John Wick dizisinin fragmanında Mel Gibson'ın ön planda olması tartışma yarattı

John Wick dizisinin fragmanında Mel Gibson'ın ön planda olması tartışma yarattı
TT

John Wick dizisinin fragmanında Mel Gibson'ın ön planda olması tartışma yarattı

John Wick dizisinin fragmanında Mel Gibson'ın ön planda olması tartışma yarattı

Mel Gibson'ın, yeni John Wick dizisinin ilk fragmanında merkezde yer alması tartışmalara yol açtı.

Oyuncu ve yönetmen, başrol oyuncularından biri olduğu Continental: John Wick Dünyasından'la (The Continental: From the World of John Wick) ABD televizyonundaki ilk düzenli rolünü canlandıracak.

Gibson, Keanu Reeves'in başrolünü oynadığı aksiyon serisindeki suikastçı otelinde çalışan Cormac'i canlandıracak. Continental'da, 1970'lerdeki genç Winston Scott'ın gözünden otelin kökeni keşfedilecek. John Wick filmlerinde Winston'ı Ian McShane canlandırıyor.

Üç bölümlük dizide Colin Woodell, Ayomide Adegun ve Mishel Prada da rol alıyor.

Gibson'ın oyuncu kadrosuna alındığı haberinin 2021'de duyurulmasından kısa süre sonra, yıldız hakkındaki pek çok iddia nedeniyle John Wick'in hayranları bunu onaylamadığını paylaşmıştı. 67 yaşındaki oyuncu geçmişte ırkçı, Yahudi düşmanı ve homofobik yorumlar yapmakla suçlanmıştı.

2006'da Malibu'da alkollü araç kullandığı şüphesiyle gözaltına alınan Gibson, bir polis memuruna Yahudi düşmanı sözler sarf etmişti. Oyuncu daha sonra özür dileyerek yorumlarının "bir cinnet anında ağzından kaçtığını" belirtmişti.

Hollywood oyuncuyu bir dönem kara listeye alsa da Gibson 2017'de, başrolünde Andrew Garfield'ın oynadığı Savaş Vadisi'yle (Hacksaw Ridge) En İyi Yönetmen dalında Oscar'a aday gösterilmişti.

Temmuz 2021'de Gibson, bir videoda Donald Trump'ı selamlarken görüldükten sonra da eleştirilere maruz kalmıştı.

Continental: John Wick Dünyasından, 22 Eylül'de Prime Video'da yayımlanacak. Önceki aylarda gösterime giren 4. John Wick filmi büyük beğeni toplamıştı.



Avrupa üniversiteleri, ABD'li akademisyenlere bilimsel sığınma sağlayacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Avrupa üniversiteleri, ABD'li akademisyenlere bilimsel sığınma sağlayacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Avrupa'daki üniversiteler, ABD Başkanı Donald Trump’ın fon kesintileri nedeniyle işleri tehlikeye giren Amerikalı akademisyenlere “bilimsel sığınma” sağlamak üzere harekete geçti.

Trump, federal kesinti planı kapsamında NASA, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) ve ABD'nin önde gelen iklim araştırma kurumu Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) gibi kurumlar da dahil binlerce birimde büyük kesintilere gidiyor.

Cumhuriyetçi lider, Eğitim Bakanlığı’nın kapatılmasına yönelik kararnameyi de geçen hafta imzalamıştı. Ayrıca fon kesintileri nedeniyle Çevre Koruma Ajansı'nda (EPA) görev yapan binden fazla bilim insanı ve araştırmacının işsiz kalması gündeme gelmişti.  

Guardian, Avrupa’daki üniversitelerin ABD’li akademisyenlere kapılarını açtığını yazıyor.

Fransa'nın yüksek öğrenim ve araştırmadan sorumlu bakanı Philippe Baptiste, “Belli sayıda araştırmacıyı ağırlamak istiyoruz” diyor.

Ülkedeki Aix-Marseille Üniversitesi, ABD'den en az 20 araştırmacıya üç yıl boyunca fon ayrılmasını öngören “Bilim için Güvenli Yer” programını oluşturdu. Üniversitenin rektörü Eric Breton programa dair şunları söylüyor:

Amacımız başka ülkelerden araştırmacı çekmek değil. Ancak olanlara çok öfkelendik ve ABD'deki meslektaşlarımızın bir felaket yaşadığını hissettik. Araştırmaları engellenenlere bir tür bilimsel sığınma imkanı sunmak istedik.

Breton, program duyurulduktan kısa süre sonra NASA’nın yanı sıra Yale ve Stanford gibi prestijli üniversitelerden 100’den fazla akademisyenin başvuru yaptığını belirtti. Bu bilim insanlarının çoğunun sosyal bilimler, sağlık bilimleri ya da iklim çalışmaları alanında araştırma yaptığını ifade etti.

Belçika’daki Vrije Universiteit Brussel’in (VUB) rektörü Jan Danckaert, bu kurumun akademiyi kilise ve devletin müdahalesinden korumak amacıyla 1834’te hayata geçirildiğini hatırlatarak, uluslararası araştırmacılar için 12 kişilik bir doktora sonrası çalışma kadrosu açılacağını söyledi. Kadroya seçimlerde ABD’li akademisyenlere odaklanılacağını belirtti:

Amerikan üniversiteleri ve oradaki araştırmacılar, siyasi ve ideolojik müdahalenin en büyük kurbanları. Milyonlarca dolar değerinde araştırma fonunun ideolojik nedenlerle yok olduğunu görüyorlar.

Independent Türkçe, Guardian, BBC