Netflix'in yeni korku dizisi rekor kırdı

Stephen King uyarlamaları ve korku dizileriyle ünlü Mike Flanagan, kariyer rekorunu kırdı

Usher Evi'nin Çöküşü, 12 Ekim'de Netflix'te gösterime girecek (Netflix)
Usher Evi'nin Çöküşü, 12 Ekim'de Netflix'te gösterime girecek (Netflix)
TT

Netflix'in yeni korku dizisi rekor kırdı

Usher Evi'nin Çöküşü, 12 Ekim'de Netflix'te gösterime girecek (Netflix)
Usher Evi'nin Çöküşü, 12 Ekim'de Netflix'te gösterime girecek (Netflix)

Oyun (Gerald's Game) ve Doktor Uyku (Doctor Sleep) gibi korku filmlerinin yanı sıra Netflix'in popüler şovları Tepedeki Ev (The Haunting of Hill House) ve Geceyarısı Ayini'yle (Midnight Mass) tanınan başarılı yönetmen Mike Flanagan'ın yeni dizisi heyecan yaratmaya devam ediyor.

Edgar Allan Poe'nun aynı adlı öyküsünden uyarlanan Usher Evi'nin Çöküşü (The Fall of the House of Usher), Flanagan'a eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da bugüne kadarki en iyi puanını kazandırdı. 

Eleştirmenlerin bu hafta başında Netflix'in yeni yapımı hakkındaki düşüncelerini paylaşmalarının ardından Rotten Tomatoes, dizi için resmi bir puan topladı. 

Usher Evi'nin Çöküşü, 30 farklı eleştirmenin yorumlarına dayanarak 100 üzerinden 97 gibi yüksek bir puan almayı başardı. Bu puan, dizi gösterime girdiğinde eklenecek yeni yorumlarla biraz değişebilir. 

Flanagan, yeni dizisiyle ilgili şöyle demişti:

Mini dizi, Edgar Allan Poe'nun en ikonik eserlerinden bazılarının modern bir karışımı.

"Epik bir aile trajedisi" 

Inverse'ten Dais Johnston, Flanagan'ın dizisiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

Flanagan, kendine özgü tarzını Poe'nun en iyi eserleriyle birleştirerek, Netflix dönemini acımasızca karanlık bir tonla kapatan epik bir aile trajedisi yaratıyor.

Empire'dan Olly Richards ise şu yorumu yaptı:

Usher'ın Evi yıkılmadan önce, Mike Flanagan korkunç derecede eğlenceli, karanlık bir korku hikayesi inşa ediyor.

The Playlist'ten Rodrigo Perez de mini diziden övgüyle bahsetti:

Hayallerin kâbusa dönüşmesi, trajediler, travmalar ve faturanın vadesi geldiğinde ödenen en ağır bedeller hakkında büyüleyici bir masal.

Usher Evi'nin Çöküşü, Flanagan'ın şimdiye kadarki en yüksek puanlı yapımı oldu. Bundan önce, 45 yaşındaki yönetmenin 2016 yapımı gerilimi Hush ve Netflix'teki korku draması Tepedeki Ev, 100 üzerinden 93 puan elde etmişti.

İlk uzun metrajı 2011'de

Flanagan, 2011 tarihli ilk filmi Absentia'dan beri yükselişini sürdürüyor. 

Usher Evi'nin Çöküşü, yönetmenin Netflix için hazırladığı son dizi olacak. Yayın platformuyla yollarını ayıran yönetmen, Amazon Prime'la anlaşmaya varmıştı. Flanagan'ın Amazon'da geliştireceği projelerle bu diziyi devam ettirip ettiremeyeceğini zaman gösterecek.

Bununla birlikte, Flanagan'ın Netflix'teki korku dizileri ona övgüler kazandıran tek projeleri değildi. 

King ve Tarantino da övmüştü

Stephen King ve Quentin Tarantino'nun da övgüyle bahsettiği Flanagan'ın Netflix dışındaki filmlerinden Göz (Oculus) Rotten Tomatoes'da 75, Kabustan Gelen (Before I Wake) 67 ve Ölüm Alfabesi 2: Kötülüğün Başlangıcı (Ouija: Origin of Evil) 83 puan almıştı.



Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
TT

Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)

Orta Amerika'daki obsidyen eşyaların kökenini araştıran arkeologlar, Aztek İmparatorluğu'nun geniş ticaret ağını ortaya çıkardı. 

Aztek İmparatorluğu'nun obsidyeni geniş çapta kullandığı biliniyor. Sıradan çelikten daha sert olan bu volkanik cam, jiletten daha keskin kenarlara ve aynaları andıran yansıtma özelliğine sahip olabiliyor. Ayrıca farklı renklerde oluşması, bu mineralin silahlardan takılara kadar çeşitli alanlarda kullanılmasına olanak tanıyor.

Bugüne kadar Azteklere ait arkeolojik kazı alanlarında yapılan çalışmalarda çok fazla obsidyen eşya bulunsa da bunların nereden geldiği detaylıca incelenmemişti. 

Bulguları hakemli dergi PNAS'te dün (12 Mayıs) yayımlanan çalışmada, Aztek İmparatorluğu'nun başkenti Tenoçtitlan'ın ana tapınağı Templo Mayor'dan çıkarılan 788 obsidyen obje analiz edildi. Araştırma bugüne kadar bölgede yapılan en kapsamlı obsidyen çalışması olma özelliği taşıyor.

Örneklerin yaklaşık yüzde 90'ının başkentin 94 kilometre kadar kuzeydoğusundaki Sierra de Pachuca'dan çıkarıldığı tespit edildi. Bu bölge, yeşil ve altın rengi volkanik camlarıyla biliniyor.

Ancak nesnelerin geri kalanındaki mineral, 7 farklı bölgeden geliyordu. Araştırmacılar Ucareo gibi bazı bölgelerin, imparatorluğun sınırlarının dışında yer aldığını belirtiyor.

Aztek İttifakı kurulmadan önce Tenoçtitlan'ın obsidyeni çoğunlukla yakındaki Pachuca'dan temin ettiği görülüyor. Ancak MS 1430 civarında imparatorluğun güçlenmesinden sonra başkente rakip devletlerden daha çok obsidyen girdiği anlaşılıyor.

Araştırmacılar ayrıca bu dönemde dini amaçlarla kullanılan obsidyenin neredeyse tamamının Pachuca'dan geldiğini saptadı. Bu durum merkezi kontrolün artarak dini alanı tek tipleştirdiği anlamına gelebilir.

Tulane Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Diego Matadamas-Gomora "Meksikalılar yeşil obsidyeni tercih etse de çoğunlukla ritüel dışı amaçlarla kullanılan obsidyen eserlerdeki yüksek çeşitlilik, birden fazla kaynaktan gelen obsidyen aletlerin, imparatorluğun başkentine doğrudan madenler yerine pazar yoluyla ulaştığını düşündürüyor" diyor.

Tarihi belgeler de Orta Amerika'nın çeşitli bölgelerinden gelen tüccarların, Tenoçtitlan pazarında mallarını sattığını gösteriyor.

Araştırmacılar makalede şu ifadeleri kullanıyor:

En az 7 obsidyen kaynağının varlığı, Meksikalıların bu dönemde ticari etkileşimlerini genişlettiğine işaret ediyor.

Araştırmacılar, Aztek obsidyeninin kökenlerini inceleyerek Orta Amerika'daki ticari ağların daha net bir haritasını çıkarmayı umuyor.

Matadamas-Gomora yeni çalışma hakkında "Bu tür bir analiz imparatorluk topraklarının, siyasi ittifakların ve ticari ağların zaman içinde nasıl geliştiğinin izini sürmemizi sağlıyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, PNAS