Dwayne Johnson, şöhret olmanın dezavantajlarını saydı

En çok kazanan oyuncuların başında gelen oyuncu en çok neyi özlediğini açıkladı

Johnson, bu yıl Hızlı ve Öfkeli serisinin 10. filminde rol almıştı (Universal)
Johnson, bu yıl Hızlı ve Öfkeli serisinin 10. filminde rol almıştı (Universal)
TT

Dwayne Johnson, şöhret olmanın dezavantajlarını saydı

Johnson, bu yıl Hızlı ve Öfkeli serisinin 10. filminde rol almıştı (Universal)
Johnson, bu yıl Hızlı ve Öfkeli serisinin 10. filminde rol almıştı (Universal)

The Rock (Kaya) lakaplı oyuncu Dwayne Johnson, samimi bir Instagram videosu paylaşarak ünlü olmakla ilgili samimi itiraflarda bulundu

Kariyerine güreşçi olarak başlayıp sonra oyuncu olan Johnson, hayranlarından gelen sorulara yanıt verdi.

Johnson, ünlü olmanın herhangi bir dezavantajını görmediğini söyledi. Johnson videoda, "Benim için dezavantajlar... Şöhretin hiçbir dezavantajı yok" diyerek ekledi:

Uzun zamandır ünlü olduğum için şanslıyım ve şöhretin hiçbir dezavantajı olmadığını fark ediyorum çünkü bir zamanlar nasıl bir şey olduğunu hatırlıyorum.

51 yaşındaki oyuncu, kariyerinin başında karşılaştığı zorluklardan bahsetti. Aktör, ünlü olmadan önce kirasını bile ödeyemediğini ve kim olduğunu çözmeye çalıştığını söyledi.

Yıldız isim, her gün verdiği geçinme mücadelesinin sürekli zihninin ön saflarında yer aldığını da sözlerine ekledi. Bu endişeler, Hollywood'un en çok kazanan aktörlerinden biri haline geldiğinde bile onu ayakta tutmaya yardımcı olmuş.

Johnson, "Her zaman 'Yine tahliye edilmeme bir gün kaldı' diyorum, bu da beni istekli tutuyor" diyerek ekledi:

Yani benim için şöhretin hiçbir dezavantajı yok.

Amerikalı aktör, "Fikir ayrılıklarının olması da sorun değil. Diyaloğa davet eder, tartışmaya davet eder" dedi.

Bununla birlikte Johnson, toplum içine eskisi kadar kolay ya da sık çıkamadan yaşamayı öğrenmek zorunda olduğunu da itiraf etti.

Alışveriş merkezine gitmeyi özledim dostum. Mağazalara gitmeyi özledim. Arabama atlayıp markete, eczaneye, alışveriş merkezine, her yere gitmeyi...

Black Adam'ın yıldızı, yine de toplum içinde tanınmanın kendisi gibi ünlüler için dezavantaj olmadığını, çünkü "bu işe bunun için girdiğini" vurguladı.

Johnson, Miami Üniversitesi'nde Amerikan futbolu oynarken sakatlanmış ve dizinden 5 kez operasyon geçirmişti. 1996'da güreş kariyerine adım atan ve 6 şampiyonluk kazanan Johnson'ın ilk filmi 2001'de rol aldığı Mumya Dönüyor'du (The Mummy Returns).

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature