Ünlü komedyenin isyanı: Rol arkadaşımın maaşının yüzde 1'i teklif edildi

2016 yapımı Hayalet Avcıları için 67 bin dolar teklif edilen oyuncunun rol arkadaşı 14 milyon dolar kazanmış

Hayalet Avcıları, dünya çapında 229 milyon dolar hasılat yapmıştı (Columbia Pictures)
Hayalet Avcıları, dünya çapında 229 milyon dolar hasılat yapmıştı (Columbia Pictures)
TT

Ünlü komedyenin isyanı: Rol arkadaşımın maaşının yüzde 1'i teklif edildi

Hayalet Avcıları, dünya çapında 229 milyon dolar hasılat yapmıştı (Columbia Pictures)
Hayalet Avcıları, dünya çapında 229 milyon dolar hasılat yapmıştı (Columbia Pictures)

Komedyen ve oyuncu Leslie Jones, 2016 yapımı Hayalet Avcıları'nda (Ghostbusters) rol almanın onun için gerçek maliyetini açıkladı.

56 yaşındaki oyuncu, Leslie L*net Jones (Leslie F*cking Jones) adını verdiği anı kitabında, film sürecinde ırkçı tepkilere maruz kalırken, rol arkadaşları Melissa McCarthy, Kristen Wiig ve Kate McKinnon'dan "çok daha az" kazandığını açıkladı.

"Daha fazlası için mücadele etmem gerekti"

80'lerin doğaüstü öğelerle süslü komedi klasiğinin kadın başrollü yorumunu, Paul Feig yönetmişti. 

Jones, biyografisinde "Bu filmde yer aldığım için şanslı olduğum, süreç boyunca zaman zaman bana açıkça ifade edildi" diye yazdı ve ekledi:

Ama dürüst olmak gerekirse, özellikle Melissa McCarthy ve Kristen Wiig'den çok daha az para aldığım için 'Bu lanet filmde olmak zorunda değilim' diye düşünüyordum.

Jones, sözlerini şöyle sürdürdü:

Onları eleştirmiyorum ama ilk teklifim 67 bin dolara bu filmde oynamaktı. Daha fazlasını almak için mücadele etmem gerekti (sonunda 150 bin dolar aldım) ama mesaj açıktı: 'Bu seni uçuracak, bundan sonra ömür boyu filmlerde oynayacaksın' gibi saçmalıklar, sanki zaten onlarca yıllık başarılı bir kariyerim yokmuş gibi.

The Hollywood Reporter'a göre Hayalet Avcıları 150 milyon dolarlık bir bütçeye sahipti ve McCarthy filmden 14 milyon dolar kazandı.

Jones, sözlerine şöyle devam etti: 

Ve sonuçta benim için sadece kalp ağrısı ve büyük bir tartışma oldu.

Jones, film gösterime girdiği sırada Twitter hesabını 24 saatliğine silmek zorunda kaldı çünkü korkunç mesajlar alıyordu ve sayfasını hack'lemeye yönelik çok sayıda girişim vardı. 

Twitter'ın o dönemki CEO'su Jack Dorsey, Jones'un hesabını korumak için birlikte çalışabilmeleri amacıyla bizzat tweet attı. Jones, Dorsey'nin "ırkçı hakaretlerle acımasızca saldırıya uğradığımın farkında olduğunu" ve "birileri sürekli onu hack'lemeye çalıştığı için hesabını izlemesi için insanları görevlendirdiğini" yazdı.

İlk Hayalet Avcıları'nın yönetmeni Ivan Reitman'ın oğlu ve film yapımcısı Jason Reitman bir podcast'te, 2021'de çekilen Hayalet Avcıları: Öteki Dünya'nın (Ghostbusters: Afterlife) "orijinal tekniğe geri dönmeye ve filmi hayranlara geri vermeye çalıştığını" söylemişti. 

Jones, 2016 yapımı filme gönderme yaparak Reitman'ın açıklamasını "affedilemez" olarak nitelendirdi.

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature