ve madencilik gibi arazi kullanımındaki değişikliklerin neden olduğu yıllık küresel karbon emisyonlarının 6 katını temsil ettiği sonucuna ulaşıldı.

Alglerle kaplı topraklar, daha yüksek seviyelerde temel besin maddelerine ve daha hızlı organik madde ayrışma oranlarına sahip olur. Ayrıca erozyonu önlemek için toprak parçacıklarını birbirine bağlar ve alglerin olmadığı toprağa kıyasla ortalama olarak toprak kaynaklı bitki hastalıklarının görülme sıklığını da düşürür.



Çığır açıcı araştırma: Balinalar ve yunuslar birbirleriyle sürekli oyun oynuyor

Şişe burunlu yunuslar, güney gerçek balinasıyla birlikte yüzüyor (Jaimen Hudson/scimex.org)
Şişe burunlu yunuslar, güney gerçek balinasıyla birlikte yüzüyor (Jaimen Hudson/scimex.org)
TT

Çığır açıcı araştırma: Balinalar ve yunuslar birbirleriyle sürekli oyun oynuyor

Şişe burunlu yunuslar, güney gerçek balinasıyla birlikte yüzüyor (Jaimen Hudson/scimex.org)
Şişe burunlu yunuslar, güney gerçek balinasıyla birlikte yüzüyor (Jaimen Hudson/scimex.org)

Araştırmacılar okyanuslardaki balina ve yunuslar arasındaki düzinelerce eğlenceli etkileşimi belgeleyerek deniz memelilerinin daha önce bilinmeyen bir davranış biçimini gözler önüne serdi.

Hakemli dergi Discover Animals'ta yayımlanan araştırmada, balinalar ve yunuslar arasındaki oyuncu davranışları daha iyi anlamak için halk, turizm acenteleri ve bilim insanları tarafından çekilen yüzlerce video ve görüntü incelendi.

Avustralyalı araştırmacılar toplamda dünya çapında 17 farklı yerde gerçekleşen, 199 ayrı ve bağımsız etkileşime katılan 19 balina ve yunus türünü analiz etti.

Etkileşimlerin 4'te birinin karşılıklı oyun olarak tanımlanabileceğini buldular. Araştırmanın yazarlarından Olaf Meynecke, "Özellikle kambur balinaları içeren olayların üçte birinde, yunuslara yönelik davranışlarının olumlu göründüğünü tespit ettik" diyor.

Kambur balinalar bir o yana bir bu yana dönüyor, karınlarını gösteriyor ve kur yapma veya arkadaşlık kurmayla ilişkili diğer davranışlar sergiliyordu.

Araştırmacılar gözlemlenen her etkileşimde yer, tarih ve saat, türler ve ilgili hayvanların sayısı, yaş grubu ve yunusların balinaların vücudunun ana bölümlerine göre konumlarını kaydetti.

Balina türlerinin yunusların davranışlarına farklı tepkiler verdiğini buldular.

Belgelenen etkileşimlerde 6 türden 425 dişsiz balina vardı. Etkileşimlerin yüzde 68'ini kambur balinalar, yüzde 16'sını gri balinalar ve yüzde 7'sini oluklu balinalar oluşturuyordu.

Çalışmada, gözlemlenen 1570 yunusun yüzde 51'inin şişe burunlu yunus, yüzde 17'sinin bayağı yunus ve yüzde 15'inin Pasifik beyaz yanlı yunusu olduğu belirtiliyor.

Araştırmacılar, yunuslar bazen balinaları rahatsız edip sinirlerini bozduğu için balinaların tepkilerini ve yanıtlarını da belgeledi.

Dr. Meynecke, "Balinalar da başları ve gagalarıyla yunuslara doğru stratejik bir şekilde yavaşça hareket etti" diyor. 

Gözlemlenen etkileşimlerin büyük çoğunluğunda kaçınma davranışı görülmedi.

Araştırmacılar balina ve yunusların etkileşiminde genellikle yunusların, balinaların gagası yakınında yüzerek, teknelerin pruvasının yarattığı dalgaları kullanıp ilerlemelerine benzer şekilde davrandığını gözlemledi. Bu, yunusların tek taraflı bir oyun oynadığını gösteriyor olabilir.

Ayrıca iki videodaki şişe burunlu yunusların, kambur balinaları sadece yüzeyde değil, okyanus tabanına kadar takip ettiği ve orada da dokunma ve sosyal oyun gibi davranışlar sergileyerek yakın mesafede etkileşime girmeyi sürdürdüğü görüldü.

Dr. Meynecke şu ifadeleri kullanıyor: 

Sosyal oyun işbirliğine dayalı ve karşılıklı olsa da sadece bir tarafın durumu oyun olarak algıladığı tek taraflı oyun veya etkileşim de var. Bu durum beslenme sırasında yunusların balinaları kızdırması veya rahatsız etmesi gibi örneklerde görülüyor.

Araştırmacılar bulguların, deniz ekosistemlerinin karmaşık sosyal yapıları ve türler arası etkileşimler üzerine yapılacak gelecekteki çalışmalara temel oluşturmasını umuyor.

Independent Türkçe